BU ne ya!
Bu kaçıncı?
Yazık değil mi keman sanatçısı Okan Arıkan’a?
İçim acıdı.
Gencecik bir adam.
Bitti, hayatı söndü, öldü…
Tek suçu Bağdat Caddesi’nde kaldırımda yürümek…
Artık kaldırımda bile yürüyemeyeceksek, sürat yapan veya alkollü araba kullanan biri bizi ezecekse hiç yaşamayalım bu ülkede daha iyi!
Ben bunu asla kaderle açıklamak istemiyorum.
Bunca yıl bunun önüne geçilememiş olması, daha önceki ölümle sonuçlanan trafik ihlallerinin hafif cezalarla yırtmış olması, kısacası hiçbir caydırıcılık olmaması…
Bu tür vakaların birbiri ardına yaşanmasına sebep oluyor.
Bir kadın cinayetleri bir de trafik cinayetleri önlenemiyor bu ülkede…
Oysa bu iki mesele de 3. köprüyü inşa etmekten, Körfez köprüsü yapmaktan, İzmir’e 4.5 saatte gitmekten, duble yollar ve modern havaalanlarıyla övünmekten çok daha mühim.
3. Dünya Ülkesi olup olmadığımızın ölçüsü bu; insan hayatına ne kadar önem verdiğimiz…
Bizim vermediğimiz ortada.
HOŞ GELDİN ADANASPOR!
KAFAMIN bir tarafında bir ses sürekli “Yaaaaz, yaaaaaz, yaaaaaz!” diye inliyordu.
Bir türlü denk düşmedi. Kısmet bugüneymiş…
Bir Adanalı olarak mutluyum.
Şehrimizin takımlarından birinin, Adanaspor’un birinci lige terfi etmesi şahane!
Gururumuz oldu.
Darısı, Adanaspor’un ezeli rakibi, ebedi dostu Adana Demirspor’un başına!!!!
HAMİŞ: Bir Adanalı olarak Engin İpekoğlu röportajı yapmak isterim, inşallah denk düşer.
FUTBOL ŞİRAZEDEN ÇIKTI!
FENERBAHÇE ile Beşiktaş arasındaki şampiyonluk mücadelesi nefes nefese sürerken, önce Trabzonspor olayı patladı. Rezillik… Tribünden atlayan bir manyak hakem dövdü.
Ve şehrindeki bir kısım taraftar tarafından kahraman ilan edildi.
Polislerle ilgili olarak, “Polis abiler, yüzün gülsün, sen vatana ihanet etmedin!” dedi, ne alakası varsa…
Bir sonraki maç, protesto etmek için Trabzonspor hakemlere sırtını döndü.
Ama o maçta da yenildiler.
Hemen ertesinde Karabükspor-Elazığspor maçında, bir taraftar hakem dövmeye kalkarken, bir futbolcu tarafından uçan tekme yedi.
Tarsus İdman Yurdu’yla berabere kalan Kartalspor küme düşünce yöneticiler, “Takımı sattınız!” diye futbolcuların uçak dönüş biletlerini iptal ettirerek onları orada bırakıyor.
Futbol artık şirazesinden çıktı.
Sen çıldıranlara akıl fikir ver!
AH YARGI VAH YARGI
DOĞRU lafa ne denir…
Bunu sen söylemiyorum, herhangi biri söylemiyor, söyleyen Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit. Bakın, Uluslararası Arabuluculuk Sempozsyomu’nda ne demiş.
“Geçtiğimiz yargıya güven yüzde 70’di, şimdi yüzde 30’lara düştü. Her 10 Türk’ten 7’si yargıya güvenmiyor. Adli kalitenin yükseltilmesi için hâkim ve savcıların kararlarına yönelik yeni bir değerlendirme sistemin ihtiyaç var!”
Üzerine söylenebilecek bir laf var mı bilmiyorum.
Evvelsi gün de İpek Özbey’in Hürriyet Pazar’da yayınlanan röportajında Dursun Çiçek’in kızı avukat İrem Çiçek, bence Balyoz davasıyla çok isabetli tespitlerde bulundu.
Birlikte okuyalım:
“Hükümet kandırıldığını söylüyor. Bir hükümet kandırılabilir mi? Sen bugün bundan kandırılırsan, yarın benim başıma ne getireceğin belli değil! Ben sana nasıl güveneceğim? Sen, tüm Silahlı Kuvvetler’inde beşinci ordu kadar adamın içeri atıldığı, Genel Kurmay Başkanı’nın bile yargılandığı, çok sayıda gazetecinin yargılandığı davanın “savcısıyım” diye ortaya atılacaksın, sonrasında “Kandırıldık!” deyip, hiçbir şey yokmuş gibi davranacaksın. Bu kabul edilebilecek bir şey değil!”
Haksız mı?