Onlar iyiliğe inanan kadınlar: 18 bin 500 çocuğa atkı ve bere ördüler!

Hey! Evet, bir sürü olumsuz şey oluyor. Ama Neslihan Andaç Öngüt gibi kadınlar da var. Onlar, bana ilham veren kadınlar. Hepimize vermeli. Ben iyiliğe inanıyorum, kadın enerjisine, kadın dayanışmasına…

Neslihan ve arkadaşları, ihtiyacı olan ve hayatında hiç hediye almamış çocuklar için atkı-bere örmeye başlıyorlar ve sonunda iş büyüyor. Türkiye’nin her tarafından gönüllü kadınlar, bu faaliyete katılıyor ve iyilik, halka halka büyüyor, toplam 18 bin 500 çocuğa ulaşıyor. Şu anda çocukları mutlu etmek için gönüllü atkı örenler de arttıkça artıyor, huzurevindeki yaşlı ve tatlı teyzeler bile bu sosyal fayda hareketine destek oluyor…

Bu hikâye beni çok duygulandırdı. Su damlası gibi temiz, saf bir hikâye. Bugün sizinle bu olayın kahramanı Neslihan’ı tanıştıracağım. Neslihanların artması dileğiyle…

-Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Neslihan Andaç Öngüt. 46 yaşındayım. 20 yıldır aktif iş hayatındayım. Evliyim. 13 yaşında da şahane bir oğlum var…

– Başka?

Başka? İyiliğe inanıyorum, iyiliğin bulaşıcı olduğuna inanıyorum! Bir sürü olumsuz şey oluyor etrafta, ben küçük dünyama ve yapabileceğim minik ‘sosyal fayda’lara tutunuyorum…

– Süpermiş! ‘Sevgimizi Ellerimizle Örüyoruz’ projesine bayıldım… Nasıl başladı bu hikâye?

Her şey, çocuklar için bir şey yapmak isteyen yengem sayesinde başladı. Sonra yengem Özlem Andaç ve bizim gibi iyiliğe inanan gönüllü kadınlarla yola devam ettik…

– Hedefiniz neydi?

İlk yıl, 500-600 atkı ve bere örmek. Ama ilk yıl sonunda 3 bin 500’e ulaştık!

– Yaşasın! Harikaymış…

Üstelik her başladığınız atkı ve berede, ilmekleri şans, mutluluk ve sağlık dileyerek atıyoruz.

Tam da adımıza uygun olarak, sevgimizi ellerimizle örüyoruz!

ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARINA İNANAN KADINLARIZ

– 4 yıl boyunca kaç çocuğu mutlu ettiniz?

230 okulda, 18 bin 500 çocuğumuzun yüzünü güldürdük.

– Hangi okullara gittiniz?

Çağdaş Yaşam Vakfı’nın yaptırdığı tüm okullara gittik. Çünkü Atatürk ilke ve inkılaplarına inanan kadınlarız. Hangi okullara mı gittik? Nevşehir, Mardin, Muş ve Bulanık’ın neredeyse tüm köylerine… Edirne, Siirt, Kars Sarıkamış, Trabzon, Nevşehir olmak üzere bir sürü okulda atkı-bere dağıtımı yaptık.

HİÇ HEDİYE ALMAMIŞ ÇOCUKLARA HEDİYE VERMENİN MUTLULUĞU PAHA BİÇİLMEZ!

Çocuklar, dünyanın en güzel varlıkları, o kadar saf ve temizler ki, bir şekilde onlar için bir şey yapmak, hayatında hiç hediye almamış çocuklara bir şey hediye etmek paha biçilmez bir mutluluk! Dağıtımlar sırasında çocuklarımızın gözlerindeki o sevinç her şeye değer…

HUZUREVİ SAKİNLERİ DE ÇOCUKLAR İÇİN ÖRÜYOR

– Bir de projenize, harika bir gönüllü grubu eklendi. Kim onlar?

Huzur evlerinin müthiş anneanne ve babaanneleri… Huzurevinde çocuklar için örgü ören teyzelerimizin mutluluğu, kendilerinin tekrar bir şeyler üretir hale gelmelerindeki yaşam sevinci, bence projenin faydasını ikiye katladı. Tuzla KASEV huzurevi mensupları, Erenköy Fizik Tedavi’den refakatçi ve doktorların müsaade ettiği hastalar, Sarıyer Lisesi Mezunlar Derneği, mübadil dernekleri, Kansersiz Yaşam Derneği de çocuklarımız için sevgiyle atıyorlar ilmeklerini… Artık projemiz, ‘Güneş Umuttur Derneği’yle devam ediyor.

YAŞASIN KADIN GÜCÜ!

– Hepimiz bir sürü şey düşünüyoruz, hayal ediyoruz ama hayata geçiremiyoruz… Siz, bu projeyi nasıl ayağa kaldırdınız?

Sanırım burada kadınların gücü devreye giriyor. Biz kadınlar, bir şeyi kafaya koyarsak yapamayacağımız bir şey yok. Buna yürekten inanıyorum. ‘Sevgimizi Ellerimizle Örüyoruz’ fikri ortaya çıkınca, arkadaşımız Şeyma Doğramacı, ‘örgü evi’ adını verdiğimiz, evinin müştemilatını projeye açtı ve gelen tüm atkı ve bereler orada toplanmaya başladı. Sonra diğer arkadaşlarımız, hemen hemen her gün ‘örgü evi‘nde buluşup Türkiye’nin birçok yerinden gelen atkı ve bereleri tasnif edip, tek tek poşetlediler. Ben ve benim gibi çalışanlar da hafta sonları destek olduk. Sonrasında koliler sahiplerine doğru yola çıktı…

– Peki Türkiye’nin her tarafındaki gönüllü örgücülere nasıl ulaştınız?

İyilikle ilgili yola koyulunca, inanın bütün yollar açılıyor. Bizim de başlangıçta böyle kaygılarımız vardı. Ama ne mutlu ki, iyilik hâlâ bulaşıcı, biz de gönüllülerimizi kolaylıkla bulduk. Facebook’ta ‘Sevgimizi Ellerimizle Örüyoruz‘ adında sayfa açtık, fotoğraflar paylaştık. Tüm gönüllülerimize binlerce kez teşekkür ederim ki, bize inandılar ve yalnız bırakmadılar ve projemize güven ve destek katlanarak çoğaldı…

Yorum Bırak