BU köşede genellikle kadınların, çocukların uğradığı haksızlıkları yazıyorum.
Cinsel istismarları, tecavüzleri, dayağı, şiddeti, cinayatleri…
Esas olarak da ortada bırakılmışlıklarını, korunmayışlarını…
Genellikle kadınlara sahip çıkılmıyor bu ülkede!
Kanun yapıcıların da uygulayıcıların da kadına bakışı kadından yana değil.
Lafta, “Kadınlar çiçektir”, “Cennet, anaların ayağının altındadır”, “Çocuklar geleceğimizdir” ama yaşananlar gün gibi ortada…
Hep birlikte görüyoruz, okuyoruz…
ÇOCUK İSTİSMARI DAVASINDA EN YÜKSEK İNDİRİMSİZ CEZA!
Bu fotoğraf, duruşma öncesi çekildi. Silifkeli kadınlar, ‘5 yaşındaki torununu istismar eden dede davası’nı takip ettiler ve adalet arayan anneye destek verdiler. Dava sonuçlanınca, bir arbede yaşanmasın diye mağdur anne arka kapıdan çıkarıldı. Fotoğrafta gördüğünüz kadınlara da ne yazık ki sanık yakınları saldırıda bulundu… Olsun, bunların hiçbiri bizi yıldıramaz!
Evet, genellikle bu köşede kadın meselesiyle ilgili kötü şeyleri yazıyorum. Biraz olsun iyiye gitmesi, şartların, anlayışın değişmesi için. Ben kadın dayanışmasına bütün kalbimle inanıyorum. Bu meselede de, ‘bir araya geldikçe’, ses çıkardıkça işlerin iyiye gideceğini düşünüyorum…
Belki de iflah olmaz bir iyimserim.
Ama bugün, güne şahane bir haberle uyandım…
Silifke’de yaşanan felaket bir istismar olayı söz konusuydu.
Dedenin 5 yaşındaki torununa iğrenç istismarı.
Ben de yazmış, hatta anneyle röportaj yapmıştım.
Evet, soruşturma aşaması çok gecikti ve bu aşamada sanık maalesef tutuklanmadı.
Fenalıklar bununla da bitmedi.
Çocuğun babası, davada sanık babasından taraf oldu.
Yine de, dede ilk duruşmada tutuklandı.
Bu arada mağdur anneye; kadınlar, kadın dernekleri ve kadın muhtar sahip çıktı.
Bu da beni çok duygulandırıyor.
“İşte kadın dayanışması bu” dedirtiyor!
Ev tutuldu, anne ve üç çocuk Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yardımıyla geçindiler.
Davada, Şerife Arıcı Yıldız gönüllü avukat oldu, Aile Bakanlığı avukatı da müdahil oldu. Davayı, Bakanlık da takip etti. Kadın dernekleri de…
Avukat Şerif Arıcı Yıldız, davayı gönüllü olarak başından beri savundu. Ve istismarcı dedeyi mahkûm ettirdi. İstismarcı dede, 40 yıl 6 ay ceza aldı ama kanuni sınır 30 yıl olduğu için, ceza 30 yıl olarak netleşti…
En en önemlisi Silifkeli kadınlar da takip etti.
Ve topluca karar duruşmasına geldiler…
Kısacası herkes sahip çıktı bu davaya…
MAHKEME HEYETİNE DE SİLİFKELİ KADINLARA DA ŞAPKA ÇIKARIYORUM
Sonuç ne mi oldu?
Mahkeme heyeti, davayı duyarlılık içinde götürdü.
Sanığa, en yüksek hadden ceza verdi ve hiçbir indirim uygulamadı!!!
Bence çok güzel bir haber. Hatta süper haber.
Mahkeme heyetine şapka çıkarıyorum…
Davayı gönüllü savunan Avukat Şerife Arıcı Yıldız’a da…
Ve tabii bunca acıyı çeken o anne ve çocukla dayanışmaya giren herkese…
Bence bu tür davalarda sanığın adil olarak cezalandırılması kadar, toplumun mağdurla dayanışma içinde olması da önemli.
Bir sürü rezalet yaşadı kadıncağız…
Şikâyetten vazgeçmediği için dövüldü, evden kovuldu. Üç çocukla evini, yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldı.
Ama bütün kadınlar ona el uzatıp, destek oldular, “Biz sana ve çocuğuna inanıyoruz ve bu yaşadığın acıyı kalbimizde hissediyoruz! Adalet yerini bulacak” dediler, o da kendinde mücadele gücünü buldu.
TOPLUM, VİCDANIYLA DEVLET, ADALETİYLE YAŞAR
Çocuğa cinsel istismarla mücadele, sadece adli yolla mümkün değil…
Evet barolar, ŞÖNİM, 6284 sayılı yasa kapsamındaki koruma tedbirlerinin bu olaydaki gibi uygulanması çok önemli. Evet, devlet her zaman mağdurun yanında olmalı…
Ama ‘toplum dayanışması’ da bir o kadar önemli.
Toplum vicdanıyla, devlet adaletiyle yaşar!!!
Bu davada emeği geçen ve sonuna kadar mücadele eden herkese teşekkürler.
Mersin basını da bu haberi hep çok adaletli verdi, onlara da teşekkürler.
Kocaman bir alkış da Silifkeli kadınlara…
Davayı izleyip, “Çocuk istismarıyla ilgili mücadelemiz devam edecek” dediler…
İşte ya, budur ya!
Yaşasın adalet!
Yaşasın kadınlar!