Adalet Yürüyüşü’nün 19. gününde ben de yürüyüşe katıldım.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu hep severdim ama itiraf ediyorum, şimdi hayranlık duyuyorum. Benim gözümde artık bir parti başkanı değil gerçek bir lider!!!
Ben de katıldımBu yapılanın da son yılların en önemli şeyi olduğunu düşünüyorum.
Binlerce insan hak-hukuk-
adalet için yürüyor. Burada olunca görüyorsunuz, gerçekten partiler üstü bir şey bu, bir CHP manevrası değil, her kesimden, her yaştan insan var. Ve herkesin tek talebi var: Adalet.
Kılıçdaroğlu, müthiş bir performans sergiliyor. Şa-ha-neeee. Diyor ki, “Bir ay önce deselerdi ki Ankara’dan İstanbul’a yürüyeceksin! Ben de inanmazdım!” Ama 69 yaşında olmasına rağmen yapıyor. Karavanından çıkıyor. Enerjik, dinamik, dimdik ve çok kararlı yürüyor. Bir de güler yüzlü, herkesle sohbet ediyor. Kimseyi kırmıyor. Anayolda yürüyoruz, yol kenarları kadın, çocuk dolu, bize erik ikram ediyorlar, su veriyorlar.
Sabah bir 6 km yürüdük, sonra 4.5 daha, şu an güneş tepede olduğu için bekliyoruz, akşam üzeri bir 8 km daha yürüyeceğiz. Şu ana kadar iki tişört değiştirmiş durumdayım, her etepta üzerinizdeki sırılsıklam oluyor. Amaaaa yürünmeyecek gibi de değil, eğer aklınızda yürüsem mi, yürümesem mi gibi bir düşünce varsa bence a) şıkkı…
Hiç bir taşkınlık yok, sadece masum bir talep var: Adalet. Adalet için yürüyenler provokasyonlara da kapılmıyor, onları kışkırtmaya çalışanları sadece alkışlıyor. Bunu da müthiş buluyorum. Neyse, ben gidiyorum, bugün yazı mazı yazmadım, izlenimlerimi yarın okuyabilirsiniz…