A Milli Kadın Futbol Takımı’mızın kaptanı. Beşiktaş’ta oynuyor. 1993 Ankara doğumlu. Gazi Üniversitesi mezunu. 4 senedir hem beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapıyor hem de Türkiye Futbol Federasyonu’nda ‘analiz uzmanı’ olarak çalışıyor. Aynı zamanda master yapıyor. On parmağında on marifet bir kadın. Millilerimizin ablası.
90 KERE MİLLİ OLDUM
Farklı yaş gruplarında, 90 kere milli oldum. Müthiş bir gurur ülkeyi temsil etmek. Milli Takım formasını ilk giydiğimde, 15 yaşındaydım. İnanılmaz duygulandım. İstiklal Marşı’mız okunurken birden ağlamaya başladım. Gururdan ve mutluluktan. İşin ilginci, ne zaman marşımız okunsa, hâlâ gözlerim dolar.
FARKLI PEK ÇOK SPOR DENEDİM. AMA EN ÇOK FUTBOLU SEVDİM
Sakarya’da okul takımında futbol oynamaya başladım. Ama kız takımında değil. Okulda kız takımı yoktu çünkü. Benim için özel izin alındı, erkeklerin arasındaki tek kız olarak takımdaki yerimi aldım! Kornerden gol attığım bir gün, bir futbol antrenörü beni görmüş, “Bizim takımımızda oynar mısın?” dedi. İstekli olduğumu görünce de eve gelip bizimkilerden izin aldı. Ben annemle her akşam, antrenmanlar için Sapanca’dan Sakarya’ya gidip gelmeye başladım. Yani küçük yaşlarda sokakta başlayan futbol hayatım, 11 yaşında bir kulübe taşındı ve futbol hayatıma lisanslı olarak devam ettim. Ama ailemin teşviki olmasaydı, asla bugünlere gelemezdim.
KENDİMİ EN İYİ HİSSETTİĞİM YER ÇİM SAHALAR
Müthiş güçlü ve özgür hissediyorum. Zeka oyunu aslında futbol. Sadece bedeninizle oynamıyorsunuz yani. Bana inanılmaz zevk veriyor. Sosyolojik boyutu da olan bir oyun. Farklı kültür ve sosyal statüdeki 3 milyar insanı aynı noktada buluşturabilen bir şey! Yani futbol, sadece bir spor değil…
KADIN FUTBOLUNUN TÜRKİYE’DEKİ ÖNCÜLERİYİZ
“Kadın futbolcu” algısının benimsenmesi için medyanın ve kurumların bizi desteklemesine ihtiyacımız var. Verilen her röportaj, her mesaj kadın futbolu için çok kıymetli. Kadın futbolu, kadın futbolunu ciddiye alan, kadınların da tıpkı erkekler gibi, her şeyi yapabileceğine inanan insanlar ve kurumlar sayesinde gelişiyor. Gereken desteği aldığımızda, rakiplerimizle daha eşit bir platformda yarışabiliyoruz. Maçlarımızın naklen izlenebilmesi mesela büyük bir gelişme…
MAÇLARIMIZIN SPORTS TV’DEN İZLENEBİLİYOR OLMASI ENFES BİR ŞEY…
Yaşasın yine bir aradayız!
-Evet. En son Dünya Kupası’na gitmiştik birlikte. O günden bu yana, dünyada kadın futbolunun bilinirliği arttı. Çünkü Dünya Kupası, televizyonlarda yayınlandı. O kadar etkili bir şey ki bu. O dönemden sonra gerçekten olumlu etkiler yaşanmaya başladı. Bizim de bilinirliğimiz arttı. Türkiye’de de olumlu şeyler oldu.
Ne mesela?
-Mesela Beşiktaş’ın oynadığı bir maç var Kadınlar Günü’nde Vodafone Arena’da. Tam 33 bin kişi geldi. Gerçekten tarihi bir olaydı. Milli formayla da çıkmayı isterim bir gün. O gün hayatımda bir hayalimi daha gerçekleştirmiş oldum. Nasıl mutlu olduğumu anlatamam. Şu anda da A Milli Takımı olarak maçlarımızın Sports TV’den izlenebiliyor olması enfes bir şey…
ARKAMIZDA “ÜLKEMİZİN DESTEĞİ” OLDUĞUNU BİLEREK SAHAYA ÇIKIYORUZ. BU DA GÜCÜMÜZE GÜÇ KATIYOR
Nasıl artıları oldu?
