Dün, hemşerim Ayşe Korkmaz’ın hikayesini paylaşacağımı söylemiştim.
.
Hepsiburada’nın Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü programından faydalanan başarılı kadın girişimcilerden biri Ayşe.
.
Üst geçitlerde kızıyla Tahtakale’den aldığı birtakım ürünleri satarken, bu program sayesinde online’da kendi mağazasını açıyor. Bugün 10 kişiye istihdam sağlayan bir kadın girişimci. Evini, arabasını almış durumda. Kendini daha da geliştirmek için sürekli çabalıyor. Bravo Ayşe’ye ve daha nice kadına!
.
Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü, programından bugüne kadar 81 ilden, 28 binden fazla kadının yanı sıra, 33 kadın kooperatifi ve 15 sivil toplum kuruluşu da yararlandı. Müthiş bir şey! Hepsiburada ekibini ve kadın girişimcileri alkışlıyorum.
.
Pek çok farklı sahada girişimci olan kadınlar var. Onların hikayelerini içeren filmlere Hepsiburada’nın YouTube sayfasından ulaşabilirsiniz. Hepsi birbirinden ilham verici. Mutlaka göz atın… Kadınları gerçekten durdurabilecek hiçbir şey yok! Yeter ki kafalarına koysunlar! Kadın gücünün, emeğinin ve kadın girişimcilerimizin artması dileğiyle…
BENİMKİ KALBİ KIRIK BİR ÇOCUKLUK. ÇOK YOKSULLUK. ÇOK HÜZÜN. ÇOK YALNIZLIK
Ayşe’cim hikayeni senden dinleyebilir miyiz?
-1978 Adana Kadirli doğumluyum. Çok yoksul bir ailede büyüdüm. 7 kardeşiz. 11 yaşındayken babam vefat etti. Annem yeni bir evlilik yaptı. Biz, bütün kardeşler çil yavrusu gibi bir yerlere dağılmak zorunda kaldık. Ben de Elazığ-İstanbul derken, orda burada, akrabalarda sığıntı gibi yaşadım. Anlayacağınız kalbi kırık bir çocukluk. Çok yoksulluk. Çok hüzün. Çok yalnızlık.
Eğitim? Okuyabildin mi?
– Liseyi bitirdim. Hayatta tek istediğim şey üniversiteye girip, bir meslek sahibi olabilmekti. Ama maalesef olmadı. Para kazanıp, kendi ayaklarımın üzerinde durabilmem gerekiyordu. O dönem, pazarlardan eşofman altları, üstleri toplayıp, satıyordum. 2002’de evlendim. Ödememiz gereken ev kredimiz vardı. Eşim fabrikada çalışıyordu. Ama yetmiyordu. Benim de çalışmam gerekiyordu. Bir de kızımız olmuştu. Ben onu hiç yanımdan ayırmak istemedim. Dedim ki, “Kızımla birlikte yapabileceğim bir iş bulayım…”
Bulabildin mi?
-Valla, her şeyi denedim. Evlere temizliğe gittim. Ama sonra, evini temizlediğim insanlar çocuk istemediler. O işi bıraktım. Figüran olarak dizi setlerinde çalıştım. O da 12 saat sürüyordu, ana-kız çok sürünüyorduk. Sonunda üst geçitlerde kitap satmaya başladım. Cebime biraz para girmeye başlamıştı. Ben “Bu işi biraz daha büyüteyim!” dedim. Tahtakale’den şapkaydı, atkıydı, bereydi birtakım şeyler alıp, üst geçitlerde satmaya devam ettim. Derken interneti keşfettim, aynı ürünleri internetten satmaya başladım.
DERKEN GÖKTE ARADIĞIMI YERDE BULDUM! HEPSİBURADA’NIN KADIN GİRİŞİMCİLERE DESTEK OLDUĞUNU OKUDUM. “BU, BENİM KURTULUŞUM OLABİLİR!” DEDİM
Hayatına teknoloji girince neler oldu?
-Büyük değişiklikler oldu. Ama tabii o dönem yeterli bilgim yoktu. Kendimi nasıl geliştireceğimi bilmiyordum. Yine de pes etmedim. Oturduğumuz evin altında sığınak gibi bir yer vardı, orayı çalışma odasına çevirdim. Çocuklarımı da yanıma aldım, orada incik boncuk diziyordum. Sonra tül etek yapmaya başladım. Onların fotoğraflarını çekip, internette koyuyordum. Derken gökte aradığımı yerde buldum! Hepsiburada reklamları dönüyordu, kadın girişimcilere destek olduklarını okudum. “Bu, benim kurtuluşum olabilir!” dedim.
