BUGÜN, o gün…
Yürünmeyen yollarda yürüyen ve kafayı farklı çalıştıran cesur kadınları yazdığım gün…
Canan Bayrak onlardan biri.
İki kız çocuğu annesi bir psikolojik danışman, aynı zamanda çok vizyoner bir girişimci.
Veeee ‘Manibux’ın kurucusu…
“Manibux da ne?” diyeceksiniz, ben de bilmiyordum.
“Çocuklarımız kendi paralarını yönetmeyi bilmiyor. Parayı sınırsız bir şey zannediyorlar. Kendi kızlarımın ve çevremdeki gençlerin harçlıkla ilgili ihtiyacına çözüm aramak ve çocuklara kendi paralarını yönetmeleri konusunda beceri kazandırmak amacıyla Manibux’ı kurdum!” diyor. Gerisini de röportajda okuyun…
– Sizi tanıyalım?
Ben bir psikolojik danışmanım. 17 yıl çeşitli okullarda mesleğimi yaptım. İki kız çocuğu annesiyim. Ve bir girişimciyim. ‘Manibux’ diye bir sistem kurdum.
– Nedir Manibux?
Bir harçlık yönetim sistemi.
– Affedin ama ne alaka? Bir psikolojik danışman neden böyle bir işe kalkışır?
Dijital çağda ve dijital bir nesille yaşıyoruz. Doğdukları andan itibaren akıllı telefonlarla burun buruna çocuklarımız. Hayatı telefon ekranından yaşıyor ve sosyal medyadan öğreniyorlar. Şehirler büyüyor ama internet sayesinde dünya küçülüyor. Oturduğumuz yerden, dünyanın bir ucundan bir şeyler satın alabiliyoruz. Bütün yaşam hızla değişirken eski harçlık verme şeklimiz de değişmek zorundaydı. Her anne gibi sürekli çocuklarımın hayatını kolaylaştıracak çözümler üretmeye alışkınım. “Harçlıklar da artık dijitalleşmeli!” diye düşündüm. Ayrıca 17 yıl boyunca psikolojik danışman olarak çok sayıda aile ve çocuk gözlemledim. Her ailede harçlıkla ilgili yaşanan sorunlar benzer. Çocuklar kendi paralarını yönetmeyi bilmiyor. Bu konuda hem ailelere hem de çocuklara beceri kazandırmak amacıyla Manibux’ı kurdum. Ama esas hedeflediğim, harçlığın ve paranın konuşulur hale gelmesi. Ve para eğitiminin de diğer eğitimler gibi ilk önce ailede verilmesi. Manibux’ı eğitimin bir parçası gibi düşünüyorum.
– Güzelmiş bu anlattıklarınız… Neydi kızınızın ve çevrenizdeki gençlerin harçlıkla ilgili tam sorunu? Neyi bilemiyor çocuklarımız?
Paranın biten bir şey olduğunu bilmiyorlar! Parayı sınırsız sanıyorlar! Küçük yaşlarda paranın duvardan sınırsızca geldiğini düşünen çok çocuk var ne yazık ki. ATM’leri o şekilde görüyorlar. Oysa paranın bitebileceğini, o yüzden bilinçli yönetilmesi gerektiğini öğretmemiz gerekiyor. Harçlıklarının kendi paraları olduğunu fark ettirmemiz gerekiyor. Özellikle paranın sadece harcamak için olmadığını, birikim amacıyla da kullanılabileceğini görmelerini istiyoruz. Yokluk eğitimi, varlıkta verilir. Kendi parasını biriktiren, tasarruf yapabilen çocuklar yetiştirmeliyiz.
– Peki Manibux nasıl bir mekanizmaya çalışıyor?
Bir uygulama bu. Önödemeli karttan oluşuyor. Anne-babalar, cep telefonlarına indirecekleri uygulamayla çocuklarına anında ve güvenli harçlık gönderebiliyor ve kontrol edebiliyorlar. Çocuklar da yine kendi telefonlarında harçlıklarını takip edebiliyor, para yönetimi yapabiliyor ve Manibux kartlarıyla Mastercard ve Troy güvencesinde dünyanın her yerinde, internet dahil harcamalarını bu kartla yapabiliyorlar. İsterlerse de biriktirip sanal kumbaralarında tutabiliyorlar. Dünyada benzer uygulamalar var aslında. Bizi ayıran, ülkemiz genç ve öğrenci nüfusu olarak çok kalabalık… Manibux ile aileler çocuklarının harcamalarının kontrolünü yaparken çocuklar da kendi harcamalarını görüyor ve kendilerine hedefler koyabiliyorlar. Geleceği düşünerek kendi paralarının sorumluluğunu alabiliyorlar.
– Türkiye’de harçlık yönetimi yapan başka uygulama var mı?
Hayır, tek uygulamayız. Bu hem avantaj hem de dezavantaj oldu. Finans sektörü gibi zor bir sektörde bir psikolojik danışman kadın girişimci olarak zorluklar yaşadım. Sürekli kredi kartıyla karşılaştırıldı. Bir de tam anlamadılar önce ne işe yaradığını. İleride kredi kartı kullanacak çocuklarımızın doğru yetişmesi ve bilinçlenmesi için kendi paralarını yönetmeyi öğrenmeleri gerektiğini anlattım. “Kredi kartının sınırsızlığına karşı, tehlikesini azaltmak için Manibux!” dedim. Daha sonra önce neden harçlıkların nakit değil de uygulama üzerinden ve Manibux kartla verilmesi gerektiğini anlatmam gerekti.
