HER ŞEY TOHUMDA SAKLI!

Veee “Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi” röportaj serimiz, tam gaz devam ediyor. Bu bölümde, Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya bizimle birlikte. Kaya çok renkli bir kişilik ve olaya hakim. Çiftçilerle omuz omuza çalışmaktan da çok memnun.
Bakın neler anlatıyor:
📌Bu proje, Türkiye’deki ayçiçeği üreticilerine ve ülke tarımına önemli bir katkı sağlıyor.
📌Ayçiceğinin, yerli tohumla yetiştirilmesi ülkemiz için stratejik bir öneme sahip.
📌Projenin ilk yılında, bir çiftçi ağı oluşturduk. Çiftçi ağı, projenin en önemli kısmını oluşturuyor. Her yıl güçlenen çiftçi ağında, şu anda toplam 1000 çiftçi buluyor.
📌Çiftçilere yüz yüze eğitim, teknik uygulama ve ücretsiz yerli tohum desteği sağlıyoruz. Genç çiftçilere ve kadın çiftçilere öncelik veriyoruz.
📌Bu değerli projede, Savola Gıda Türkiye ile işbirliği yapmaktan ve YDM 2239’u Türk tarımına kazandırmaktan dolayı çok mutluyuz.
Röportaj serimize iki çiftçimiz de dahil oldu. Nurcan Akyürek ve Burak Karadağ. Onlar da, YDM 2239’un hem daha ucuz hem de verim ve yağ oranı bakımından daha iyi olduğunu anlattılar. Onlara da değerli katkıları için teşekkür ederim.
İnsanın içini açan ve topluma faydalı bu tür projelerin ve stk’lara destek olan Yudum gibi markaların artması dileğiyle…@tohumdernegi @yudumyag #işbirliği #musakaya @hoomer.b @ezgink

YERLİ AYÇİÇEĞİ TOHUMU GELİŞTİRME VE ÇİFTÇİ DESTEKLEME PROJESİ KARTOPU GİBİ BÜYÜYEN SOSYAL PROJE

Tohum Derneği olarak pek çok sosyal proje yürütüyorsunuz. Yudum ile yürüttüğünüz, “Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi” de bunlardan biri. Neler hissediyorsunuz? Bu projede sizi en çok heyecanlandıran şey nedir?

Bir kere çok mutluyum. Çok değerli bir tohum geliştirme projesi bu. Uzun soluklu, buna rağmen ilgi kartopu gibi büyüyor. Sonuçlarının uzun vadede çok iyi olacağını bildiğimiz için, ülke tarımı adına çok heyecanlıyız. Biz dernek olarak, doğanın lehine olacak her türlü faaliyet ile ilgileniyoruz. Eğer bir iyileştirme yapılacaksa, bunun tohumdan başlayarak yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Temel bakış açımızı daşöyle özetliyoruz: “Her şey tohumda saklı”

AYÇİÇEĞİNİN YERLİ TOHUMLA YETİŞTİRİLMESİ ÜLKEMİZ İÇİN STRATEJİK ÖNEME SAHİP

Peki bu proje, Türkiye’deki ayçiçeği üreticilerine ve ülke tarımına sizce nasıl bir katkı sağlıyor?

Ayçiçeği, Türk Mutfağının vazgeçilmezi. Ayrıca bu topraklarda kolay yetiştirilebilen bir bitki. Bunun yerli tohumla yapılıyor olması da ülkemiz için stratejik öneme sahip.

 YDM 2239’u Türk tarımı için önemi ne?

Tohum geliştirme uzun soluklu ve zor bir süreç. YDM 2239 da, bu arayışın bir parçası olarak bu topraklardan doğan bir tohum. Kamu, sanayi, akademi ve sivil toplum pek alışık olunmayan şekilde bir araya gelerek bir sinerji yarattı. YDM 2239 da işte bu sinerjinin bir ürünü. Stratejik öneminin yanında çiftçilerimiz için hem daha iyi hem daha uygun fiyatlı bir ürün.

EĞİTİME EK OLARAK, HER SENE ÜCRETSİZ TOHUM DESTEĞİ SAĞLIYORUZ

Projenin ilk yılında, bir çiftçi ağı oluşturdunuz. Her yıl güçlenen çiftçi ağında, şu anda toplam 1000 çiftçi bulunuyor. Bu çiftçi ağında neler yapıyorsunuz? Çiftçilere ne tür destekler veriyorsunuz?

Çiftçi ağı, aslında projenin en önemli kısmını oluşturuyor. Bizim, projenin sadece deneme alanlarından oluşan teknik bir proje olarak kalmasına gönlümüz razı olmadı. Çiftçi ağı kurarak çiftçiye dokunmak ve temasta olmak istedik. Ayrıca çiftçilerimizi de birbiriyle temasta tutmanın önemli bir yoluydu bu. Çiftçi ağı içerisinde çiftçilerimizle dönemsel bilgileri paylaşıyoruz ve onları hastalık ve zararlılara karşı bilgilendiriyoruz. Örneğin iki yıl önce Trakya Bölgesinde çok sık rastlanmayan çayır tırtılına karşı çiftçilerimizi erken haberdar ederek bu zararlıdan en az zararla kurtulmalarını sağladık. Ayrıca çiftçi ağımız içerisinde yer alan çiftçilerimizden bir kısmına her sene ücretsiz tohum desteği sağlıyoruz.