Oldu mu?
-Hem de nasıl! Benim ayakta kalmam gerekiyordu. Ama o kadar çok rezillik, yoksulluk çekmiştim ki, çocuklarım çekmesin istiyordum. Onlara iyi bir gelecek verebilmek istiyordum. Okusunlar istiyordum. Hepsiburada’nın Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü programına müracaat ettim. Ürünlerimi gösterdim. Küt diye onayladılar her şeyimi. “Mağazanı açabilirsin” dediler. Şoke oldum! O kadar hızlı gelişti ki her şey…
O sırada en çok ne üretiyordun?
-Gelin taçları. Hepsiburada’da da gelin saç aksesuarlarıyla başladım, sonra tütü de koydum ürünlerimin içerisine. Ve bunları yıllar içinde geliştirdim. İnternet senin yolunu açıyor. Ama tabii rakiplerin de çoğalmaya başlıyor. İnsanlar yaptıklarını taklit ediyor. Bu, kaçınılmaz bir şey. O zaman ne oluyor? Sen sürekli yeni fikirler bulmaya, farklılaşmaya çalışıyorsun. Sağ olsun Hepsiburada ekibi, 5 yıldır bütün süreçlerde bana inanılmaz destek oldu. Önce e-ticaret eğitimi verdiler. Arkamda bir güç olduklarını hissettirdiler. Onlar sayesinde bugün kendi ayakları üzerinde durabilen, çocuklarına yetebilen bir anne ve bağımsız bir iş kadınıyım. Ne mutlu bana ki, kimseye muhtaç değilim. Kimseye eyvallahım yok!
Ne kadar değişiklikler oldu hayatında?
-Bütün hayatım baştan sona değişti. Tek kişi başladım, şimdi on kişiyiz! İki ev aldım, araba aldım. Kendime güvenim geldi. Hayallerimi gerçekleştirebileceğime inanıyorum. Artık bambaşka hayallerim var: Kurumsallaşmak istiyorum. Makinelerimin sayısını artırmak istiyorum. Şu anda 5 makinem var. 15-20 tane olsun istiyorum. Bir de tabii iki çocuklarım iyi eğitim alabilsinler istiyorum. Başak, Erasmus’u kazandı, İspanya’ya gitti. O yurt dışında eğitim almak istiyor.
BENİM GİBİ 28 BİN KADIN GİRİŞİMCİYE VE 33 KADIN KOOPERATİFİNE DESTEK OLDULAR!
Hayatın, Hepsiburada ile kesişmeseydi nasıl olurdu?
-Üst geçitten, pazara geçerdim. Hayatımı pazarcı olarak geçirirdim. Bundan daha fazla ilerleyeceğimi sanmıyorum. Dükkân filan tutamazdım, o kiraları karşılayamazdım. Hepsiburada, benim gibi, 28 bin kadın girişimciye destek oldu, oluyor. Aynı şekilde 33 kadın kooperatifine. Ücretsiz komisyon indirimi, pazarlama desteği, ücretsiz fotoğraf çekimi, e-ticaret eğitimleri gibi sayısız faydası var bu programın. İnanılmazlar!
Kadınlara neler söylemek istersin…
-Bu fırsatı mutlaka değerlendirsinler. “Ben yapamam!” denmesinler. Ben yaptım, herkes yapar. Yeter ki, cesur olsunlar, kararlı olsunlar, vazgeçmesinler. Ben internet üzerinden başvuru yaptım. Hepsiburada bana mesaj attı: “Mağazanız onaylanmıştır. Ürün yüklemeye başlayabilirsiniz” diye. Önce korktum, teknolojinin bu kadar içerisinde olan biri değildim. Ürün yüklemeyi bilmiyordum. Hepsiburada ekibi adım adım her süreçte destek oluyor. “Ürününüz yüklenmedi. Şu şu hatalar var” diyorlar. Telefonda sürekli yönlendiriyorlar. Ücretsiz eğitim veriyorlar. Nasıl satış yapacağını öğretiyorlar. Kendi platformlarında size dükkân açıyorlar. Daha ne yapsınlar? Biz kadınlara düşen, bu desteği kabul edip, kadın girişimci olmak ve kendi ayaklarımızın üzerinde durmak. Hadi kadınlar! Siz de yapabilirsiniz…
