Yaşasın! Yaşasın! Yaşasın!
Bugün şahane bir haberim var size. Sayenizde çok güzel şeyler oldu. Harika bir şeye vesile oldunuz. Siz büyüksünüz! Sosyal medyada yazdınız çizdiniz, kampanyalar başlattınız, imzalar topladınız ve işe yaradı. Henüz tek bir denizyıldızı ama olsun, ben inanıyorum, başka denizyıldızlarına da faydamız olur.
Biz bir araya gelince, “tek ses-tek nefes” olunca gerçekten çok güzel şeyler oluyor, olabiliyor. Bu da beni inanılmaz mutlu ediyor. Gazeteci olarak kendimi işe yaramış gibi hissediyorum. Size teşekkür ediyorum. Hatta tek tek hepinizi öpüyorum.
Şimdi lafı uzatmadan müjdeyi vereyim…
Eski erkek arkadaşının yüzüne 1.5 kilo kezzap attığı Berfin Özek’in hayali gerçek oluyor. İstediği doktora ameliyat olabilecek ve tekrar hayata karışabilecek. Tüm bunlar için de para ödemesi gerekmeyecek.
Sağlık Bakanlığı’nın girişimiyle, Acıbadem Taksim Hastanesi tüm tedaviyi üstleniyor. İstediği hoca, Profesör Mehmet Mutaf hoca da onu ameliyat ediyor. Tek ameliyat değil bu. Bir-bir buçuk yıllık bir süreç. 5 ameliyat olacak ve Berfin inşallah hayal ettiği gibi, insan içine karışabilmesini sağlayacak yeni bir yüze kavuşacak.
Sağlık Bakanlığı’na, hastane grubuna ve Mehmet Mutaf hocaya teşekkürü borç bilirim. Onları alkışlıyorum çabaları için, iyi niyetleri için. Berfin için hepsi el ele verdi.
*
Hepimiz aynı fikirdeyiz…
Berfin’in başına gelenler, kadına şiddetin en vahşi tezahürlerinden biri. 18 yaşındaki bu genç kız bizim çocuğumuz da olabilirdi. Dün yazdım, devlet kontrolünde satılması gereken kezzap herkesin ulaşabildiği bir kimyasala dönüşmüş. Korkunç bir şey bu!
Berfin her açıdan “hayatta kalma mücadelesi” veriyor. İş sadece bu iğrençliği yapanın cezalandırılmasıyla, yani işin hukuki kısmıyla ya da Berfin’in yüzündeki yaraların iyileşmesiyle bitmiyor. Demek istiyorum ki, iş sadece Adalet Bakanlığı’nı ve Sağlık Bakanlığı’nı ilgilendirmiyor. Fena hale Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı da ilgilendiriyor. Onların da bu konuyla ilgilenmesini bekliyorum.
Berfin’in hayatta kalmış olması yetmiyor. Topluma karışması gerekiyor, eğitimine devam etmesi gerekiyor, kendi ayaklarının üzerinde durabilmesi gerekiyor, bir işi olması gerekiyor. Tüm bunlar olmazsa, bir geleceği olamaz. Ama bütün bunlar için de eve kapanmaması gerekiyor. Yani olmak istediği o ameliyatlar, “estetik ameliyatlar” değil, onun hayata dahil olmasını, kimsenin sokaklarda parmakla onu göstermemesini sağlayacak ameliyatlar.
Mehmet Mutaf hoca, kendisinden söz edilmesinden hoşlanmayan, sadece işini iyi yapmaya çalışan bir hoca. Onlarca, yüzlerce Berfin’i hayata döndürmüş, kimsenin haberi bile yok, bilinmesini de istemiyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda kendisiyle yaptığım röportajı okuyacaksınız. Nice kadına şiddet vakasını, nice asit saldırısını tedavi etmiş…
Bu ameliyatları yaparken çeşitli kriterleri var, genç cerrahlarını yapamayacağı kadar zor olması, bu saldırılara uğrayanların maddi gücünün olmaması, ameliyat sonra topluma faydalı olacak insanlar olması… Hoca ortaya üretken bir insan çıksın istiyor. Berfin de inşallah öyle olacak. Acıbadem ailesinin de hastanelerini Berfin’e açması müthiş alkışlanacak bir şey!
Tabii ki Berfin tek değil, bu ülkede onlarca, yüzlerce Berfin var. Hepsinden haberimiz oluyor mu? Hayır. Seslerini duyurabiliyorlar mı? Hayır. Berfin bunu başardı. Bu felaket başına ocak ayında geldi, baktı ki yetkililerden ses yok, prosedürler yavaş işliyor, fotoğrafını sosyal medyada yayınladı ve tekrar bir hayatı olabilmesi için, insan içine karışabilmesi için destek istedi. Süreç öyle başladı. Hep birlikte Berfin’in mücadelesini izleyeceğiz. Bu konunun takipçisi olacağım.
Bugün fikir vermesi için, Mehmet Mutaf hocanın gerçekleştirdiği ameliyat vakalarından fotoğraflar paylaşıyorum. Berfin’in şu anki halini de. Süreç içinde, yavaş yavaş diğer fotoğraflarını da paylaşırım. Hoca bir cennet bahçesi vaat etmiyor ama kalabalık bir yere gittiğinde, mesela Migros’a girip alışveriş yaptığında kimsenin dönüp bakmayacak kadar normal bir yüzü olacak diyor. Bu da bir insanın en çok isteyeceği şey değil mi? Tekrar hepinize teşekkür ediyorum.
HATAY VALİLİĞİ’NDEN RİCAMIZDIR
BU arada, evet, Berfin’e kendi dokularından bir yüz yapılacak. Evet, tedavi masrafları karşılanacak. Ama Berfin’in hayatı çalındı. İş sadece sağlık masraflarıyla bitmiyor. Eve sadece bir maaş giriyor, sadece annesi çalışıyor bir pastanede temizlik görevlisi olarak. Babası şu anda işsiz. Bu aile zor durumda. Berfin’in eğitim masrafları ve diğer ihtiyaçları için de destek gerekiyor. Valiliğin onun ihtiyaçları için yardım hesabı açmasını rica ediyoruz. Yani iş bitmedi. Biz hepimiz Berfin’e yine destek çıkar, gönlümüzden ne koparsa yatırırız. Bu kadar zor olmasa gerek. Hatay Valiliği’nden rica ediyoruz. Lütfen hesabı açsınlar. O hesap numarasını bu köşede paylaşmak istiyorum. Selin Ciğerci mesela hemen 100 bin lirasını yollayabilir. Kim ne kadar istiyorsa yollar, bu para Berfin’in hakkı ve biz ramazan ayındayız, kimsenin hakkını yiyemeyiz…