– Sahi neden? Bize de anlatın…
Nakit para güvenli değil. Kontrol edilmesi zor. Gün içinde nereye harcandığının hatırlanması kolay olmuyor. Bizler kendimiz bile yapamazken çocuklarımızdan bunu beklemek büyük haksızlık. Sokakta sadece nakit parayla alınabilen tehlikeler de onları bekliyor. Ayrıca nakit para çalınabiliyor, kaybedilebiliyor. Böyle bir durum yaşayan çocuk, özgüven kaybı ve ailesine karşı mahcubiyet hissediyor. Oysa kartta böyle bir sorun yok. Kaybolduğunda sadece Manibux kartı kaybolmuş oluyor. İçindeki para, yeni kartına aktarılıyor.
– Siz şunu mu diyorsunuz: “Çocuğunuza para vermeyin, harçlığını yönetmesini öğretin”?
Aslında harçlık çocuklarımızın parayla olan ilk deneyimleri. İlk maaşları da diyebiliriz. İleride kendi parasını doğru yönetmesini istiyorsak, küçük yaşlardan harçlık vermeye başlamamız gerek. Miktarı da ailenin maddi durumuna göre değişebilir. Değişmeyen tek gerçek, çocuğumuza küçük yaşlardan itibaren harçlık olarak aldığı paranın, aslında kendi parası olduğunu anlatmamız gerektiğidir. Manibux ile çocukların, ailenin belirlediği miktarda harçlığı, yine ailesinin belirlediği sınırlar içerisinde özgürce kullanmasında aracılık ediyoruz.
MUSTAFA SANDAL DA YATIRIMCILARIMIZDAN BİRİ
– Peki sizin yatırımcılarınız var mı?
Var evet. Aralarında Mustafa Sandal’ın da olduğu anne ve babalardan oluşan 5 yatırımcım oldu. Onların desteğiyle daha da güçlendim. Amacım, paranın sadece harcamak için değil, tasarruf amacıyla da kullanılabileceği ve biriktirilebileceği bilincini çocuklarımıza kazandırmak. Bu amaçla işbirliği yaptığımız okulların Türkiye’nin dört bir yanında bulunan kampuslarında hem çocuklara hem de ailelerine para yönetimiyle ilgili seminerler düzenliyoruz. Katılım ve ilgi çok iyi. Pek çok soru soruyorlar. Bu sene hedefimiz yine Türkiye çapında 100’den fazla okulda bu seminerlere devam etmek.
Hale Acun Aydın
( Cumartesi, Şubat 2, 2019 )
Ayşe Hanım merhaba
Ben Hale, Instagram’da Türk İşi Minimalizm hesabının kurucusuyum. 2011 yılından beri minimalizm üzerine paylaşımlar yapıyorum, 2-3 yıl önce ise sıfır atıkla tanıştım ve her adım değerlidir diyerek bir sıfır atık acemisi olarak bu konuda da paylaşım yapmaya başladım. Yazılarımı turkisiminimalizm.com isimli sitemde ve aynı isimli hesabımda paylaşıyor, haftada bir ise YouTube kanalımda video paylaşmaya çalışıyorum.
Size yazmamın nedeni ise yeni başlattığım bir hareket: #kahvemtermosta
5 gün önce kendiliğinden ilerleyen bir süreç oldu. Instagram hesabımda bazen kahve zincirlerine ya da cafelere gidince kağıt bardak yerine kupa isteyebileceğimizi, alıp gideceksek kendi termosumuzu yanımızda götürebileceğimizi hatırlatıyordum. Dedim ki kahve mekanları termosunu getirince indirim yapmaları çok değerli, çünkü 1. Geri dönüşümden önce hedef çöpümüzü azaltmak olmalı; 2. Kağıt bardaklar içlerindeki plastik kaplamadan dolayı geri dönüşmüyor.
Burdan yola çıkarak, kendi termosunla gidip kahve içmeyi destekleyen yerlerin bir listesini çıkarsak diyerek hikayelere eski bir fotograf koydum.
Fotoğraf daha önce kendi termosumla bir kahve zincirine gittiğim bir gündendi. Üstüne yazdım, hadi siz de bildiğiniz termosla gelince indirim yapan yerleri yazın dedim ama dönüş cok cok az oldu. Ben de bir çağrı yaptım. Bu çağrı şu anda instagram, Facebook ve Twitter üzerinden cafelere ulaşıyor. Sonra çağrıya olumlu cevap verenleri de bir listede il il bazı yerlerde ilçe ilçe olacak şekilde listeliyorum.
Butik kahve mekanları bir bir dönüyor ama sizin gibi çok sevilen bir hesabın da destek vermesi konuyu başka bir noktaya taşır.
Konunun detayları ve katılan yerler şu linkte :https://www.turkisiminimalizm.com/minimalizm-blog/sifir-atik-konusunda-beraber-bir-adim-atalim-mi-kahvemtermosta
Şimdiden ilginiz için çok teşekkür ediyorum.
Sevgi ve saygılarımla,
Hale Acun Aydın