Gökçe’yi ilk gördüğümde büyülendim. Başka bir gezegenden gelmiş gibi duruyordu!!!
.
Betûl Hanım’ın evinde tanıştık. Kadın Kanserleri Derneği Başkanı Arzu Karataş, Derya, Alya, Ömer, Betûl Hanım ve bendik. Sonra kapı çaldı ve Gökçe içeri girdi. Upuzun saçları ve şahane fiziğiyle. Ama onu farklı yapan güzelliği değil…
.
Bu dünyaya ait olmayan, tanımlaması zor bir başkalığı, farklı bir ışığı var. “Paralel evrenden gelmiş gibisin!” dedim. Güldü.
.
“Tuttu Fırlattı nefis bir şarkı. İnsanı hemen içine alıyor. Şarkını, ‘Bize İyi Gelecek’ ücretsiz HPV kampanyasında kullanmak istiyoruz. Alya, yaz boyu çocuklarla senin şarkında atölyeler yaptı. Bayılıyorlar. Ne dersin? Sen de bu kampanyada yer alır mısın? Mümkünse mini konserler verir misin?
.
Biz bir sürü şey söyledik. Söyledik de söyledik… Ve her şeyi gönüllü yapmasını rica ettik. Çünkü kurumlardan gelen para direk aşıya gidiyor. “Bu aşı çok önemli, varım! Elimden ne gelirse yaparım!” dedi. İyi niyetli, samimi, tatlı ve çok komik bir kadın. Çocuk gibi de tertemiz. Nasıl böyle kalabilmiş anlamak mümkün değil. Ve biz kampanyaya başladık. Alya’yla da inanılmaz elektrikleri tuttu. Bir yılda toplanması gereken aşıyı, neredeyse bir ayda topladılar. Gökçe söyledi, Alya yüzlerce çocukla dans etti. Eylemleri devam ediyooo… Destek veren herkese teşekkürler…
.
Kampanyanın başından beri Gökçe’ye röportaj yapabilmenin yolunu arıyordum. Çünkü sizin de onu yakından tanımanızı istedim. Anne-babası, dönemlerinin hippilerinden… Müzik aşkı, babası Ünsal Dinçer’den geliyor. Usta müzisyen Dinçer, Candan Erçetin’in grubunda elektrogitar çalıyor…
.
Gökçe, dünyanın en dürüst kadını! Kıvırma denilen eylem onun lüfatında yok.
“Canımın istemediği şeyi yapmam. Mesela bazen telefonlara cevap vermem. Açıkça da söylerim, canım istemiyordu, açmadım. Evime gelmek isteyen arkadaşıma, “Gelme, bugün yalnız olmak istiyorum!” diyebilirim. Alıştılar bu duruma. Bence kabalık değil bu, dürüstlük” diyor… Bayıldım bu bakış açısına, açıklığına…
.
Yakında yeni single’ı çıkıyor, merakla bekliyorum ben de… Onunla hem yeni parçasını hem ailesini hem de HPV aşı kampanyasını konuştuk…
ENERJİM ÇOK YÜKSEK! YAPTIKLARIM, GÖRÜNENLER SADECE YÜZDE 30’UM
Seni ilk gördüğümde büyülendim! “Kesin paralel evrenden gelmiş” dedim!!! Bu dünyaya ait olmayan, tanımlaması zor bir başkalığın, farklı bir ışığın var. Sen, hep mi böyleydin?
-Yaaa ne güzel bir yorum:)) Evet, hep böyleydim. Kendimi sürekli dışardan sanki izler gibiyim. Yaptıklarım, görünenler sadece yüzde 30’um. Enerjim çok yüksek. Düşük olduğum zamanlarda da dışarı çıkmam. Çünkü kimseye düşük enerji yüklemek istemem.
İNSANLARI, HAYVANLARI, HER ŞEYİ ÇOK SEVERİM BEN. BİRKAÇ KİŞİDEN KAZIK YEDİM DİYE, BÜTÜN İNSANLARA NİYE KÜSEYİM Kİ?
