Yine bir Yarım Kalan Hayatlar’da birlikteyiz.
45. Yarım Kalan Hayatlar, Dilan.
Gözlerinin içi parlayan 19 yaşında bir kız. Hastalığı, iki sene önce başlıyor. Bacağı şişiyor ve tarifsiz acılar yaşıyor.
Teşhis: Kemik kanseri.
Bir bacağı alınıyor.
Henüz protezi yok, olabilsin diye kampanya başlatıldı.
Şu anda da kanser, akciğerine sıçramış durumda.
Aldığı kemoterapilerin sayısını hatırlamıyor bile.
Ama hala hayat dolu ve güçlü.
Siz ona üzülürken, o sizi teselli ediyor!
Dünya tatlısı kocaman yüreği olan küçücük bir kız o, inşallah bu hastalığı atlatacak, ona güç diliyorum ve bol bol dua ediyorum.
Dilan Çelik, instagram’da aktif, 8 bin takipçisi var, onlarla yazışıyor, dertleşiyor.
Böyle bir sosyolojik olgu var artık. Sosyal medyada, sadece mutluluk anları değil, hastalıklar, acı olaylar ve hayatın gerçekleri de paylaşılıyor.
Dilan da tıpkı Fisun Yurdusever gibi, hastalığıyla ilgili gelişmeleri gün be gün yazıyor.
Dilan’ı takip edin, bu ona destek verecektir, mutlu edecektir.
Profilinde, “Hayatın sana acımasız davrandığını düşünüyorsan, git onkoloji koridorlarında 15 dakika dolaş!” yazıyor.
Haklı.
Ben, Memorial doktolarından (Memorial Ataşehir Hastanesi Genel Cerrahi ve Organ Nakli Merkezi Başkanı) Prof. Yalçın Polat’la röportaj yaptım. Memorial da Dilan’a destek olacak.
Yalçın Polat’la yaptığım röportajı 22 Haziran’da hurriyet.com.tr/Kelebek/ Yarım Kalan Hayatlar’da okuyabilirsiniz…
Seni tanıyabilir miyiz?
-Ben Dilan Çelik. 19 yaşındayım. Nusaybin’de doğdum. Şu an Adana’da yaşıyorum. Lise 4’ü bu sene bitirdim. Hayata bağlı, neşeli biriyim. 5 kardeşin en büyüğüyüm. Annem ev hanımı, babam önceden TIR şoförüydü. Ama ben hastalandıktan sonra işi bıraktı…
Hastalığın ne zaman başladı?
-İki yıl önce. İki yıl önceye kadar her şey normaldi. 17 yaşındaydım o zaman, şimdi 19’um. İki sene içinde başıma bir sürü iş geldi. Önce bacağım ağrımaya başladı. Ama nasıl. Bir de şişti. Film çektirdik, daha sonra bacağımdan parça aldılar. 10 gün sonra sonuçlar çıktı, “Kötü huylu bir tümör var” dediler. Meğer kansermiş. Hemen tedavilere başlandı.
Kanser olduğunu öğrendiğinde ne hissettin?
-Bana önce “Kansersin!” demediler. İnsan lafından bile ürküyor ya, korkutmak istemediler. “Bacağında kitle var!” dediler. Doktorlar vizitede gezerken “Osteosarkom” diyorlardı hastalığın adına. Ben de merak ettim, internete baktım, kemik kanseri olduğunu öğrendim. Büyük şok oldu benim için. Çok ağladım. Çok korktum. “Ben daha küçüğüm, nasıl ölürüm!” dedim. Ama sonra toparlıyor insan. Bir şekilde her zorluğa katlanabilecek güç var içimizde. Babama, “Ben ölecek miyim?” diye sordum. Bana sonsuz destek bir ailem var. Onların, her ne şart olursa olsun yanımda olduklarını bilmek beni acayip rahatlatıyor. Babam ve ailem bunun bana Allah’tan gelen bir şey olduğunu söyledi. Buna tüm yüreğimle inanıyorum. Bu da beni isyan etmekten koruyor. Ben her şeye rağmen, bir bacağım artık olmasa da şükrediyorum…
Kaç ameliyat geçirdin?
-Bacağımla ilgili 4. İlk başta bacağımdaki tümörü temizlediler ve içine platin taktılar. Sonra 3 ameliyat daha oldum. Kanser tekrarlayınca da mecbur aldılar bacağımı! Bacağı kesmek denmiyor, almak deniyor. Devletin verdiği protez o kadar ağrı yaptı ki kullanamadım, şimdi protezim yok. Bunun için de bir kampanya başlatıldı. Öğretmenlerim Türkiye genelinde bir yardım kampanyası için valilikten izin aldılar. Para hâlâ toplanıyor.
Şu an durumun ne?
-Akciğere sıçradı. Akciğer kanseri de oldum! Yumuşak doku sarkomlarının en sık metastaz yaptığı organ akciğermiş. Akciğerlerimde hâlâ tümörler var. Onun için tedavi oluyorum. Konuşmakta zorluk çekiyorum. İki de bir hastaneye kaldırılıyorum. İnşallah en kısa zamanda bunlar da geçecek…
19 yaşında biri için çok olgunsun. Nasıl bu kadar güçlü olabiliyorsun?
-Kimse bacağını kaybetmek istemez. Ama oluyor. Hayatta, her şey insanlar için. Şu ana kadar yaşadığım şeyler bana çok şey öğretti. Kazandığım tecrübelerle güçlü olmayı öğrendim.
Seni güçlü tutan ne?
-Sevgi… Sevildiğini bilmek. Bunu hissetmek. Ailem, dayılarım, teyzelerim, öğretmenlerim, doktorlarımın ve takipçilerim bana inanılmaz bir sevgi gösteriyor ve güç veriyor. Instagram’daki hesabıma içimi döküyorum ben. Paylaşınca rahatlıyorum. Başka kanser hastalarına da güç vereceğime inanıyorum. Adresim dilanclk01, takip ederseniz ve arada bir yazarsanız beni mutlu edersiniz…
Beklentin ne hayattan?
-Normal bir hayat istiyorum. Eski sağlığıma kavuşmak, bir de protez bacağımla düzgün yürüyebilmek… O kadar!
HAMİŞ
Bu arada, devletin verdiği protez çok ağrı yaptığı ve kullanmadığı için, öğretmenleri Dilan için, valiliğin izniyle Türkiye genelinde kampanya başlattı. Siz de katkınız olsun isterseniz Dilan Çelik, Ziraat Bankası, Hesap No: 68480240-1231 Stad/Adana Şubesi