SAFFET EMRE TONGUÇ

İstikamet Karaköy

Ya işte böyle… Cumartesi ilavemiz ‘rehber’ oldu. Ben kabıma sığmadım, sokaklara taştım! Saffet Emre Tonguç’la ver elini Karaköy! Oy oy oy. İstanbul Life dergisi için çok eğlenceli bir çekim yaptık, yemin ederim Karaköy’ün altını üstüne getirdik. Burada, bizim ilavede mini hali yer alıyor, dergiyi alırsanız daha neler yaptığımızı görürsünüz. Saffet Emre Tonguç, bir İstanbul uzmanı. O, benim için bu şehrin kralı! Bir de müjdem var size: Bundan böyle Seyahat ilavesi pazarları çıkacak; Saffet, pazarları artık sizinle. Takdir edersiniz ki böyle bir adamla takılmak iyi oluyor. Çünkü gezip gördüğün yerlerin tarihini de anlatabiliyor. Ama bunu baymadan yapıyor. Derin bir bilgi birikimi var -ayol adam, Boğaziçi’nde iki bölüm bitirmiş, Viyana’da üstünü okumuş, Osmanlı Yahudileri üzerine tez hazırlamış- ama önüne bilgi yığarak, bezdirmiyor! Karaköy’de birçok yer keşfettim sayesinde. Beni çatı katlarındaki Rus kiliselerine bile götürdü. Özel izinler alıp, açtırdı. Sen ne güzel bir abimizmişsin be Karaköy!

Altın Boynuz’la Pera’nın birleştiği nokta yani Karaköy, seni neden heyecanlandırıyor?

– Çünkü tarih boyunca ticaretin ve paranın merkezi olmuş ama kazandıklarından güzellikler de yaratmış. Önemli bir liman olduğu için sadece burada yaşayanlardan değil, buradan gelip geçen kültürlerden de izler biriktirmiş. Telaş içinde koşturan günümüz insanı, binalardaki o ihtişamı, detaylardaki gizli hikâyeleri fark eder mi bilmem ama Karaköy yıllardır sokaklarında hazineler saklıyor.

O ihtişamlı yapılar ve arka sokaklarda genelev…

-Aynen öyle! Her zaman kozmopolit bir bölge olmuş. Uzun seferlerden dönen denizcilerin ilk uğrak yeriymiş limandaki o genelevler.

İSTANBUL ÇARPAR

Bu şehrin çekiciliği, tezatları mı?

-Kesinlikle. Tahtakale’de Art Nouveau bir binaya, Edirnekapı’nın ara sokaklarında ahşap bir sinagoga, Fener Rum Lisesi’nin arkasında İsmail Ağa Cemaati’nin Kur’an kursuna, Cerrahpaşa’daki esir pazarının yanında 1600 yıllık Arkadius Sütunu’na, Kuzguncuk’ta kubbeleri aynı yükseklikte aynı bahçede yer alan bir kilise ve camiye rastlıyorsan bu şehir çekicidir! Beklenmedik zamanda çarpar ve baştan çıkarır seni!

Bir dönem, katillerin, ipsiz sapsızların mekânı olmuş. Sonra nasıl bir değişim geçirmiş? Niye şimdilerde herkes Karaköy diyor, Karaköy’e gidiyor? Yeni mekânları keşfediyor. Nedir Karaköy’deki büyü?

-Steril değil. Huzur Kıraathanesi’nin yanında Naif Cafe var, devamında bir atölye, ondan sonra ise medrese! Hırdavatçı, berber, tavukçu, hamburgerci, sanat galerisi, baklavacı ve tornacı dip dibe. Aman öyle kalsın! Her şey zaten yeteri kadar kopyala-yapıştır bu ülkede.

Eski sakinleri kimlermiş? Karaköy’de azınlıklar mı yaşarmış?

-Semt, adını 19’uncu yüzyılda burada yaşamış olan Karaim Yahudileri’nden almış. Artık pek yoklar. İstanbul’da doğru düzgün azınlık kalmadı ki, burada kalsın! Özellikle genç kuşak, terk edip gidiyor şehri. Rum okulu yıllardır kapalı. Kiliselerde ayin zamanı bir avuç insan ya var, ya yok. Cemaati kalmayan Zülfaris Sinagogu, Musevi Müzesi oldu. Schneider Sinagogu ise sanat galerisine çevrildi.

ÇATI KATI KİLİSELERİ

Çatı katlarında kiliseleri de gezdik seninle. Neden çatı katındalar?

-Karaköy’ün unutulmuş ibadet yerleri arasında Rus Ortodoks kiliseleri en olağanüstü olanları. Çatıda yer alan kiliseler, Rus hacıların Yunanistan’daki Aynaroz Dağı’na ya da Kudüs’e giderken mola verdikleri dinlenme evlerinin üstüne şapel olarak yapılmış. Rahip, şapelin hemen altındaki katta, hacı adaylarıysa daha aşağı katlarda kalırmış. Son kuşak da öldü. Çok az Rus kaldı şehirde. Şimdiki müdavimler daha ziyade temizlik işi için şehre gelen Moldovyalılar…

ŞEHRİN EN İYİ HAMAMI

Karaköy’de en sevdiğin yapı?

-Bir sürü var. Ama Kılıç Ali Paşa Camii çok özeldir. Sadeliği, asaleti çarpar beni! Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış. Yine Mimar Sinan! Müthiş bir deha! İyi ki bu şehrin pek çok yerinde onun imzası var.  Türbe, medrese ve hamamdan oluşan bir külliyeye sahip camide İznik çinilerinin en güzel örneklerine rastlamak mümkün. Şiir gibi bir camii.

Karaköy’de gezdirdiğin Martha Stewart en çok neyi beğendi?

-Kılıç Ali Paşa Hamamı’na bayıldı. Restorasyonu çok başarılı yapılmış, servis müthiş. Bana göre şehrin en iyisi.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

KES SAKLA

Keşfet! Bando’nun mutfağı bir heykeltıraşa ait. Komodor pizzalarıyla ön plana çıkıyor. Pim dünya mutfağı yapıyor. Baltazar, ızgara etin hakkını veriyor, Gakkı ise kahvaltılarıyla meşhur…

Romantik akşam yemeği! Rudolf, Ferahfeza, Zelda Zonk, Tarihi Karaköy Lokantası ve Colonie.

Bir gece mutlaka kal! Vault ve 10 Karaköy.