Çok nevi şahsına münhasır bir müzisyensin. Benim gibi şaşırıyor mu insanlar seni tanıyınca… Sık sık, “Nasıl yani???” oluyorlar mı?
-Aslında kendinden bahsediyor gibisin. Ben de seni gördüğümde, benzer şeyler hissettim. “Nasıl bir kadın bu?” dedim. Senin de tarifin pek yok. İlk tanıştığımızda enerjimi aşağıda tutmaya çalıştım. Büyüklerimiz vardı çünkü ortamda ahahaha. Ben insanları, hayvanları, her şeyi çok severim. Birkaç kişiden kazık yedim diye, bütün insanlara niye küseyim ki? Tanıdığım kötü hayvanlar da oluyor ahaha. Olsun, yine de hayvanlara bayılıyorum ben.
ÇOK DÜRÜSTÜM BAZEN TELEFONLARA CEVAP VERMEM. AÇIKÇA DA SÖYLERİM, CANIM İSTEMİYORDU, AÇMADIM. EVİME GELMEK İSTEYEN ARKADAŞIMA, “GELME, BUGÜN YALNIZ OLMAK İSTİYORUM!” DİYEBİLİRİM. KABALIK DEĞİL BU
İnsanlar enerjinin yüksekliğine şaşırıyorlar mı?
-Evet. Biraz ayarsız yüksek çünkü! Ama sonra alışıyorlar:) Çok iyi dert dinlerim. Yargılamam kimseyi. Kıyamam. Ama canımın istemediği şeyi de yapmam. Mesela bazen telefonlara cevap vermem. Açıkça da söylerim, canım istemiyordu, açmadım. Çok da dürüstüm. Evime gelmek isteyen arkadaşıma, “Gelme, bugün yalnız olmak istiyorum!” diyebilirim. Alıştılar bu duruma. Bence kabalık değil bu, dürüstlük.
DİĞER CANLILARA AŞIRI EMPATİ VE MERHAMET DUYMAK BENCE DOĞUŞTAN GELEN BİR ŞEY… BAZEN BAŞAK BURCU GICIKLIĞIM TUTUYOR BİLMİŞ BİLMİŞ KONUŞUYORUM AMA HERKESE KARŞI ANAÇLIK HİSSETTİĞİM İÇİN O
Çok iyi niyetlisin, naifsin, samimisin, tatlısın, şahane bir espri anlayışın var, komiksin… Çocuk gibi tertemizsin. Nasıl böyle kalabildin?
-Ya beni utandırdın! Teşekkür ederim. Elimden geldiğince temiz kalabildim evet. Diğer canlılara aşırı empati ve merhamet duymak, bence doğuştan gelen bir şey. Empati gücün ne kadar yüksekse, o kadar anlayışlı o kadar sevgi dolu oluyorsun. Bazen Başak burcu gıcıklığım tutuyor. Bilmiş bilmiş konuşuyorum ama herkese karşı anaçlık hissettiğim için o. Kendimden büyük insanlara da ana olabiliyorum ahahahaha. Genlerim böyle.
AİLEMDE HERKES ÇOK FIRLAMA! İYİ Kİ KİMSE AĞIRBAŞLI VE CİCİ DEĞİL YOKSA SIKILIRDIM AMA YİNE SEVERDİM
Nasıl bir aile seninki?
-Çok eğlenceli ve büyük bir aile. Babam, müzisyen. Elektrogitar çalıyor. Annem ev hanımı. O da teyzemlerle çok büyük mesai yapıyor ahahaha. Annemler 6 kız kardeş, çok kuzenim var o tarafta. Aşırı düşkünüm aileme. Ergenken, arkadaşlarımla takılmaktansa, onlarla olmayı tercih ederdim. Çünkü herkes çok fırlama! İyi ki kimse ağırbaşlı ve cici değil yoksa sıkılırdım ama yine severdim.
ANNEM-BABAM DÖNEMLERİNİN HİPPİLERİYDİ!
