Yani ne diyor Karatay Hoca?
“Geleceğin, bağırsaklarının sağlığına bağlı” diyor! “Hasta olup olmaman, bağışlık sisteminin çöküp çökmemesi ve daha pek çok şey bağırsak sağlığına bağlı, hâlâ depresyona girip girmemen bile…”
Canan Karatay’la sohbet bitmez.
Sağlık konusunda onu durdurabilene aşk olsun!
Size bir kıyak yaptım Karatay Hoca’nın gerçek tıp dediği 10 şifreyi buraya aldım…
BU YENİ YÜZYIL BAĞIRSAKLA KURULACAK
Sloganlarınızdan biri de, “İstikbal bağırsaklarındadır!”
Evet. Bu yeni yüzyıl, bağırsakla kurulacak haberiniz olsun. Bağırsaklarımızda, mide de dâhil buna, 3 trilyona yakın bakteriyle birlikte yaşıyoruz. Bunlar, bize dost kaldığı sürece, birbirimize yardım ettiğimiz sürece, hastalık olmuyor. Ama dış etkenlerle, yanlış toksik şeylerle, düşman bakteriler arttığı zaman hastalıklar başlıyor. Çünkü bu dost bakteriler, aynı zamanda çok yüksek antioksidan üretiyorlar. Aynı zamanda mikropları, virüsleri, parazitleri öldüren materyal salgılıyorlar. Yani vücut, kendini koruyor. Bir de son zamanlarda kanıtlandı ki, beyindeki mutluluk hormonu dediğimiz serotoninin yüzde 90’ını bağırsaklardaki bakteriler üretiyor. Bağırsaklarınızı düzeltirseniz, depresyon da kalmıyor. O yüzden bağışıklık sistemini güçlendirmemiz gerekiyor. Bu durum, kronik inflamasyonu önlediği için de çok önemli. Yeni yapılan bir çalışma, bağırsakların güçlendirilmesinin Parkinson’u önlediğini de kanıtladı.
Bağırsak, gerçekten ikinci beyin mi?
Tabii ki öyle. Bağırsaklarımızdaki bakterileri dost olarak tutmak yaşatmak mecburiyetindeyiz, probiyotikler ve prebiyotikler bunu sağlıyor. Hep söylüyorum, yine beslenmeye geliyoruz, doğal ve sağlıklı beslenmeye! Bağırsaklarımız nasıl biliyor musunuz? Yüzeyini açtığımız zaman, bir futbol sahası büyüklüğünde. Kalın bağırsak, ince bağırsak, midemiz hepsi dâhil. Bağırsaklarımızın üzerinde de tüyler var. Bu tüyler parçalandığı zaman, bağışıklık sistemi çöktüğü için vücutta hastalıklar başlıyor. Bir de bağırsak hücreleri parçalandığı için doğal dahi yesek, yediğimiz hiçbir şey hazmolmuyor. Küçük moleküllere indirgenemiyor. Bağırsaklardan geçiyor, parçalanmış olduğu için kana gidiyor ama vücut bunu, yabancı bir cisim olarak algılıyor ve hücum ediyor. Biz buna ‘geçirgen bağırsak sendromu’ diyoruz. Bunu da yapan en başta şeker ve gluten. Onun için ‘Ekmek yemeyin ve şekerden kesinlikle uzak durun!’ diyorum.
MAGNEZYUM ŞART!
“Magnezyum, olmazsa hayat olmaz!” diyorsunuz. Bu kadar önemli mi magnezyum?
Evet. Hücre içi minerali ve tuzu olarak çok önemli. Çünkü vücudumuzda 200’den fazla enzimin ve hormonun iyi çalışmasını magnezyum ayarlıyor.
Siz her gün magnezyum alıyor musunuz?
Hayır almıyorum çünkü şeker yemiyorum. Şeker yemezsen, normal beslenirsen magnezyum düşmüyor. Ama yüksek şekerle birlikte, magnezyum da, tuzlar da vücuttan atılıyor. Fındık, fıstıkta ve çerezlerde magnezyum var. Onun için ‘Çerez yiyin!’ diyoruz.
Siz sabahları ne alıyorsunuz?
Omega3 alıyorum o kadar. Çünkü Omega3 temel bir yağ, insan vücudu onu üretemiyor. Hücrenin temel yapısında Omega3 var. Hücre zarının, beynin ve sinir sisteminin yapısında da. Alzheimer’ı ve depresyonu önlüyor…
SU VE KAYA TUZU VÜCUDU TEMİZLER
Hindistan’da haftanın bir günü sadece su içenler var. Bu iyi mi, kötü mü?
Duruma göre iyi olabilir. Vücudu toksinlerinden arındırıyor. Su çok önemli. Su ve kaya tuzu hayattır. O suyu, kaya tuzuyla karıştırıp içerseniz vücut temizlenir.
HASTA KILIĞINDA REKLAM FİLMİ TEKLİF ETMEYE GELİYORLAR
Bunları para için anlatıyor diyorlar. Ben para kazanıp ne yapacağım bu yaştan sonra! Çok reklam teklifi geliyor. Randevu alıp geliyorlar, hasta olmuş gibi. Mesela iki sene evvel bir zeytinyağı firması geldi. Benim prensiplerim var, para için yapmıyorum hiçbir şeyi…
TIBBIN 10 ŞİFRESİ
1- Vücutta sinsi sinsi başlayan hastalıkların temel nedeni kronik inflamasyondur.
2- Başta diyabet olmak üzere, tüm kronik dejeneratif hastalıklar iyileşebilir.
3- İnsülini zıplatırsan yanarsın!
4- Düşük glisemik indeksli gıdalarla beslen.
5- Vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri tamamla.
6- Sinsi kimyasal katkılar, sinsice hasta eder uyanık ol!
7- Tuz masallarına inanma, kaya tuzsuz kalma!
8- Magnezyum olmazsa hayat olmaz.
9- Ekmekte gluten ve lektin tehlikesi var.
10- İstikbal bağırsaklarındadır!
CEVİZ ÇİFTLİĞİM VARMIŞ O YÜZDEN CEVİZ YİYİN DİYORMUŞUM!
Eski Sağlık Bakanlarından biri benim için, ‘Nazilli’de ceviz çiftliği varmış’ dedi. Efendim, ben o yüzden ‘Ceviz yiyin!’ diyormuşum. Bunun üzerine muhabirler geldi, ‘Ne diyorsunuz?’ diye sordular. Dedim ki, ‘Ben Anadolu kadınıyım. Bütün cevizlikler, zeytinlikler benim!’ ve sustum. Bakana, ‘Daha iyi araştırsaydınız, yok benim ceviz çiftliğim!’ diyecek hâlim yok ya. Sonra bir yanlış anlaşılma olduğu ortaya çıktı. Biri ona doğru olmayan bilgi vermiş…
GAZI YAPAN DOST BAKTERİLERİN AZALMASI
Cevizi açık mı satın alacağız?
Yerli kabuklu cevizi alıp yiyeceğiniz zaman kıracaksınız ya da güvendiğiniz bir kuruyemişçiden yerli taze kırılmış ceviz alacaksınız. Paketlenmiş her şeyden uzak durun.
“Sabahları turp da yiyin!” diyorsunuz…
E ne güzel işte.
İyi de gaz yapmaz mı?
Gaz yapıyorsa, bilin ki vücudunuzda kötü bakteriler çoğalmış. Ama turptan dolayı değil, bağırsaklarınızdaki dost bakterilerin azalmasından dolayı gaz oluyor!