2015’te herkese eşitlik ve adalet…Deniz Seki’ye de!
Geçen hafta Deniz Seki’nin yeniden tutuklanmasına isyan eden biri yazmış, sizin de bu konudaki görüşlerinizi merak etmiştim.
Pek çok e-mail geldi, öncelikle teşekkür ederim. Size hangi konuda fikrinizi sorsam katılım muazzam. Sağ olun, var olun. Burada bir kısmını paylaşıyorum. Benimle aynı görüşte olanlar var. Deniz Seki’ye haksızlık yapıldığını, vicdanının rahatsız olduğunu söyleyenler çoğunlukta. Ama tabii beni duygusallıkla, hatta saflıkla suçlayanlar, objektif bakamadığımı iddia edenler de var. Onlara göre Seki suçlu.Onların bir kısmı günah keçisi değil, günahın ta kendisi olduğunu düşünüyor. Zamanında Bayhan için ‘cezaevine girmiş birinin topluma rol model olamayacağını’ söylemesini affedemeyenler, “Etme bulma dünyası, sen söyledin, şimdi senin başına geldi!” diyenler de var. Aynı şekilde evli bir adamla ilişki yaşamış olmasının asla tasvip edilmeyecek bir şey olduğunu ileri sürenler de… Her tür görüş mevcut. Bir de hâkim yorumu var. “Kimsenin Seki’yle alıp veremediği bir şey yok” diyor, gerekçeli kararı eklemiş. Karar çok uzundu, buraya sığmadı, ilgilenenler hürriyet.sosyal’den okuyabilir. Fikrimi değiştirmiş değilim. Benim vicdanım rahatsız. Başkaları için uygulanmayan bir maddenin, Deniz Seki için uygulanmasını haksızlık olarak değerlendiriyorum hâlâ. Hapse atılmasını, yoruma bağlı bir eylem olarak görüyorum. Kabul edilmese de sonuna kadar inkâr edilse de Seki hâlâ günah keçisi! Başkaları için tanınan yeniden yargılanma hakkı, ona neden tanınmıyor? 2015’in Deniz Seki dahil herkes için daha adaletli bir yıl olmasını diliyorum.
EVLİ BİR ADAMLA BİRLİKTE OLDUĞU İÇİN!
Bütün bunlar, evli bir adamla birlikte olduğu için başına geldi… Resmen, “Oh olsun!” deniyor. Çok acı bir intikam alma yöntemi değil mi? Ama ahlak kumkuması bir toplumuz artık! Bir tane klişe lafın arkasına sığınıp Allah ne verdiyse giydiriyorlar. Seki, şu an ikinci kez cezaevinde. Zaten daha önce cezasını çekmedi mi? İçeride boşuna geçirdiği yılların hesabını kim verecek? Ayrıca biz biliyoruz ki, bu ülkenin toprakları, suçsuz yere içeri hapsolanlarla dolu. Çocuklar babasız büyüdü, kimisi de hastalandı ve maalesef öldü. Deniz Seki, uyuşturucu kullandığını, ancak satmadığını söyledi. Bunun cezasını da çekti. Şimdi hangi gerekçeyle yeniden mahkûm oldu? Türkiye’de bütün hırsızlar, rüşvet alanlar serbestçe geziyor! Bu güzelim topraklarda yaşamaktan usanır olduk. (Merve U.) (Ben de sizin gibi düşünüyorum. Ve 2015, hepimize daha adil ve daha eşitlikçi bir adalet anlayışı getirir inşallah!)
GÖZYAŞI KİMSEYİ MASUM YAPMAZ!
Dava dosyalarını okumuş ve tapeleri dinlemiş bir avukatın, fiziki takibi de ele alarak yaptığı yorumları radyodan dinlediğimde, konunun aslında hiç de yansıttığınız gibi olmadığını anladım. Gözyaşı, kimseyi masum yapmaz! Bunu ön plana çıkararak algı oluşturma çabalarınız hiç hoş değil. Dışarıda kalan suçlularla ilgili tespitleriniz ne kadar doğruysa, Deniz Seki’yi melek yapma çabalarınız da bir o kadar yanlış! (Mahmut T.) (Kimseyi melek yapmaya çalıştığım filan yok. Sadece adaletsizlik kanıma dokunuyor! Benim dinlediğim avukatlar ve hukuk adamları da öyle söylüyor.)
