Hedefimiz 1 milyon kişiye ulaşmak

Bu bölümde konuğum, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton.
.
Dijital fırsat eşitliği için Trendyol ile güçlerini birleştiren UNDP, kırsal kalkınmadaki saha tecrübesiyle, Yarının Köyleri sosyal projesine katkı sağlıyor.
.
İki kurum, yaptıkları iş birliğiyle, köylerin zaten var olan üretim potansiyelini, kurdukları dijital merkezlerle en güçlü şekilde ortaya çıkaracağına inanıyorlar.
.
Louisa Vinton, Yarının Köyleri Projesi’nde amaçlarımın kentlerdeki tüketici ve kırsaldaki üreticiler arasında köprü oluşturmak olduğunu vurguluyor. Projeye, Adana, Diyarbakır ve İzmir’den üç pilot köyle başlayacaklarını ekliyor. Adana ayağına mutlaka ben de gideceğim. Kendisine verdiği değerli bilgilerden ötürü teşekkür ederim.

Sizi bulmuşken soruyorum: Dijitalleşmeden, genellikle sanki dünyanın sorunlarını mucizevi bir şekilde çözebilecek sihirli bir değnekmiş gibi bahsediliyor. Öyle mi gerçekten…
-Şöyle bir gerçeklik payı var: Dijitalleşme, parmaklarımızın ucuna çok güçlü araçlar getiriyor. Eğer bunları sorumlu bir şekilde kullanırsak, pek çok “sihir” yapabiliriz. Bilgisayarlar ve internet, yıllardır hayatımızı yeniden şekillendiriyor. Bir yerden, başka bir yere gitmek için en son ne zaman basılı harita kullandığınızı düşünün. Hatırlamıyorsunuz bile değil mi?

PANDEMİYE KADAR, DÜNYANIN BÜYÜK BİR KISMI, DİJİTAL ÇÖZÜMLERİN, DEVRİMCİ POTANSİYELİNİN TAM OLARAK FARKINDA DEĞİLDİ

Pandemi miydi en önemli kırılma noktalarından biri…
-Evet. Pandemiye kadar, dünyanın büyük bir kısmı, dijital çözümlerin, devrimci potansiyelinin, tam olarak farkında değildi. UNDP’de, bir günde, kâğıda bağlı imza ve onay sürecinden tamamen dijital bir sürece geçtik. Yüz yüze eğitimler, konferans ve toplantılar düzenlemeye yönelik standart uygulamamız, bir gecede web tabanlı formatlara dönüştü. Odağı, koordinasyonu ve etkiyi kaybetme konusundaki ilk korkularımız, zamanla kayboldu. Çünkü hızlı şekilde hayatımıza giren bu yeni uygulamalar, bizi daha verimli, daha uygun maliyetli çalışır hale getirdi. Aynı zamanda, kendi zamanımızı da daha iyi yönetebilir olduk. Evet, kısmen kişisel etkileşimi kaçırmış olabiliriz ama daha iyi bir iş modeli olduğu konusunda hemfikir olarak bu süreçten çıktık. UNDP içindeki bu dönüşüm, benim için bir aydınlanma anıydı. Dijital araçların, zaman ve mekândan uzak mesafeler arasında köprü kurmaya ve paradan tasarruf etmeye yönelik sahip olduğu gücü iyice fark ettim. Ve biliyorum ki bu gerçekliği fark eden tek kişi ben değildim.

Trendyol ile başladığınız yeni proje Yarının Köyleri de bu fikri mi benimsiyor?
-Aynen öyle! Projenin kalbinde, e-ticaret ve dijitalleşmenin, kentlerdeki tüketiciyle kırsaldaki üreticiler arasında köprü oluşturması yer alıyor. İnterneti, kırsaldaki köylere, onların yaratıcı enerji ve yerel geleneklerine pazarlar açmak için kullanmayı amaçlıyor. Böylece kırsal kesimde yaşayanlara, köyden kente gitmek zorunda kalmadan, iyi bir yaşama kavuşma şansı sunuyor. Farklı şehirlerdeki üç pilot köyden başlayarak, tarımda, eğitimde ya da engellilerin günlük hayata dahil edilmesinde, yani fayda sağlayabileceğimiz her yerde dijital araçları kullanmayı hedefliyoruz.

