‘Biz Boyner olarak, iyiliğin modası geçmez diyoruz! Toplumsal sorumluluk projelerimizi de bu çatı altında geliştiriyoruz!!’ diyor Nurçin Kocaoğlu
.
‘Sürdürülebilirlik, kadının güçlendirilmesi, dezavantajlı gruplara destek, eğitim gibi birçok alanda farklı projelerimiz var. Fabrika da Boyner’in en sevilen markalarından biri. Yaz koleksiyonu hazırlıkları yapılırken, ayakkabı kategorisindeki arkadaşlarımızın yolu, Keşan’ın Akhoca Köyü’ndeki kadınlarla kesişti. Ve ortaya, hepimize çok keyif veren bu harika proje çıktı’ diye devam ediyor
.
Kocaoğlu, Boyner Büyük Mağazacılık Pazarlama ve Marka Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı. Edirne Keşan’a bağlı Akhoca Köyü’ne birlikte gittik. Dünya tatlısı girişimci köy kadınlarıyla tanıştık.
.
Ve Boyner’in sürdürülebilirlik, kadının güçlendirilmesi ve daha pek çok alanındaki çalışmalarını konuştuk… Nasıl şahane işler yapmışlar! Terlikler de on numara. Tebrik ederim. Boyner gibi kadın gücüne inanan, toplumun her kesimindeki kadınları destekleyen ve onlara istihdam sağlayan kurumların artmasını diliyorum… #dünyayıkadınlarkurtaracak
Ayyy bayıldım! Bunlar, çok çok doğal ve tatlı terlikler. Hem de el emeği göz nuru. Edirne Keşan Akhoca Köyü’ndeki şahane kadın girişimcilerin eseri. Boyner’in özel markalarından biri olan Fabrika ile yetenekli köy kadınlarının gücünü birleştirmişsiniz. Alkışlıyorum sizi!
-Çok teşekkürler.
Asıl sizin yaptığınız değerli… Köyde yaşayan pek çok kadına istihdam sağlamış oluyorsunuz. Öncelikle bu sosyal projenin hikayesini dinleyelim…
-Biz Boyner olarak, “İyiliğin modası geçmez” diyoruz! Toplumsal sorumluluk projelerimizi de bu çatı altında geliştiriyoruz. Sürdürülebilirlik, kadının güçlendirilmesi, dezavantajlı gruplara destek, eğitim gibi birçok alanda farklı projelerimiz var. Fabrika da Boyner’in en özel ve sevilen markalarından biri. Yaz koleksiyonu hazırlıkları yapılırken, ayakkabı kategorisindeki arkadaşlarımızın yolu, Keşan’ın Akhoca Köyü’ndeki kadınlarla kesişti. Ve ortaya, hepimize çok keyif veren bu harika proje çıktı.
Fabrika’nın yaz koleksiyonunda yer alan bu terlikler, Akhoca Köyü’ndeki kadınlar tarafından elde örüldü değil mi?
-Evet, hepsi. Hem ortaya bu tatlı ve doğal terlikler çıktı hem de yazın tarlada çalışan ama kışın hiçbir gelir kaynağı olmayan Akhocalı kadınlara gelir kaynağı yaratılmış oldu. Biz bu terliklerin hazırlanmasında emeği olan kadınlarımızla tanışmaktan, onların el emeğini müşterilerimizle buluşturmaktan ve onları istihdama kazandırabilmekten dolayı çok mutluyuz.
Sizce yaşadığımız pandemi süreci, tüketim alışkanlıklarımıza da yansıdı mı?
-Kesinlikle! Tüketiciler, daha doğal malzemelerin kullanıldığı, rahat, yumuşak çizgi ve renklerin hâkim olduğu ürünleri seçmeye, satın aldığı ürünün hikayesini, dünyaya ve topluma katkısını sorgulamaya başladı. Biz de hem sektörümüzdeki hem de müşterilerdeki değişimi yakından izleyen bir marka olarak bu değişimi birebir gözlemledik. Fabrika markamızın terlikleri de bu gözlemden hareketle ortaya çıktı. Kadını, hayatın her alanında destekleme hedefimiz ve ürünlerimiz, sezonun modası altında birleşti diyebilirim.
Aslında çoğu ilk kez, ev ve tarla dışında bir iş yaptığını anlatıyor. Sayenizde şu anda kendi paralarını kazanıyorlar! Aile bütçesine katkıda bulunuyorlar. Teklifinizi duyunca nasıl bir reaksiyon gösterdiler?
-Hem çok sevindiler hem de “Altından kalkabilir miyiz? Diğer işlerimiz aksar mı?” tereddüdü yaşadılar. Ama köylerde dayanışma kültürü çok güçlü. El ele verdiler, “Neden yapamayalım?” diyerek, projede yer aldılar. İlk başta duydukları endişe, bugün yerini gurura bıraktı. Her biri mutlu ve emekleriyle para kazandıkları için gururlu. Ve yeni projeler için cesaretli. Şimdi, bu güzel ellerden çıkan ürünleri, farklı yörelerde de çeşitlendirmek istiyoruz. Projede çalışan kadınların her biri, bizim iş ortağımız, cesaret elçilerimiz!
“10 bin adet istiyoruz!” deyince tepkileri ne oldu peki?
-Valla, sayıyı ilk duyduklarında -kulağa çok fazla geldiği için- biraz endişelendiler! Ama “Yapamayız, yetiştiremeyiz” gibi düşünceler, birbirlerine olan güven ve inançlarıyla birlikte dağıldı gitti. 20’ye kadın el ele verdi ve 4 ayda, kendilerine uygun zamanlarda, ev işlerini ve hayatlarını aksatmadan tam 10 bin çift terlik üretti. Kadın dayanışması, her zaman olduğu gibi başarıyı getirdi. Biri yapamadığında, diğer bir kadın destek verdi. Bu başarı, kısa sürede kendini gösterdi ve bu terlikler, Boyner yaz sezonunun en sevilen ürünlerinden biri haline geldi.
Boyner olarak, kadın istihdamına bakış açınız nasıl?
-Kadının güçlendirilmesine, kadınlara yönelik projelere, kadınları ve hayata katkılarının artmasını desteklemeye gönülden önem veriyoruz. Hatta sorumluluğumuz olarak görüyoruz! “Seninle Tamam” projemizle mesela, çeşitli nedenlerden dolayı çalışma hayatına ara vermek durumunda kalmış ya da hiç çalışmamış ama artık çalışmak isteyen kadınlara iş imkânı sunuyoruz. Proje kapsamında çalışma saatlerini esnek tutuyor, kadınlara işe başladıklarında da çalışma saatlerini kendi programlarına göre düzenleyebilme imkânı tanıyoruz.
Başarılı kadınların hikayelerine ışık tutarak ilham vermeyi amaçladığınız çalışmalarınız da var. Yanılmıyorsam, son olarak Ampute Milli Yüzücü Emine Avcu’nun model olma hayalini, kısa bir süreliğine de olsa, gerçekleştirdiniz…
-Evet. Boyner Grup CEO’muz Cem Boyner, bir gün televizyonda, Emine’nin röportajına denk geliyor. Emine, “Sokakta yürürken ya da alışveriş yaparken birçok kişi sanki podyumda yürüyormuşum gibi pür dikkat beni inceliyor. Kendimi podyumda gibi hissediyorum. Bir gün gerçekten mankenlik yapmak istiyorum!” diyor. Cem Bey de bu sözlerinden çok etkileniyor. Biz de “Emine’nin hayaline nasıl ortak olabiliriz? Onun aracılığıyla başka hayallerin gerçekleşmesine nasıl ilham verebiliriz?” dedik ve harekete geçtik. Emine sayesinde, birçok kişiye de cesaret verdiğimizi düşünüyorum. KAGİDER (Kadın Girişimciler Derneği) iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz “İyi İşler” programımızla da girişimci kadınlara destek olmak için birçok farklı alanda eğitim fırsatı sunuyoruz. Kadın sorunlarına yönelik farkındalık artırıcı iletişimlerimizle, her sene daha çok kişiye erişmeye çalışıyoruz. Bundan da gurur duyuyoruz.
Bu terliklerde kullanılan ipler tamamen doğal değil mi?
-Evet. İplerimiz doğal koyun yünlerinden üretiliyor. Terliklerimize bohem görünüm veren de bu doğal ipler. Sürdürülebilirliğe ve doğal malzeme kullanımına çok önem veriyoruz.
Ne kadara satılıyor? Yazmamda bir mahsur var mı?
-İndirim ve kampanya dönemlerine bağlı olarak fiyatlarımız değişebiliyor. Boyner mağazalarında ve boyner.com.tr de indirimsiz olarak 280 TL’ye terlikleri bulabilirsiniz. İyiliği yaymak bizim için paha biçilemez!
Köyün erkeklerinin tepkisi ne oldu?
-İlk başta korumacı ve temkinli yaklaştıklarını söyleyebiliriz. Ama sonra eşlerini/akrabalarını çok desteklediler.
Bu şahane proje, beyninizde başka tür şimşekler çakmasına sebep oldu mu? Çanta-manta… Devamı gelecek mi?
-Kesinlikle evet! Hikayesi olan, toplumsal fayda ve farkındalık yaratan işleri, müşterilerimizle buluşturmak istiyoruz. Bu terliklerin çok ilgi görmesi, bizi daha da motive etti. Önümüzdeki dönemde farklı ürünlere, koleksiyonumuzda yer vermek üzere çalışmalarımıza başladık bile.