BUGÜN o gün…
Yürünmeyen yollarda yürüyen kadınları yazdığım gün.
Onlardan biri de Dr. Benal Tanrısever Şimşek.
´Hadi buyurun yarışmaya… 13 yaşın altındaysanız… Müzikle ilgileniyorsanız… Genç yetenekseniz…
Müthiş bir kadın. Müthiş bir müzisyen. Konser piyanisti ama aynı zamanda şahane bir öğretmen. Sadece müzik değil, hayat öğretmeni. Efsane bir de okulu var 21 yıldır, ‘BT Müzikevi ve Sahne Sanatları’.
Türkiye’de onun gibi sıkı bir müzik eğitimi almış çok az insan vardır. Juilliard mezunu. Yıllarca piyano solistliği yapmış, dünyanın pek çok yerinde konser vermiş, Berlin Flarmoni’de bile çalmış, sonra Türkiye’ye dönmüş, Bilkent’te doktora yapmış, akademisyenliğe kaymış, derken kendi eğitim kurumunu açmış…
“Dünyanın en iyi okullarından birinden mezunum!” diye hava atmayan biri Benal. Evet, Juilliard’dan çok şey öğrenmiş ama “İlle de çocuklarınız orada okuyacak diye bir şey yok!” diyor. Bir okulun bir insan yarattığına inanmıyor. Yazları, gençleri Amerika’da müzik ve tiyatro kamplarına götürüyor. Onların yeteneklerinin ortaya çıkmasına yardımcı oluyor, hayal kurmaları için onları yüreklendiriyor, yaratıcılıklarını sergilemeleri için onları teşvik ediyor. Çok özel bir kadın. Birkaç senedir de Türkiye çapında düzenlediği bir yarışma var: ‘Uluslararası Genç Yetenekler Müzik Yarışması’. Şimdilerde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da onaylandı, bu da yarışmanın erişimini arttıracak.
Bence ülke sathında müzik seferberliği gibi bir şey. Eğer 13 yaşının altında, müzik konusunda yeteneği olduğuna inandığınız bir çocuğunuz varsa mutlaka katılsın. Ücretsiz. Herkese açık. Başvuru şartlarını röportajda okursunuz. Ayrıca bu yarışmanın, zihinsel veya bedensel farklı öğrenme ihtiyaçları bulunan gençler için de bir kategorisi var. Çünkü Benal’ın otizimli bir kardeşi var ve müziğin hepimize nasıl iyi geldiğini çok iyi biliyor. Son 4 yıldır Anadolu’dan yüzlerce genç müzisyen çıktı, bir kısmı uluslararası yarışmalara katıldı. Umarım ileride ‘Uluslararası Genç Yetenekler Müzik Yarışması’ bu ülkenin klasikleri arasında girer ve büyük kurumlar tarafından da desteklenir…
Seni tanıyalım…
Ben bir müzik delisiyim! Piyanoya, her zaman minnetle andığım Rana Erksan ve Ferdi Statzer’in öğrencisi olarak İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda başladım. Sonra bir gün annem “Sen çok farklı çalıyorsun, Juilliard’da okumalısın” dedi…
Juilliard’ın dünyanın en ünlü ve girmesi en zor üniversitelerinden biri olduğunu biliyor muydun?
Tabii ki hayır. Belki de bilmemek rahat davranmamı sağladı. Ama çalışkandım ve müziğe âşıktım. Ve bingoooo! Juilliard’a başarı bursuyla kabul edildim. Edilmekle kalmadım, lisans ve yüksek lisansı 4 senede bitiren ilk kişi oldum…
Vaaaaaay! Sonra?
