Satın Alma Sahiplen

Bu sabah nefiss bir haberle karşınızdayım. Çünkü sokak hayvanlarına kalıcı yuva bulmak için hayata geçirilen bir projeden haberdar oldumm✨💫
.
‘Satın Alma Sahiplen’ sloganını mutlaka duymuşsunuzdur. Gerçekten sokaklarda binlercesi varken hala parayla hayvan sahibi olmaya çalışmanın ne kadar hatalı bişey artık hepimiz kabul etmeliyiz. İşte bu yanlıştan dönebilmek için Cheetos ve HAYTAP bize gerçekten etkili bir yol gösteriyor. Önce kapsamlı bir araştırma yapmışlar. İhtiyaçları belirlemişler. Geçen sene de bu araştırma sonuçları doğrultusunda yine sokak hayvanları için 7 bölgede 8 adet ameliyathane kurulmasını sağlamışlar👏
.
Şimdi sırada sahiplenme konusu var diyorlar. Ana hedef ‘Satın Alma Sahiplen’ felsefesini yerleştirmek.
www.cheetos.com.tr adresine girip proje sayfasına tıkladığınızda, karşınıza bir harita çıkıyor.
Bu haritanın adı ‘Pati Haritası.’ 37 farklı şehirdeki merkezlerin yerleri haritada işaretlenmiş durumda. İllerdeki ‘Patilerle tanış’ ikonuna girdiğinizde, o merkezde bulunan ve sahiplenebileceğiniz patili dostlar karşınıza çıkıyor. Her birinin yaşı, ırkı, nerede olduğuna dair bilgiler ediniyorsunuz.
.
HAYTAP gönüllüleri, tek tek 500 sokak hayvanının fotoğraflarını çekip bilgilerini tamamlamış. Aslında içinde hayvan sevgisi olan, bir sokak hayvanına mutlu bir yuva olabilecek ama bir türlü o adımı atmamış kişileri hedefleyen harika uygulama. Bayıldım.
Çünkü satın almaya karşı olanlar da bazen ne yapacağını bilemiyor. Nerden alabilirim? Süreç nasıl olacak? Gibi sorulara boğulup sonra da vaz geçiyorlar. Burada her şey tanımlı. Hangi merkezdeki sokak hayvanına talipseniz önce bir form dolduruyorsunuz. Ardından HAYTAP gönüllüleri sizle iletişime geçiyor ve sıkı bir kontrol sürecinden sonra sizin de bir dostunuz oluyor.
Projenin yaratıcılarından Pepsico Yiyecek Pazarlama Direktörü Seren Çankırı’yla bu çok anlamlı işin detaylarını konuştuk..

Akhisar ve İzmir arasında başlayan 18 yıllık Ege hayatının ardından, 1998’de Boğaziçi Üniversitesi’nde iktisat eğitimi için İstanbul’a geldim. Geliş o geliş! Birbirinden farklı kültürlerin yiyecek ve içeceklerine olan merakım beni, 16 sene önce PepsiCo ile buluşturdu. Son 1 yıldır da Türkiye iş birimimizde, yiyecek pazarlama markalarına liderlik yapıyorum.

Büyük alkış! Büyük tebrik! 37 şehirde, 500 hayvan dostumuzu kapsayan bir pet haritası hayata geçirdiniz… Dijital bir harita… Tek tek, dört ayaklı dostlarımızı evlat edinebiliyoruz. Muhteşem bir proje!
-Çok çok teşekkürler. Biz de çok sevdik. Çok kıymetli bizim için. Zaten sadece bir proje olarak bakmıyoruz. Çünkü hayat felsefemizi ortaya koyuyor: “Satın Alma, Sahiplen!”

Nasıl doğdu bu sosyal proje?
-Ortak akıldan çıktı. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP)’la birlikte barınaklardaki dostlarımızın ne kadar iyi bakılırlarsa bakılsınlar, sıcak bir yuvada daha mutlu olacakları gerçeğinden yola çıktık. Sonrasında, 37 farklı ilde tarama faaliyetleri yaptık. Şimdi de dostlarımızı dijital bir harita vasıtasıyla hayvanseverlere tanıtıyoruz.

Sokak hayvanı sahiplenmenin dijital yolu aslında sanki pati haritası…
-Aynen öyle! Harita üzerindeki illerde bulunan merkezler ve bu merkezlerdeki patili dostlarımızın bilgilerini içeriyor. www.cheetos.com.tr adresinden ulaşabileceğiniz haritada illerdeki merkezlerin üzerini tıkladığınızda, o merkezde bulunan dostlarımızın resimleri sizi karşılıyor. Her resmi tıkladığınızda ise o sokak hayvanının bilgilerine ulaşıyorsunuz. Irkı, yaşı ve sağlık durumu hakkında bilgi edinebiliyorsunuz.

Proje partneriniz de HAYTAP…
-Evet. Tüm dostlarımızın envanterini onlar oluşturdu. HAYTAP gönüllüleri aracılığıyla, illerden gelen bilgiler ve fotoğraflar sisteme girildi. Belirlenen 500 dostumuzun ortak özelliği, kısırlaştırılmış olmaları ve uzun yıllar yaşayacakları sevgi dolu yuva arıyor olmaları.

Peki sahiplenilen pet sayısını öğrenebilecek miyiz mesela… Ya da belirli zamanlarda kontroller yapılacak mı?
-Elbette! Sahiplenme işlemi, HAYTAP tarafından organize ediliyor. Uzun görüşmeler ve karşılıklı kontroller sonrasında HAYTAP’ın uygun gördüğü ailelere, dostlarımızı emanet ediyoruz. Bir yıl boyunca, HAYTAP tarafından görevlendirilmiş kişilerin, sahiplenen hayvanseveri kimi zaman arayarak, kimi zaman ziyaret ederek, sahiplendirilmiş hayvanların sağlıkları ve barınma ortamları hakkında bilgi alma, inceleme ve takip etme imkânı olacak. Şimdiye kadar sahiplenmek için başvuran onlarca kişi ve aile var. Süreçler tamamlandığında, gerekli bilgilendirmeleri elbette yapacağız.

