Adana demek…
Yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen…
Yılmayan…
Şehrine, karnavalına, moraline, neşesine ve yaşam sevincine sahip çıkan insanlar demek….
O yüzden, şehrimin güzel insanları, Adana Portakal Çiçeği Karnavalı’nın gerçekleşmesini sağlayanlar ve katılanlar kocaman bi alkışı hak ediyor
Tek bir posta, bu değerli insanları sığdıramadım, affedin. Bir de Adana deyince, benim için akan sular duruyor. Durmalı zaten. İnsan doğduğu, yetiştiği topraklara sahip çıkmalı. Ben de öyle yapıyorum.
13. Adana Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalıyla ilgili yaptığım yazılı, mini videolu röportajlarla son kez huzurlarınızdayım.
Bu bölümde, karnavalımızın fikir önderi Ali Haydar Bozkurt’la beraberiz.
Özel gereksinimli evlatlarını sanatın ve sporun pek çok dalına yönlendiren ve karnavalda onların becerilerini, yeteneklerini sergilemelerini sağlayan @gonulluannelertoplulugu ve evlatları da var, Samsun’dan gelerek karnavalımızı renklendiren, kadınlardan oluşan Samsun Atakum Belediyesi Cumhuriyet Bandosu da var, Çırçır Fabrikası Sanat Merkezi’ndeki Adana’nın Değerleri ve Ertuğrul Ateş sergisi de var…
Var da var…
Tabii ki yerim ölçüsünde kısa kısa değinebildim.
Unutmayın 13 Nisan’a kadar devam ediyor, ama ben artık İstanbul…
Tekrar adil, özgür, güzel günlerde ve yeni karnavallarda Adana’da buluşabilmek dileğiyle…
#13.AdanaPortakalÇiçeğiKarnavalı #01@nisandaadanada@ahbozkurt001@tacnuraydin@kinayeray
EN ÇOK ŞEHRİMİN İNSANLARIYLA GURUR DUYUYORUM
13 yıldır devam eden Portakal Çiçeği Karnavalı’nın geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsun?
Benim için en büyük hayalinim gerçekleşmiş olması anlamına geliyor. Hep derim ki, “Her insan ölmeden önce bir mucizeye tanıklık etmeli” diye. İşte bu da benim bir mucizeye tanıklık etmek.
En çok neyle gurur duyuyorsun?
O kadar çok şey var ki gurur duyduğum. Ama sanırım en çok, şehrimin insanlarıyla gurur duyuyorum. Tüm dünyaya başarılabileceğini gösterdiler ve “Olabiliyormuş” dedirttiler. Böylece örnek bir iş ortaya çıkartmış oldular.
HEP SÖYLÜYORUM, YİNE SÖYLEYECEĞİM: BİRBİRİMİZİ ÖTEKELEŞTİRMEDEN BİRLİKTE EĞLENEBİLDİĞİMİZ SÜRECE DAHA MEDENİYİZ
Büyük Kortej olağanüstüydü. İnsanlar seni tanıyor, adını sesleniyor, bu karnaval için teşekkür ediyor. Ne güzel! Adanalıyla aranda nasıl bir bağ var?
Senin gibi ben de onlardan biriyim. Bunu biliyorlar. Beni en çok mutlu eden şey de, ne zaman Adana’ya gitsem, yolda gördüğüm tanıdık tanımadık, esnaf, herkes, bana önce “Hoş geldin” der. Ben de “eve” geldiğimi anlarım. Cumartesi kortejde yine yüzlerce kişi, “Hoş geldin” diye seslendi. Bu beni çok duygulandırıyor.
Peki kortejde gördüğün o on binler sana ne hissettiriyor?
Bu işe başlarken birbirimizi ötekileştirmeden birlikte eğlenebildiğimiz sürece “daha medeniyiz” demiştim. Kortejde birbirinden farklı insanlar vardı ama herkes aynı şarkıya birlikte tempo tutuyorlardı. Tüm yüzlerin gülümsediğini görmek, tüm yorgunluğumu anında alıp götürüyor. Birlikte gülmek bize ne kadar çok yakışıyor diye düşündüm kortej boyunca…
13. YILIMIZDA GÖRÜYORUZ Kİ KARNAVALIMIZ, ARTIK TAMAMEN HALKA MAL OLMUŞ DURUMDA
Kortejde tanık oldum. Seni herkes tanıyor, karnavalın fikir babası olduğunu biliyor. Ama üzerine yatmadığını, ısrarla hep “Bu karnaval Adana halkının” dediğini de…
Bu, karnavalın ilkelerini oluştururken koyduğum ilk şarttı bu zaten. Fikir benden çıkmış olabilir ama bu karnavalın tek bir sahibi olmalıdır demiştim: Adana halkı. Adanalılar da bunu çok güzel kabullendi, çok güzel bir şekilde de sahip çıktı. Hiçbir kişi veya kuruma ait olmamalı, halkın dünyaya bir bahar daveti olmalı demiştim. Bugün 13. yılımızda görüyoruz ki, gerçekten de artık tamamen halka mal olmuş durumda. Bu da beni çok mutlu ediyor.