Hayalimi gerçekleştirdim. Solist olarak dünyanın farklı şehirlerinde solo ve orkestra solisti olarak pek çok konser verdim. New York, Carnegie Hall konser salonlarında ve Berlin Filarmoni’de orkestra solisti olarak çaldığımda 32 yaşındaydım. Ama hayatımın ikinci perdesinde müzik eğitimine gönül vermiş bir müzisyen olmak daha ağır bastı. Ben öğrendiklerimi paylaşmaya bayılıyorum. Bilkent Üniversitesi müzik bölümünün oluşumunda aktif çalıştım. Film müzikleri üzerine doktora yaptım. Ve sonra İstanbul’a dönerek, hayal ettiğim müzik kurumunu kurdum. Ekip arkadaşlarımla çocuklar için ödüllü “Klasik Müzik Masalları” kitaplarını yaptık. 21 yıldır da “BT Müzikevi ve Sahne Sanatları” olarak hizmet vermeye devam ediyoruz. Hâlâ Türkiye’yi ve dünyayı dolaşıyorum. Müzik eğitiminin önemini ve çocukların gelişimlerindeki olumlu katkıları anlatan seminerler veriyorum. İnsanları müzikte bütünleştirmeyi hedefleyen projelerde çalışmaya devam ediyorum…
GENÇ YETENEKLERE ULAŞIYORUZ
Ve gelelim ‘Uluslararası Genç Yetenekler Müzik Yarışması’na…
Müthiş heyecan duyduğum bir oluşum! Evet, ülkemizin genç yeteneklerine ulaşmaya çalışıyoruz. Ama temelde yapmaya çalıştığımız şey müzik eğitiminin önemini vurgulamak. Ülkemizde müziğe gönül vermiş binlerce genç var. Ve gerçekten müthiş yetenekler var. Biz, işte onlara yeteneklerini sergileme fırsatı vermeyi ve bu yolda onları yüreklendirilmeyi hedefliyoruz. Bedensel ve zihinsel farklı öğrenme ihtiyaçları olan gençlerin, yarışmanın onur konuğu olarak müzik yeteneklerini sergilemeleri ise kalbimizde ayrı bir yer tutuyor.
Aslında bu yarışma bir sosyal sorumluluk projesi…
Aynen öyle! Ülkemizin müzik eğitiminde atılıma ihtiyacı var. Toplumsal sorumluluk bence her sanatçının görevleri arasında. Ben de bu işe talip oldum ve büyük bir kararlılıkla lokomotifi çekiyorum… Yeteneğin filizlenmesi ve büyümesi için en önemli destek, insanın kendini gösterebileceği bir platform ve diğer insanların beğenisi. Takdir edilmek herkesi ileriye taşıyan sihirli bir güç! Kazandıkları ödüllerin yanı sıra, yarışmada başarı kazanan 5 genç yetenek İstanbul’daki ödül töreninde konser verme fırsatını da buluyor. Aralarında uluslararası yarışmalara katılanlar da oluyor…
KAZANANLARI YÜZDE 60 JÜRİ, YÜZDE 40 HALK OYLARI BELİRLİYOR!
Yarışmaya katılma şartları ne?
İlk ve ortaöğretim öğrencileri her türlü enstrümanla bireysel ve ikili grup olarak yarışmaya ücretsiz katılabiliyorlar. İster piyano ister kanun, her türlü çalgı ve müzik türüyle yarışmanın parçası olabiliyorlar. Sadece farklı ihtiyaçlı özel öğrenim öğrencileri için yaş sınırı yok. Ne mutlu bize ki gençler Türkiye’nin her tarafından yarışmaya katılıyor. Geçtiğimiz yıllarda, özellikle Doğu illerimizden özel yeteneklerle karşılaştık. Bu sene de Anadolu’dan katılımın çoğaldığını gözlemliyoruz.
Sistem nasıl işliyor? Bu yarışmaya nasıl katılıyor insanlar?
Önce katılmak istedikleri parçanın videosunu çekip YouTube veya Vimeo’ya yüklüyorlar. Sonra www.ugy-istanbul.com sitesinde ücretsiz üyelik işlemlerini tamamlayıp, videonun bağlantı linkini paylaşıyorlar. Yarışma yönetimi videoyu izleyip onayladıktan sonra, sitede halk oylamasına açıyor. Sitede herkes Facebook gibi kendi profil sayfasını oluşturabiliyor. Buradan da sosyal medya hesaplarına bağlantı verebiliyor. Yarışmaya katılma işlemi çok kolay ve hızlı. Kazananları da yüzde 60 jüri, yüzde 40 halk oyları belirliyor. Her kategoride ayrıca en çok halk beğeni oyu alan ve en genç yarışmacıya özel ödül veriliyor.
