‘’Bu adaletsiz düzeni değiştirmek için bir şeyler yapmam gerekiyor’’ dedim… 20 yıldır KEDV’de çalışıyorum

O, Didem Demircan. 45 yaşında. ODTÜ’de Uluslararası İlişkiler eğitimi aldı, ardından İngiltere’de yüksek lisans yaptı.
.
Oldum olası, yoksulluk, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sistemin körüklediği diğer sosyal eşitsizliklere karşı mücadele etme hayali vardı.
.
20 yıl önce katıldığı Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı‘nda (KEDV) şu an koordinatör olarak çalışıyor. Müthiş saygın bir iş yapıyor. KEDV olarak, özellikle de yoksul kadınlara inanılmaz bir toplumsal fayda sağlıyorlar. Onu ve tüm KEDV ailesini tebrik ederim.
.
“Shell’de Kadın Enerjisi” projesinde de aktif bir rol oynuyorlar. Yakında Shell istasyonlardaki satış alanlarında, KEDV kadın üreticilerinin ürünlerine yer verilecek. Bunu da buradan müjdeleyeyim. Çok iyi düşünülmüş bir şey. Kocaman bir alkış. Yaşasın kadın gücü… Yaşasın kadın enerjisi…. 

Şahane bir eğitiminiz var. Kurumsal bir şirkette kariyer yapmak hiç ilginizi çekmedi mi?
– Hayır. Önceliğim hiçbir zaman para ya da kariyer olmadı. Benim hep şöyle bir derdim oldu: “Yoksulluk, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sistemin körüklediği diğer ekonomik ve sosyal eşitsizliklere karşı, bu adaletsiz düzeni değiştirmek için bir şeyler yapmam gerekiyor!” Bunda da sanırım ailemin katkısı büyük. Çünkü ailemin birçok ferdi, annem, anneannem, amcam, toplumsal sorunlara duyarlı, sivil toplum kuruluşlarında aktif rol almış kişiler. Onlardan ilham aldığımı düşünüyorum.

SİVİL TOPLUMCU OLABİLMEK İÇİN…

Sivil toplumcu olabilmek için nasıl bir kişilik yapısı gerekiyor?
-Mücadeleci ve zorluklardan yılmayan bir kişilik yapısı. Çünkü uğraştığımız konular, içerisinde birçok zorluk barındırıyor ve istediğimiz sonuçlara ancak uzun süreli çabalardan sonra ulaşabiliyoruz. Sonra iyi iletişim, insanları ortak bir konu etrafında bir araya getirebilme, heyecanlandırma ve odaklama becerisi. Çünkü çözüm aradığımız konular, insanların ancak bir araya geldiklerinde ve çalıştıklarında çözülebilecek konular. Tabii ki eleştirel bir bakış açısı. Çünkü amacınız, mevcut işleyişi ve sistemi değiştirmek, geliştirmek, iyileştirmek. Yaratıcılık da gerekiyor çünkü o çözüm aradığınız sorunlar o kadar karmaşık ve çok taraflı ki ancak yaratıcı araçlar ve yöntemlerle çözülebiliyor. Ve tabii en önemlisi belki de yüksek etik değerlere de sahip olmak gerekiyor.

Yurt dışı deneyiminiz olduğu için soruyorum. Bizde ve dünyada hem insanların hem de şirketlerin STK’lara yaklaşımı nasıl?
-Avrupa’da ve Amerika’da insanlar, hafta sonlarını gönüllü çalışmaya ayırırlar; Aş evlerinde yemek dağıtırlar, barınaklarda çalışırlar, mültecilere, göçmenlere dil öğretirler, gönüllü çeviri yaparlar, sivil toplum örgütlerin yazı çizi işlerinde görev alırlar. Halkın büyük kesimi bir, hatta birkaç sivil toplum örgütüne aylık düzenli bağış yapar. Türkiye’de toplum çok duyarlı ve yardımseverdir. Ama ne yazık ki sivil toplum örgütlerinde düzenli gönüllülük yapma, onlara düzenli bağış yapma oranımız çok çok düşük. Özel sektöre baktığımızdaysa, özellikle çok uluslu şirketler sivil toplum örgütleriyle ortak projeler, çalışmalar yapmaya çok istekli…Türk şirketler de onlardan ilham alarak buna çok hızlı adapte oldular. Ama orada yaşadığımız sorun da şu; bazen bu proje taleplerinin sadece göstermelik olması, yani PR amaçlı… Bunun yanında bazı şirketler var ki, hakikaten önemli bütçeler ayırıp faaliyet gösterdikleri ülkede, toplumda bir fark yaratmaya, daha adil ekonomik ve sosyal işleyiş oluşturmaya çalışıyorlar.

KEDV DAR GELİRLİ KADINLARIN, YOKSULLUKLA MÜCADELESİNE DESTEK OLMAK, KADINLARI EKONOMİK VE SOSYAL OLARAK GÜÇLENDİRMEK AMACIYLA KURULDU

Peki KEDV ne zaman ve hangi amaçla kuruldu?
-Dar gelirli kadınların, yoksullukla mücadelesine destek olmak, kadınları ekonomik ve sosyal olarak güçlendirmek amacıyla kuruldu. 1986’da. İstanbul’un gecekondu mahallelerinde, kadınlarla birlikte, yoksulluğa karşı programlar geliştirip çalışmalarını başlattı.

TEMEL YAKLAŞIMIMIZ: KADINLARIN, ORTAK SORUNLARINI KENDİLERİNİN TESPİT ETMESİ, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ GELİŞTİRMELERİ VE BU ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ KENDİLERİNİN HAYATA GEÇİRMESİ

En çok önem verdiğiniz şey…
-Kadınların katılımı. Temel yaklaşımımız da şu: Kadınların, ortak sorunlarını kendilerinin tespit etmesi, çözüm önerileri geliştirmeleri ve bu çözüm önerilerini kendilerinin hayata geçirmesi. Biz de elimizden gelen desteği veriyoruz. Bu yaklaşımla çeşitli programlar yürütüyoruz: Kadın gruplarını kooperatifleştiriyoruz. Mahalle yuvaları açmalarını, ekonomik girişimler başlatmalarını sağlıyoruz. Ürünlerine tasarım desteği veriyor, iyileştiriyor ve pazarlıyoruz. Eğitim ve acil durumlarda finans desteği de veriyoruz. Bireysel üretici kadınlara, mikro kredi desteği veriyoruz. Ayrıca, mahalle sorunlarını tespit etmeleri ve çözümü için yerel yönetimlerle iş birliği geliştirmelerini sağlıyoruz.

TOPLUMSAL SORUNLARA O SORUNUN ÖZNESİ OLAN KİŞİLER TARAFINDAN ÇÖZÜM GELİŞTİRİLEBİLECEĞİNE İNANIYORUZ. BU NEDENLE ZATEN YOKSUL KADINLAR, TÜM PROGRAMLARIMIZIN ANA ÖZNESİ, AKTÖRÜ OLUYOR

KEDV’in kuruluşunun ve faaliyetlerinin arkasında nasıl bir felsefe yatıyor?
-Biz toplumsal sorunlara, o sorunun öznesi olan kişiler tarafından çözüm geliştirilebileceğine inanıyoruz. Bu nedenle zaten yoksul kadınlar tüm programlarımızın ana öznesi, aktörü oluyor. Çünkü yoksulluğa bir çözüm getirilecekse, bu ancak yoksul kadınların katılımıyla olabilir diyoruz. Çözümlerin yerelde geliştirileceğine, yereldeki kadın, mahalleli kadın güçlenirse toplumun da güçlenebileceğine inanıyoruz. Yoksulluğun da sadece ekonomik yoksulluk anlamına gelmediğini, yaşamın diğer alanlarından dışlanmanın da aynı derece önemli olduğuna inanıyoruz. Maalesef yaşadığımız sistemde yoksulluk, beraberinde eğitim, sağlık, istihdam, girişimcilik gibi olanaklara erişememeyi, bilgi, sermaye gibi kaynaklara ulaşamamayı, kendini ilgilendiren kararlarda söz sahibi olamamayı, hatta çoğu zaman da toplumda görünmemeyi, görmezden gelinmeyi beraberinde getiriyor. İşte biz bunları değiştirmek için çalışıyoruz.

AMACIMIZ, KADINLARIN EKONOMİK VE SOSYAL OLARAK GÜÇLENMESİ

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda vakfınızın faaliyetleri nedir?
-KEDV’in tüm çalışmalarının amacı, kadınların ekonomik ve sosyal olarak güçlenmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ekonomik ve sosyal hayata katılımla sağlanması. Bu nedenle tüm projelerimiz, beraber çalıştığımız kadınların, yaşamın her alanında maruz kaldıkları dışlanma ve eşitsizliğin farkına varmaları, kendi çözüm önerilerini geliştirmeleri ve bunları uygulamaları şeklinde tasarlanıyor.

MUTLAKA GÖZ ATIN www.nahil.com.tr

Nahıl Dükkan nedir? Burada nasıl ürünler satıyorsunuz?
-Nahıl Dükkan, vakfımızın iktisadi işletmesi. Şu anda üç şubesi var ve ayrıca www.nahil.com.tr adresinde, online satışlarımız devam ediyor. Amacı ise, bireysel kadın üreticiler ve kadın kooperatiflerinin ürünlerini ve üretim süreçlerini iyileştirmek… Tüketiciyle buluşmasını, tedarik zincirlerine girmesini sağlamak. Ayrıca Nahıl’da bireylerden ve özel sektörden ikinci el eşya bağışları alıp satıyoruz. Böylece KEDV’in faaliyetlerine kaynak yaratıyoruz. Yani Nahıl dükkanlarımızda kadınların ve kadın kooperatiflerinin ürettikleri birbirinden güzel ürünleri bulabilirsiniz. Mesela; doğal sabunlar, seramik eşyalar, örgü ve kumaş oyuncaklar, çantalar, cüzdanlar, takılar, dekoratif yastıklar, yoga minderleri, kumaş maskeler, aydınlatmalar, erişte, tarhana, kuskus, kliçe kurabiyesi, peynir çeşitleri, halhalı zeytin, nar ekşisi gibi yöresel gıdalar… Tasarımcılarla da iş birlikleri yaptığımız için gerçekten çok özel ürünler bulabilirsiniz. Bunların yanında her tür ikinci el ve vintage kıyafetler, aksesuarlar, çantalar, ayakkabılar, dekoratif ürünler, kitaplar, CD’ler, porselenler de bulabilirsiniz.

ÖZEL SEKTÖR İŞ BİRLİKLERİYLE KAYNAK YARATIYORUZ

KEDV gibi bir sivil toplum organizasyonuna düzenli olarak kaynak bulmak nasıl gerçekleşiyor?
– Eğer iyi bir projeniz varsa kaynak bulabiliyorsunuz. Çeşitli kurumların sunduğu hibelerden faydalanıyoruz. Bir yandan Nahıl’daki ikinci el eşya satışını artırmaya çalışıyoruz. Özel sektör iş birlikleriyle de kaynak yaratıyoruz. Yakın zamanda da bireysel bağışları artırmaya yönelik çalışmalar başlattık. KEDV’in çalışmalarına inanan ve desteklemek isteyenler, aylık düzenli bağışlarıyla bu çalışmalara katkı verebiliyor.

KADIN KOOPERATİFLERİMİZ ÇOK ÖNEMLİ YAPILANMALAR

KEDV’in kadın kooperatiflerinin bilinirlikleri yüksek. Nasıl yapılanmalar bu kooperatifler?
-Çok önemli yapılanmalar. Çünkü dar gelirli kadınların kendi başlattıkları; dayanışma, eşit katılım ve demokratik yönetim ilkelerine dayanan, kadınları güçlendirirken, toplumun tümünü de kalkındıran yapılar. Mesela Mardin’de bir grup kadın, bir araya geliyor, bir kadın kooperatifi kuruyorlar. Hem sabun üretiyor hem yoksul çocuklar için okul öncesi eğitim hizmeti veriyorlar. Ayrıca hem misafir evi işletiyor hem de kadınlara çeşitli güçlenme eğitimleri sunuyorlar. Yani aynı anda toplumsal kalkınmaya yönelik pek çok önemli çalışma yürütüyorlar. İstanbul’daki bir başka kadın kooperatifi ise kurduğu dokuma atölyesinde, dar gelirli kadınların gelir elde etmesini sağlıyor. Ama aynı zamanda, mahallelerinin afet riski haritasını da çıkarıyor. Ve bunu ilgili kamu kurumlarına sunuyor, mahallelerini afet riskine karşı güçlendirmek için savunuculuk çalışmaları yürütüyorlar. Yani kadın kooperatifleri hem ekonomik hem de sosyal etki yaratıyorlar. Çalışmalarıyla çok önemli değişimleri tetikliyorlar.

YOKSUL KADINLAR İKİ KAT DAHA FAZLA AYRIMCILIĞA UĞRUYOR!

