Arkadaşlar!
Kendime misyon edindim.
Her yerde menopoz konuşmaları yapmadan bu mesleği bırakmayacağım.
Ne bu ya! Bitmiyor biz kadınların tepesindeki baskılar…
Menopoz da onlardan biri…
Menopoza girince kadın sayılmıyorsun, kadınlığın bitti diye düşünülüyor, dişiliğin yok, sen artık yarım sayılırsın, çirkinleşirsin, hantallaşırsın, belin
kalınlaşır, agresifleşirsin, sinirli, bağırıp çağıran, uyumsuz biri olup çıkarsın…
KADINLARIN ÖMRÜ 80 YIL
Anneanne statüsüne geçip torun bakmakla görevlendirilirsin!!!!
Yani teoride öyle… Ama gerçekte nah öyle!!!!
Olmamalı… Buna izin vermemeliyiz…
Tepemizde bir sürü baskı varken, bir de menopoza yenilmemeliyiz.
Kulaktan kulağa anlatılarlara itibar etmemeliyiz.
Ben şahane, pırıl pırıl menopozlular tanıyorum, menopoz vız geliyor, tırıs gidiyor…
Eskiden, bu yüzyılın başında, kadınların ortalama ömrü 50 yılla sınırlıymış, e o zaman menopoz ömrün sonu demek oluyor…
Ama şimdi öyle değil ki, kadınların ortalama yaşam süresi 80 yıl…
NEDEN SAKLIYORUZ Kİ?
Yani bizler, neredeyse ömrümüzün yarısını menopozda geçiriyoruz, geçireceğiz…
E o zaman, bu döneme ruhumuzu ve bedenimizi hazırlayalım…
Bilinçlenelim. Menopozdan utanmayalım…
Saklanmayalım….
Öğrenelim, bu süreci doğal yaşayalım…
Anladınız, ben bu işin borazanlığını yapıyorum.
Gerçi durmadan soruyorlar, “Menopoza girdin diye mi bunları yazıyorsun?!” diye.
Hayır, henüz değil!
Annemin yaşında gireceksem, bir 5 senem daha var.
Ama bu 5 seneyi iyi değerlendirmek istiyorum.
Ve şöyle diyorum: Kim korkar menopozdan!
KADIN OLMAYA DEVAM!
Işığımı ve özgürlük alanlarımı menopoza terk etmemeye kararlıyım.
Bu kadın olmaya devam edeceğim yani.
Yaşam sevincimi ve libidomu kaybetmeye hiç niyetim yok.
Size de aynısını tavsiye ediyorum.
Op. Dr. Aytuğ Kolankaya’yla da bu yüzden konuştum. Röportajın tabii ki bir kısmı buraya sığabildi, -çünkü ben Allah ne verdiyse sordum- gerisi hurriyet.com.tr’de…
KADINLIK DA CİNSELLİK DE BİTMİYOR
– Menopoz, dünyanın sonu mudur?
– Tabii ki hayır! Ne dünyanın ne kadının ne de kadın cinselliğinin sonudur…
– Bana da “Menopoza gir de senden kurtulalım!” diyorlar! Neden kadınlığın bitmesi gibi algılanıyor? Bu aynı zamanda toplumsal bir baskı değildir de nedir?
– Menopoz, ana kadınlık hormonları olan östrojen ve progesteron’un çok çok azalmasıyla oluşur. Bu nedenle, evet, bir bakıma hormonal olarak kadın karakteristikleri azalır, ancak dediğim gibi bu ne kadınlığın ne de cinselliğin bitmesi anlamına gelir. Hele ki hormon eksiğini yerine koyuyorsa…
– Kadınlar da menopoza girdiklerini gizliyorlar öyle mi? Kadınlardan da gizliyorlar…
– Evet, bazı kadınlar menopoza girmek istemiyor ya da girse bile bilinmesini istemiyor. Yakın arkadaşlarından bile saklıyorlar…
MENOPOZA HAZIRLIK
– Ben saklamayacağım. Annemin girdiği yaşta girersem, 5 senem daha var. Valla, sabırsızlıkla bekliyorum! Her yerde “Yaşasın menopoz!” konuşmaları yapmadan da bu mesleği bırakmak istemiyorum. Sizin, “Aman iyi ki girdim. Regl olmaktan kurtuldum. Artık hamile olur muyum derdim de kalmadı, rahatladım” diyen hastanız var mı?
– Yok. İlki siz olabilirsiniz! Tanıdığım en metin hastam bile menopozu “Aman ne güzel, âdetten kurtuldum” diye karşılamadı. Unuttuğum varsa bu röportajdan sonra beni ararlar…
– Şimdi can alıcı soruya geliyoruz: “Menopoza hazırlık” diye bir şey var mı?
– Kesinlikle evet!
HORMONLARI ÖLÇTÜRÜN
– Ben ne yapmalıyım mesela? 5 yıl önceden yapabileceğim neler var?
– Sizin gibi erken davrananların mutlaka tüm hormonlarını ölçtürmesi gerekir…
– Yani mantık şu mu: Eksilen şeyleri yerine koymak mı?
