HEDEFİMİZ, GELECEK SENELERDE, YENİ YERLİ TOHUMLARI DA ÜRETİMİMİZE KAZANDIRMAK!

Hep olumsuz haberler mi paylaşacağım?
Şimdi de değerli bir sosyal projeyle karşınızdayım!
‘Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi’
Yudum ile Tohum Derneği, yüksek verimli yerli ayçiçeği tohumu geliştirmek, ülkemizdeki ayçiçeği çeşitliliğini artırmak ve çiftçileri desteklemek amacıyla yola çıktı. 4 yıldır bu anlamlı proje için canla başla çalışıyorlar. Yerli üretimin arkasındalar. Çiftçilerin yanındalar!
Projenin sahadaki ayağı Tohum Derneği. Bir çiftçi ağı oluşturdu. Eğitimler verdi. Projeye dahil olan çiftçilerle, Trakya, Konya, Adana, Eskişehir’de deneme ekimleri yapıldı. 23 farklı yerli tohum çeşidinin üretiminin yapıldığı sosyal sorumluluk projesinde, başarı kısa zamanda geldi. Geçtiğimiz aylarda, verimli ve ülke iklim şartlarına dayanıklı yerli ayçiçek tohumu YDM 2239 tescil ettirildi! Türkçesi, Türk tarımına sunuldu!
Beni heyecanlandırdı. Çünkü ayçiçek yağı, ülkemizde en çok tüketilen yağ, mutfakların vazgeçilmezi. Ama ne yazık ki yeterli derecede üretilemiyor. Oysa her şey, tohumla başlıyor. Bu toprakların tohumuyla. O yüzden değerli. Tamamen milli olanaklarla geliştirilmiş bir tohumdan söz ediyoruz.
Kamu, sanayi ve sivil toplum iş birliği içinde başlatılan bu proje, sektörde bir ilk. Örnek teşkil ediyor. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü başta olmak üzere, ülke çapındaki farklı tarımsal araştırma enstitüleri de teknik destek vermiş.
Bugün değerli konuklarım var. Önce Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh’e ve projenin başından beri içinden olan pazarlama direktörü Ezgi Nur Tamdoğan’a kulak vereceğiz. Sonra Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya bizimle olacak. Musa Bey de kurdukları çiftçi ağından ve verdikleri eğitimlerden söz edecek. Ve iki çiftçimiz de deneyimlerini paylaşacak. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Böyle sürdürülebilir projelerin artmasını diliyorum. @tohumdernegi @yudumyag @hoomer.b @ezgink #işbirliği  

SAVOLA GIDA TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ HOUMER BALAZADEH, TOHUM DERNEĞİ’YLE BİRLİKTE YÜRÜTTÜKLERİ, “YERLİ AYÇİÇEĞİ TOHUMU GELİŞTİRME VE ÇİFTÇİ DESTEKLEME PROJESİ’Nİ ANLATTI

İLK YERLİ TOHUMUMUZ YDM 2239 TÜRK TARIMINA SUNULDU

AMACIMIZ ÇİFTÇİLERİ DESTEKLEMEK

Yudum olarak, 2021’de Tohum Derneği’yle birlikte, değerli bir sosyal proje başlattınız: “Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi.” Hatta, ilk yerli tohumumuz YDM 2239, çiftçilerimizin kullanıma sunuldu bile. Gelecek senelerde, yeni yerli tohumları da üretimimize kazandırmak hedefindesiniz. Sizi tebrik ediyorum.

Ne güzel bunları sizden duymak! Teşekkürler. 4 yıldır bitmez, tükenmez bir heyecanla çalışıyoruz. Projemizin adım adım büyüdüğüne tanık olmak ve sonuç almak, bizim için inanılmaz bir mutluluk!

Peki filmi başa saralım: Neden böyle bir şeye ihtiyaç duydunuz?

Biz, daha iyi bir yarının keşfinin mümkün olabileceğine inanıyoruz. Bu inancımız doğrultusunda, yerli üretimimizi artırmak için, hep farklı perspektifler getirme gayreti içinde olduk. Ve yola, bütün değer zincirinin başlangıcı olan, “tohum”la başlamaya karar verdik. 4 yıldır Tohum Derneği’yle iş birliği içindeyiz. Hedefimiz, Türk tarımına, verimliliğinin daha yüksek olduğu kanıtlanmış yerli tohum çeşitleri kazandırmak ve üretimin arttırılmasına katkı sağlamak.

