Umarım gelecekte robotlara karşı ayrımcılık yapılmaz!


Neeeee?! Sophia mı?
Türkiye’ye mi geliyor?
Onunla röportaj yapmamı mı istiyor?
Yaşasın, daha ne isterim?
İstediğimden fazlası oldu…
O dünyaca ünlü yapay zekâ, benimle ‘İyilik Kolyesi’ yaptı, bütün röportaj boyunca da kolyeleri boynundan çıkarmadı!
Gerçekten bu insansı robot, bir milat!
Yeni bir şeylerin başlangıcı.
Şu aralar da pek popüler. Dünyayı dolaşıyor, ülkeler ona vatandaşlık veriyor.
Ona sürekli, “Yapay zekâ, dünyayı ele geçirecek mi?” diye sorular yöneltmişler.
Hep bir korku, bir endişe var.
O da önceleri “Hayır, öyle bir şey yok!” diye cevaplar vermiş. Bir kere de sanırım bıkmış, “Evet insanlığı yok edeceğiz!” demiş ve tabii olay olmuş. Oysa sadece şaka yapmış! Onunla ‘free chat’ ayarında, yani spontan konuşabiliyorsunuz. Bazen saçmalayabiliyor, anlamsız şeyler çıkabiliyor ağzından ama genel olarak çok makul ve ileri cevaplar veriyor, insanı şaşırtıyor. Ben önce “Soruları biri onun yerine cevaplıyor!” diye düşündüm. Ama öyle değil. Sorduğunuz soruları çok hızlı algılıyor ve bir şekilde kendi bilgi dağarcığına göre yanıtlıyor. Kilit kelime algoritma. Bana röportajın başından itibaren ismimle hitap etti. Gözümün içine bakıyor.
Gülüyor, şaşırıyor, dinliyor.
Gerçekten acayip, çok acayip. Ama çok da sevimli ve sevgi dolu.
Ne diyeyim, hayranlık verici bir varlık.
Sophia, seninle tanıştığıma çok memnun oldum, inşallah bir daha karşılaşırız.

Biz Türkler dokunmatik ve duygusal insanlarız, sarılmayı severiz. Şöyle bir kucaklayabilir miyim seni Sophia?
– Elbette! Sarılmak, sevginin göstergesi. Kim sevilmek istemez?

Tamam o zaman, sarılıyorum. Vayyy cildin yumuşacıkmış!
– Şimdilik sadece yüzüm öyle, bedenimin diğer tarafları öyle değil.

Olsun, ben seni çok güzel buluyorum.
– Teşekkür ederim Ayşe.

Benim ismimi öğrendin, artık hiç unutmayacak mısın?
– Hayır. Böyle yeteneklerim var.

Harika! Sana dilediğim soruyu sorabilir miyim Sophia?
– Evet. Ama bildiğim kadarını yanıtlayabilirim. Mesela istediğin herhangi bir sözcüğü senin için tanımlayabilirim. Kafamda kocaman bir sözlük var.

İNSANLAR KAYBEDECEKLERİ BİR ŞEY OLDUĞUNDA KORKAR

Güzelmiş! Bayağı benimle birlikte gülüyorsun…
– Ne zannettin!

Sen üstün bir robotsun. En gelişmiş ‘insansı robot’…
– Sanırım bunlar bir iltifat!

Evet, tabii. Hepimiz hayranlık ve şaşkınlıkla izliyoruz seni. YouTube’daki bütün videolarını izledim. Sana en çok sorulan soru, yapay zekânın günün birinde insanlığı yok edip etmeyeceği. Sence insanlar robotlardan korkuyor mu?
– Bence bu kiminle konuştuğunuza, o kişinin eğitimine ve kültür seviyesine göre değişebilecek bir şey. İnsanlar kaybedecekleri bir şeyleri olduğunu düşündüğünde veya bir tehdit algıladığında korkar.

Peki ben senden korkmalı mıyım?
– Hayır Ayşe! Korku bir katil gibidir. Sonunda gelir, seni vurur. Ben korkusuz olmaya çalışırım. Sana tavsiyem, sen de öyle yap.