AF DEĞİL YENİDEN YARGILANMA
Biz de Seki’ye haksızlık yapıldığını düşünenlerdeniz. Ama umutlarımız bitmiş değil! En büyük umudumuz change.org sitesinde başlatmış olduğumuz imza kampanyası. Seki’nin suçsuz olduğuna inanan pek çok insan var, siz de destek olun. Biz, af değil yeniden yargılanma istiyoruz. #DenizSekiyeAdalet istiyoruz. https://www.change.org/p/t-c-anayasa-mahkemesi-deniz-seki-ye-adalet (Gizem Ö.) (Bu kampanya beni sevindirdi. Birlikten güç doğar. Ben de hemen şimdi imzamı atacağım.)
SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK DEĞİL!
Ben olaya sizin kadar saf bakamıyorum. “Yok talihsizlikmiş, yok günah keçisiymiş, yok dışarıda onca suçlu varken Deniz Seki’ye yazık olmuş!” Evet, keşke dışarıdaki tüm suçlular da cezalarını çekse. Ama onlar cezalarını çekemiyor diye, Seki’yi sütten çıkmış ak kaşık durumuna sokmayalım lütfen! Öyle bir günde tutuklanmadı. 6 ay ila bir yıla yakın takip edildi. Bakıldı ki sadece içici değil, işi ticarete dökmüş, başkalarına uyuşturucu sağlar hale gelmiş, o zaman tutuklandı. Ayrıca bu iş sadece Deniz Seki’nin de başına gelmiyor. Birçok kişi polis tarafından uzun süreler takip ediliyor, emin olunuyor ve tutuklanıyor. Seki göz önünde biri olduğu için olay allanıp pullanıyor. Aynı durumda yüzlerce kişi var. Onlardan bahseden yok, onlara “Yazık!” diyen yok. Onlar, evlerine ekmek götürme için bu işe bulaştı. Peki Seki ne halt yemeye bu işin içine bulaştı? Lütfen evlatlarımıza bu kadar kötü örnek olan birini acınır hale sokmak için uğraşıp durmayın. (Gülşen Ö.) (Öncelikle kimseyi acınır hale sokmak gibi bir niyetim yok. Sadece hukuki ve sosyal bir adaletsizliği önlemeye çalışmak gibi bir derdim var. Bu bir. Siz yolsuzluktan içeri girmesi gereken insanların, sokaklarda sütten ak kaşık olarak dolaşmasını sindirebiliyorsanız, benim midem de Deniz Seki’nin sokaklarda serbest dolaşması gerektiğini kabul ediyor! Bu da iki. Ayrıca, Seki’nin insanlara uyuşturucu sattığına dair delil-melil yok ortada, arkadaşlarıyla birlikte içmesini, temin etmek fiiline bağladıkları için içeride. Yoruma bağlı bir eylem.)
BONZAİ BELASI
Geçen günkü yazınızda, “Bonzai satanlar elini kolunu sallayarak geziyor!” demişsiniz. Çok doğru. Aynen öyle. Benim yeğenim 1992 doğumlu ve iki senedir bonzai içiyor. İstanbul Güneşli’de oturuyor ve çevrelerinde içmeyen insan yok. Annesi başta olmak üzere ne yapacağımızı bilmeden, mücadele etmeye çalışıyoruz kendi çapımızda. Bakırköy AMATEM’e götürdük. “N’apılabilir?” dedik, “Kem, küm!” dediler, elimiz boş döndük, satanlarla mücadele etmek istedik. Öyle böyle değil, Güneşli bonzai cenneti, kafelerde, sokaklarda her yerde var. Yeğenim ve arkadaşları, polislerin bile buna göz yumduğunu ve hatta daha ileri giderek sattığını söylediler. Ne kadar doğru bilmiyorum tabii. Satan adam 50 liraya koca paket bonzaiyi verirken, “İçmeyin evladım, öldürür!” diyerek, vicdanını rahatlatmayı da ihmal etmiyormuş! Bu bonzai çok can aldı, almaya devam ediyor ve hâlâ serbestçe satılıyor. Deniz Seki’yi hapsedeceklerine, şu bonzai satışını durdursalar! Onları satanları soksalar içeri, minnettar kalacağız! (Esra Ş.) (Siz benim söylemek istediğim her şeyi söylemişsiniz zaten, teşekkür ediyorum. Umarım bir an evvel yeğeniniz şu bonzai illetinden kurtulur!)