NERESİNDEN tutayım bilemiyorum.
Çünkü neresinden tutsam elimde kalıyor.
Dağılıp gidiyor.
Böyle rezalet olur mu?
Hamile bir kadının hiç mi hatırı yok bu ülkede?
Kadınların yok da…
Hamilelerin var zannediyordum!
“Doğurun doğurun!” diye ortalığı velveye verenler, “Üçten aşağı olmaz!” diyenler nerede…
Siz anladınız, Manisa’daki spor yaparken hamile kadına tekme atan heriften, pardon (öküzlerden özür dileyerek) öküzden söz ediyorum!!!
İnanabiliyor musunuz, bu dava geçen hafta görüldü ve yine ertelendi.
Yine sürüncemede kaldı.
Yine öküz tutuksuz!
Bunun neyini araştırıyorlar Allah aşkına, dövmüş kadını parkta!
Polis yakalamış adamı…
Suçu ortada işte…
Hamile kadına karşı şiddet uygulamış ve nefret suçu işlemiş. Kafadan kadınlara karşı. Kadınların sokağa çıkmasına karşı. Hamilelere karşı. “Dolaşma buralarda!” diye dövmüş.
Unutmuş olabilirsiniz, o kadar çok böyle olay oluyor ki ve nedense üzerinden o kadar zaman geçiyor ki, olay gürültüyü gidiyor.
Suçlular cezaların çeksin!
Hamile kadının, kendini savunma pozisyonunda olup olmadığı sorulacakmış, bir sonraki duruşmanın konusu buymuş!
Ben ne diyeyim…
Biraz izan ya…
Dayak yemiş bir kadın var ortada, kendini savunarak dayak yese ne olur, savunmayarak yese ne değişir!
Bu olay çok vahim.
Çünkü cezalandırılmayan her dava, bir başka saldırgana, (yine öküzlerden özür dileyerek) bir başka öküze emsal oluyor!
Cesaret buluyorlar ve yakaladıkları her fırsatta kadınlara karşı nefretlerini kusuyorlar.
Bu ülkenin kadınları olarak, sulandırılan bir adalet sistemine karşıyız.
Sonuna kadar da karşı olacağız!!!
BU DA REZALETİN DANİSKASI
İSTANBUL’DAKİ ŞORT GİYEN KIZA TEKME ATAN HERİF NİYE SERBEST?
ALIN size bir rezalet daha!
İstanbul Maslak’ta otobüste şort giyen kıza tekme atan herif, elini kolunu sallaya sallaya aramızda!
Neden?
Yaptığı çok iyi bir şey mi ki?
Bu adamın serbest kalması, bırakın cezayı, ona verilmiş bir ödül değil mi?
Bu adamı tutuklamamak aslında, şort giyen bütün kadınlara meydan okumak değil mi?
Alt metinde bunlar yazmıyor mu?
“Siz de şort giymeyin kardeşim!” denmiyor mu!
Giyeceğiz.
Giyeceğiz.
Giyeceğiz.
Önümüz yaz, daha da çok giyeceğiz.
Bir yıl oldu, tam bir yıl…
Olayın vuku bulduğu zaman Eylül 2016’dıydı…
Tutuksuz dava, Eylül 2017’ye ertelenmiş durumda…
Neden?
Bize kastınız ne?
Şortumuzdan ne istiyorsunuz?
Sonuna kadar direneceğiz ve Ayşegül Terzi
davasını, otobüsteki tekmeciyi unutmayacağız!
Unutturmayacağız da…
ŞAHANE KAMPANYA, HEP BİRLİKTE DESTEK VERELİM
TOPLU TAŞIMADA TACİZE YER YOK
HÜRRİYET, Hürriyet Pazar ilavesinin başlattığı müthiş bir kampanyaya daha imza attı: “Toplu Taşımada Tacize Yer Yok.” Aile içi şiddetle de ilgili geçmişte Hürriyet kampanya başlatmıştı.
Çok gurur duyuyorum, bütün bu ilklere imza atan bir gazetede çalıştığım için.
Banu Tuna ve Aslı Barış’ın hazırladığı dosyada çok vahim rakamlar vardı. Mesela, İETT verilerine göre İstanbul’da günde 10.5 milyon insan toplu taşıma araçlarını kullanıyor ve araştırma sonuçlarına göre bu araçlara binen kadınların yüzde 75’i kendini güvende hissetmiyor.
Yüzde 74’ü ya cinsel içerikli eylemlere maruz kalmış ya da kalındığına şahit olmuş. Yüzde 58.8 ile otobüsler, kadınların en fazla cinsel tacize uğradığı ulaşım araçları.
2017 yılındayız ve ülkemizde böyle fecaat yaşanıyor.
“Yuh olsun!” diyorum!
Bu kampanyayı sonuna kadar destekleyelim.
Susmayalım.
Örtbas etmeyelim.
BU MAHKEMENİN KARARINA DA ALKIŞ
ANKARA’DA HALK OTOBÜSÜNDEKİ TECAVÜZCÜ İNDİRİMSİZ CEZA ALDI!
ŞİMDİ de bir alkış!
Hep de kötü şeyler olmuyor.
Ankara’da halk otobüsünde tecavüze uğrayan kadını hatırlayacaksınız, ben de röportaj yapmıştım.
Korkunç bir olaydı.
Sapık şoför, o iğrenç aşağılık, “Genç bir kadının otobüste o saatte ne işi var?” diye sormuştu…
Yani o saatte sokağa çıkan, otobüse binen kadına tecavüz etme hakkı doğuyor, öyle mi?
Ama ne yazık ki bu ülkede, bütün erkekler olmasa da böyle düşünen erkekler var!
O yüzden mahkemenin verdiği kararı ayakta alkışlıyoruz!!!
Kararın altına imza atan mahkeme heyetini tek tek tebrik ediyoruz.
1- Dava uzatılmadı.
2- Tecavüzcüye ceza indirimsiz verildi.
3- İyi hal, haksız tahrik filan devreye girmedi.
4- Savcının mütalaası da dört dörtlüktü.
Bu memlekette yaşayan bütün kadınlar adına teşekkür ediyorum.