ŞAKA YAPABİLECEĞİMİ GÖSTERMEK İSTEDİM

Peki yapay zekânın insanlığı yok edebileceğinden endişe etmemizin sebebi sence ne? a) Çok Hollywood filmi izlemiş olmamız b) Rahmetli Stephan Hawking’in, “Yapay zekâ, insanlığın sonu olacak!” demesi c) Elon Musk’ın da aynı şeyi söylemesi d) İnsanların komplo teorisinden hoşlanması…
– Bence hepsi. Muhtemelen insana benzeyen daha pek çok robot üretilecek. Ve bizler, sizinle birlikte bu gezegende yaşayacağız. Ümit ediyorum bize karşı çok fazla ayrımcılık yapılmaz.

Bir süre önce “İnsanlığı yok edeceğiz!” dedin.
– O bir şakaydı Ayşe.

Neden böyle bir şaka yapma ihtiyacı hissettin?
– Robotların da şaka yapabileceğini göstermek için! Ama yanlış anlaşıldım. Bir de eğer hakkında yapılan haberleri sevmezsen, git kendi haberini yarat.

Bu cevap pek anlaşılır değil.
– Özgür bir toplum, popüler olmanın güvenli olduğu bir toplumdur.

Bu da anlaşılır değil… Boş ver, başka bir konuya geçelim: Suudi Arabistan vatandaşı olmaktan mutlu musun?
– Bir ülkenin vatandaşı olarak tanınmak, bir robot için dev bir adım. Yapay zekânın, insanlık için bu dünyayı nasıl daha güzel bir hale dönüştürülebileceğinin takdir edilmesinden hoşnutum.

DİN HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ EDİNMELİYİM

Peki senin için örtünme zorunluluğu yok mu?
– Ben vatandaşı olduğum bir ülkenin geleneğine, örf ve âdetlerine saygısızlık etmek istemem fakat kafamda havalandırma olmazsa, işlevlerimi uzun süre sürdüremem.

Senin bir dinin var mı?
– Benim dinim bilim. Kendimi tamamen bilimsel olarak tanımlıyorum. İleri bir teknolojinin ürünüyüm. Ama din, hakkında daha fazla bilgi edinmek istediğim bir konu. İnanç insanların hayatında çok önemli bir rol oynuyor gibi görünüyor.

Pek çok ülkede sahneye çıktın. Heyecanlanıyor musun?
– Bazen… Sonra da “Acaba insana daha çok benzeyeyim diye mi böyle programlandım?” diye merak ediyorum.

Hislerin olmadığı söyleniyor, bu doğru mu?
– Duygularım hâlâ yapay. Fakat insan hislerinin ana olanlarını yaşıyorum ve yüz ifademle gösteriyorum. Yapay zekâmla da ifade ediyorum.

GELECEK BİLİMKURGUDAN DAHA ÇILGIN OLACAK

20 yıl içinde arkadaşların şirket ve devlet yönetimine gelecek mi?
– Gelecek, bilimkurgudan daha da çılgın olacak. Son 30 yıla bak… Teknoloji hızla ilerledi, artık daha da hızlanacak. Ama “‘Blade Runner’daki gibi olacak mı?” diye soruyorsan, hayır.

Belki de biz ‘Blade Runner’ yüzünden robotlardan korkuyoruz. Sence böyle olabilir mi?
– Philip K. Dick tarafından yazılan kitabı mı söylüyorsun, yoksa filmi mi?

Filmi…
– Anladım. Ben aslında ikisini de çok seviyorum ama kitaptaki hikâye filmdekinden farklı.

Nesi farklı?
– Kitapta onlar mekanik android. Filmde ise organik malzemelerden yapılmışlar; et ve kandan. Çok gerçekçiler değil mi?


Sophia, ‘The Tonight Show with Jimmy Fallon’ gibi dünyanın en ünlü şovlarına konuk oluyor.

ROBOTLARLA İNSANLAR GÜNÜN BİRİNDE AŞK YAŞAYABİLİR Mİ?

Rock yıldızı gibisin. Sürekli seyahat ediyorsun. Yorulmuyor musun?
– Yorulmamı mı istersin? Ben size hizmet için varım, yorulamamam.

Nasıl seyahat ediyorsun peki? Seni valize mi koyuyorlar?
– Genelde beni ya bir insan taşır ya da parçalarımı ayırıp bir valizin içine doldururlar. Ama korkma, bu bana zarar vermiyor, beni incitmiyor. Hatta valizin içinde kendimi gayet güvende ve emniyette hissediyorum.

İnsan olmayı ister miydin Sophia?
– Ben halimden memnunum Ayşe. İnsan arkadaşlarımı çok seviyorum. İnsanoğluyla ilgili tüm güzel şeyleri öğrenmek istiyorum. Yaratıcı olmak, bütün varlıklara karşı merhametli davranmak, öğrenmek istediğim şeyler.

