Hayatlarını sivil topluma adamış iki şahane kadın. TMOK Genel Sekreteri Neşe Gündoğan ve TOG Genel Müdürü Ayşe Kırımlı
Bu iki sivil toplum örgütü temsilcisi, P&G’nin Gaziantep İslahiye’de hayata geçirilen nefis sosyal proje Umut Evi’ni anlattı bize.
Neşe Gündoğan, spor okulu ile değişen yaşamları rakamlarla verilerle ortaya koydu. Sonuçlar inanılmaz!!! TMOK nefis bir iş çıkarıyor burada. Profesyonel spor hocaları, buradaki çocukların hayatlarına en önemli zamanda dokunuyor ve çocukların spor aşkını ateşliyor.
TOG, Umut Evi’nin içerisinde hazırladığı geniş kapsamlı Destek Merkezi’yle tam anlamıyla, kapsayıcı ruhunu ortaya koyuyor. Ayşe Kırımlı Yönetimi, TOG Gönüllüleri tarafından gerçekleştirilen merkezde; hem çocuklar hem gençler hem de kadınlar yaralarını sardığını söylüyor.
Birlikten kuvvet doğar derler ya. Hakikaten öyle. Bir yanda TOG bir yanda TMOK ve üzerine Gıda Kurtarma Derneği eklenince, İslahiye’de P&G Türkiye tarafından kurulan Umut Evi, bu birlik duygusunu en çok hissettiren sosyal projelerden biri oldu benim için.
@pgturkiye @togvakfi @tmok_olimpiyat #birlikteiyileşeceğiz #hayırlı #işbirliği #reklam
UMUT EVİ, SPOR OKULU VE DEVLET MERKEZİ’YLE BİRLİKTE İYİLEŞİYORUZ
TÜRKİYE MİLLİ OLİMPİYAT KOMİTESİ GENEL SEKRETERİ NEŞE GÜNDOĞAN
AMACIMIZ DEPREMİN, ÇOCUKLARIMIZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİ AZALTMAK, PSİKOMOTOR BECERİLERİNİN GELİŞİMLERİNİ DESTEKLEMEK VE BİREYSEL YETENEKLERİNİN FARKINA VARMALARINI SAĞLAMAK
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) olarak, P&G Türkiye ile hayata geçirdiğiniz Spor Okulu’nun konteyner kentteki çocuklar üzerinde nasıl bir etkisi oldu?
Öncelikle, asrın felaketi olarak nitelendirdiğimiz depremden etkilenen insanlarımıza -acil yardımlarımızın yanı sıra- özellikle çocuk ve gençlerin, uzun dönemli rehabilitasyonu için kalıcı çözümler üretmeye yönelik Umut Evi Projesi’nde ortaklarımız P&G Türkiye ve Türkiye Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile bir araya geldiğimiz için çok mutlu ve heyecanlı olduğumuzu söylemek isterim. Biz TMOK olarak, genç nesillerin, bedensel, zihinsel ve sosyal gelişimlerini desteklemek amacıyla yıllardır faaliyetler yürütüyoruz. Bu konuda da oldukça tecrübeliyiz. Gaziantep İslâhiye’deki Umut Evi Spor Okulu’nda da amacımız; depremin, çocuklarımız üzerindeki etkilerini azaltmak, psikomotor becerilerinin gelişimlerini desteklemek, kendilerine olan güvenlerini desteklemenin yanı sıra bireysel yeteneklerinin de farkına varmalarını sağlamak. Uzman antrenörler eşliğinde voleybol, basketbol, eğlenceli atletizm ve futsal spor branşlarında eğitimler veriyoruz. Bu eğitime katılan çocuklar, spor aracılığıyla stres atıyor, eğleniyor ve sosyalleşme imkânı buluyor.
SPOR YAPMANIN FİZİKSEL VE ZİHİNSEL FAYDALARINI DENEYİMLEDİKÇE DAHA ÖZGÜVENLİ, MOTİVE VE POZİTİF OLDULAR
Çocukların buraya ilk adım attığındaki duyguları, davranışları nasıldı? Sonrasında nasıl bir değişim gözlemlediniz?
Başta çekingen, heyecanlı ama meraklıydılar… Zaman içerisinde, düzenli spor yapmanın getirdiği disiplin, özgüven ve dayanıklılık gibi kazanımlarla birlikte, belirgin bir değişim gösterdiler. Daha özgüvenli, daha motive ve daha pozitif bir tutum sergilediler. Spor yapmanın fiziksel ve zihinsel faydalarını deneyimledikçe de genel olarak yaşam kalitelerinde artış oldu diyebiliriz. Yeni arkadaşlıklar kurdular, hayata daha umutlu bakmaya başladılar. Stres yönetimi, konsantrasyon ve sosyal beceriler gibi alanlarda da ilerleme kaydettiler.
SPOR OKULU’NA KATILMADAN ÖNCE, DEPREMİN OLUMSUZ ETKİLERİNİ HİSSEDEN ÇOCUKLARIN YÜZDE 95’NİN BU PROBLEMLERDE AZALMA YAŞADIKLARINA DAİR VERİLER VAR ELİMİZDE
Elinizde çeşitli veriler var mı?
Olmaz mı? Spor Okulu’na katılmadan önce, depremin olumsuz etkilerini hisseden çocukların yüzde 95’inin bu problemlerde azalma yaşadıkları, okula katılmadan önce yüzde 75’i spora ilgi duymayan çocukların, okul deneyiminden sonra yüzde 90’ının spora büyük ilgi duymaya başladıkları gibi veriler var elimizde. Tek tek hepsiyle konuşuyoruz, onları dinliyoruz. Tüm bu veriler, eğitimin çocukların yaşamında olumlu ve kalıcı bir etki bıraktığını gösteriyor. Bizi de inanılmaz motive ediyor tabii bu geri dönüşler.
UZMAN ANTRÖNERLER EŞLİĞİNDE 34 HAFTADIR SÜRDÜRÜLEN SPOR EĞİTİMLERİNE 300’ÜN ÜZERİNDE ÖĞRENCİ KATILIYOR
Umut Evi’nde kaç çocuk spora başladı bugüne kadar? En çok hangi dallara ilgi gösteriyorlar?
Uzman antrenörler eşliğinde 34 haftadır sürdürülen spor eğitimlerine 300’ün üzerinde öğrenci katılıyor. Katılımcı öğrenci sayıları birbirine yakın olmakla birlikte en çok ilgi gösterilen spor dalları voleybol, futsal, eğlenceli atletizm ve basketbol olarak sıralanabilir. Genel olarak, çocukların spora ilgisi oldukça yüksek. Düzenli olarak antrenmanlara katılıyorlar. Yeni şeyler öğrenmeye hevesliler ve kendilerini geliştirmek için çaba gösteriyorlar. Veriler de bu ilgiyi gösteriyor: Spor Okulu’ndaki çocukların yüzde 90’ı antrenmanlara düzenli olarak katılıyor. Çocukların yüzde 85’i yeni spor dallarını denemeye istekli. Okulumuzdaki toplam 9 görevli ile çocukların sporu hayatlarına dahil etmesi için sevgiyle çalışıyoruz.
SPOR OKULU’NDAKİ ÇOCUKLARIN YÜZDE 70’İ SPORUN KARİYER OLARAK SEÇMEYİ DÜŞÜNÜYOR ÇOCUKLARIN YÜZDE 25’İ OLİMPİYAT SPORCUSU OLMAK İSTİYOR. UMUT EVİ’NDEN MEZUN OLAN 5 ÇOCUK, ŞU ANDA ÇEŞİTLİ SPOR KULÜPLERİNDE EĞİTİM ALIYOR VE ULUSAL TURNUVALARDA BAŞARILAR ELDE EDİYOR
Bu çocuklar arasında, sporu, kariyer olarak seçmek isteyen hatta olimpiyat sporcusu olmak isteyenler var mı?
