DUYDUK duymadık demeyiiiiin! 5-7 Nisan’da Adana’dayız. Her sene 1.5 milyon kişinin katıldığı ‘Portakal Çiçeği Karnavalı’nın 7’ncisi kutlanacak. Sizleri de bekliyoruz. Memleketimi portakal çiçeği kokuları sardı bile. Her sene, Adana’dan tüm yurda “milli birlik” mesajı veriyoruz. Her sene daha güzel oluyor. Hoşgörü içinde geçiyor, herkes kucaklaşıyor, eğleniyor. Bu sene Alya da var. Hocaları ve arkadaşları da var. Dans edecekler. Daha pek çok sürpriz var. Sizi cuma günü söz verdiğim gibi Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt röportajıyla baş başa bırakıyorum…
– Oleeeeeey! 7. Adana Portakal Çiçeği Karnavalı’na çok az kaldı. 5-7 Nisan arasında dananın kuyruğu kopacak. Dile kolay, 7’incisi gerçekleşiyor. Bu karnavalın yaratıcısı olarak neler hissediyorsunuz?
Öncelikle bu karnavalın tek yaratıcısı olarak anılmayı tercih etmiyorum. Çünkü başta sen olmak üzere, bu hayali ilk paylaştığım ve şimdi isimlerini sayamayacağım kadar çok katkı ve destek verenlere haksızlık etmiş olurum..
– Tamam, bu karnaval Adana halkının ama tevazua gerek yok, sizin hayalinizdi… Şimdi büyüdü, serpildi, gelişti. Nasıl bir gurur bu?
Hayatım boyunca elde ettiğim tüm başarıların toplamından daha büyük bir haz duyuyorum! Çocuklarımıza, gelecek nesillere bırakabileceğimiz kocaman bir “sevgi işi” gerçekleştirdik bence. En önemlisi, yola çıkarken karşılaştığımız, “Bunlar güzel hayaller ama yapamazsınız!” diye düşünenlere, “Aslında olabiliyormuş!” dedirttik. Benzer hayalleri olanlar için de “Vay be, yapılabiliyormuş aslında!” umudunu verdik. Adana sokaklarında yürürken, insanların yüzündeki o güzel gülümsemeyi gördüğümde “İyi ki yaptık!” diyorum her seferinde. En önemlisi de böylesine büyük bir organizasyonun, sivil bir inisiyatif ve amatör bir ruhla başlayıp, 7. senesinde giderek daha büyüyen bir coşkuyla devam etmesi. Bunda halkın bu karnavalı sahiplenmesinin rolü de büyük…
– Evet, haklısınız. Herhangi bir firma veya kurum sahiplenseydi, bu kadar kabul görmeyebilirdi…
Aynen öyle! Başından beri söylüyoruz: Bu karnaval hiçbir kurum veya firmanın malı değil! Sivil ve amatör bir komitenin koordinasyonunda, tüm kamu ve özel kurumların destekleriyle organize edilmekte ama Adana halkının karnavalı! Ve bütün Adanalılar gerçekten sahip çıkıyor, heyecanlanıyor, hazırlık yapıyor, misafirlerini ağırlıyor. İnsanlar geldikçe geliyor, sokaklar güzelleşiyor, mis gibi portakal kokusu her yerde…
– Bu yıl tavan mı yapacak? Şimdiden otellerde yer yokmuş, doğru mu?
Geçen sene de böyle olmuştu. Adana dışında, Tarsus, Mersin, Gaziantep gibi komşu illerdeki oteller dahi dolmuştu. Aldığımız haberlere göre geçen seneden daha fazla bir katılım olacak bu sene…
YAŞASIN KORTEJ!
– Kortej ne olacak, kortej! Her sene sabırsızlıkla bekliyoruz…
Evet, şenliğimizin kalbi o kortej! Bu sene yine orijinal formatında ve şehrin caddelerinde olacak! Sadece artık herkesin yürümesi fiziken mümkün olmadığından, sadece kostümlü grupların kortej geçişi yapmasını, sivil katılımcıların ise kaldırımlardan korteji izlemelerini planlamaktayız. Dünyadaki örneklerinde de bu şekilde yapılıyor zaten. Aylardır kostüm hazırlıkları yapan grupları herkese izletmek istiyoruz.
– Peki bu yıl neler planlanıyor? Ne tür sürprizler bizi bekliyor?
Yine birbirinden farklı ve coşkulu aktivitelerimiz var. Mumbai’den gelen Danceworx Dans Topluluğu, jaz, comtemporary ve Bollywood dansları sergileyerek açılış töreninde bir gösteri sunacak. Yine dans gösterileri, sokak konserleri, sergiler, ulusal satranç şampiyonası, TJK Portakal Çiçeği Koşusu, maraton koşuları, kostüm tasarım yarışması, portakallı lezzetler yarışması, kısa film festivali… Aman Tanrım, hepsini saymam o kadar zor ki! Daha pek çoook etkinlik var. Bu yıl şehrin her köşesinde birbirinden farklı aktiviteler gerçekleştirilecek. Karnavalın detaylı programı Mart ayının son haftasında nisandaadanada.com sitesinden yayınlanacak. Bu sitede ayrıca Adana’da ne yapılır, ne yenilir, gezilecek yerler nerelerdir şeklinde rehberlik hizmeti de mevcut…
NE YAPIYORSAK TUTKUYLA YAPIYORUZ!
– Hazırlıklar nasıl gidiyor?
Yine çok yoğun ve hummalı bir hazırlık içindeyiz! Bu karnaval, sıradan bir festival gibi, sadece bir kaç konser organizasyonunun yapıldığı bir aktivite değil. İçinde, sanattan spora, birçok farklı aktivite gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin her yerinden, hatta yurtdışından başvurular var. Tüm bunları karnaval komitesi tek tek inceleyip, karnavalımızın ruhuna uygun olanları programına alıyor. Sonra bunların organizasyonları yapılıyor. Büyük bir şehri, komple karnaval alanına çevirmek, tüm bu başvuruları, özellikle de halktan gelen talepleri değerlendirmek, bunları kamu idareleriyle, yerel yönetimlerle koordine etmek kolay işler değil. Ciddi bir organizasyon işi! Ama biz her sene bunu müthiş bir tutkuyla yapıyoruz.
NİSANDA ADANA’DA OLMANIN GÜZELLİĞİ
– En baştan beri bir halk etkinliği oldu, hiçbir şekilde siyasete bulaşmadı… Bunu nasıl başardınız?
Evet. Seneler önce bu işi kurgularken, kendimize ilkeler koyduk. “Bu karnaval, hiçbir kuruma mal olmayacak, sivil bir komite organize edecek. Kurumlar destek verecek, ama karnavalın sahibi Adana halkı olacak!” dedik. İkinci ilke olarak da, “Kesinlikle karnaval, siyasetten ari olacak!” ilkesini yazmıştık. Buna en başından beri çok dikkat ettik. Sağ olsunlar siyasetçilerimiz de bu fikri çok beğendi ve sonuna kadar destek verdi. Karnavalda hiçbir belediye başkanımız, milletvekilimiz siyaset konuşmuyor mesela. Sadece Nisan’da Adana’da olmanın güzelliklerini anlatıyorlar. Bu ilkeye sahip çıktıkça, halk daha da samimi buluyor bu karnavalı…
– Adana’yı insanlar inanılmaz güzel bir yer olarak tanıdı. Öyle kalıyor akıllarında… Sokakları portakal kokan, özgür insanların şehri olarak… Bu ne kadar mutlu ediyor sizi?
Valla ne diyeyim, mutluluğumu anlatamam. Bir gün hayata gözlerimi kaparken gülümseyeceğimi, gülümserken de bu karnavalı düşüneceğimi biliyorum!
– Son olarak, portakal çiçeği ve kokusu sizin için ne ifade ediyor?
Oooooo! Tüm çocukluğum, gençliğim, dostluklarım, gençlik aşklarım…Şimdi eşim ve ikizlerimle dolaşıyoruz Adana sokaklarını, yine portakal çiçeğinin kokusu burnumda…Benim için kıymetli olan her şeyin merkezinde portakal çiçeği kokusu var. Bu büyülü koku insanın ruhunu yıkıyor, yeniliyor, gençleştiriyor. Yeniden “iyi”ye inanmanıza sebep oluyor!