Son bölüme geldikkk. Şimdi sıra, bu ısı yalıtımı olayının detaylarını öğrenmeye geldi. Dalmaçyalı İleri Isı Yalıtımı Sistemleri adına Arzu Uludağ Elazığ’la birlikteyiz. ‘Mahallenizdeki yeni evlerle, doğalgaz ve elektrik faturalarınızı karşılaştırın’ diyor Arzu Uludağ Elazığ.
.
Çünkü 2000’li yılların başında devlet; ısı yalıtımını, kanunla şart koşmuş. Ama alınacak daha çok yol var. Hala binalarımızın yüzde 70’i ısı yalıtımsız:((( Yani milyarlarca dolarla ifade edilen enerjiye ödenen paraları, doğru yalıtım uygulamalarımız olmadığı için heba ediyoruz ülkece!!!
.
Rakamlar ürkütücü! İTÜ’yle gerçekleştirdikleri projede, ısı yalıtımlı evlerde, doğalgazda yüzde 60, elektrikte yüzde 35’lik bir düşük tüketim saptanmış! Isı yalıtımına kendini adamış bir şirket olarak yapılan araştırmanın, sağlık boyutunun da ortaya koyuluyor olmasından ayrıca gurur duyuyorlar.
.
Tüm bu sonuçları kendilerine ait olan ve AR-GE süreçlerini yönettikleri Bilimsel Araştırma ve Eğitim Merkezi’nde değerlendirerek yeni ürün geliştirme de veri olarak kullanacaklarını söyledi Arzu Uludağ Elazığ.
Araştırma ve Geliştirme faaliyetleri önemli çünkü ülkemizde ısı yalıtımında da merdiven altı oluşumlar olabiliyormuş. Bu yüzden tüketicilerin doğru yapılmış yalıtım uygulamalarını tercih etmeleri gerekiyor.
.
Öğrendiklerim müthişti. Dalmaçyalı’yı, İTÜ’yü, Marmara Üniversitesi’ni ve bu projeye emek veren tüm akademik insanları canı gönülden tebrik etmek istiyorum. Toplum olarak bilinçlendiğimiz dünyada hem çevreye daha az zarar verip hem de daha konforlu bir hayat sürmenin mümkün olduğunu görebildim bu proje sayesinde.
Dalmaçyalı İleri Isı Yalıtım Sistemleri olarak, siz tam olarak nasıl bir hizmet veriyorsunuz?
-Dünya Sağlık Örgütü, ideal iç ortam ısısının 21-24 derece arasında olması gerektiğini ifade ediyor. Biz de binaların, dört mevsim termal konfora sahip olabilmesi için sistemler kuruyoruz. Yarattığımız enerji tasarrufuyla sadece termal konfora sahip olmakla kalmıyorsunuz, aile ve memleket bütçesini de korumuş oluyorsunuz.
“Isı yalıtımı meselesi, memleket meselesi” diyorsunuz. Açar mısınız biraz… Mikdat Hoca’yla da konuştuk gerçi ama sizden de dinlemek isterim…
-Biz Rusya değiliz, Azerbaycan değiliz. Enerjiyi ithal eden bir ülkeyiz. Parasıyla enerji satın alıyoruz. Isı yalıtımı yapmadığımız zaman, boşa enerji harcadığımız için boşa para da harcamış oluyoruz. Kısacası memleketin parasını israf etmiş oluyoruz! Isı yalıtımı gerçekten çok mühim. Binalardaki enerji tüketiminin yüzde 80’i doğal gaz faturası, elektrik faturası, yazın da klima faturası. Yani ısıtma ve soğutma amaçlı harcanıyor. Isı yalıtımı yaparak, yüzde 60’lara varan bir enerji tasarrufu sağlamamız mümkün. Öte yandan ısı yalıtımı, daha az enerji tüketmemizi sağladığı için sürdürülebilirlik ve iklim eyleminin en temel önlemlerinden biri olarak, gezegenimizi koruyor. Özetle; havayı değil, ortamı ısıtmamız lazım!
Isı yalıtımı artık zorunlu diye biliyorum…
– Evet. Yeni binalarda dış cephe ısı yalıtımı, yani mantolama zorunluluğu 2000’li yılların başında getirildi. Isı Yalıtımı Yönetmeliği var artık. Ama ne yazık ki Türkiye’de hala binaların yüzde 70’i yalıtımsız! Yalıtım bilinci geliştikçe, insanlar bilgilendikçe ve etraflarında ısı yalıtımı yaptırdıktan sonra düşük fatura ödeyen komşularıyla karşılaştıkça değerini daha net anlıyorlar. 15-20 yıl önce binalarımızın yüzde 98’i yalıtımsızdı. Yani yine de önemli bir yol kat edildi ülkemiz adına! Bu oranı hem ülke ekonomimiz hem de hanelerimiz için yüzde 70’lerden çok daha aşağıya çekmemiz gerekiyor. Isı yalıtımının gezegenimize ve sağlığımıza katkılarını da unutmamak gerek.
