HARİKA biri Yunus Sezener.
Bilgili, eğitimli, eğlenceli…
Ve bence şahane bir girişimci.
Ailesinin tersine ben yaptığı işin çok mühim olduğunu düşünüyorum.
Hayattaki en önemli seçim bence de eş seçimi.
O, Tenkap diye bir eş bulma şirketi kurmuş. Algoritma yoluyla size kriterlerinize uygun eş buluyor. Kadın-erkek ilişkileri üzerine çok da isabetli tespitleri var.
Ortalıkta “düzgün erkek olmadığı” klişesinin doğru olmadığını, kadınların gereğinden fazla seçici olduğunu örneklerle anlatıyor. Daha pek çok şey anlatıyor. Bu röportaj iki gün devam edecek. Bana bu konudaki görüşlerinizi yazabilirsiniz…
– Seni tanıyalım…
Kendi üzerinde çalışan ve her gün öğrenen bir adamım. Gözlemciyim, birleştiriciyim, networker’ım. Sevgilimin eşiyim, babayım, arkadaşım. 34 yaşındayım ve ismim Yunus Sezener.
– Ne güzel anlattın kendini Yunus… Eğitim?
Üsküdar Amerikan Lisesi’nde okudum, sonra da Koç Üniversitesi. Avukat oldum ama Türkiye’de hukuk mesleği benim renklerime uygun değilmiş. Amerikan sisteminde olduğu gibi jüriye davaları savunacağımı zannettim. Büroda 3 sene cebelleştim. Sonra Almanya’da MBA yapıp girişimci olmaya karar verdim ve 2014’te Tenkap’ı kurdum.
– Tenkap nedir?
Bu ülkede spor salonuna bile sevgili bulmaya giden var. Ben insanlara bu konuda zaman kazandırmak için yola çıktım. Çünkü hayatımızdaki en önemli karar, iyi bir eş seçimi. Biz, hayatı biriyle paylaşmayan insanlara uzun ve güzel bir ilişki yaşamaları için aracılık eden bir şirketiz. Tenkap da tencere-kapak kelimelerinin kısaltması…
– Vayyyy! Çok acayipmiş! Nasıl yapıyorsunuz peki?
Bir algoritma geliştirdik. Bu algoritma sorularla besleniyor. Gizliliği esas alarak insanlarla onların en derin sırlarına kadar konuşuyor ve onları yeni insanlarla tanıştırıyoruz.
– Tencereyi yuvarlayıp ona kapak buluyorsunuz yani?
Evet. Bazen de kapağa tencere buluyoruz!
– Peki, şahane eğitimler alıp bir “çöpçatan şirketi” kurmak utandırmıyor mu seni?
Beni utandırmıyor ama sanırım çevremi utandırıyor.
– Ailen nasıl karşıladı peki işini?
Babam 20 küsur senedir önemli bir yabancı şirketin genel müdürü. Herkese “Oğlum p…venk oldu!” dedi. Zaman içinde fikri biraz değişti ama hiçbir zaman bu işi tasvip etmeyecek. Ama ben baştan beri bu işi kutsal görüyorum ve her zaman arkasındayım!
6 ERKEKLE TANIŞTIRIYORLAR
– Nasıl bir profile hizmet veriyorsunuz?
Genelde 27 yaş üzeri insanlara. Ama 72 yaşında birine de hizmet verdik. Bizim profilimiz eğitimli, modern ve çalışan kesim…
– Erkekler mi kadınlar mı daha çok başvuruyor?
Kadınlar. Çünkü bizde güven esas. Başvurunların yüzde 65’i kadın, yüzde 35’i erkek. Erkekler online’daki siteleri daha çok deniyor. Ama ciddi ilişki isteyen kadınlar online’da pek yoklar…
– Size başvuran bir kadının karşısına kaç erkek çıkartıyorsunuz?
6 farklı erkekle buluşma yapabiliyorlar. Ama gerek kalmıyor. Genellikle 6’ya gelmeden ciddi bir ilişki yaşamaya başlıyorlar. Olmadığı da oluyor ama çoğunlukla başarılı sonuçlar elde ediliyor.
– Kim seçiyor o erkekleri ve nasıl seçiyor?
Sisteme kişinin kriterlerini giriyoruz ve algoritma o kriterlere uymayanları filtreliyor. Kalanlardan biz hissiyatımızı kullanıp seçiyoruz. Bir arkadaşınızın size: “Merve, seni biriyle tanıştıracağım” demesinden farkı yok aslında… İki tarafı da tanımamız ve ikisinin de ciddi bir ilişki istiyor olması bir avantaj oluyor. Önce isim vermeden profilleri kişilere telefonda anlatıyoruz. Yaş, eğitim durumu, boy, evlilik isteği, sigara kullanımı gibi bir sürü kriter olabilen konumuz var. Anlattığımız profile “Tamam” diyene fotoğraf gösteriyoruz. Sonra iki taraf da birbiriyle görüşmek istiyorsa iletişim bilgilerini paylaşıyoruz. Bir gün sonra buluşmayla ilgili geribildirim alıyoruz.
