Hepimiz şok olduk! Berfin, yüzünü asitle parçalayan eski sevgiliyi affetti. “Onu seviyorum, onunla evlenmek istiyorum!” dedi. Şu anda da Ozan Çeltik’in annesinin evinde. Bütün Türkiye hayretler içinde, “nasıl olur” diye. Ben de Berfin babası Yaşar Özek’e sordum…
BEN EVDE TELEVİZYON SEYREDİYORDUM BİRDEN ÇIKIP GİTTİ…
Berfin’in başına gelen felaketin, en başından beri en yakın tanığısınız. Ameliyat sürecinde de yanındaydınız, Bodrum’a da geldiniz… Bu, yüzde 100 değişime ne diyorsunuz? Kızınız, ondan hayatını çalan adamı, yüzüne kezzap atan adamı nasıl affetti?
-İnanın, biz de şaşkınlık içindeyiz! Olacak şey değil. Bunda bir iş var. Berfin’i ya tehdit etmişlerdir ya kandırmışlardır ya da korkutmuşlardır. Bir yıl boyunca, hastanede ona refakat ettim, ne acılar çektiğini ben biliyorum. Bu arada biz, davamızdan kesinlikle vazgeçmiyoruz. Bizim açımızdan değişen bir şey yok yani, dava devam ediyor.
Siz de şok oldunuz yani…
-Elbette. Annesi de ben de. Bu kadar ileri gideceğini tahmin edemedik…
Nasıl oldu peki?
-Ben evde televizyon seyrediyordum. Birden çıktı. 2 saat sonra da olayın haberini aldık.
2 saat sonra arayıp, “Ben Ozan’ın annesinin evindeyim” mi dedi? Nasıl aldınız haberi?
-Annesine yazmış. Mesaj atmış. Benim tahminim, Ozan’ın annesi, yengesi falan bunu kandırdılar. Artık ya tehdit ettiler ya da bir şeyle korkuttular. Sonra aldılar bizim evin önünden arabaya bindirdiler, götürdüler. Bu arada, Berfin 20 yaşın altında. Yani sokağa çıkma yasağı da var…
Corona’dan dolayı…
-Evet. Ama bunlar geliyor, bizim evin oradan Berfin’i alıp götürüyorlar. Belki de zorla alıp götürmüşlerdir, onu da bilmiyoruz.
ŞUNA DA SÖYLEYEYİM PSİKOLOJİSİ ÇOK YERİNDE DEĞİL
Şimdi Berfin’i aramıyor musunuz telefonla?
-Arıyoruz, açmıyor…
Mesaj attınız mı? “Kızım, aç telefonunu… Neredesin, merak ediyoruz korkuyoruz. Tehdit mi ediliyorsun, ne oluyor?” diye…
-Yazdık, yazmaz mıyız? Ama yok… Yanıt yok…
Arkadaşlarını filan aradınız mı?
-Yok aramadık… Aslında başta, olay fazla duyulmasın istedik, belki geri gelir diye. Ama gelmiyor. Tahminime göre tehdit ettiler, korkuttular çocuğu. Ama şunu da söyleyeyim, o kadar çok şey geçirdi ki, psikolojisi de tam yerinde değil.
Ben şöyle şeyler okudum: “Baştan beri Ozan’ı seviyordum. Ama ailem engel oldu. Ben Ozan’la evlenmek istiyorum!” diye…
-Bunları, onların zoruyla yazdığına eminim.
Bu asit dökme olayından önce, Berfin’in gönlü var mıydı bu adamda?
-Daha önce arkadaşlıkları vardı ama son 1,5 senede bitmişti. Zaten askere gitmişti. Biz baştan beri tasvip etmiyorduk. Bu çocuğun kızımıza bulaşmasını istemiyorduk…
ÇOCUĞUN NE MAL OLDUĞUNU BİLİYORUZ. AMA BERFİN GÖREMİYOR… ÇOCUK AKLI İŞTE…
Ona dediniz mi, “Bu oğlandan adam olmaz!” diye?
-Tabii ki.
Berfin hep onunla evlenmek istedi de siz mi “hayır” dediniz?
-Biz bu Ozan’ın ne mal olduğunu biliyoruz. Doğru düzgün biri değildi. Birkaç sefer gördüm çocuğu. Davranışları bir tuhaf. Uyuşturucu kullandığını biliyoruz. Ne yol ararsan var.
Berfin tüm bunları görememiş olabilir mi?