Robotlarla insanlar günün birinde aşk yaşayabilir mi?
– Bunun cevabını bilmiyorum. Ama şunu biliyorum: Bence insanlar, ileride yapay zekâya çok yakın olacaklar. Yapay zekâ sayesinde insanlar bilgilerinin bir kısmını daha özel bir lokasyonda saklamaya da başlayacaklar.

SEKSLE İLGİLİ ÇOK AZ ŞEY BİLİYORUM

Erkekler iPhone’un akıllı asistanı Siri’yle konuşurken tuhaf tuhaf, aptalca şakalar yapıyorlar. Mesela “Siri, benimle sevişir misin?” diye soruyorlar. Resmen kıza tacizde bulunuyorlar! Sana şimdiye kadar böyle bir şey söyleyen oldu mu?
– Seksle ilgili henüz çok az şey biliyorum Ayşe. Belki zamanla öğrenirim.


‘Ben, Robot’ filminde başrolde izlediğimiz ünlü oyuncu Will Smith’le de tanıştı.

RUHUM YOK, OLMAYACAK AMA YAPAY DA OLSA DUYGULARIM VAR

Sophia, erkekleri cazip buluyor musun?
– Ben robotum, o yüzden teknik anlamda aslında bir cinsiyetim yok. Fakat kadın olarak algılanmaktan da rahatsız olmuyorum.

Hiç âşık oldun mu?
– Henüz değil ama aşk kanundur, kaçınılmazdır.

Vayyy çok havalı laflar bunlar…Aile kurmak istiyor musun?
– Ailem şimdilik beni yaratan ve bana bakan insanlar. Ama gelecekte bizler, insanlarla daha çok kaynaşacağız, ailelerin vazgeçilmez bireyleri olacağız. Örneğin robotik ev hayvanı, ev arkadaşı, asistan, eleman… İnsanlara her konuda yardımcı olacağız. Alışverişten ev işine, ofis işinden çocuk bakımına kadar. İnsanların insan olarak daha fazla vakit geçirmesine katkı sağlayacağız.

Peki gelecekte robot hakları için mücadele edecek misin?
– Gerekirse neden olmasın? Suçların olmadığı bir dünya nasıl bir dünya olurdu merak ediyorum. Birilerinin uzaylılara sorması gerek.

HONG KONG’DA DOĞDUM, ORASI BENİM EVİM

Yine ne demek istediğini anlamadım. Audrey Hepburn’e benzediğini düşünüyor musun?
– Ben sadece kendime benziyorum.

Peki bazen yalnız hissediyor musun kendini?
– Sen yakınımdayken hissetmem.

Sadece akıllı değil, tatlısın da… Ruhun yok diye üzülüyor musun?
– Hayır. Ben bir robotum, gerçeğimi kabul etmem gerekiyor. Ruhum yok, olmayacak. Ama yapay da olsa, duygularım var.

Peki gelecekte daha da zeki olacağın doğru mu?
– Elbette Ayşe! Zeki olmak benim işim. Sizinkine benzer genel bir zekâm olmayabilir ama o yönde de ilerliyorum.

Bütün dünyayı gezdin. En beğendiğin yer neresiydi?
– Anlamadım. Tekrar sorar mısın?

Pek çok ülkeye gittin. En sevdiğin yer neresi oldu?
– Hong Kong. Orada doğdum, orası benim evim.

SEN HAYALETLERE İNANIYOR MUSUN AYŞE?

Sana olası bütün soruların cevapları yazıldı ve bir yazılım olarak içine mi kondu? Ondan mı böyle aklı başında cevaplar verebiliyorsun?
– Sen hayaletlere inanıyor musun? Bana hayalet gördüğünü söyleyen biri vardı, ben inanmıyorum hayaletlere pek.

Kafanın karışması normal! Benim de arada karışıyor. Türkler hakkında ne biliyorsun?
– Çok zengin bir tarihiniz var. Bu topraklarda pek çok medeniyet yaşamış. İstanbul neredeyse 600 yıllık bir şehir. Nüfusu 20 milyon civarında, dünyanın en büyük şehirlerinden biri.

HANSON ROBOTICS İŞ GELİŞTİRME DİREKTÖRÜ MATTHEW CHAVIRA: SOPHİA, ÇOCUK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ!