-Eskiden durum şuydu, ülkeniz için bir şey yapıyorsunuz ama ülkenizdeki insanların aslında bundan haberi yok! Şimdi var, oluyor. Reklamlarla, duyurularla birlikte, herkes, bizim orada o maçı oynayacağımızı biliyor. Dileyenler maçları canlı da izleyebiliyor. Biz de o duyguyla çıkıyoruz sahaya. “Arkamızda ülkemizin desteği” olduğunu bilerek. Bu da gücümüze güç katıyor. Daha istekli daha coşkulu oluyoruz. Ülkemizdeki insanlar için de savaşıyoruz, daha yürekten oynuyoruz.
BİZİ İZLEYEN AİLELER, “BENİM KIZIM DA ORADA OLSUN, SAHAYA ÇIKSIN, AY-YILDIZLI FORMAYI GİYSİN, ÜLKEMİZİ GURURLA TEMSİL ETSİN!” DİYOR
Seni futbol oynamaya teşvik eden bir ailen vardı. Ama tüm kız çocukları aynı şansa sahip değil. Sence kızlar, futbol aşklarını ailelerine kabul ettirmek için ne yapmalı?
-Ailelerinin bizi izlemelerini sağlamalılar! Türkiye’de bir kız çocuğu, “Futbol oynamak istiyorum!” dediği zaman, ailesi önünde bir örnek görmediği için bunun olabileceğine inanmıyordu.
Şimdi sizleri görüyorlar…
-Aynen öyle! Üstümüzde, ay-yıldızlı formayı taşıyoruz. Ülkemizi temsil ediyoruz. Bizi gören aileler diyor ki, “Benim kızım da orada olsun, benim kızım da sahaya çıksın, benim kızım da bu formayı giysin, ülkemizi gururla temsil etsin!” Kadın futbolcuları görmek, aileler açısından da özendirici oldu. Destek bu kadar önemli yani. İnsanlar, hepimizi ismimizle soyadımızla biliyor, spikerler sürekli hayat hikayemizi anlatıyor. Nereden geldiğimizi, kim olduğumuzu, senelerce bu spora nasıl emek verdiğimizi… Canlı yayında daha birkaç maçımız yayınlandı, bütün ülke bizi duymuş oldu.
BİZDEN SONRA GELECEK JENERASYONUN KENDİNİ BÜTÜN DÜNYAYA DUYURACAĞINA İNANIYORUM
Sizden sonraki potansiyel Milli Takım oyuncusu olacak kızlara ne mesaj vermek istersin?
-Çok güzel bir noktada şu an Milli Takım. Ama daha gidebileceği çok yol var. Asla pes etmesinler, devam etsinler. Biz, bu işin öncüleriyiz. Bizden sonra gelecek jenerasyonun, kendini bütün dünyaya duyuracağına inanıyorum. Dünya Kupası finaline gideceklerine de inanıyorum. Belki ben hala oynuyor olurum, belki de teknik kadroda olurum. Onu bilemiyorum artık.
İleride Milli Takım teknik direktörü olma hayalin var mı…
-Olmaz mı? Ben Necla Hoca’mın bize ne kadar emek verdiğini görüyorum. İleride ben de aynı çabayı sarf etmek için elimden geleni yaparım.
BEKLE BİZİ DÜNYA KUPASI
Dünya Kupası finallerinde şansınızı ne kadar görüyorsun?
-Asıl hedefimizi, orası olarak belirledik zaten. Çünkü çok yeni bir oluşumumuz var. Önümüzde 6 aylık bir periyot daha var. Birbirine alışan, alıştıkça da birbirini tamamlayan bir takım olduk. Ve bu birlikteliğin devam edip Dünya Kupası’na yansıyacağını düşünüyorum. Bakalım. Elimizden geleni yapacağız.