Dün dünya Hillary Clinton-Donald Trump‘ın canlı yayındaki kapışmasına kilitlenmişti.
Vay ki ne vay!
Bir kere, nasıl bir medeniyettir ya, nasıl hoşuma gitti, çıkmışlar bizim karşımıza, tamam Amerikalılar oy verecek, seçecek olan onlar ama tüm dünyanın izlediğini biliyorlar…
Ve bir sınava giriyorlar.
Sorulması gereken her şey soruldu ve onlar tek tek yanıt verdi, bizde artık böyle şeyler yok ya, bünye yadırgıyor…
Resmen iki başkan adayı önümüzde “soyundu”. Gerçi eskiden, bizde de böyle bir gelenek vardı, siyasi liderler rakiplerinin karşına çıkardı, hararetli tartışmalar yaşanırdı.
Sonra Erdoğan dönemi başladı bitti bu, Tayyip Erdoğan böyle bir şeye gereksinim duymuyor, o aşmış bunları, tenezzül etmiyor…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı en son kiminle birlikte bir münazarada hatırlıyorsunuz? Onu bıraktım, yandaş basından olmayan hangi gazetecinin ona soru sorduğunu hatırlıyorsunuz?
Neyse, bunlar malumun ilanı ama işte dünkü kapışmayı izlerken tekrar hepsi zihnimden geçiverdi.
Dün bayağı maç izler gibi izledik.
Ama bence ikisi de iyi değildi.
Acemi geldiler bana…
Yine de tüm kalbimle Hillary Clinton’ın kazanmasını diliyorum.
Hillary Clinton’ın her şeyi hesaplıydı. Kırmızı elbisesi, yüzünde hiç eksilmeyen suratına yapışmış gülümsemesi…
Ama yine de gerginliği yüzünden anlaşılıyordu.
O dersini daha iyi çalışmıştı.
Trump ise paldır küldür bir adam, sevimsiz yüz ifadeleri, ilkokul 4 gibi bir seviyede konuşma…
Kendince o da hazırlanmış ama…
Hitabat mitabet sıfır.
Bilgili de değil, etkileyici de değil.
Nasıl buralara geldiğini anlamak mümkün değil.
Trump daha başlarda, “Bırakın da ülkeyi ilk defa parayı tanıyan, para kullanmayı bilen birisi yönetsin” dedi ve Dubai ve Katar örneğini verdi, yeni tüneller ve köprüler yapılması gerektiğini anlattı.
O zaman gülümsedim.
Bizim kafa da bu değil mi?
Köprüler, duble yollar, havaalanları kafası…
Trump sonra “IŞİD sizin yüzünüzden doğdu ve şimdi tüm dünyanın başına bela oldu, sorumlusu sizsiniz!” dedi.
Obama ve Hillary yönetimini kastetti.
Aslında kastetmiyor açık açık söylüyor.
“Ortadoğu sizin beceriksizliğiniz, basiretsizliğiniz yüzünden feci bir yer haline geldi!” dedi.
Hillary IŞİD’le mücadele ederken “Kürt partnerlerinin büyük öneminden” söz etti!
Trump da “Amerika savaş alanındaki tüm petrole el koymalıydı” dedi.
Hillary, ilerleyen sorularda, son olarak bir kroşe çıkardı, seneler önce 18 yaşındaki Latin kökenli bir güzellik kraliçesine ettiği hakaretlerden yola çıkarak Trump’ın kadın düşmanlığını ve ırkçılığını vurguladı.
Trump’ın pişkinliği, arkası boş kendine güveni bana Türkiye’deki bazı insanları hatırlattı…
Tartışmadaki ilk raundu Hillary aldı ama seçimin sonucunun ne olacağı hâlâ meçhul!
AH ANGELİNA AH… 6 ÇOCUKLU ARZU NESNESİ OLUNMUYOR!
ANGELINA Jolie ve Brad Pitt üzerine yapılan geyikler inanılır gibi değil!
Uçak şirketleri biliyorsunuz, Los Angeles’a tek yön gidiş bilet satıyorlar, yani tam sayfa ilan veriyorlar.
Altında da “Brad artık bekâr!” yazıyor…
Arzu nesnesi Brad Pitt.
Ne var ki bir zamanlar Angelina Jolie esas arzu nesnesiydi. Ortalığı yıkıyordu. Baştan çıkaramayacağı erkek yoktu, bütün adamlar onun için ölüp bitiyordu.
Ama ilginçtir artık öyle değil. Kimse, “Hadi Los Angeles’e koşalım, Angelina artık bekâr!” demiyor.
Neden sizce, bir zamanlar tehlike, macera, heyecan mutluluk vaat eden ilahe, artık “arzu nesnesi” değil?
Hemen vereyim cevabı; bence sorun 6 çocuklu olması.
Milleti bu korkutuyor. Yani neymiş?
6 çocuklu bir kadın, olsa olsa potansiyel bela olur, arzu nesnesi değil!
Böyle düşünülüyor!
ALNI KARIŞLANACAK ADAM!
SEVİYESİZLİĞİN bu kadarı olacak şey değil!
Ama kayıtsızlığın bu kadarı da olacak şey değil.
Adamın biri, üstelik bir devlet görevlisi, Milli Eğitim Müdürü, kalkıp haddini aşan, üzerine vazife olmayan bir konuda iğrenç laflar etme hakkını kendinde buluyor.
“Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine çıkan, kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse, o kadar erkekler zina yapmış gibidir!” dedi.
Çüşşşşş ki ne çüşşşş!
Üstelik bunun bir hadisi şerif olduğunu iddia etti, Diyanet yalandı.
Ama bu adam hâlâ görevi başında.
Genç zihinleri zehirlemeye devam ediyor. Söz konusu cumhurbaşkanına hareket olsaydı şu an hapisteydi ama kadınlara hararet etmek serbest.
Böyle bir adaletsizliği kabul etmek mümkün değil.
Bu adamlar resmi görevlerden defolup gitsin.