Annenin-babanın, dönemlerinin hippileri olduğu doğru mu?
-Evet. Babamın müzisyen arkadaşları, annemin tiyatrocu arkadaşları, vs. gençlikleri, hep çadırlarda, yollarda geçmiş. Ben küçükken de kapının yanında bavulları dururdu. Onlarla dışarlarda yatıp kalktığım zamanlar olurdu. Mekanlarda da uyurdum, babam çalardı çünkü. Devekuşu Kabare’yle de çok gezmişliğim var. Sürprizli ve sevgi dolu bir aile.
Sen çocukluğunu nasıl hatırlıyorsun?
-Canlı müzik çalınan mekanlarda ya da bol kalabalık bir ailenin içinde. Fonda hep müzik var. Çok rahat, çok özgür, bol dolaşmalı bir çocukluk… Babam, ben çok küçükken bir keresinde İtalya’dan paten getirmişti. Kimse paten nedir bilmiyordu. Öğrenene kadar kollarımdan tutup dolaştırmıştı beni. İlgili bir baba. Müzik aşkım ondan. İlkokulda disiplinli bir şekilde piyano eğitimi aldım.
HİPPİLER YA, AŞI YOK! ÜNİVERSİTEDE SUÇİÇEĞİ OLDUM BEN. OKULDAKİLER İNANAMADI, RAPORUMU YOLLADIM. UZUN SÜRE DALGA GEÇTİLER BENİMLE
Aşıya inanmadıkları için, sana da aşı yaptırmadıkları doğru mu?
-Ahahaha evet. Hippiler ya, aşı yok! Üniversitede suçiçeği oldum ben. Küçük yeğenimden kapmışım. Okuldakiler inanamadı, raporumu yolladım. Uzun süre dalga geçtiler benimle. Ailem bir alem benim! Kızamık aşım filan da olmadığı için nerede benekli bir bebek görsem kaçarım!
Peki Covid’de n’aptınız?
-Valla, Covid’de işler değişti. Bizim için çok travmalı geçti. Büyük teyzemi kaybettik. Bir de 58 yaşındaki eniştemi. Cenazeleri bile olamadı. O kadar büyük acıydı ki. O dönem hepimiz aşımızı olduk. Ben de annemler de…
BABAM, CANDAN ERÇETİN’İN GRUBUNDA ELEKTROGİTAR ÇALIYOR… TÜNEL’DE DE BİR MÜZİK DÜKKÂNI VAR
Onlardan en çok ne öğrendin?
-Dürüstlüğün ne kadar önemli bir şey olduğunu! Kızmadıkları için ben hep doğruyu söyledim. Fakat üniversiteye kadar hiçbir arkadaşımda yatıya kalamadım. Kırmızı çizgileri buydu. Yani “Merveler”e hiç gidemedim ahahaha.
Tünel’deki o şahane müzik dükkânı baban Ünsal Dinçer’in di mi?
-Evet. İlk dükkanımız ben küçükken, bir handaydı. O yankılanan elektrogitar ve “Çaylaaaaar!” sesiyle büyümek, o kadar güzeldi ki. Tünel, bir müzisyen için çok büyülü bir ortam. Babam da tırnaklarıyla buralara gelmiş biri ki ona çok hayranım ben. Öpesim geldi şimdi. Muck.
Hala müzik yapıyor mu?
-Yapmaz mı? Candan Erçetin’in grubunda elektrogitar çalıyor.
ROL MODELİM BRIGITTE BARDOT… KÜÇÜKKEN BELGESELİNE DENK GELDİM, HEMEN KALKTIM GÖZÜME KALEM ÇEKTİM!
Hayata bakışları hala hippi gibi mi? Hala idealistler mi?