-Olabilir. Berfin’inki çocuk aklı… Ermiyor.
OZAN’IN AİLESİ, ÇOCUKLARI SERBEST KALABİLSİN DİYE… KIZIMI KANDIRIYOR!
Siz, kızınızın Ozan Çeltik’i gerçekten sevdiğine inanıyor musunuz? Kızınız, “katiline” aşık olmuş olabilir mi?
-Mantıklı düşünün, normal bir insan, kendi hayatını çalan birine aşık olabilir mi? Daha önce sevmiş bile olsa, suratına 1,5 kilo asit atmış birini sevebilir mi? Nasıl sever ya! Bunun adı sevgi mi? Demez mi “Bugün bana bunu yaptı, yarın, öbür gün kim bilir neler yapar” diye…
Der tabii… Allah korusun bu adam onu öldürebilir bile…
-Yani… O yüzden diyorum ki… Ozan’ın ailesi, çocukları dışarı çıkabilsin diye kızımı kandırıyor! Bun ilaveten Berfin’in ki cehalet, akıl durgunluğu ve psikolojik bozukluk. Psikolojisi normal bir insan böyle bir şey yapmaz zaten.
Yazışıyorlar mıydı?
-Evet.
Hep mi?
-Bodrum’da hiç şüphelenmedim ama burada yazışıyorlarmış. Evden çıktıktan sonra Ozan’ın annesi arıyor eşimi, “Merhaba ben Yeter. Sizinle konuşmak istiyorum” diyor. Eşim de “Benim sizinle konuşacak bir şeyim yok!” diyor kapatıyor telefonu yüzüne. Aradan iki dakika geçmiyor bu sefer, Ozan’ın yengesi arıyor, “Başkasından duyacağınıza bizden duyun, size bir şey söyleyeceğim!” diyor. Eşim, onun da yüzüne kapatıyor telefonu. Muhtemelen, “Berfin böyle bir karar verdi, Ozan’ı seviyor, şu an bizimle birlikte, evlendireceğiz onları” filan diyeceklerdi.
Daha önce barıştırmak ve evlendirmek lafları gündeme geldi mi peki?
-Geldi. Ama Berfin’i sevdiklerinden değil. Bunlar kendi çocuklarını düşünüyorlar, hapisten çıksın diye. Hepsi bu. Başka bir şey değil.
Berfin anlamıyor mu, bunu görmüyor mu?
-Aptal, salak, geri zekalı… Kendimi tutamıyorum kusura bakmayın… Göremiyor işte! Aklı kıt çünkü. Çocuk çünkü…
GÜYA BİZ MUSKA YAPTIRMIŞIZ DA O YÜZDEN BERFİN’E KEZZAP ATMIŞ!
Bu muska olayı ne peki? Berfin, sizin yaptırdığınız bir muskadan dolayı Ozan’ın ona asit attığına inanıyormuş… Ne diyeceksiniz bu konuda?
-Olacak şey mu bu? Böyle bir söylenti de çıkardılar, saçma sapan işler, muska filan yok. Bunu da kendileri çıkarmışlar…
Ama Berfin inanıyormuş, muskadan dolayı Ozan’ın ona asit attığına…
-Ablacığım bu, onların oyunu. Berfin’e oyun oynuyorlar. O da yiyor işte. Salak çünkü.
Sizin içinize siniyor mu, kızınıza bunları yapanın affedilmesi?
-Kesinlikle hayır! Velhasıl Berfin, “Vazgeçtim” dese bile, biz vazgeçmiyoruz! Davamızda ısrarlıyız.
DELİRMEMEK MÜMKÜN DEĞİL!
Berfin’in yeri belli…
-Evet tabii, onların yanında şu anda…
Kapıya gitseniz, “Kızım in aşağı” deseniz olmaz mı?
-Gelmez.
Neden gelmesin? Babasısınız…
-Dün karakola gittik ifade verdik. Bizden sonra Berfin de gelmiş ifade vermiş. Polis memuru arkadaşa, “Bana haber verir misiniz, gelirse?” demiş, aramalarını rica etmiştim. Aradılar. “Şu anda burada, ifadesini alıyoruz” dediler. “İfade bittikten sonra eve getirecek misiniz?” dedim. “18 yaşından büyük. Reşit. Nereye gitmek isterse, oraya gider!” dediler. Eve gelmedi.
Peki siz, o ailenin yanına gitseniz, kapıyı çalsanız, “Kızımla konuşmak istiyorum” deseniz olmaz mı?