– Kısmen evet. Yerine koyma mantığı doğru ama, farklı oran ve ölçülerde. Bu nedenle herkes için kişiye özel bir tedavi şarttır…
– Hormon tedavisi/takviyesi konusunda herkesin kafası karışık. Biz önceleri, “Menopozda hormon almalı!” diye biliyorduk ama 2001’de bir araştırma yayınlandı ve “Hormon tedavisi, kanseri tetikleyen unsurlardan biri” diye haberler çıktı ve kadınlar hormon almaz oldular. Şimdilerde anlayış ne?
– Maalesef o çalışma, büyük şanssızlık oldu. Basın da konuyu büyütünce Amerika’da bir yılda hormon kullanan kadınların yüzde 90’ı kullanmayı bıraktı. Sonraki yıllarda, çalışmanın eksik ve yanlışları ortaya çıksa da bu algı hâlâ sürüyor…
ALMALI MI, ALMAMALI MI
– Alanlar arasında kanser oranı ne kadar çıktı?
– İlk çalışmadaki kanser oranından farklı değil. Yaklaşık 10 binde 8, yani binde 1’in altında…
– Genel olarak menopozda hormon kullanan ve kullanmayan kadın arasında ne fark var? Baktığınızda küt diye anlaşılır mı? Gözle görülür farklar oluyor mu?
– Kullanmayanlar alınmasın ama ben farkı dükkânlarda eskiden hep olurdu “Veresiye veren, peşin veren” resimleri, ona benzetiyorum. Kullanmayanı tasvir etmeyeyim ama kullananın ışığı farklı oluyor. Çünkü hormonların en çok etki ettiği yerlerden biri de cildiniz…
– Peki neden doktorların hepsi “Almalı” demiyor o zaman? Neden tek ses hâkim değil…
– Halen çalışmalar sürüyor ve güvenli kullanım yönünde çok bilgi birikti, ancak tam bir dil birliği için bu bilginin herkese yayılması da gerekiyor…
– “Menopozumu seviyorum” diye kadınlar var mıdır?
– 5 yıl kadar beklersek, sizi göreceğiz herhalde!!
ORTALAMA MENOPOZ YAŞI 48
– Kadınlar genellikle kaç yaşında menopoza girer?
– Ortalama menopoz yaşı 48. Türkiye İstatistik Kurumu 2015 araştırmasına göre de Türkiye’de ortalama kadın yaşam süresi 80. Kadınlar, kabaca ömürlerinin yarısını menopozda geçiriyor. 3 çocuk doğuran bir kadın, ömrünün 2 yıldan biraz daha fazlasını gebe olarak yaşıyor, hamilelik hakkında bir sürü şey biliyor çünkü öğreniyor. Ne var ki hayatının 30 yıldan fazla süresini geçireceği menopoz ve sonrası yaşam hakkında pek bir şey bilmiyor. Bu bana ilginç geliyor. Galiba merak da etmiyorlar.
– Kadınlar niye size gelip, “Hocam bir şey yapın da geciktirin, biraz daha fazla regl olayım!” diyor?
– Çünkü ne yazık ki, hâlâ birçok kadın menopozu kadınlığın ve cinselliğin sonu olarak görüyor! Bu yargı kafasına yerleşmiş, yerleştirilmiş. 20. yüzyıl başında, kadınların yaşam süresi 50 yaş altındaydı. O yüzden, “Menopoz eşittir hayatın sonu algısı” vardı. Ama artık bu eski algılı değiştirmek için çabalamak gerekiyor. Siz de bunun için uğraşıyorsunuz anladığım kadarıyla. İyi yapıyorsunuz!
HAMİLELİK RİSKİ OLMADIĞI İÇİN CİDDİ BİR RAHATLIK
– Menopozda, “Cinsel hayat biter!” gibi bir anlayış var. Bu, doğru mu? Sağlıklı bir cinsellik şartlara mı bağlıdır?
-Menopozda cinsel hayat kesinlikle bitmez! Hatta hamilelik riski de olmadığından ciddi bir rahatlık gelebilir. Olabilecek en önemli sorun, aynı cild gibi mukoza dediğimiz ve vücudumuzun iç yüzeylerini oluşturan bölgelerde de ciddi kurumaların ortaya çıkmasıdır. Hormon kullanmak bunu da engeller, ama kullanılmıyorsa da bölgesl etkili kremlerle bu sorun çözülür.
– Neden kilo alınıyor ve verilemiyor?
– Valla, menopozdaki kilo artışının en önemli sebeplerinde biri Tiroid bezinin düzgün çalışmaması. Tabii ki yıllar geçtikçe metabolizmamızın de gençlikteki gibi yakmadığını unutmayalım, yani bu sadece menopoza özgü bir durum değil…
Uzun Yaşamanın Yolları
– İspatlanmış tek yöntemi kalori kısıtlaması. Günde 1500 kalori altında kalmak ve haftada iki kez ya da ayda bir hafta 500 kalori altına inmek.
– Uzun aralıklı öğünlerin de beyni uyarıp, zihin sağlığı yönünden çok faydalı olduğu söyleniyor. Bu gerçekler Amerikan Yaşlanma Enstitüsünün 35 yıllık çalışmaları sonucunda teyit edilmişti.
– Tabii ki fiziksel egzersiz de gerekiyor. Vücudun dinamik ve dirençli kalabilmesi için.
– İçki ve sigaradan uzak durmak gerekiyor.
– Vücudumuzu bazı antioksidan ve vitaminlerle desteklemek gerekiyor.
– Ha son olarak sağlık için işlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmalıyız.