Huzurlarınızda Ipana 23. Türkiye Liselerarası Müzik Yarışması Birincisi: OCL BAND

Gençler geleceğimiz. Ben de bir genç kız annesi olarak geleceğimiz olan gençlerle ilgili konulara her zamankinden daha fazla ilgi duyuyorum.

Sadece körü körüne sınavlara hazırlanan ders çalışmaktan başka bir şey yapmayan çocuklar yerine, bir yandan dersleriyle ilgilenip bir yandan da sanata, spora yönelen bir gençliğin ülkemizin geleceği için çok faydalı olacağını düşünüyorum.

Alya dans ediyor. Gönlünü verdiği emek harcadığı bir merakı var ve bundan çok keyif alıyor. Dansın Alya’da yarattığı olumlu gelişmelerin en yakın şahidiyim. Gençlerimizin özellikle lise döneminde okul ve ders dışı bir uğraşları olması inanılmaz önemli.
Müzik de bu alanlardan biri. Ve duyduğum anda beni çok mutlu eden bir yarışmadan bahsetmek istiyorum sizlere. Hem de 23 yıldır devam eden bir yarışma bu. Ipana 23. Türkiye On-Line Liselerarası Müzik Yarışması. Türkiye’deki tüm liselerin katılımına açık olan yarışma, binlerce lisenin dahil olduğu müthiş bir mücadeleye sahne oldu.

Özkan Uğur, Fuat Güner, Aşkın Nur Yengi, Turhan Yükseler, Tarkan Gözübüyük, Fatma Turgut’tan oluşan jüri, birçok kategoride değerlendirmelerde bulundu. Birinci İstanbul Oğuz Canpolat Anadolu Lisesi oldu. Lisenin müzik grubu OCL BAND hem icra hem de orkestra dalında birinciliği alarak okullarına Ipana tarafından kurulacak olan müzik odası büyük ödülünü kazandırdılar.

OCL BAND adına sorularımı tüm üyeler adına grubun bateristi Zeynep Doyuran yanıtladı. Röportajın ikinci bölümünde bu büyük başarının arkasındaki müzik öğretmenini tanıyacağız. Müzikle lise döneminde bu kadar profesyonel şekilde emek veren ve nefis başarılara imza atan Oğuz Canpolat Anadolu Lisesi öğrencilerini ayakta alkışlıyorum. İyi ki varsınız liseliler…

Zeynep’cim çok çok tebrikler! Harika bi şeye imza attınız. Ipana Liseler Arası Müzik Yarışması’nda birinci oldunuz. Nasıl hissediyorsun?
-Harikaaa! Tarif olmayan bir heyecan. Grup arkadaşlarım benzer duygular yaşıyor. Birlikte elde ettiğimiz başka birincilikler ve dereceler olmasına rağmen, mezun olduğumuz sene, tekrardan şampiyon olmak paha biçilemez bir şey bizim için!

Hem seni tanıyalım hem de bize biraz grup üyelerinden bahset lütfen…
-Ben Zeynep, grupta bateri çalıyorum. 4 senedir bu orkestradayım ve lise son sınıfım. Kutay, elektro gitar çalıyor. Geçen sene mezun olmasına rağmen bizi yalnız bırakmadı, hala grubun bir üyesi. Emirhan, basgitar çalan arkadaşımız. Gitar çalarak gruba girmesine rağmen, kendini basgitara yönlendirdi, çok iyi bi basgitarist olup, “Enstrüman üçüncülüğü” kazandı. Yağmur keyboard çalan arkadaşımız. Hem solist hem keyboard’daydı. “Ümit Vadeden Genç Yetenek Ödülü” aldı. Sonra Muhammed Ali var, o çok yönlü bir müzisyen, çoğu enstrümanı çalabiliyor. Ebru var, saksafon çalan arkadaşımız. Sadece bir senedir saksafon çalmasına rağmen, Emirhan’la birlikte enstrüman üçüncülüğünü paylaştı. Üç de solistimiz var. Ceren, Selin ve Elifsu. Elifsu, solist üçüncülüğü paylaştı.

