92 yaşında ama kanatları var ruhunda


‘TUHAF’ dergisi son sayısında Betûl Mardin’i kapak yaptı. Mutlaka göz atın. Enerjik, pozitif, insana süper iyi hisler veren bir iş olmuş. 92 yaşında ama hiç eskimeyen, hayatı seven, kendisiyle yüzleşmeyi her daim becerebilen, hemcinslerini sonsuza kadar destekleyen çok cesur bir kadını okuyorsunuz.

Tebrik ediyorum Tuhaf ekibini. Çizimler ve fotoğraflar da harika. Saklanacak sayı olmuş!

Torunu Yasemin Dormen soruyor, o yanıtlıyor. “Nerden başlasak babaanne?” diye giriyor meseleye Yaso. Mardin de “İsmim hep yanlış biliniyor. Betül değil, doğrusu Betûl” diyor, “Betül Farsça ‘keçi’ demek, Betûl ise ‘bakire’”… Doğduğunda büyük dedesi Necmettin Molla, Kuran’ı Kerim’den rastgele bir sayfa açıp bir noktaya parmağını basmış. O noktada da Betûl yazıyormuş. “Ama bu çocuk evlenecek ileride!” demişler. “O zaman başına bir Fatma da ekleyiverin!” demiş.

Betûl Mardin’in en önemli özelliklerinden biri her şeyi hikâyeleştirerek anlatabiliyor olması. Ağzın açık dinlersin. Ve hep muzip. Benim için hınzır zekânın karşılığı.

O, işçi arılar gibi. Hayal eder, planlar, çalışır ve var eder. Hepimiz zaman zaman dururuz di mi? Hayatı durdururuz. Betûl Mardin ise durdurmaz, hayatın içinde hayatla akar. 92 yaşında ama kanatları var ruhunda! Hep ileriye, daha yükseğe doğru çırpıyor kanatlarını…

Bilgili, merhametli, vicdanlı, tatlı, derin… “Şekerimmm!” diye başlar söze, öylece kalakalırsınız yerinizde. Şaşkınlık, hayranlık, akıl tutulması…

Şimdi Londra’da onun evinde yaşarken bir kere daha hayranlık duyuyorum. Bulduğu pratik çözümlere, aldığı notlara, okuduğu kitaplara, her daraldığında kültüre, sanata ve doğaya sarılmasına…

Dolaplardan birinde katlanan bir park sandalyesi bulduk, çok hoşuma gitti. Kitabını ve sandalyesini kapıp parka gidermiş.

Röportajda çok hoşuma giden yerler oldu.

“Yaşadığım bütün zorlukları neşeye çevirdim ve sonunda herkesi affettim!” diyor.

Ne güzel di mi?

Şu nasıl peki?

“Çok çalışarak kendi emeğinle gülümsemeyi başarırsan, kahkahanın karşısında geçmişe dair hiçbir mutsuzluk barınamaz!”

Pek çok kadının önünü açan bir Cumhuriyet kadını o. Bir meslek yarattı, binlerce insana el verdi, yol gösterdi. Bireysel başarı kadar toplumsal faydayı da önemsedi. Ve iflah olmaz bir iyimser. Şu lafları da benim hayat mottom:

“Kaç iyimser olmayanlardan! Arkana bile bakmadan uzaklaş. Enerjini yer bitirir onlar! Ben çocukken her şeyi büyüten ve acıya çeviren insanlar da vardı etrafımda. Galiba onlardan sıkıldım. Ve pozitif olmaya çok önem verdim. Beni aşağıya çekenlerden uzak durdum, sen de öyle yap.”

Yasemin de nefis sorular sormuş. Haldun Dormen de yazmış, ben de bir şeyler karaladım. Ama ne yazsam bu müthiş kadını anlatmaya yetmez. Tuhaf çok iyi işler yapan bir dergi, konuları derinlemesine ele alıyorlar ama insanı da baymıyorlar, çok yaratıcı buluyorum.

Ortalıkta o kadar vasat iş var ki Tuhaf altın diş gibi parlıyor.


Betûl Mardin – Yasemin Dormen

KADINLARA 10 NEFİS ÖĞÜT

Betûl Mardin’den öğütler bunlar. Seneler önce ben de yazmıştım bir kısmını, böyle toplu halde Tuhaf’ta görünce sizinle paylaşmak istedim.

– Her sabah spor yapacaksın. Gün aşırı filan değil evladım. Her sabah.

– Hep çalışacaksın. Üreteceksin. Beynin meşgul olacak. Hep koşturman gereken işler olacak.

-Günceli takip edeceksin. Haber izle; dergi, kitap, gazete oku. Gündemi yakala. Her konuda kendini “update” et. Yeni çıkan kitapları da bil, yeni açılan lokantaları da, bu sene moda olan renkleri de.

– Evlilik şart değil, kafana takma. Gerekli de değil. Hatta şöyle söyleyeyim: “One problem less!” (Bir problem eksik!)

– Çocuk meselesine gelince… Ha işte burada akan sular duruyor. Yapabiliyorsan yap. Birini bu kadar çok sevmek, onun sorumluluğunu taşımak sadece onu değil, seni de mutlu eder. Doğurmayacaksan evlat edin. O zaman da senin çocuğun, değişen bir şey yok. Evlat edinmeyeceksen de manevi çocuğun olsun, birini okut, geleceğini şekillendirmesine yardımcı ol.

– Haftada en az bir kere et ye. Mutlaka her öğün sebze ve meyve ye. Kusura bakma, ben tatlı severim. Tatlılardan uzak dur diyemeyeceğim!

– Ölümden sonra yaşamak istiyorsan, günlük tut. O küçük notlar hem kendi hayatının tanıklığı hem de yarına kalan bir bilgi kaynağı. Mesela benim babam hiç üşenmeden 60 yıl boyunca, her gün Ece Ajandası’na o gün olanları yazmış. Hâlâ açıp okuyorum ve çok faydalanıyorum.

– Olumlu olacaksın.

– Bazı şeyleri kabul edeceksin: Bütün kadınların seni sevmesine imkân yok. Demek ki bazı kadınlara dikkat edeceksin.

– Erkeklere gelince, aynı anda birkaçını sevmeyeceksin. Ama onların böyle bir yeteneği olduğunu da bileceksin!

Yorum Bırak