-Biraz daha rahatlarına düşkün ve titizler artık ahaha. Ama hayata bakışları kesinlikle öyle! Babam, zaten bisikletin tepesinden inmeyen bir insan. Tek başına müthiş keyif yapabilir, benim gibi. Annem daha çok eğlence ve canlı müzik ortamlarını sever. Babamın anneme göre siyasi ve hayata bakışı daha sert. Annem biraz daha rahat. Annemle her şeyi konuşabilirim, o anlamda çok şanslıyım. Babamla da tabii belli bir saygı çerçevesinde ama ehehe.
Senin rol modelin kimdi?
-Ailem dışında, dış görüntü, saç baş, makyaj olarak rol modelim Brigitte Bardot. Küçükken belgeseline denk geldim, hemen kalktım gözüme kalem çektim. Anneme dedim ki, “Benim gözüm yamuk, olmuyor!” “Yok kızım çekemedin ondan” dedi. Sonra öğrendim. 15 yaşımdan itibaren kara kalemsiz sokağa çıkmadım. O benim tarzım oldu. Saçlar zaten hep aynı, uzun ve sarının tonlarında. Müzikte de Karen Carpenter’ı keşfetmiştim. Hem müthiş bir davulcuydu hem de solist.
DAVULCUYUM ASLINDA BEN… DAVULA AŞIK OLDUM, ONU DELİLER GİBİ ÇALMAK İSTEDİM
Sen davulcusun aynı zamanda. Davula nasıl yöneldin?
-Aşk! Aşık oldum. Neden seçtiğimi bilmiyorum, onu deliler gibi çalmak istedim.
Peki davuldan solistliğe nasıl geçtin?
-Davul çalarken bir grupta, başka bir grupta da solisttim aslında. Haftada 3-4 mekanlarda çalışıyordum. Ama albüm düşünmüyordum. Alen Konakoğlu’yla tanıştım, “Madem bestelerin var, gel düzenleyeyim!” dedi. Öyle oldu.
Ne ifade ediyor müzik senin için?
-İçimdeki bütün ‘Gökçe’lerin bir araya gelebildiği o büyülü şey!
Yaptığın müziği nasıl tanımlıyorsun?
-Sevdiğim her şeyden biraz var. Renkli bir karakterim olduğu için değişik şeyleri denemeyi seviyorum. Eklektik müzik yapıyorum bazen. Sonra canım Balkan ağırlıklı müzik yapmak istiyor. Bazen pop ağırlıklı, son zamanlarda canım yine rock ağırlıklı müzik çekiyor, o yöndeyim.
O KADAR MUTLUYUM Kİ ÜCRETSİZ HPV AŞI KAMPANYASINDA ŞARKIMIN KULLANILMASINA… TUTTU FIRLATTI’DA GENÇLERİ DANS EDERKEN GÖRÜNCE, ÇOK DUYGULANIYORUM
Dillerden düşmeyen şarkılar yaptın… Tuttu Fırlattı Kalbimi de onlardan biri mesela… Neler hissediyorsun? HPV Aşı kampanyasında bile insanlar şarkınla dans ediyor…
-Tuttu Fırlattı şarkısını, eski komik tragedyalara benzetiyorum. Acılarla dalga geçmeyi severim ben. İnsanların üzüleceği şeyleri, böyle tatlı bir enerjiye dönüştürmeyi… Bence insanlar da o yüzden sevdiler bu şarkıyı. O kadar mutluyum ki ücretsiz HPV aşı kampanyasında Tuttu Fırlattı’nın kullanılmasına. Netice bir iyilik ve farkındalık projesi. O genç kızları, şarkımla dans ederken gördükçe, çok duygulanıyorum.
4 ay önce “Hayat Sana Güzel”i çıkardın…
– Evet, insanların farklılıklarının bazı durumlarda aynı olabildiğini anlatmak istediğim bir şarkıydı. Ayrıca, bu cümleden hiç hoşlanmam. Ahahaha bari şarkısını yapayım dedim!