LİSELİLER MÜZİKTE BİR ADIM ÖNDE

Müzik sana ve arkadaşlarına ne ifade ediyor? Müzik sizi özgürleştiriyor mu? Yaratıcı mı kılıyor mesela? Dünyanın geri kalanını unutuyor musunuz müzik yaparken?
-Aslında hepsi! Müzik aynı zamanda hepimizin kaçış noktası. Kaçtığımız, kaçtığımızda kendimizi bulduğumuz yer. Büyülü bir dünya… Hayatımızı o kadar olumlu bir yönde etkiledi ki, bu etkilerin ömür süreceğini, müzikten ve birbirimizden kopmayacağımızı biliyoruz. Karakterimizi, yaşantımızı, geleceğimizi en önemlisi de ruhumuzu etkilediği için, müzik “özgürlük” kavramından bi “tık” daha fazlası bizim için.

DESTEKLERİ BOŞA ÇIKARMADIK BİRİNCİ OLUP, ONLARI GURURLANDIRDIK

Liselerin spor takımlarına aşinayız. Sporcular hep çok havalı olur hele başarılılarsa… Peki müzikte okulu temsil ediyor olmak nasıl bir his? Hele birinci olmak…
-Havalı mıyız bilmiyorum. Ama mutlu ve gururluyuz! Hocalarımız, okuldaki arkadaşlarımız, müdürümüz, okul idaremiz, kısacası herkes bizim için ellerinden gelen her şeyi yapıp, destek oldu. Biz de bu desteklerini boşa çıkarmadık, birinci olup onları gururlandırdık.

Kimin bu orkestrada görev alacağı nasıl belirlendi? Her şey 9. sınıfta mı başlıyor?
-Evet, her şey 9. sınıfta başlıyor. Yetiştirecek öğrenciler, alt sınıflardan müziğe aşinalığı olan, daha önce bi enstrüman çalmış ya da çalmamış kendine güvenen, yapabileceğine inanan insanları seçiliyor. Elemeler oluyor. Keman çalan ya da şarkı söyleyen birine keyboard çaldırıldığı da oluyor. Önemli olan müziği duymak anlamak, hissetmek.

Sen mesela daha önce biliyor muydun bateri çalmayı bilimiyor muydun?
-Bırakın çalmayı, bateriyi hayatımda görmemiştim desem yalan olmaz! Her şeyi okulda öğrendim. Benim şansım, hocamız Ali Murat Koca’nın bateri çalıyor olması. Sadece öğrenmek istemiştim sonra orkestrada buldum kendimi. Destek bir okul idaresi ve bilinçli bi öğretmen çok önemli bence. Ali Murat Hoca müthiştir!

Çalışma saatlerinizi nasıl ayarlıyordunuz? Corona işleri zorlaştırmadı mı?
-Elbette zorlaştırdı. Ama çok isteyince her şey halloluyor. Çalışma saatlerimizi, hepimizin uygun olduğu günleri ve saatleri konuşarak belirledik. Karşılıklı fedakarlıklar yaptık. Bizim için zevkli bi ortam olduğundan ve birlikte müzik yapmayı çok sevdiğimizden sorun teşkil etmedi.

Motivasyon kaynağınız?
-Kesilkle Murat Hoca! Kimi zaman toplanamadık. İçinde bulunduğumuz Corona şartları yüzünden her zaman olmadı. Ama hocamız napıp edip, bir arada tutup motive etti bizi hep. Motivasyon kaynağımız hiç kuşkusuz Ali Murat Hoca! Kişiliği, neşeli ve pozitif hali bambaşka.

ARAMIZDAKİ BAĞ ÇOK KUVVETLİ AİLE GİBİYİZ

Bu kadar bir arada olunca, aranızda farklı bir bağ oluştuğunu düşünüyor musun?
-Elbette! Çok kuvvetli bir bağ. Birlikte oluşturduğumuz ortak bir enerji. Hatta bir gelenek. Sadece orkestradaki 8-10 kişiden söz etmiyorum, daha önce bu orkestrada çalıp mezun olmuş şu an müzisyen olan pek çok kişi var. Hepsiyle görüşüyoruz, yarışma süresinde de, sağ olsun bize çok destek oldular. Bir lise orkestrasından çok, biz bir aileyiz. Ailemize katılan her yeni bireye de bunu hissettiriyoruz.