Peki böyle bir konuda UNDP’yi özel sektörle bir araya getiren neydi? Trendyol’la yollarınız nasıl kesişti?
-UNDP olarak, özel sektörü, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’na (SKA) ulaşma yolunda vazgeçilmez ortak olarak görüyoruz. SKA’lar, 2015 yılında BM’nin tüm üye devletleri tarafından, yoksulluğu-eşitsizliği sona erdirmek ve gezegeni korumak için küresel bir gündem olarak kabul edildi. Ama bu kadar dar bir zaman diliminde, böylesine iddialı amaçlara ulaşmak, hükümetlerin eyleminden daha fazlasına bağlı. Özel sektör de dahil olmak üzere tüm aktörlerin çabalarını gerektiriyor. Ne mutlu ki Türkiye’de, özel sektörün toplumsal sorunların çözümüne katılımı da her geçen gün artıyor. Önde gelen birçok şirketin, toplumsal cinsiyet eşitliği, çevrenin korunması gibi alanlarda çalıştığını ve taahhütlerde bulunduğunu görüyoruz. Bir teknoloji şirketi ve lider bir e-ticaret platformu olarak Trendyol, yerel üretici ve kooperatiflerin çok daha büyük bir potansiyel tüketici havuzuna ulaşmak için ihtiyaç duydukları dijital araçları sağlayarak, kırsal kalkınmayı destekleyen bu aktörlerden biri. Yarının Köyleri fikri, SKA’ların temel felsefesi olan ‘kimseyi geride bırakmamak’la iyi bir uyum içinde. Bu nedenle UNDP olarak, bu projede Trendyol’la güçlerimizi birleştirmekten mutluluk duyuyoruz.

Yarının Köyleri’ne Adana, Diyarbakır ve İzmir’den üç pilot köyle başlıyorsunuz…
-Evet. Kaynaklarımızı geniş bir alana yaymak yerine, üç pilot alana yoğun bir şekilde odaklanmayı ve hedef köylerimizi beş yıl içinde 10’a çıkartmayı amaçlıyoruz. İlk adımımız; Her köyde, her yaştan insan için yoğun ekonomik ve sosyal aktivite merkezleri haline gelmesini beklediğimiz, ‘dijital merkezler’ kurmak olacak. Adana, Diyarbakır ve İzmir’den 3 köy seçildi ve buralarda dijital merkez kurulması için çalışmalarımıza başladık. Büyüme potansiyeli yüksek olan, karakteristik yerel ürünleri belirlemek için her köydeki yerel koşulların kapsamlı bir analizini yapıyoruz. Dijital merkezlerde, yerel üreticilere; e-ticaret, e-ihracat, pazarlama, markalaşma, paketleme, finans ve kalite kontrol gibi alanlarda eğitimler verilecek. Bu sayede, kendine özgü bir Anadolu markasına sahip köy ürünleri, yeni tüketicilere ulaşmak için çevrimiçi bir yol bulacak.
Aynı zamanda, dijital merkezlerle dijital gelişmelerden yararlanmak için daha az fırsata sahip olan gençlere, kadınlara ve engellilere ulaşmayı ve dijital teknolojileri herkes için erişilebilir hale getirmeyi amaçlıyoruz. Çocuklar için kodlama, algoritma ve robotik atölyeleri, gençler için ise dijital sanat atölyeleri düzenlenebilecek. Yerel çiftçiler, veri odaklı ‘akıllı tarım’ hakkında bilgi edinme şansına sahip olacak. Eğitim ve sağlık hizmetleri için dijital uygulamalar yaygınlaştırılacak.

ETKİNİN BÜYÜK OLMASINI BEKLİYORUZ

Çok çok etkileyici…
-Evet. Biz de heyecanlıyız. İlerledikçe daha pek çok şey öğrenmeyi planlıyoruz. Pilot köylerden elde edilen deneyime dayanarak, yeni alanlara doğru genişleyeceğiz. Etkinin büyük olmasını bekliyoruz, 1 milyon insana ulaşmak gibi bir hedefimiz var. Köylerin çevresindeki yerleşimler, komşu köyler de doğal olarak projenin kapsamına çekilecek. Pilot illerde seçilen ürünleri üreten herkesi de projenin bir parçası olarak görüyoruz. Kulağa çok fütüristik geliyor ancak farklı dijital araçları aynı anda uygulamanın etkiyi artıracağına ve tüm topluluğu çekeceğine eminiz!

Yorum Bırak