BUGÜN 19 Mayıs.
En büyük bayram.
En azından benim için öyle.
Çünkü bugün bağımsızlığımızın başladığı gün.
Esir yaşamaya itiraz etmenin başladığı gün.
Samsun’dan bugün başlayan bağımsızlık hareketi, halka halka bütün ülkeye yayıldı.
Ve işte, sonunda bağımsız yaşayabilen bir ülke olduk.
Evet, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması da Cumhuriyet’in ilan edilmesi de önemli tarihler.
Ama başlamayan şey, bitirilemez.
Başlamak, kazanmanın göstergesi.
O yüzden bence bugün en büyük bayram.
Hepimize kutlu olsun.
BEKİR BOZDAĞ’A SORU
PTT Birinci Lig’den Süper Lig’e çıkmak için, 19 Mayıs’ta Elazığspor’la oynanacak Playoff mücadelesine hazırlanmak niyetiyle Malatya’ya giden Adana Demirspor,Valilik kararıyla Malatya’dan çıkarıldı.
Çünkü Malatyalı taraftarlar Adana Demirspor’u istememiş.
Malatya Valisi de “Ben sizin güvenliğinizi sağlayamam!” demiş.
Bekir Bozdağ da Vali’ye itiraz etmiş.
Şu cümlelerle:
“Her takımımızın güvenliğini sağlamak, orada spor faaliyetlerini güven içinde yapmasını sağlamak hükümetimizin de valilerimizin de öncelikle görevidir… Devletin asli vazifesidir…”
Kendisini bu fikirlerinden dolayı alkışlıyorum.
Ve kendisine şu soruyu soruyorum:
İyi güzel de 23 Nisan’da güvenliği sağlamak, devletimizin ve hükümetimizin asli görevi değil miydi ki, terörü bahane ederek 23 Nisan törenlerinizi iptal ettiniz?
Malatya Valisi’nin asli görevi, sizin asli görevinizi değil mi?
Başka sorum yok!
BU NASIL BİR KADIN DÜŞMANLIĞIDIR!
İSTEDİĞİNİZ kadar kafanızı kuma gömün, istediğiniz kadar üç maymunu oynayın, istediğiniz kadar yok sayın, bu ülkede ensest ve çocuklara aile içi cinsel istismar çok çok vahim bir sorun.
Yürekler acısı bir sorun.
Bana inanmıyorsanız Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonları Başkanı Canan Güllü’ye sorun, bu konuda dernek olarak sıkı bir araştırma yaptılar, orada açık açık neyin ne olduğu belli.
Üstelik bu öyle bir sorun ki birçoğu gizli kalıyor.
Ancak gazetelerde patlak verirse, haberdar olabiliyoruz.
En sonuncusu Çorum’da patladı.
14 yaşındaki A.Ş, 7 yıl boyunca babasının, amcasının ve abisinin cinsel istismarına maruz kaldı.
Baba O.Ş. tutuklandı.
Çocuk, Ankara Adli Tıp’a gönderildi.
Hürriyet’ten İdris Emen’in haberinden öğreniyoruz ki o çocuğa 1 aylık hamile olmasına rağmen, anotomikman bakire raporu verildi ve baba serbest bırakıldı.
Ama Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından hamilelik raporu mahkemeye verilince, üstelik DNA raporuyla da kesinleştiği için baba yeniden tutuklandı.
Böyle bir rapor verilmesi, daha doğrusu kız hamile olmasa, o iğrenç adamlar (baba, amca ve abi demeye dilim varmıyor da) yırtacak!
Bu nasıl bir kadın düşmanlığıdır bu ülkedeki?…
Nasıl verilebilir o bakire raporu?
İstismarcıyı kurtarmak için, hamile kıza bile bakire raporu verilebiliyorsa yazıklar olsun bu ülkeye!
O kadar açık ki, mahkemelerde erkekler lehine pozitif ayrımcılık yapıldığı…
Eğer bir meşru müdafaa davasında öldüren erkekse beraat…
Kadınsa 18 ile 24 yıl arasında ceza isteniyor.
El insaf diyorum, başka bir şey demiyorum!