Çimento dünyasının çalışanlarını tanımaya devam ediyoruz… Bu kez alanında TEK olan bir kadınla tanıştıracağım sizi.
Nesrin Canpolat. Çimento sektöründe çalışan TEK KADIN TEKNİK RESSAM💫
Ama elbette bundan o kadar da mutlu değil. Sektöre kazandırılacak diğer kadınlara ROL MODEL olabilmek onu tatmin eden yegane şey. O da zamanında cinsiyet eşitsizliğine maruz kalmış ama mesleğini hakkıyla yaptığı için etrafındakilerin konuşmaları git gide azalmış. Zaten bir işi doğru yaptığınız zaman, kadın mısın erkek misin bir önemi kalmıyor olması gerekli değil mi?
Toplumsal cinsiyet eşitlliğinin evde başladığına inanıyor Nesrin Canpolat. Eşini maalesef çok erken kaybetmiş. Çocuklarına hem annelik hem babalık yapmış. Bir taraftan da iş hayatında varolmuş. Mücadele dolu bi hayat. Bir kız, bir de erkek elvadı var ve ev işlerinde her ikisine de eşit sorumluluk verdiğini söylüyor.
Aslında olayı kavramış olmasına ve rol model olmasına rağmen, ÇEİS’in #EşitliğeDeğer toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerin başlamasını heyecanla beklediğini söyledi. Bir kadın olarak neyi doğru neyi yanlış yaptığını eğitimlerle öğreneceğini düşünüyor. Bence herşeyiyle tam bir örnek anne ve sektör çalışanı Nesrin Canpolat. Kutluyorum. Onun azminin ve kararlılığının projeyle eğitim alacak tüm kadın ve erkek çalışanlara geçmesini yürekten diliyorum.
21 YILDIR TEKNİK RESSAM OLARAK ÇİMENTO SEKTÖRÜNDE ÇALIŞIYORUM
Çok çok tebrik ediyorum sizi! Çimento sektörünün tek kadın teknik ressamısınız! Kadınlar için ilham kaynağısınız. Sizi tanıyalım…
-Çok teşekkür ederim. 73 Elazığ doğumluyum. 19 yaşında bir oğlum, 13 yaşında bir kızım var. Fırat Üniversitesi’nde okudum. 2000 yılında çimento sektöründe çalışmaya başladım. Teknik ressamlık yapıyorum. Çimentaş Elazığ Fabrikası’nda bu işi yapan tek kişiyim. Türkiye genelinde de tek olmak elbette benim için bir gurur kaynağı. Bu sektörde çalışmak isteyen kadınlara örnek olmak beni gururlandırıyor. Öğrenmeye aşığım. Kendimi sürekli geliştirmeye çalışıyorum. Şu anda da Açıköğretim İşletme Fakültesi 4. Sınıfta okuyorum.
“BAŞKA MESLEK Mİ BULAMADIN!? KADIN TEKNİK RESSAM MI OLUR” GİBİ TEPKİLERLE KARŞILAŞTIM. AMA KULAK ASMADIM, HEP İŞİMİ İYİ YAPMAYA ÇALIŞTIM
Peki bunca şey kolay mı oldu, zor mu?
-Kolay olmadı. Ama ben pes etmedim. Cinsiyetçi yaklaşımlara kulak asmadım. Hep işimi iyi yapmaya çalıştım. Mücadele ederek güçlendim. İş hayatına atıldığımda, “Başka meslek mi bulamadın! Kadından teknik ressam mı olur” gibi yorum yapanlar oldu. Ama ben, mesleğimi hakkıyla yaparak, bunların önüne geçtim. Zamanla insanlar bir takım şeyleri kabulleniyor ama tabii yıpranıyorsun. Olsun yine de hep yola devam…
ANLAYIŞLI, ÖZGÜRLÜĞÜME MÜDAHALE ETMEYEN BİR BABA İLE BÜYÜDÜM
Başa dönersek, nasıl bir ailede büyüdünüz?
-Mutlu bir ailede büyüdüm. Annem ev hanımıydı. Babam, hastanede memur olarak çalışıyordu. Elazığ’ın Kozluk Köyü’nde büyüdüm. Benim ilk gençlik yıllarımda, toplumda kadına yönelik hassasiyetler daha yüksekti. Ama ben, yetiştiğim döneme göre, gayet anlayışlı, özgürlüğüme müdahale etmeyen, kıyafet seçimime karışmayan bir baba ile büyüdüm. Babam sağ olsun bize çok güvenirdi. Annem ise biraz daha tutucuydu, “El alem ne der” diyerek müdahale etmeye daha yatkındı. Yine de hiçbir zaman, başka arkadaşlarımın yaşadığı baskıyla karşılaşmadım.
Hayalleriniz neydi?
-Kişiliğim gereği her zaman haksızlıklarla mücadele eden, haksızlıkların karşısında duran biri oldum. Bu nedenle, komiser olmak isterdim. Ama erkek dünyasında teknik ressam olmak da hoşuma gidiyor. Severek yaptığım bir işim var.
EŞİMİ, ÇOCUKLARIM HENÜZ ÇOK KÜÇÜKKEN KAYBETTİM. GÜÇLÜ OLMAM VE KİMSEYE MUHTAÇ OLMADAN ÇOCUKLARIMI YETİŞTİRMEM GEREKTİĞİNİ BİLİYORDUM
Eşinizi çocuklarınız küçükken kaybetmişsiniz. İki çocuğunuzla nasıl bir mücadele verdiniz?
-Kolay olmadı. Ama güçlü olmam ve kimseye muhtaç olmadan çocuklarımı yetiştirmem gerektiğini biliyordum. Uzun bir dönem gece gündüz demeden, kendime ayıracak zamanım olmadan çalıştım. Yine de çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Bir işim ve bana çok değer veren bir ailem vardı.
Hem anne hem baba olmak, aynı zamanda çalışma hayatının içinde olmak zor değil mi?
-Hem de nasıl! İnsan yaşadıklarını kelimelere dökemiyor. Ancak ben, her zaman acıların ve zorlukların insanı daha güçlü kıldığına inanıyorum. Bu konudaki en büyük destekçilerim, evlatlarım. Ben tüm gücümü çocuklarımdan alıyorum, onlar benim servetim. Bununla beraber, tabii ki kadın isteyince başaramayacağı hiçbir şey yok!
EŞİMİN EKSİKLİĞİNİ VE YERİNİ ASLA DOLDURAMADIM
Bu süreçte en çok zorlandığınız ne oldu?
-Eşimin eksikliği dışında, hiçbir maddi ve manevi zorluk beni yormadı. Ancak onun eksikliğini ve yerini asla dolduramadım. Bu durumun, çocuklarımın iç dünyalarını yaralamasından korkuyordum. Kendi babama, “Baba” demeyi unuttum. Çocuklarımla beraber “Dede” dedim.
ERKEKLERLE ÇALIŞMAK BAKIŞ AÇIMI DEĞİŞTİRDİ
Çimento sektöründe kadın olmanın dezavantajlarını yaşadınız mı?
-Çimento sektörü ağırlıklı olarak erkeklerin çalıştığı bir sektör. Ancak zaman zaman çoğunluğun erkek olduğu bir alanda kadın olmak avantaj bile sağlayabiliyor. Sektördeki ilk dönemlerimde “Acaba bu işi becerebilir mi” tepkisiyle çok karşılaşıyordum. Ancak azmim ve yeteneğimle bu sorulara en güzel cevabı verdim. Mesleğim genelde kadınlar tarafından tercih edilmeyen bir meslek. Bu açıdan gerek fabrika içinde, gerekse fabrika dışında bir kadın olarak bu mesleği yapabildiğim için takdir gördüğümü söyleyebilirim.
Erkeklerle çalışırken, “erkekleşmeniz” gerekti mi?
-Yok hayır. Bu tür şeyler yaşasaydım, 21 yıl bu sektörde severek çalışmaya devam edemezdim. Ben, ben olarak kaldım. Ama tabii erkeklerle yakın çalışmak, bazı konularda bakış açımı değiştirdi. Olaylara onların gözünden bakabilmeyi de öğrendim.
HAYATIN HER ALANINDA, ‘OLMAZ!’CILAR, DENENMEYENİ DENEYENE TEPKİ GÖSTERENLER OLUYOR!
KADININ İŞ HAYATINDA BİR YERİNİN OLDUĞUNU KANITLAMAK İÇİN
DAHA ÇOK ÇALIŞTIM
AMA AZİM VE KARARLILIKLA DEVAM ETTİĞİNİZDE TÜM ÖN YARGILAR KIRILIYOR
Sizin bu işi yapabileceğinize inanmayanlar oldu mu?
-Çekirdek ailemden olmadı ama iş dünyasında tanıştığım kişilerden oldu. Onlar da, zamanla beni tanıdıkça, çıkardığım işleri gördükçe bana inandı.
Yapabileceğinizi kanıtlamak için daha mı çok çalışmak zorunda kaldınız?
-Evet. E çünkü bazı şeylerin normal olduğunu, kadının da iş hayatında bir yerinin olduğunu kanıtlamam gerekti.
OĞLUM VE KIZIM ARASINDA KESİNLİKLE BİR AYRIM YAPMIYORUM
EĞİTİMLERİ İÇİN İKİSİNE DE DESTEK OLUYORUM. EV İŞLERİNDE DE HEM KIZIMA HEM OĞLUMA SORUMLULUK VERİYORUM
Bir kızınız, bir de oğlunuz var. Onları yetiştirirken, toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat ediyor musunuz?
-Oğlum ile kızım arasında kesinlikle bir ayrım yapmıyorum, aynı fırsatları sunuyorum. Eğitimleri için ikisine de destek oluyorum. Ev işlerinde de hem kızıma hem de oğluma sorumluluk veriyorum.
Kızınız çalışmayıp, evinin kadını olmak isterse tepkiniz ne olurdu?
-Kadının ekonomik özgürlüğünü kazanmasının önemini anlatır, onu eğitim alması ve bir meslek sahibi olması yönünde ikna etmeye çabalarım. Elimden geleni yaptıktan sonra, yine aynı fikirdeyse kararına saygı duyarım.
OĞLUMA ROL MODEL OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYORUM
Onlara öğretmek istediğiniz en önemli şeyler neler?
-Bir anne olarak onlara her şeyden önce, hayatı paylaşmayı öğretiyorum. Aynı aile içerisinde iş bölümü yapmanın önemini, yardımlaşmanın değerini ve sorumluluk almayı öğretmeye gayret ediyorum.
Oğlunuzu yetiştirirken toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda, ona rol model olduğunuzu düşünüyor musunuz?
-Kesinlikle! Erken yaşta eşini kaybeden bir anne olarak, oğluma rol model olduğumu düşünüyorum. Bu durum beni hem derinden üzdü hem de güçlendirdi. Güçlü bir kadın olarak iki çocuğumun sorumluluğunu üstlendim ve çocuklarıma hem annelik hem de babalık yaptım. Bu durumun, oğlumun kadınlara bakışını etkilediğini düşünüyorum.
ÇOĞUNLUĞUNU ERKEKLERİN OLUŞTURDUĞU ÇİMENTO SEKTÖRÜNDE, “EŞİTLİK” KONUŞMAK KESİNLİKLE ÇOK HEYECAN VERİCİ
ÇEİS tarafından, AÇEV/Eşitliğe Değer girişimi iş birliğinde verilecek olan toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
-Çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu çimento sektöründe “eşitlik” konuşmak kesinlikle çok heyecan verici. Eğitimlerin bu sektörde çalışanlar ve aileleri için çok faydalı olacağına inanıyorum. Bunun yanında, ben bugüne kadar kendi çabamla pek çok şeyi başardım ancak her şeyi en doğru şekilde yaptığımı iddia edemem. Kendi adıma, bu eğitimler sayesinde, bir kadın olarak neyi doğru yaptım, nerede yanlış yaptım bunları da öğrenmiş olacağım. Eğitimlerin başlamasını heyecanla bekliyorum.
BU EĞİTİMLER, KIZ ÇOCUKLARININ OKUMASI, EVLENDİRİLME YAŞI, ERKEK ÇOCUKLARININ İŞ BÖLÜMÜNDEKİ SORUMLULUKLARI GİBİ KONULARDA FARKINDALIK YARATACAKTIR
Sizce işe yarar mı? Ne tür davranış değişikliğine sebep olacağını düşünüyorsunuz?
-Bu eğitimler aslında hepimizi ve ailelerimizi ilgilendiren çok önemli konular içeriyor. Kadınların yaşadığı sorunlar ve mağduriyetler konusunda giderek artan bir bilinç olduğunu düşünüyorum. Eğitimlerin, hemen olmasa bile uzun vadede güzel sonuçlar vereceğine inanıyorum. Öncelikle eğitimler sektörde daha fazla kadının çalışmasına imkan sağlayabilir. Ayrıca kız çocuklarının eğitimi, evlendirilme yaşı, erkek çocuklarının iş bölümündeki sorumlulukları gibi konularda farkındalık yaratacaktır.