JAZZ VE R&B SEVİYORUZ

Daha çok hangi müzik türünü benimsiyor liseliler. Türkçe mi yoksa yabancı mı?
-Biz Ocl Band olarak daha çok jazz, R&B seviyoruz. O yüzden de, seçtiğimiz şarkılar yabancı oluyor. Gruba girmeden önce çocuğumuz Türkçe pop, Türkçe rock dinliyorduk ama gruba girince müzik kültürümüzde bu yöne doğru evrildi.

DERSLERİMİZİ OLUMSUZ ETKİLEMEDİ TAM TERSİNE İNANILMAZ OLUMLU ETKİLERİ OLDU

Bir yandan üniversite hazırlığı, bir yandan müzikle uğraşıyor olmak eş zamanlı nasıl yürüdü? Derslerinize olumsuz etki etti mi?
-Yok, hayır. Bazı aileler, bu tür endişeler yaşadı ama zaman geçtikçe fikirleri değişti. Çünkü gördüler ki, tam tersine, olumlu etkileri oldu. Kimimiz için amaç oldu müzik. Konservatuara isteyenler var aramızda. Ben şöyle düşünüyorum; bir düzen oturduktan sonra, her şey yapmak mümkün. Sorumluluğunu bilirsen, derslerini de aksatmazsın.

Peki pandemide liseli olmak nasıl bi şey?
-E üzücü! Ayrı geçen 1,5 senem için üzülüyorum. Tamam online devam ettik ama lise hayatımızdan çalınan bir 1- 2 sene oldu.

Çoğunluğunuz son sınıf öğrencisi. Bu da seneye grubun bayağı eksilmesi demek. Alt sınıflardan öğrencileri dahil ediyor musunuz orkestrayı ayakta tutmak için?
-Elbette. Hep birileri yetişiyor. Çok iyi müzisyen olmalarından ziyade, grubunun enerjisi ayak uydurmalarını, o bilinci kavramalarını önemsiyoruz. Bu orkestranın bir parçası olamayacaksa, çok iyi müzisyen olmuş kaç yazar. Huzursuzluk en son isteyeceğimiz şey. Bu algıyı herkes fark edince, doğru insanların bir araya gelmesi zor olmuyor.

Hem En İyi Orkestra hem de En İyi İcra dalında birinci oldunuz. Sanırım daha önce hiçbir lise aynı anda bu başarıyı elde edemedi. Bunu neye bağlıyorsun?
-Kesinlikle bize destek olan insanlara! Öncelikle bizi bir arada tutan hep disiplini hem keyifli halleriyle motivasyonumuzun ve inancımızın düşmesine asla izin vermeyen Ali Murat Hoca’mıza. Ardından Furkan Abi’ye, Melsum Abla’ya, Tolga Abi’ye. Hepsi bu orkestranın mezunları. Her an yanımızdaydılar. Bizi asla yalnız bırakmadılar. Biz, verilen emeklerin karşılığını aldık sadece.

YARIŞMANIN ÖDÜLÜ: OKULA YENİ BİR MÜZİK ODASI

Yarışma sonucunda kazandığınız ödül çok anlamlı. Ipana okulunuza bir müzik odası hediye edecek. Bu müzik odasının sizden sonraki öğrencilere ne katacağını düşünüyorsunuz?
-Hayatlarında çok önemli bi rol oynayacağına eminim. Biz de onları hiç yalnız bırakmayacağız. Önceki mezunların bize yaptığı gibi, biz de sonrakileri yalnız bırakmayıp hep destek olacağız. O odanın enerjisi, onlara da geçecek ve oluşturduğumuz geleneğin bi parçası olacaklar. Umarım hep başarılı olurlar.

Sizler gibi müzikle uğraşan liselilere ne söylemek istersin? Onlara tavsiyen ne olur?
-Valla, müzik olağanüstü bir şey. İyileştirici gücü var bir kere. İnsanları bir araya getiriyor. Daha iyi insanlar oluyoruz müzik sayesinde. Benim hayatıma inanılmaz olumlu etkileri oldu. Müzikle uğraşan gençlere, “Emek verin, müziği asla bırakmayın! Vazgeçmeyin, pes etmeyin!” demek isterim. Dünyayı güzelleştiren bir şey müzik!

Yorum Bırak