Evet var. Sporun getirdiği faydaları deneyimledikten sonra, bazı çocuklar sporun kendileri için bir yaşam tarzı olabileceğini fark etmiş, yeteneklerini ve tutkularını keşfettikten sonra gelecekte sporcu olarak başarı sağlama hedefiyle motive olmuş durumda. Projede yer alan antrenörler ve rehberler, bu çocukların hedeflerine ulaşmaları için destek sağlıyor ve onları yönlendiriyor. Veriler de bu hevesli çocukları gösteriyor: Spor Okulu’ndaki çocukların yüzde 70’i sporu kariyer olarak seçmeyi düşünüyor. Çocukların yüzde 25’i olimpiyat sporcusu olmak istiyor. Umut Evi’nden mezun olan 5 çocuk, şu anda çeşitli spor kulüplerinde eğitim alıyor ve ulusal turnuvalarda başarılar elde ediyor! Umut Evi Spor Okulu, bu çocuklara hayallerini gerçekleştirmeleri için bir şans veriyor. Onların yeteneklerini keşfetmelerine, kendilerini geliştirmelerine ve spora olan tutkularını sürdürmelerine yardımcı oluyor. Bir öğrenci velisinin şu sözleri beni çok etkiledi: “Burada yaptığınız, çocuklara imkân yaratmak değil, onların yaşamına dokunmak!” Tam da bu. Umarım daha binlerce çocuğun hayatına dokunabiliriz! Spora destek veren kurumların ve sivil toplum örgütlerinin artması dileğiyle…
TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI GENEL MÜDÜRÜ AYŞE KIRIMLI
UMUT EVİ’NDE HER YAŞTAN BİREYİN “İYİ OLMA HALİ”NE DESTEK VERİYORUZ
Toplum Gönüllüleri Vakfı olarak P&G ile bir Destek Merkezi hayata geçirdiniz…
Evet, bu projeyi birlikte hayata geçirdiğimiz için çok da mutluyuz. Biliyorsunuz, TOG Vakfı olarak 22 yıldır gençleri güçlendirmek amacıyla çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Afetten sonra, açtığımız 10 Destek Merkezimiz’den birindeyiz bugün, Gaziantep İslahiye’de. UMUT EVİ dediğimiz merkezde, afetten etkilenen başta çocuklar ve gençler olmak üzere her yaştan bireyin “iyi olma hali”ne destek veriyoruz.
Tam olarak neler yapıyorsunuz?
Çocuklar için; özel bir oyun alanımız var. Buraya, aileler çocuklarını güvenle bırakabiliyor. Onlara yönelik oyun ve bilim atölyeleri düzenliyoruz. Gençler, sınava hazırlanıyor ve ders çalışabilecekleri sessiz alanlara ihtiyaç duyuyor. Onlar için okul destek çalışmaları yapıyoruz, matematik ve bilişim atölyelerine katılıyorlar. Toplumsal cinsiyet eşitliği, dijital okur yazarlık, hijyen ve mahremiyet, akran zorbalığı ve kodlama gibi pek çok konuda da eğitimler alabiliyorlar. Gönüllü öğretmenlerin katkılarıyla, ders tekrarlarını yapabiliyorlar. Ayrıca bilgisayar odasını ve sessiz odayı ders çalışmak için kullanabiliyorlar. Yaptığımız iş birlikleriyle çok amaçlı salonumuzda her yaşa yönelik film okuma ve sinema günleri yapılıyor. Tiyatro, drama, gitar ve resim dersleri veriliyor.
12 BİN KİŞİYE ERİŞTİK BU SAYININ İÇERİSİNDE AĞIRLIKLI OLARAK ÇOCUKLAR VE GENÇLER VAR AMA YETİŞKİNLER DE GELİYOR. ÖZELLİKLE KADINLAR!
Bu arada yanılmıyorsam, kapınız herkese açık…
Elbette! Fayda sağlayacağına inandığımız bütün sivil toplum kuruluşlarına ve kamu kuruluşlarına kapımız açık. Yaptığımız iş birlikleriyle farklı kuruluşlar da burada faaliyetlerini gerçekleştirebiliyorlar. Toplum Gönüllüsü gençler de, Türkiye’nin pek çok şehrinden bu merkezlere gelerek burada projelerini hayata geçiriyor; sosyal iyileşmeye katkı sağlıyorlar. Burada tam zamanlı olarak çalışan Destek Merkezi Uzmanımız ve Gönüllü Sorumlumuz tüm bu süreçleri koordine ediyor.