GENÇ ÇİFTÇİLERE VE KADIN ÇİFTÇİLERE ÖNCELİK VERİYORUZ

Trakyalı, Konyalı, Adanalı ve bu sene de Eskişehirli çiftçiler dahil olmuş bu çitçi ağına. Neye göre seçiyorsunuz bu çiftçileri?
Genç çiftçilere ve kadın çiftçilere öncelik veriyoruz. Yeniliklere açık ve öğrenme isteği olan çiftçileri de öncelikli olarak ağa dahil ediyoruz. Ücretsiz tohum desteği verdiğimiz çiftçileri ise daha çok ekonomik durumlarına göre değerlendiriyoruz.

Peki “Ben ilgilenmiyorum sizin eğitimlerinizle”diyenler oldu mu?

Çalışma yapacağımız bölgede önce biraz mesafeli olup, daha sonra kendiliğinden çalışmalara katılan çiftçilerimiz oldu. Ama yerli tohum sözü genel olarak çiftçilerde de heyecan yaratıyor.

KAMU, SANAYİCİ VE SİVİL TOPLUMUN ORTAK HAREKET EDİP AYNI HEDEFE ODAKLANMASI GEREKİYOR, BİZ DE ÖYLE YAPIYORUZ

 

Yerli tohum meselesinde bizim en büyük eksiğimiz nedir? Bu konuda sizi en çok endişelendiren şey nedir?

Biz ülke olarak bu sürecin çok başındayız henüz. Sadece kamunun, sanayicinin ya da sivil toplumun tek başına baş edebileceği bir süreç değil. Ortak hareket edip aynı hedefe odaklanmak gerekiyor. Bir de konu çok teknik bir konu olmasına rağmen, çok fazla bilgi kirliği yaşanıyor.

ÇİFTÇİLERİMİZDE CİDDİ BİR BİLİNÇLENME BAŞLADI

Binlerce yıldır tarım yapılan bu topraklarda, özellikle endüstriyel tarımla uygulanan yöntemler ve kullanılan kimyasal girdiler, toprağın bereketini, sağlığını yitirmesine neden oldu. Bugün dünya tarım topraklarının üçte biri, artık gıda üretimi için elverişli değil; ülkemiz tarım topraklarının yüzde 88’i sağlıksız… Sizce bu durum nasıl düzelir? Gerçekten bir umut var mı?

Haklısınız. İklim değişikliğinin etkilerini de bunlara eklersek, durumun oldukça vahim olduğunu söyleyebiliriz.
İklim değişikliğinden ilk etkilenen ve etkilenmeye devam edecek sektör, tarım sektörü. Ama bütün bu olumsuzluklara rağmen çiftçilerimizde ciddi bir bilinçlenmenin başladığını söyleyebiliriz. Biz bu rehabilitasyon sürecinin ta en başından yani tohumdan başlaması gerektiğine inanıyoruz ve bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz. Bilinçlenme ve doğanın yenileyici gücüyle birçok sorunun üstesinden geleceğimize inanıyoruz.

ORTAK HEDEFE ODAKLANDIĞIMIZ BU TÜR DEĞERLİ PROJELERİN ARTMASI DİLEĞİYLE

Tohum Derneği’yle ilgili en büyük hayaliniz nedir?

Doğaya ektiğimiz “Tohum” un çimlenmesi! Ve ortak hedefe odaklandığımız bu tür değerli projelerin artması…

ÜCRETSİZ TOHUM DESTEĞİ ALDIM

Sizi tanıyalım…
Ben Nurcan Akyürek.

Siz Bu projeyle ilgili ne diyeceksiniz?

Kendi adıma pek çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. İyi ki bu proje hayata geçmiş. İyi ki ben de kurulan çiftçi ağında yer alan çiftçilerden biri olmuşum. Düzenli olarak ayçiçeği ekiyorum. Ayçiçeğinin hem verim hem de yağ oranı olarak iyi olması, bizim için çok önemli. Bir de özellikle kuraklığa dayanıklı olması…

Tohum Derneği ve Yudum’un desteği size nasıl bir katkı sağladı?

Projeden ücretsiz tohum desteği aldım ve ekimimi yerli tohum ile gerçekleştirdim.

 Sizce yerli ayçiçeği tohumu, ithal tohumlara göre ne tür farklar yaratıyor?

Yerli tohum hem verimlilik hem de yağ kalitesi olarak çok iyi, bunlar da bizim aradığımız temel özellikler.

YDM 2239 HEM DAHA UCUZ HEM DE VERİMLİ VE YAĞ ORANI BAKIMINDAN DAHA İYİ

Sizi tanıyalım…

Ben Burak Karadağ.

Projede öğrendiğiniz en önemli şey ne oldu?

Proje kapsamında yapılan eğitimlerde, ayçiçeğinin ekimi, zararlıları ve hasadı konusunda birçok yeni şey öğrendim. Ve YDM 2239 ile tanıştım. Ekimi onunla gerçekleştirdim.

Bu yeni tohum (YDM 2239), sizin mahsul veriminizi nasıl etkiledi?

Önceki yıllarda yaptığımız ekimlere göre daha iyi verim ve yağ oranı sağladık.

Sizce bu tohumun en büyük avantajı nedir?

Hem daha ucuz hem de verim ve yağ oranı bakımından daha iyi.

Bu projede yer almak, size sadece üretim açısından mı katkı sağladı, yoksa başka şekillerde de hayatınızı etkiledi mi?

Her açıdan faydasını gördüm. Öncelikle neden bu toprakların tohumunu kullanmak önemli, onu öğrendim. Ücretsiz tohum desteğinin yanı sıra, eğitimlerden ve çiftçi ağından da çok faydalandım, kendimi geliştirdim. Bütün çiftçilere tavsiye ederim. #işbirliği

Yorum Bırak