Kadınların ekonomik hayatta var olabilmeleri için vakıf olarak büyük çabalar harcıyorsunuz. Kadınların para kazanmasının esas önemi nedir sizce?
-Kadınlar, hayatın birçok alanında ayrımcılığa uğruyor. Yoksul kadınlar, ne yazık ki bu ayrımcılığa iki kat fazla uğruyor. Mesela ekonomik hayatı düşünelim; Orta gelirden kadınlar, şirketlerde yükselmek isterken birçok engelle karşılaşıyor. Ama yoksul kadınlar, bırakın yükselmeyi, çoğunlukla iş aramaya bile başlayamıyorlar. Çünkü çalışacak olsa, evdeki çocuğunu gönderebileceği uygun fiyatlı, kaliteli eğitim veren bir kreş mahallesinde yok. Diyelim ki kreşi buldu, çocuğunu verdi, eğitim seviyesi düşük olduğu ve iş deneyimi de genelde olmadığı için, sigortalı bir iş bulması pek mümkün olmuyor. Diğer yandan çalışmalarımızda görüyoruz ki, para kazanmaya başlayan dar gelirli kadın, aile içerisinde, daha eşit söz sahibi olmaya başlıyor. Öncesinde evdeki önemli kararları genelde kocası/babası verirken, para kazanmaya başladıktan sonra evdeki kararlara daha çok katılabiliyor. Toplum içerisinde daha rahat hareket edebiliyor, para yönetimi konusunda becerisi artıyor, kendi gelişimi ve çocuklarının gelişimine kaynak ayırabiliyor. Tüm eşitsizlikler birbirini beslediği gibi, bir alanda gerçekleşen güçlenme diğer alandaki güçlenmeleri de tetikliyor. Bu sebeple kadınların ekonomik olarak güçlenmesini çok önemsiyoruz. Ama toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi çok yönlü bir sorunun, ancak bütünsel bir yaklaşımla çözülebileceğini de biliyoruz.

Shell’le yollarınız nasıl kesişti? Nasıl iş birlikleri yapıyorsunuz?
-Shell, kadınların ekonomik hayata aktif katılımlarını hedefleyen ve bu amaçla anlamlı örnekleri hayata geçiren bir kurum. Biz ise, dar gelirli kadınların ve kadın kooperatifleri ürünlerinin özel sektörün tedarik zincirlerine girmesi için iş birlikleri geliştirmeye çalışıyoruz. Yollarımızın kesişmesi kaçınılmazdı. Başlattığımız bu iş birliği ile Shell, hem istasyonlarının tefrişinde hem de istasyonlarında kadın üreticilerin ürünlerine yer verecek.

Kadınların akaryakıt istasyonlarında çalışmaları size nasıl geliyor?
-“Kadınlar şunu yapamaz”, “kadınlar bunu yapamaz”, “kadın işi-erkek işi” ön yargılarını ve kalıplarını kırmak için bu tür girişimleri önemli buluyoruz.

SİZ DE KADINLAR İÇİN ÇALIŞAN KEDV’E DESTEK OLABİLİRSİNİZ

Bu röportajı okuyan biri KEDV’e nasıl destek olabilir?
-Birçok şekilde destek vermek mümkün. Mesela gönüllümüz olabilirsiniz. Uzmanlığınızla, becerilerinizle çalışmalarımızda yer alabilirsiniz. Dar gelirli kadınların seslerini duyurmalarına destek olmak için kampanyalarımıza katılabilir, sosyal medyada yaygınlaştırabilirsiniz. Çalıştığınız kurumlarda, ikinci el bağış kampanyaları düzenleyerek KEDV’e bu ürünleri bağışlayabilirsiniz. Temasta olduğunuz kurumlarla iş birlikleri geliştirmemiz için aracılık edebilirsiniz. Bağış kampanyası açarak KEDV’in çalışmaları için kaynak yaratabilirsiniz. Nahıl Dükkan’ımızın @nahildukkan Instagram hesabını takip ederek yeni ürünleri görebilir, çevrenizle de paylaşarak kadınların şahane el ürünlerinin daha fazla kişi tarafından bilinmesini sağlayabilirsiniz.

KEDV’in yeni dönem planları nedir?
-Öncelikle, yerel kalkınmanın aktörleri olarak gördüğümüz kadın kooperatiflerinin, daha da güçlü yapılar olabilmeleri için şimdiye kadar yürüttüğümüz finansal ve teknik destek çalışmalarımızı daha da güçlendirerek devam ettirmek istiyoruz. Ayrıca belirli sektörlerde kadın kooperatifleri için yeni iş modelleri geliştirmek ve yaygınlaştırmak istiyoruz. Salgınlar, enerji ve iklim krizi, kuraklık artık yakın tehditler ve bu krizlere karşı gıda güvenliği, sağlıklı gıdaya erişim giderek önem kazanıyor. Kadınların bu alanda üretime katılım yolları ve iş modelleri konusunda araştırmalar yapıyoruz. Örnek işler başlatacağız. Aynı şekilde, salgınla birlikte bakım ekonomisinin önemi anlaşıldı. Kadınların üzerine yüklenen, yaşlı, hasta, çocuk bakımı gibi bakım işlerinin, toplum temelli hizmetler olarak nasıl sunulabileceğine dair örnek uygulamalar yapıp, yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bu arada, “Mahalle” kavramını çok önemli buluyoruz ve krizlere dayanıklı mahalleler ancak kadın eliyle yaratılabileceği için kadın kooperatifleri ve yerel yönetimler arasında iş birliğini öngören pilot çalışmalar yürütüyoruz.

Yorum Bırak