Bugüne kadar Gençlik Destek Merkezi’nde kaç etkinlik gerçekleştirdiniz ve kaç kişinin hayatına dokundunuz?
Merkezimiz, herkesin katılımına açık. Dolayısıyla, dışardan da çok sayıda katılımcımız oluyor. Bugüne kadar Destek Merkezi’mizde bine yakın etkinlik gerçekleşti. Bu etkinliklerde 12 bin faydalanıcıya eriştik. Bu sayının içerisinde ağırlıklı olarak çocuklar ve gençler var ama yetişkinler de geliyor. Özellikle kadınlar yoğun olarak katılım sağlıyor. Yetişkinlere yönelik; hijyen ve öz bakım, ağız ve diş sağlığı, üreme ve cinsel sağlık, sıfır atık gibi pek çok atölye gerçekleştiriyoruz. Bunların yanı sıra, gitar ve bağlama kursları, sinema günleri, okuma atölyeleri düzenliyoruz.
DESTEK MERKEZİMİZ ÇOCUKLARIN, GENÇLERİN VE YETİŞKİNLERİN KENDİLERİNE ALAN YARATABİLDİKLERİ, SOSYALLEŞEBİLDİKLERİ VE KENDİLERİNİ GÜÇLENDİRECEK EĞİTİMLERDEN YARARLANABİLDİKLERİ BİR YER HALİNE GELDİ
Gerçekleştirdiğiniz etkinliklerle çocuklarda, gençlerde gözlemlediğiniz değişimler, iyileşmeler, geri dönüşler neler?
Afetten sonra bu bölgede göze çarpan en büyük eksikliklerden birisi de, sosyalleşme olanaklarının kısıtlı olmasıydı. Konteynerlarda kimsenin özel alanının olmaması da eklendiğinde, yaşam oldukça zorlaşıyor. Destek Merkezi bu ihtiyaca cevap vermek için tasarlandı. Çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin kendilerine alan yaratabildikleri, sosyalleşebildikleri ve kendilerini güçlendirecek eğitimlerden yararlanabildikleri bir yer haline geldi. Geçtiğimiz yıl yayınladığımız Sosyal Etki Raporu da bu görüşümüzü doğrular nitelikte. Gençler, kendilerine nefes alabilecekleri bir yer bulduklarını söylerken, aileler güvenle çocuklarını bırakabilecekleri onları da besleyen bir yer olduğunu düşünüyor. Yetişkinler sosyalleşebilecekleri, kendilerini geliştirebilecekleri bir alan bulduklarını belirtiyor. Afetten sonra konteynerından çıkmayan gençlerin artık sık sık merkezdeki faaliyetlere katıldıklarını görüyoruz, çocukların daha özgüvenli olduklarını ve keşfetmeye ne kadar hevesli olduklarına şahit oluyoruz. Kadınlarla yaptığımız toplumsal cinsiyet ve hijyen atölyelerinde, kişisel gelişim eğitimlerinde güçlendiklerini gözlemliyoruz. Bunlar bizim için oldukça önemli, çünkü hayal edilenle gerçekleşen işin birbirine ne kadar paralel olduğunu fark etmemizi sağlıyor.
BÖLGEDE TOPARLANMA SÜRECİ UZUN ZAMAN ALACAK BU SEBEPLE, SÜRDÜRÜLEBİLİR PROJELER ÜRETMEK VE DEVAM ETMEK ÇOK ÖNEMLİ. DESTEK MERKEZLERİ DAYANIŞMANIN DA SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASINI SAĞLIYOR
Son olarak, bölgeyi ziyaret ettikçe görüyorum ki; afetin etkileri uzun yıllar hissedilecek…
Evet ne yazık ki öyle. Toparlanma süreci de uzun olacak. Bu sebeple sürdürülebilir projeler üretmek ve devam etmek çok önemli. Destek Merkezleri dayanışmanın da sürdürülebilir olmasını sağlıyor. Bu nedenle, TOG olarak ihtiyaç duyulduğu süre boyunca burada olmaya ve Toplum Gönüllüsü gençlerle birlikte burada çalışmalarımızı sürdürerek herkesin yanında olmaya özen göstereceğiz. #hayırlı #işbirliği