BUGÜN o gün.
Yürünmeyen yollarda yürüyen kadın girişimcileri yazdığım gün. Pelin Rua da onlardan biri. En çok bu hikâyeleri seviyorum, kendi yaşadıklarından, kendi ihtiyaçlarından yola çıkarak bir şeyi üreten kadınlar. Pelin Rua, uykusuz çocuklarına çare ararken, “ağırlıklı battaniye”yi keşfediyor.
İçerisindeki dengeli ağırlıklar sayesinde kucaklanma hissi yaratarak oksitosin hormonu salgılanmasına destek olan bir battaniye. Kortizolü düşürüyor, sakinleştiriyor; derin uyku, serotonin ve melatonin üretimini destekliyor.
Şimdi bu battaniyeler Rua tarafından Türkiye’de de üretilmeye başlandı.
Sizi 2018’in sonunda Hepsiburada Kadın Girişimci Programı’yla Capital ve Ekonomist Dergisi Perakende İnovasyon Ödülleri’nde ‘Girişimci Kadınlar E-ticaret’ kategorisinde ödül alan Pelin Rua’yla baş başa bırakıyorum.
– Sizi tanıyalım…
Ben Pelin. Girişimci bir aileden geliyorum. Ben de girişimci oldum sonunda. Armut dibine düşüyor…
– Eğitim?
İzmir Saint Joseph mezunuyum. Ardından Marmara Üniversitesi’nde İletişim Reklam ve Halkla İlişkiler okudum. Kendimi bildim bileli çalıştım. Üremekten, çalışmaktan hep çok zevk aldım. İmalattan ihracata birçok farklı sektörlere hizmet verdim. Bir süre İzmir’deki aile şirketimizde çalıştıktan sonra âşık oldum. İstanbul’a taşındım, evlendim. Veeeee kafe restoran işletmeye başladım.
– E güzelmiş…
Valla pek güzel olmadı! 2012’de büyük hayallerle başladı serüvenim. İlk çocuğumu doğurduktan sonra Gezi Parkı olayları patlak verdi. İkinci çocuğumun doğumundan sonra ise başarısız darbe girişimi yaşandı. Tabii işler allak bullak oldu. Bir yandan uykusuz çocuklarım, bir yandan turizmden ve olaylardan etkilenen şirketim, kaygılarım, yorgunluğum… Yürümedi o iş.
– “Ağırlıklı battaniye” bu dönemde mi girdi hayatınıza?
Aynen öyle oldu! Kendi gerçeğimle başladım bu arayışa. Uykusuzluğum ve meraklı kişiliğim sayesinde bir tıp dergisinde okuduğum makaleden etkilendim. “Ağırlıklı battaniye”yi o zaman keşfettim. Amerika’daki kuzenimden rica ettim, bir tane getirdi. Gelir gelmez hemen büyük oğlumun üzerinde denedim. Her şeyi üstünden atan oğlum, bu ürünü o kadar çok sevdi ki yatağa hep bu battaniyeyle girer oldu.
– Şahaneymiş!
Evet. Can ve Kaan arasında paylaşılamadı bizim battaniye. Bunun üzerine içerik, yapım tekniği araştırmalara başladım. Ve battaniyeyi biraz daha geliştirerek, Kaan’a özel bir tane yaptım.
– Tamamen battaniye işine odakladınız yani…
Evet. Ben de denedim bu arada. Çocukların battaniyelerinin ikisini de örtüyordum üzerime. O kadar iyi hissettiriyor ki. Benim neyim eksik diye kendime de yaptım bir tane. Bu battaniyeyi gören arkadaşlarım da ister oldu. Baktım ki kullananlar çok memnun, tamamen kendimi bu işe verdim. YUYU’yu yaratmam işte böyle başladı. Şimdi Türkiye’nin her yerine ağırlıklı battaniye gönderiyoruz…
OKSİTOSİN, SEROTONİN VE MELATONİN SALGILATIYOR
– Normal battaniyeden farkı ne?
Amerika’da bir terapi şekli olarak kullanılan ‘ağırlıklı battaniye’ (weighted blanket) içerisindeki dengeli ağırlıklar sayesinde, kucaklanma hissi yaratarak oksitosin hormonu salgılanmasına destek oluyor. Kortizolü düşürüyor. Sakinleştiriyor. Derin uyku, serotonin ve melatonin üretimini destekliyor. Stres, kaygı bozuklukları, huzursuz bacak sendromu, uykusuzluk gibi problemlere, yan etkisiz destek terapi olarak öneriliyor. Normal battaniyeden farkıysa, kullanacak kişinin yaklaşık yüzde 10 ağırlığında olması gerekiyor. Çocuklarda bu oran yüzde 10 +1 kilo olarak hesaplanıyor. Kişiye özel bir ürün olduğu için sadece tek kişilik üretiliyor. Boyutları da diğer battaniyelere göre biraz daha küçük.
– Peki sarılma duygusunu nasıl yaratıyor?
Bu battaniyenin içine dengeli olarak yayılmış, ağırlık veren granüller özel dikim tekniğiyle karelere hapsediliyor. Böylece battaniye, derin bası simülasyonu oluşturuyor. Sevdiğiniz birinin size sarılması gibi, battaniye vücudunuzun şeklini alarak hareketi minimize ediyor. Sakinleştiren bu bası huzursuzluktan dönüp durmayı da azaltıyor. Zihnimiz sürekli çalışmaya odaklı. Bedeni sarmalayan bu ağırlık, zihni bedene yönlendiriyor. Hormonal aktivivasyona destek oluyor. Beden kendi kendine rahatlıyor…
SEVDİKLERİNİZE SARILMAYI İHMAL ETMEYİN
– Ağırlıklı battaniye yerine sevdiğimiz birine sarılsak olmaz mı?
Zaten sarılmalıyız! Eşimize, dostumuza, çocuğumuza bol bol sarılmalıyız. Kucaklaşmak gibisi var mı? Ama öyle zamanlar yaşıyoruz ki her yerde kötü haber. Bu sadece bizim ülkemizde de değil üstelik. Bazen kimseyi göresin gelmiyor. Aslında hiçbir şey yapmadan battaniyenin altına çekilip yatmak istiyoruz ya, tam da bunun gibi bir şey. Kendi güvenlik alanımızı yaratmak gibi. Hepimizin dinlenmeye ihtiyacı var. Koşmayı tetikleyen bir sistemde yaşıyoruz. Sürekli ileriyi düşünmekten “an”a odaklanamıyoruz. Bu battaniyenin ağırlığı, “an”ı hissetmemize yardımcı oluyor.
– İyi de ağır ya, o ağırlık yorgunluk hissi yaratmaz mı?
Tam tersi. Sakinleşmenin ve derin uykunun etkisiyle, kısa süreli uykularda bile dinlenmiş hissederek kalkıyorsunuz. Ben işten eve geldiğimde televizyon karşısında battaniyemle dinleniyorum. Masaj etkisi gibi rahatlatıyor kasları. Bir diğer konu da derin uyku için topraklama, yani yatağa temas çok önemli. Beden rahatladıkça kaslar rahatlıyor. Bedenimizin yatağa teması da artıyor. Derin uykuyla güne dinç başlanıyor. İçimizdeki güçle yeniden buluşmak gibi…
– Kaç para?
Fiyatlar, alacak olanın kilosuna göre değişiyor. Benimyuyum.com’dan bilgi alabilirsiniz.