HAVAALANINDA karşılaştım.
Bayıldım hallerine, enerjilerine, hayata bağlılıklarına, keşif duygularına! Budur işte! Hayat iştahı budur. Hayata dört elle sarılmak budur…
Onlar, emekli gezgin kadınlar! Şahane ikili. Ayşe Aktepe ve Nuran Pek. Torun torba sahibiler. Ama yaşı kim takar! Ruhları gezgin. Sırt çantalarını alıyorlar, çok küçük bütçelerle dünyayı geziyorlar. 50 ülke olmuş!
Önce haritada çılgın bir coğrafya seçiyorlar. Sonra bilet peşine düşüyorlar. Aylarca uğraşıyorlar. Ve sonra kendilerini uçağa atıyorlar ya guest house’larda ya da gittikleri ülkelerde insanların evinde kalıyorlar. Karış karış her yeri geziyorlar. Bu seyahatlerin bir amacı da iyilik yapmak. O gittikleri ülkelerde, sokaklarda krep yapıp satıyorlar, kazandıklarını kimsesiz çocuklara veriyorlar, camilere seccade götürüyorlar, miniklere kırtasiye malzemeleri hediye ediyorlar.
Helal olsun! Röportajı okuyun, benim gibi siz de seveceksiniz onları, dileğim bir an evvel bir sponsor bulabilmeleri, en azından uçak biletleri için…
TORUN BAKIYOR BOŞ VAKTİNDE KAMBOÇYA’YI GEZİYOR!
Siz kimsiniz?
Ben Ayşe. Namı diğer Tatlı Cadı. Arkadaşım ise Nuran, Çılgın Nunu. Biz iki emekli kadın gezginiz!
Nasıl yani emekli gezgin?
Ucuz uçak bileti bulunca yollara düşen, sınır tanımayan, hayallerinin peşinden koşan, sırt çantalı emekli çılgın iki kadınız!
Yaş kaç?
Yaşı kim takar? Ben 57’yim. Nunu 63 yaşında. Ama ruhumuz 21.
Çoluk çocuk, torun torba?
Var, var. Benim 2 çocuğum var. Kızım evli ama henüz torunum yok. Nunu’nun 2 çocuğu var, ikisi de evli ve 2 torunu var. Aslında Nunu torun bakıyor, boş vakitlerinde Kamboçya’yı filan geziyor. Sırt çantalı anneanne!!!
Gerçekten muhteşemsiniz! Ne zaman güçlerinizi birleştirip böyle bir şey yapmaya karar verdiniz?
Biz 2 eski ama eskimeyen komşuyuz. Ortak noktamız gezgin ruhumuz. Ve bilinmeyene yolculuk. Ölüyoruz buna. Meraklıyız ve keşfetmeyi seviyoruz. Harita, atlas filan görünce heyecanlanıyoruz. Gözümüzü kapatıp, parmağımızı atlasta bir yere dokunduruyoruz ve yeni yerlere, daha önce görmediğimiz coğrafyalara gittiğimizi hayal ediyoruz. Yollarda olmaya seviyoruz. 2000 yılından beri halimiz bu. 17 yıldır yollardayız…
KÜÇÜK BÜTÇELERLE SEYAHAT EDİYORUZ
Fikir kimden çıktı?
İkimizden. Biz alışkanlıkları yıkmaktan korkmayan iki kadınız. Klişeler filan da umurumuzda değil. Bir özelliğimiz de çok küçük bütçelerle seyahat ediyor olmamız…
Peki bu küçük bütçelerle seyahat sizi zorlamıyor mu?
Yooo. Seyahatten ne beklediğinize bağlı. Konfor yerine karşımıza çıkan zorlukları keyfe dönüştürdüğümüzde seyahat tutkumuz tam anlamıyla gerçekleşiyor. Bayılıyoruz. Her şey macera yani! O zaman kötü sürprizler bile bizim için kayıp değil, kazanç oluyor!
17 YILDA 50 ÜLKE
“60 ve üzeri sırt çantası gezginliği” nasıl oluyor?
Bu enerjiyi nereden buluyorsunuz?m Yaş engel değil ki… Ruh gezgin olunca bedeni tutamıyoruz. Sırt çantamızı takıp yollara düşünce, bilakis gençleşiyoruz!