Yeni de bir single’ın çıkıyor: “Biz Böyle Değildik” Epey slow rock bir şarkı…
-Evet. Kendi sesimi ve şarkıcılığımı slow şarkılarda severim. Baktım, evde hiç aşırı eğlenceli şarkı açmıyorum, birçok kişi de açmıyor, dedim ki “ben eğlenceli şarkıları azaltayım”. Ve “Biz Böyle Değildik” çıktı, slow rock bir şarkı. Ben sevileceğini düşünüyorum. Ben sevdim en azından ahaha. Birbirine aşırı aşık insanların, zamanla bu duygu yoğunluğunun azalmasını kabullenememe durumuyla alakalı.
Marmaris-İstanbul hattında yaşıyorsun. Değil mi?
-Evet. Ben hem şehir hem doğa sevenlerdenim. İdeal bir denklem kurduk eşimle kendimize: İki yerde birden yaşıyoruz. Ama İstanbul’da ille de merkezde olacağız. Ortaköy’deyiz zaten. Marmaris’e gelince, ormanda yaşıyoruz. Zaten Marmaris bir cennet, her yeri orman.
Marmaris’e hangi rüzgâr attı?
-Çocukluğumdan beri yazları ordayız zaten. Eşim Bülent, diş hekimi. Marmaris’te onunla tanışınca, artık kışları da kalır oldum. E pandemide çok kaldık, artık annemlerde Marmaris’te. Keyfimiz yerinde. Ben konserler için çok seyahat ediyorum. Sonra soluğu yine Marmaris’te alıyorum. Ama Ortaköy’deki evimizi de çok seviyorum.
BEN DE HPV AŞISI OLDUM HEM DE 4 TANE. GENÇKEN YAPTIRMAYINCA FAZLA OLMAK GEREKİYORMUŞ
Pi Kadın Kanserleri Derneği’nin ücretsiz HPV Aşı kampanyasına gönüllü olarak destek veriyorsun. Niye kabul ettin böyle bir şeyi?
-E çünkü çok şahane bir proje! Herkes bu aşıya ulaşabilmeli. Çünkü rahim ağzı kanserinden koruyor. Pek çok arkadaşım oldu, ben de oldum hem de 4 tane. Gençken yaptırmayınca fazla olmak gerekiyormuş. İnsanların, 17 yıldan beri var olan ve Dünya Sağlık Örgütü’nün de “Olun mutlaka!” dediği bu aşıdan artık haberdar olması ve yaptırması gerekiyor. Ne var ki pahalı. İşte biz de bu kampanyayla, 9-14 yaş arası 500 çocuğu ücretsiz olarak aşıyla buluşturmaya çalışıyoruz. Alya, dans atölyeleri yapıyor, ben mini konserler veriyorum. Dans atölyelerinde Tuttu Fırlattı Kalbimi şarkım kullanılıyor. Çocuklar çok seviyor. Biraz olsun faydam oluyorsam ne mutlu bana.
Alya ile nasıl bir ikili oldunuz?
-Alya’ya bayılıyorum. Güzeller güzeli harika bir insan. Çok çalışkan, disiplinli ve insanlara yardım etmekten de çok hoşlanıyor. Enerjimiz hemen tuttu. Çok sevdim onu, kardeşim gibi bir şey. Bu genç yaşında harika şeyler başarıyor. Umarım daha bir sürü projede birlikte iş üretmeye devam ederiz.
HPV aşısı neden önemli?
-E çünkü ülkemizde her gün 3-4 kadın rahim ağzı kanseri yüzünden hayatını kaybediyor. Nedeni yüzde 100 kanıtlanmış tek kanser türü, rahim kanseri. Bu kansere de HPV virüsünün neden olduğu ispatlanmış. E bir de aşı geliştirilmiş. Bu kadar yaygınken ve bu aşıyı olup kurtulmak varken, neden olmasın insanlar. Sadece kız çocuklarının değil, erkek çocuklarının da olması gerekiyor bu arada. Tüm bunları duyurmak, bu aşıyı ailelerin de desteğiyle yaymak ve yaptırmak çok önemli. O yüzden Pİ Kadın Kanserleri Derneği çok değerli bir kampanya yürütüyor.