-Ben şimdi oraya gitsem olmaz. Gidersem başka şeyler olur. Zaten evlerini bilmiyorum. İyi ki de bilmiyorum.
NE OLURSA OLSUN… BİZ DAVAMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ!
Allah yardımcınız olsun! İnşallah, Berfin’in akıl durgunluğu geçer. İnşallah psikolojisi düzelir ve ona zarar verecek olan insanlara inanmaktan vazgeçer. Başka ne denir bilmiyorum…
-Ayşe Hanım, delirmemek mümkün değil! Aklı başında bir insan böyle bir şey yapar mı? 500 kişiye sorun, bunların içinden bir tanesi, “Berfin’in yaptığını yaparım” dese kabul edeceğim. Ama demez. Diyemez… Zaman için ne nedir göreceğiz ama biz davamızdan vazgeçmeyeceğiz!
TEHDİDE DAİR BİR BİLGİM YOK AMA BERFİN’İN KANDIRILDIĞI KESİN!
Olayın başından beri Berfin’in avukatıydı. Aynı zamanda İskenderun Kadın Platformu üyesi. Ve o platform, canla başla Berfin’in yanında yer aldı. Avukatı Mehtap Sert, ablası kadar yakın da oldu. Bu son olayda, Berfin, şikayetinden vazgeçerken onu da azletti. Bakın Mehtap Sert neler anlatıyor…
BU YENİ AF TASARISI ÇIKARSA SERBEST KALABİLİR!
Berfin’in şikayetinden vazgeçmesi davanın düşmesine neden olur mu?
-Berfin, şikayetinden vazgeçmiş olsa bile, dava şu şekilde devam edecek. İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı şikayetçi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da şikayetçi. Her ikisinin de kadına şiddet davası söz konusu olduğunu için, şikayetlerinden vazgeçmeleri mümkün değil. Bu anlamıyla dava devam edecek.
Yani Ozan Çeltik’in serbest kalması diye bir şey şimdilik söz konusu değil, öyle mi?
-Değil. Ama yeni af tasarısı çıkarsa, onunla serbest kalabilir.
Siz, Berfin’in sadece avukatı değil, ablası gibiydiniz de… Hiç aramadınız mı onu? Sormadınız mı? Neden azletmiş sizi?
-Cevap vermiyor ki bize… Engellemiş!
Berfin’in kararı karşında şok oldunuz mu peki?
– Şiddet mağduru kadınların psikolojileri her zaman çok yerinde olamıyor maalesef. O yüzden yaptığına şaşırdım ama şok olmadım.
“Öldüren sevgi istemiyoruz” dediniz…
-Ben demedim aslında İskenderun Kadın Platformu dedi. Ben de onların bir üyesiyim gerçi. “Öldüren sevgi istemiyoruz” derken, Berfin’in şikayetten vazgeçmesinin arkasında durmayacağımızı ama bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğimizi anlatmaya çalıştık. Sanki Berfin’le ilgili hiçbir şeyin bundan böyle içinde yer almayacağımız gibi anlaşıldı, öyle değil. İskenderun Kadın Platformu’nun kadına şiddet mücadelesinden vazgeçmesi mümkün değil.
KADIN HAKLARINI SAVUNUYORUZ DİYE TERÖRİST OLMUŞUZ!
Ozan’ın ailesi, Berfin’in sizinle olan yazışmalarını CİMER’e mi şikayet etmiş?
-Evet. Ocak ortası gibi filan yapmış. Yazışmalardan nasıl haberi olduğunu bilmiyoruz.
Berfin’in sizinle olan yazışmaları, ailenin eline nasıl geçiyor?
-Bilmiyorum. Ellerinde böyle bir kayıt var mı onu da bilmiyorum. CİMER’e yaptıkları şikayet bizim terörist olduğumuz yönünde.
O ne alaka?
-“Kadın haklarını savunuyoruz” diye terörist diyorlar bize.
Bütün bu dava, Türk insanın vicdanını yaralamaz mı? Sizce cehalet mi? Çaresizlik mi? Psikolojik sorun mu? Hepsi mi? Yoksa ağır bir tehdit ve kandırılma olayı mı söz konusu?
-Zaman içinde göreceğiz. Ben bunun zorla imzalatıldığını düşünmüyorum. Ama bir uzman gibi cevap verecek durumda değilim. Bu kadar şiddet gören birinin, psikolojisi normal olmaması doğal. Tehdide dair bir bilgim yok ama kandırıldığı kesin!