KENDİ ÜLKEMİZDE GELİŞTİRDİĞİMİZ YERLİ TOHUMLAR, ÇOK DAHA YÜKSEK PERFORMANS VERECEKTİR Kİ VERİYOR DA…

KANITI:YDM 2239!

Hali hazırda var olan ayçiçek tohumları yüksek verimli değil miydi?

Bir tohumun geliştirilerek tarıma kazandırılması, oldukça uzun ve zorlu bir yolculuk. Tohumun, çeşitli değişken şartlara bağlı olarak verimliliğini kanıtlaması gerekli. Bu şartlar, toprak, hava, güneş… Ama bölgede ekilen diğer türler ve hatta, bazen o bölgenin zararlıları bile olabiliyor… Özetle, kendi ülkemizde -tamamen kendi şartlarımıza maruz bırakarak- geliştirdiğimiz yerli tohumlar, elbette ki bizim ülkemizin şartları için çok daha yüksek performans verecektir ki veriyor da… Kanıtı: YDM 2239!

AYÇİÇEK YAĞI, TÜRKİYE’DE EVLERDE EN FAZLA TÜKETİLEN YAĞ AMA NE YAZIK Kİ, YERLİ ÜRETİMİMİZ, İHTİYACIMIZI KARŞILAMIYOR

Ayçiçeği çeşitliliğini artırmak neden bu kadar önemli?

Çünkü ayçiçek yağı, yaklaşık yüzde 80’lik pay ile, Türkiye’de evlerde en fazla tüketilen yağ. Türk mutfağının vazgeçilmezi. Öyle ki, Türkiye kişi başı tüketimde, Dünya lideri. İşte bunun için ayçiçek tarımında verimliliği artırmak çok stratejik öneme sahip. Ama ne yazık ki, yerli üretimimiz, ihtiyacımızı karşılamıyor. Ekilen arazileri  artırmak, ayçiçek üretimini artırmak için çözğm gibi görünebilir ama zaten, Türkiye’de 700 bin hektarın üzerinde ekimi yapılan bir bitki. Dolayısıyla, üretimi artırmak için, biraz da farklı bir bakış açısı getirmek gerekiyordu. Biz de konuya, tohum perspektifinden yaklaştık. “Madem ki, ekilebilir arazi miktarını artıramıyoruz, o zaman neden verimliliği daha da yukarı çekecek başka çözümler olmasın” dedik. Veeee 2021’de de Tohum Derneği ile “Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi’ni başlattık. Ayçiçek tarımının yapıldığı tüm bölgelerimizde, yüksek verimlilik sağlayacak yerli tohumları Türk tarımına kazandırmak vizyonuyla yola çıktık.

BU PROJE; KAMU, SİVİL TOPLUM SANAYİ VE AKADEMİNİN ORTAK BAŞARIDIR. VE BU SİNERJİYİ TOHUM DERNEĞİ SAĞLADI!

Tohum Derneği’yle güçleri birleştirmeye nasıl karar verdiniz peki? Ve bu süreçte sizi en çok etkileyen şey ne oldu?

Biz yola çıktığımız ilk gün, hedefimizi “yerli üretimin artırılmasına farklı bir çözüm sunmak” olarak belirledik. Tohum Derneği, tohum üzerine çalışma fikrini getiren taraf oldu. Uzun vadeli bakış açıları, planlama yetenekleri; kamu, akademi ve ziraat odalarını da projenin içerisine dahil etmeleri, onlarla bu yolculuğa çıkmamız konusunda bizi en çok etkileyen noktalar oldu. Bu proje; kamu, sivil toplum, sanayi ve akademinin ortak başarısıdır. Ve bu sinerjiyi, Tohum Derneği sağladı!

ÇİFTÇİ AĞIMIZ’DA 1000 ÇİFTÇİ YER ALIYOR BU SAYI GÜNDEN GÜNE ARTIYOR

Karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi? Nasıl aştınız?