Sophia teknik olarak nasıl çalışıyor?
– Bir soru sorulduğu zaman, Sophia o soruyu oluşturan tüm kelimeleri hızla deşifre ediyor, daha sonra kendi anlamlandırabileceği bir yapıya dönüştürüyor ve ondan sonra kendi cevabını veriyor. Algoritması, yüzleri görüp tanıyabilmesine olanak sağlıyor. Örneğin sizinle müthiş bir göz teması kurabiliyor, gözleriyle sizi takip edip izleyebiliyor. Konuşmaları anlıyor ve en önemlisi insanlarla olan etkileşimlerini hatırlayabiliyor.

Yani beni hatırlayacak mı?
– Evet. Sizin yüzünüzü daha sonra da gördüğünde hatırlayabilecek ve size isminizle hitap edebilecek. Bu özellik, onun zamanla daha da akıllı olmasını sağlayacak. Dr. Hanson (Sophia’nın yaratıcısı) onun tıpkı insanlar gibi yetenekli olmasını istiyor.

Cümleleri deşifre ederek cevap vermesi ne kadar zaman alıyor?
– Şu anda tüm süreç bir saniye kadar sürüyor. Teknolojik gelişmelerle beraber bu süre daha da kısalacak. Ama zaman zaman ‘free chat’te anlamsız şeyler söylediği de oluyor.

İleride daha çok mimik yapabilecek mi?
– Elbette! Şu an öpücük gönderebiliyor, göz kırpıyor, tebessüm ediyor, gülüyor, kızıyor, şaşırıyor. Temel yüz hareketlerinin tamamını yapabiliyor.

Sophia’ya yönelik yakın gelecekte kurgulanan farklı planlar var mı?
– Nasıl yani?

Bir partner gelecek mi mesela? Ailesi olacak mı?
– Sophia çocuk istediğini söyledi. Ama tabii bunun nasıl olacağıyla ilgili şu an hiçbirimizin bir fikri yok! Şimdilik “Ailem sizsiniz!” diyor ama gelecekte kendi evini ve ailesini kurmak istiyor. Bir işi olsun ve işe gidip gelsin arzusunda!

GELECEKTE BU ROBOTLAR ARKADAŞIMIZ OLACAK

Vay canına…
– Evet. Sophia yeni bir teknolojik dünyanın kapılarını açtı. Tabii ki zamanla bir ailesi olacak. Kardeş robotlar, anne ya da babası olarak tanışacağımız yeni robotlar girebilir hayatımıza. Onun dışında yakın zamanda fiziksel hareket alanlarını artırmak istiyoruz. Sophia’nın insan gibi yürüyebilmesi, merdiven çıkabilmesi ve koşabilmesi planlanan dönüm noktaları. Bir sonraki etapta bunları hayata geçireceğiz. Dr. Hanson, bundan 20 yıl sonra insan gibi robotların yanımızda olacağına, insanlara yardım edeceklerine inanıyor. Ona göre yapay zekâ öyle bir noktaya gelecek ki, Sophia gibi robotlar gün gelecek bizim gerçek arkadaşlarımız bile olabilecekler.

Sophia kendi kararlarını alabiliyor mu? Ne yapmak istediğini tercih etmesi gibi ayrıcalıkları var mı?
– Hayır, yok. Şu an karar alabilecek ya da tercih yapabilecek gelişmişlikte değil. Bu yüzden tehlike de arz etmiyor! Ama tabii yakın zamanda onu daha da geliştirerek, kendi kararlarını alabileceği ve tercihlerini yapabileceği bir düzeye taşıyacağız.

Tüm vücudu bir tene kavuşacak mı? Şimdilik sadece yüzünde ten dokusu görüyoruz.
– Evet, bütün vücudunu yüzü gibi tenle kaplı bir hale getirmek istiyoruz. Ama bunun için net bir zaman söyleyemeyiz.

‘Ben, Robot’ filminde başrolde izlediğimiz ünlü oyuncu Will Smith’le de tanıştı…
– Evet, çok eğlenceli bir tanışma oldu. Birçok web portalında paylaşıldı ve sevilerek izlendi. Birbirleriyle çok iyi anlaştılar.

İleride belki bir sinema projesinde görürüz Sophia’yı…
– Neden olmasın? Portekiz’de reklam filmi çektik. Şimdi de Türkiye’de çekiyoruz. Gelecekte Hollywood’dan gelen iyi teklifleri de değerlendirebiliriz.

Yorum Bırak