Peki bu cesareti nereden buluyorsunuz ?
Hepimizin içinde var aslında. Biz kadınız. Cesaret bizim göbek adımız. Hayat mottomuz şu:“Kıyıyı kaybetmeyi cesaret edemeyen, yeni okyanuslar keşfedemez!” Keşif dürtüsü bizi kamçılıyor. Ellerimiz filan kaşınıyor uzun süre yola çıkmazsak.
Korkmadınız mı el âlemin ülkesinde parasız kalırız diye?
Hayır, hiç! Bir de para bende. Nunu’ya kalsa, tüm paramızı çoluğa çocuğa dağıttığından, bir kaldırımda bizi dilenirken bulabilirsiniz!
Kaç ülke gezdiniz?
50 olmuştur. Biz insanı ve doğayı seviyoruz ve her seyahatimizde bir misyon yükleniyoruz.
O gezdiğiniz ülkelerin kadınlarına ve çocuklarına mı değiyorsunuz?
Evet. Çocuklar ve kadınlar hâlâ dünyanın çoğu ülkesinde maalesef kanayan yara. Bir çocuğun gözünde parlayan ışığı görmenin ve bir kadının gülümsemesine vesile olabilmenin bir bedeli yok!
Siz aynı zamanda bir iyilik hareketi misiniz?
Keşke olsak, ama iyilik hareketi için çok yol almak lazım. Bizimki ufak tefek dokunuşlar diyelim. Yola çıkmadan organize oluyoruz. Hediyelerimiz oluyor yanımızda. Gideceğimiz ülkenin çocuklarına kırtasiye malzemeleri, kıyafetler, oyuncaklar filan götürüyoruz. Bazen camilere seccadeler de taşıyoruz. Kamboçya’da bir gün sokakta krep yapıp sattık ve kazancımızı kimsesiz çocuklar yurduna bağışladık. Hindistan’da kilometrelerce yürüdük. Yol paramız, bir bebeğe süt ve mama olarak döndü. Bunun gibi küçük şeyler. Biriktirdiğimiz hikâyelerimizin bir kısmını www.bavulumnerede.com isimli blog’umuzdan ve sosyal medya hesaplarımızdan paylaşıyoruz. Bu arada her seyahatten 7-8 kilo vererek dönüyoruz.
İnsanlar şaşırmıyor mu emekli gezginleri görünce?
Hem de nasıl! Özellikle erkekler, “Abla, biz korkuyoruz, siz nasıl geziyorsunuz?” diyor.
Çevrenizdeki emekliler şaşırmıyorlar mı?
Şaşırmak ne kelime, şoka giriyorlar! Hikâyelerimizi duyunca, aslında çok hoşlarına gidiyor ve “Helal olsun” diyorlar!
Televizyon programı yapmayı düşündünüz mü?
Hiç aklımızdan çıkmıyor ki! Sıra dışı bir program yapabilir ve insanlara dokunabiliriz.
Ucuz bileti nasıl buluyorsunuz? Nerelerde kalıyorsunuz?
Bilet çok önemli, sürekli takip ediyoruz ve aylar öncesinden alıyoruz. Aile yanlarında ya da guesthouse’larda konaklıyoruz.
HADİ GENÇLER! SINIRLARINIZI ZORLAYIN, DÜŞÜN YOLA
Gençlere ne söylersiniz?
Bizim canımız Türk genci! Seyahat etmek, sorunlarla başa çıkabilmek için çözümler üretmene, kalıplarını kırarak kendini geliştirmene, dil öğrenmene, yeni dostluklar edinerek zenginleşmene olanak sağlayacaktır. O yüzden sınırlarını zorla ve düş yola. Dünya senin, kim tutar seniiii…
2017-2018’de görmek istediğiniz ülkeler neresi?
Ah, ah! Harıl harıl bilet peşindeyiz. Güney Amerika istiyoruz. Peru ve Machu Picchu rüyamız. Bir de Küba. Bu röportajı okuyup bize sponsor olmak isteyen çıkar mı sence?
kenan
( Salı, Ekim 31, 2017 )
hayat size güzel 🙂