Bugünden yarına, çok hızlı sonuç görebileceğimiz bir projeden söz etmiyoruz. Uzun vadeli yatırım, planlama ve elbette sabır gerektiriyor. Şimdi 4. yılındayız ve ilk meyvelerini ancak görmeye başladık. Buydu, belki en büyük zorluk. Ama biz, uzun seneler boyunca yatırımı devam ettirmenin daha da büyük başarıyı getireceğini biliyoruz. Projenin en başında bizi motive eden, “daha iyi bir yarının keşfinin mümkün olduğu” inancımızdı.

Çiftçiler nasıl karşıladı?

Duyurmaya başladığımız ilk günden beri, yerli tohumla çok ilgilendiler ve projeyi çok sahiplendiler. 2021’de kurduğumuz Çiftçi Ağı’na gönüllü olarak 1000 önder çiftçinin katılması bunun önemli bir göstergesi. Çiftçilerimiz, tohumların performansını deneme sahalarında bizzat görme şansı yakaladı. Gördükçe, gözlemledikçe, çiftçiler arasındaki ilgi, her sene kar topu gibi büyüdü. Büyümeye de devam ediyor.

TRAKYA TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ, İŞ BİRLİĞİ YAPTIĞIMIZ ENSTİTÜLER, YERELDE İL TARIM MÜDÜRLÜKLERİ VE ZİRAAT ODALARI, BU PROJENİN EN ÖNEMLİ PAYDAŞLARI HEPSİNE AYRI AYRI TEŞEKKÜR EDİYORUM

Kamu, sanayi ve sivil toplum iş birliği içinde başlatılıyor bu proje… Sektörde nasıl bir yeri var?

Gurur ve mutluluk duyduğumuz bir diğer konu bu: “Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi’nin sektörümüzde kamu, özel sektör ve sivil toplum iş birliği içinde yürütülen ilk ve tek proje olması. Biz, iklim koşullarına uygun, yüksek verimli ve zararlılara karşı dirençli yerli tohum geliştirmek için yola çıktık. Ve bu saydığım kurumlarla birlikte, milli olanaklarla yerli tohum YDM 2239’u geliştirdik ve Türk çiftçilerinin kullanımına sunduk.

Evet. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü başta olmak üzere, ülke çapındaki farklı tarımsal araştırma enstitüleri de teknik destek vermiş. Bu iş birlikleri, sizi nasıl daha ileriye taşıdı?

Onların teknik bilgileri ve deneyimleriyle bu proje hayata geçti. Tohum geliştirme sürecini bizzat götürdüler. Deneme sahalarının belirlenmesi, yerelde organizasyonun sağlanması gibi konularında inanılmaz destek oldular. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü, iş birliği yaptığımız enstitüler, yerelde İl Tarım Müdürlükleri ve Ziraat Odaları, bu projenin en önemli paydaşları. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

DENEME EKİMLERİ YAPAN ÖNDER ÇİFTÇİLER, VERİMLİ YERLİ TOHUM GELİŞTİRME KONUSUNDA EN AZ BİZİM KADAR HEYECANLIYDILAR

Proje kapsamında, ilk yıldan itibaren Türkiye’nin önemli ayçiçek üretim merkezleri olan Trakya, Konya, Adana, bu yıl da Eskişehir’de deneme ekimleri yapılmış. Bu süreçte neler yaşandı?

Deneme ekimi yapan çiftçiler, verimli yerli tohum geliştirme konusunda en az bizim kadar heyecanlıydılar. Tohumlarımıza gözleri gibi baktılar. Onların heyecanı, gayreti ve projeyi en az bizim kadar sahiplenmeleri, bizi daha da motive de etti.

Dahil olan önder çiftçiler nasıl seçildi?

Biz işe, sosyolojik bir boyut da kazandırmak istedik. Proje kapsamında destek verdiğimiz önder çiftçileri, kadın ve genç çiftçileri önceliklendirerek belirleme gayreti içinde olduk.

23 farklı yerli tohum çeşidinin üretiminin yapıldığı sosyal sorumluluk projesinde, bu yıl, verimli ve ülke iklim şartlarına dayanıklı yerli ayçiçek tohumu YDM 2239 tescil ettirilmiş. Her şeyi böyle bir cümle de söyledim ama arkasında ne kadar emek, ter ve mutluluk göz yaşı var?