Bir şehrin, moraline neşesine sahip çıkması bu mu?
Adanalı zaten özünde çok neşelidir, yeter ki samimi bir ortam olsun. İki dakikada ortamı şenliğe döndürür. Bu hep böyle olmuştur.
DÜNYANIN HER YERİNDEN GELEN ÇOCUKLARIN KALBİNDE GÜZEL BİR ADANA VE TÜRKİYE ANISI BIRAKMAYI HEDEFLEDİK BÜYÜDÜKLERİNDE DE GELSİNLER İSTEDİK
Bu yılın teması, “Dünya Çocukları”ydı. Bu temanın arka planındaki düşünce neydi…
Her şeyden önce çocuklar bizim geleceğimiz. Onlara güzel anılar yaşatmak ve bırakmak lazım. Ve çocuğun olduğu yerde tertemiz bir masumiyet vardır. Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden gelen çocukların kalbinde güzel bir Adana ve Türkiye anısı bırakmayı hedefledik, büyüdüklerinde de gelsinler istedik. Bu yıl her zamankine göre en az 4-5 kat daha fazla çocuk gördüm kortej esnasında. Bazı anne-babalar çocuklarını kucağıma verip fotoğraf çektirdiler. Nasıl mutlu oldum anlatamam.
En çok hangi ülkelerin etkinlikleri ve kostümleri sevildi?
Türkiye’nin ve dünyanın farklı köşelerinden çocuk gruplarıyla karşılaştım. Özellikle aylarca uğraşıp kostümlerini kendileri diken Ukrayna grubu, Rusya grubu çok etkileyiciydi. Sadece çocuklar da değil, mesela 19 yaşında bir Brezilyalı genç de gelmişti. İnternette görmüş karnavalımızı, incelemiş ve çok beğenmiş.
CUMHURİYET’İN KADINLARI ARKADA OLMAMALI! KADINLARDAN OLUŞAN SAMSUN ATAKUM BELEDİYESİ CUMHURİYET BANDOSU, KORTEJİN EN ÖNÜNDEYDİ
Samsun’dan gelen ve kadınlardan oluşan Atakum Belediyesi Cumhuriyet Bandosu da muazzamdı. Onları kortejin önüne koymak kimin fikriydi…
Bunu ben istedim özellikle, “Cumhuriyet’in kadınları arkada olmamalı” dedim. Komitedeki arkadaşlarımız da fikri desteklediler sağ olsunlar.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU OLAN TEK ETKİNLİK BİZİM KARNAVALIMIZ ÇOK DEĞERLİ AKADEMİSYEN OLAN PROF.DR. CANAN MADRAN BU PROJEYİ YÖNETİYOR
Karnavalın 2022’den beri “plastiksiz” olması da çok kıymetli. Afişler, poşetler, bardak çanak hep nişasta bazlı… Müthiş! Toprağa koy, 6 ay sonra toprağa karışıyor… Bu konuda geri dönüşler nasıl?
Türkiye’de “Sürdürülebilirlik Raporu” olan tek etkinlik bizim karnavalımızdır. Hem arkadaşımız hem de çok değerli bir akademisyen olan Prof. Dr. Canan Madran bu projeyi yönetiyor. Halktan gelen geri dönüşler de çok olumlu.
ÇOCUKLARA, GENÇLERE DEDİM, HEP DE DİYECEĞİM: HAYALİNİZİN PEŞİNDE KOŞUN SAKIN VAZGEÇMEYİN!
Her yıl tekrarladığın “Bu karnaval, siyaset üstüdür” cümlesinin bugün daha da büyük bir anlam kazandığını düşünüyor musun?
Kesinlikle! Karnavalımızın ilkelerinden biri de, karnavalda siyaset yapılmamasıdır. Biz “Herkesin karnavalı” diyoruz. Kimse diğerinin ne hangi siyasi görüşten olduğuyla ilgileniyor ne de hangi takımı tuttuğuyla. Sadece “Birlikte iyi vakit geçirmek” amacıyla oraya geliyorlar. Ben o kalabalığa bakınca, “özümüze dönüyoruz” diyorum.
Bu yıl seni en çok duygulandıran an neydi?
Adana sokakları benim çocukluk ve gençlik anılarımla dolu. Kortejin geçtiği caddelerde geçti çocukluğum ve gençliğim. Bu yıl kortej esnasında, babamla çok gittiğimiz bir mekanın önünden geçerken, “Keşke bunları görseydi” dedim…
Kimin karşısına geçip, “Hayal ettim, bak oldu” demek istersin?
Çocukların ve gençlerin! Zaten onlara hep, “Hayalinizin peşinden koşun, sakın vazgeçmeyin!” diyorum her zaman.