Isı yalıtımı uygulaması zor bir şey mi? Ya da pahalı bir konu mu? Apartmanca toplaşarak yapılabilecek bir şey mi?
-Aslında uygulama aşamasında bir zorluk yok. Bina sakinlerinin ortak kararıyla harekete geçildiği için bu aşama biraz uzun sürebiliyor. Bu sene açıklanan ısı yalıtım destek kredisi, hane başına 50 bin lira. 60 ay vade var, faiz oranı da çok düşük. Ortalama olarak, bir konutun dış cephesi 22-25 bin liraya mantolama oluyor. Amorti süresi 3-3.5 yıl. 60 ay vadede ödeyeceksiniz, yaptırdığınız günden itibaren de enerji faturalarınız yarı yarıya düşecek. Yani sistem kendi içinde krediyi ödeyecek, üstüne cebinize para kalacak. Daha konforlu bir evde oturacaksınız, havayı kirletmeyeceksiniz, ülkenin cari açığına da faydanız olacak.
Siz, bir evin ısı yalıtımına ihtiyacı olup olmadığını nasıl anlıyorsunuz? Bunun bir aleti, bir yolu var mı?
-Öncelikle her binanın ısı yalıtımına ihtiyacı var. Sadece soğuk iklimlerde değil, sıcak iklimlerde de ısı yalıtımı bir ihtiyaç. Mahallenizdeki komşularınızla kışın doğalgaz, yazın elektrik faturanızı karşılaştırın. Arada ciddi fark varsa, bilin ki biriniz ısı yalıtımsız binada oturuyorsunuz! Dalmaçyalı web sitesinde yer alan “Ücretsiz Keşif” formunu doldurarak talep açabilirsiniz. Uzman ekiplerimiz gelip, binanızı termal kamerayla analiz ediyor ve ısı kaçaklarını tespit ediyor. Sonra binanıza özel çözüm önerilerini, size anlatıyor. Bugüne kadar 50 binin üzerinde binayı bu şekilde analiz ettik. Yine web sitemizde yer alan “Dalmaçyalı Enerji Tasarrufu Analiz Raporu”nu da doldurarak, binanıza özel tasarruf miktarını öğrenebilirsiniz.
Yalıtım ve enerji tüketimi arasındaki bağlantıyı anlatabilir misiniz? Rakamlar ne diyor bu konuda?
-İTÜ’den çok değerli bilim insanlarının hayata geçirdiği araştırmamız, ısı yalıtımının yüzde 60’a varan oranda tasarruf sağladığını ortaya koydu. İstanbul’da daha ılıman geçen yaz aylarında bile klima kullanılan evlerde, yüzde 35 oranında daha düşük elektrik tüketimi saptandı. Yalnız burada önemli olan, binanıza özel doğru ısı yalıtımını, doğru şekilde uygulamak. Isı yalıtımı katmanlardan oluşan bir sistem. Biz bu sistemdeki neredeyse tüm parçaları, kendimiz üretiyor ve test ediyoruz. Toplama iş yapmıyoruz. Bu da sistemin maksimum performans göstermesini, dolayısıyla maksimum tasarruf elde edilmesini sağlıyor.
Yalıtım ve tasarruf ilişkisini anladım ama bu proje kapsamında iki üniversiteyle gerçekleştirdiğiniz bilimsel çalışmalar neden?
-Kurulduğumuz günden bu yana, kendi uzman mühendis kadromuzla bu işin tüm Ar-Ge ve üretim süreçlerini kendimiz yönetiyoruz. Hep bir adım ötesine gidebilmek için kendi Bilimsel Araştırma ve Eğitim Merkezi’mizde zaten araştırmalar yapıyorduk. Ama bütünsel bir bakışla tüm parametreleriyle ölçümlemeyi ancak uzman bilim insanları yapabilirdi. Toplumu objektif şekilde bilinçlendirme sorumluluğuyla İTÜ’den Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bülent Karadağ, dünyada ilk defa yapılan bir araştırma gerçekleştirdiler. Böylece ısı yalıtımının termal konfor ve insan sağlığına olan etkisini ölçümledik.
Projeyle hangi sonuçları elde etmeyi hedefliyorsunuz?
-Termal konforun, enerji tüketimine etkisini, kendi araştırmalarımızdan biliyorduk. Ama ilk defa sağlık boyutuyla da değerlendirmiş olduk. Ve çıkan sonuçlar bizim için de çok çarpıcı oldu. Bu anlamda araştırma sonuçlarının, hem kendi test sonuçlarımızı objektif bir düzleme oturtması açısından büyük bir önemi var hem de çıkan sonuçlara göre yeni ürün geliştirme çalışmalarımıza yön vermek istiyoruz.