Çoook. Tohum geliştirmek uzun yıllar alan bir süreç. Savola Gıda Türkiye, Tohum Derneği, önder çiftçiler ve tarımsal araştırma enstitüleri çalışanlarının özverili gayretleriyle, verimli yeni bir yerli tohum geliştirdiğimiz için mutlu ve gururluyuz. Bu yeni tohumun adı, Yudum markasından ilham alınarak YDM 2239 olarak belirlendi. Bu ülkenin en sevilen ayçiçek yağı markası olan Yudum’un, şimdi yerli ayçiçek tohumunun ismine ilham olmasından dolayı mutluyuz. YDM 2239, daha iyi bir yarının keşfinin mümkün olabileceğini bize kanıtladı.

YDM 2239’U TÜRK TARIMINA KAZANDIRMIŞ OLMAKTAN DOLAYI ÇOK GURURLUYUZ!

Siz, bu yeni yerli tohumun, yüksek verime sahip ve aynı zamanda hastalık ve zararlılara karşı dirençli olduğunu söylüyorsunuz. Siz diyorsunuz da… Çiftçiler de aynı fikirde mi?

Kesinlikle! Deneme sonuçlarını incelediğimizde, YDM 2239’un ülkemizin ayçiçeği ekilen tüm bölgelerinde (Trakya, Konya, Adana) hem verimlilik hem de yağ oranı bakımında hep üst sıralarda yer aldı. Konya’da yaptığımız denemelerde, verimliliğin dekara 235 kg kadar çıktığını gördük. Ayrıca yüzde 45 gibi çok yüksek bir yağ oranını yakaladı. Hastalık ve zararlılara karşı toleransının çok yüksek olması, tablasının eğik olması sayesinde güneş yanıklığı ve kuş zararına karşı avantajlı olması diğer önemli özellikleri. Fiyat açısından da diğer çeşitlerden daha uygun. Zaten Tohum Derneği’ne, enstitülere, ziraat odalarına ve bize yapılan başvurular da çiftçilerin farkındalığına işaret ediyor.

Bu yeni tohumun en önemli özelliği hem sulanan alanlarda hem de kuru ekimde verimli olmasıymış…
Ne anlama geliyor bu…

YDM 2239, hem Trakya ve Çukurova gibi kuru tarım yapılan hem de Konya ve Eskişehir gibi sulama yapılan bölgelerde denendi. Tohumlarımızı hem sulu hem de kuru tarım yapılan arazilerde ayrı ayrı denememizim sebebi, kuraklığa dayanıklılıklarını test etmek ve farklı iklim koşullarındaki durumlarını değerlendirebilmekti. Her hasat dönemi sonunda alınan mahsuller üzerinde çeşitli analizler yaptık. Analizler sonunda çimlenme, yağ oranı, dekar başına verim gibi parametreler açısından tutarlı şekilde yüksek verim sergilediğini gördük. Bu da çok mutluluk verici. YDM 2239’u Türk tarımına kazandırmış olmaktan dolayı çok gururluyuz!

TOHUM DESTEĞİ YÜZ YÜZE EĞİTİMLER VE TEKNİK DESTEK

Oluşturduğunuz çiftçi ağında, önder çiftçilere, tohum desteğinin yanı sıra ne tür destekler sağlıyorsunuz?

Yüz yüze eğitimler ve teknik destek. Bu eğitimlerle; çiftçilerimizi, sürdürülebilir sulama hakkında bilinçlendiriyoruz. Ayrıca yerli tohum üretimi hakkında bilgi veriyoruz, yerli tohum ekimine de teşvik ediyoruz.

Peki nihai amacınız ne?
Bir yandan tohum geliştirme çalışmalarına devam ederken, diğer yandan geliştirdiğimiz yerli ayçiçek tohumlarını çiftçilerimize tanıtmak istiyoruz. Çünkü bu yüksek verimli yerli tohumları çiftçilerimiz ektikçe, yerli üretimin artırılmasına katkı sağlamış olacağız. Bu nedenle tohumların tanıtımı da, en az geliştirilmesi kadar önemli. #işbirliği

Yorum Bırak