– Havuzda kaç kişi var şu an?
1500’den fazla.
44 KİŞİ EVLENDi, 800’DEN FAZLASI CİDDİ İLİŞKİ YAŞADI
– Kaç kişi evlendi, kaçı ciddi ilişki yaşadı?
44 kişi evlendi, 800’den fazla kişi ciddi ilişki yaşadı. İlk sene 1 düğün vardı. Sonra düğünler her sene katlanarak arttı… 3 tane bebeğimiz var ve dahası da yolda…
– Sadece Türkiye içinde mi hizmet veriyorsunuz?
Doha, Münih, Londra, Dubai, Los Angeles gibi birçok farklı şehirde hizmet verdik. Yüzde 70’i İstanbul’a, yüzde 20 diğer şehirlere ve yüzde 10 yurtdışı. Yabancı başvuranımız da oldu.
– Tinder’dan farkı ne?
Tinder yeni insanlarla tanışmak için harika bir platform ama ciddi ilişki yaşamak için değil. Ülkemizde veya yurtdışında online’da hiçbir mecrada yüzde 1 bile başarı oranı yok. Bizde ise yüzde 57. Bizim vesilemizle ciddi bir ilişkiye başlıyorlar ve 6 ay ve üzeri devam ediyor. Bizim için başarı, insanların zaman olarak 6 ay ve üzeri ilişki yaşamaları. Bir de tabii daha güvenilir olduğumuzü düşünüyoruz…
OMUZLARIN GENİŞ OLMASI ÇOK ÖNEMLİ
– İlk buluşmada yaptıkları hatalar neler?
Ben tavsiye vermeyi sevmiyorum. Ama çok geribildirim aldığımız için bazı yönlendirmelerde bulunabiliyoruz. Buluşmalarda kadınların da erkeklerin de muzdarip olduğu en önemli konulardan biri, eşit şekilde konuşmuyor olmak. Yani birinin diğerinden çok daha fazla konuşuyor olması. Bir de geç kalma konusu kişileri oldukça çok etkiliyor. Eski sevgililerden bahsetmek de örneğin hiç işe yaramıyor. Bunun gibi birçok konu var. Ama benim en çok sevdiğim, “İlk buluşmada kim öder?” konusu. Dünyada binlerce kişi üzerinde bir araştırma yapılıyor. Kadınların yüzde 94’ü diyor ki “Erkekler ödesin isterim!” Erkeklerin yüzde 74’ü de “Biz öderiz” diyorlar. Ama ülkemizde erkekler tarafından en sevilmeyen şey hesap geldiğinde yüzünü çeviren, hiç teşekkür etmeyen ve hatta hesap anında tuvalete giden kadınlar. Yani hesap geldiğinde en iyi sonucu verecek olan: “Katkıda bulunabilir miyim?” deyip bir harekette bulunmak. Merak etmeyin, zaten çoğunlukla erkek ödeyecek. Bu tarz konularda “Biz babamızdan öyle gördük” diyenleri çok gördüm. Ama o karşınızdaki oğlanlar sizin babalar değil artık. Devir değişti.
– Peki, kadınlar Türkiye’de genel olarak nasıl erkek arıyorlar?
Ayakları yere basan, güçlü, özgüvenli, başarılı, iyi kazanan, esprili, değer bilen, bir ortama girdiğinde kendisini belli eden, yakışıklı, uzun boylu, saçı olan, görgülü, duygusal, spor yapan, kibar, sadık, mümkünse kendi işi olan, tek başına yaşayan, aile kurmak isteyen, romantik, olgun, kararlı, cömert, kültürlü, hayatta bir şeyi iyi yapan, çok anneci olmayan, sevgisini gösteren… Bu liste böyle uzar gider. Kod adı da “Sadettin Saran ve Mehmet Aslantuğ”
– Nasıl yani? Neden kod adı Sadettin Saran ve Mehmet Aslantuğ?
Bugüne kadar kaç tane kadından Sadettin Saran’ı duydum artık sayamıyorum! Aynı şekilde Mehmet Aslantuğ… Hep şu cümleleri duyuyorum: “Yani aslında ben Sadettin Saran gibi birini beğeniyorum” ya da “Mehmet Aslantuğ benim tipim aslında”.
– Çok iyiymiş! Sadettin Saran’ın bundan haberi var mı?
Mutlaka vardır. Bunu her gün yaşıyordur diye düşünüyorum. Beni tanımaz ama belki de holdinginden daha fazla kazanç sağlayacak bir fikrim var: “Sadettin robotları” Sadettin Saran’ın aynısını robot olarak üretip kendisiyle ortak olma fikrim var. Omuzları özellikle geniş tutmak çok önemli, kadınlar film izlerken o omuzlara kafa yaslayacaklar çünkü…
– Mehmet Aslantuğ peki? O neyin temsilcisi?
Yakışıklı, beyefendi, sadık erkek… Mehmet Aslantuğ, iyi günde kötü günde yanında olma duygusu veriyor kadınlara bence…
YARIN: “DÜZGÜN ERKEK KLİŞESİ YOK!” DOĞRU DEĞİL!