Nasıl bir mesaj vermek istiyorsunuz? Hedef ne?
-Temel hedefimiz, yuva bekleyen dostlarımızın varlığından, toplumu haberdar etmek ve dostlarımızın sevgi dolu yuvalar bulmasına destek vermek. “Satın Alma Sahiplen” sloganı, zaten bizim amacımızı tam olarak açıklıyor. Türkiye’nin dört bir yerinde bulunan merkezlerde, sahiplenilmeyi bekleyen yüzlerce, hatta binlerce patili dostumuz var. İnsanların bu durumdan haberdar olmaları için elimizden geleni yapıyoruz. Zaten biz insanlar, kurumsal şirketler ve markalar, bizlerden daha şanssız olanlara yardım etmeyeceksek niye gelişiyoruz ki…

Cheetos bir atıştırmalık markası. Neden hayvan haklarına yöneldiniz?
-Çünkü hayvanların refahı, yaşam koşullarının iyileştirilmesi bizim için sürdürülebilirlik felsefemizin temel koşullarından birini oluşturuyor. Cheetos olarak, doğayla ve bu gezegeni paylaştığımız tüm canlılarla uyum içinde yaşamamız ve biyoçeşitliliği korumamız gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca markamızın herkes tarafından tanınan maskotu Chester da bildiğiniz gibi sağlıklı, mutlu ve yaramaz bir çita. Bu sebeple tüm hayvan dostlarımızın, maskotumuz Chester gibi sağlıklı ve mutlu olmasını diliyoruz.

Sokak hayvanları konusunda kurumsal vatandaşlık projesi de oluşturmuşsunuz. Bu da harika! Öncesinde ne tür araştırmalar yaptınız?
-HAYTAP’la sosyal projeler oluşturmadan önce, kapsamlı bir algı araştırması yaptık. IPSOS’la birlikte, Türkiye’de evcil hayvan ve sokak hayvanlarına karşı toplumun bakış açısını anlamaya çalıştık. Bu araştırma sonrasında ortaya çıkan veriler ışığında, projelerimizi geliştirdik. Araştırmadan, yüzde 19 oranıyla katılımcıların markalardan sokak hayvanlarının sağlıklarıyla ilgili konularda faaliyette bulunmasını bekledikleri sonucu çıktı. Biz de HAYTAP’la birlikte 7 farklı bölgede, 8 ameliyathane kurduk. Ardından yine HAYTAP’la birlikte, yangın felaketi sırasında zarar gören dostlarımız için sahra hastanelerinin kurulmasına destek olduk.

IPSOS’la yaptığınız araştırmadan çıkan başka enteresan sonuçlar oldu mu?
-Evet! Bir kere, ülkemizde her 10 kişiden 6’sının bir evcil hayvan sahiplendiği ortaya çıktı. Bunda, toplumumuzun kedi ve köpek dışında; balık, kuş, kaplumbağa ve hatta tavşan beslediği gerçeği yatıyor. Yani aslında toplum olarak, “evcil hayvana bakma görgümüz” var. Yine aynı araştırmada, katılımcıların yüzde 96’sı, sokak hayvanlarını bizzat beslediklerini söylüyor. Pandeminin hayvan sahiplenme oranlarında artışa sebep olduğu da yine araştırmadan çıkan sonuçlar arasında.

Bu yıl projenizin ikinci yılı. Birinci yılda neler yaptınız sonuçları ne oldu?
-Birinci yıl, HAYTAP’la birlikte sokak hayvanlarına sağlık müdahalelerinin yapılması için çalışmalar yaptık. Dezavantajlı bölgeleri, kendimize hedef belirledik. 7 ayrı bölgede, 8 ameliyathane kurmak için yola çıktık. Tüm gerekli malzemeleri, HAYTAP gönüllü veterinerleri belirledi. Daha sonra dezavantajlı bölgelerdeki merkezlere teslimini gerçekleştirdik. İş ortaklarımızdan GETİR de 8. ameliyathanenin kurulmasına destek verdi.

Proje kapsamında başka neler var?
– Sahiplendirme standı kuruyoruz. İlkini İstanbul’da gerçekleştirdik. İstanbul’daki etkinliğimizde, patili bir dost edinmenin dört evresini anlattığımız, bir “deneyim koridoru” kurduk. Hatta, gözleri görmeyen bir köpek sahiplenen Burcu Esmersoy da ziyaretimize geldi ve bize destek oldu. Dört evrede, patili dostlarımızı nasıl sahipleneceklerini anlatıyoruz. Sonrasında HAYTAP görevlileri, dijital pati haritasından dostlarımızı incelemelerinde halkımıza destek oluyor. Önümüzdeki günlerde İzmir, Bursa ve Ankara’da da meydanlarda olacağız.

Biraz da sahiplenme sürecinden söz edelim…
-Sahiplenme süreci, en temelde, hayvanlara bir şans verip, ziyaret etmekle başlıyor. Ardından o hayvanla vakit geçirdikçe, hayvanın içinde bir umut oluşuyor, akabinde bu umut karşılıklı sevgiye dönüşüyor ve günün sonunda her iki taraf için de ömürlük dostluğa uzanıyor. Biz de 4 değer çerçevesinde, barınaklarda yaşayan 4 dostumuzu kampanyamızın yüzü haline getirdik. “Deneyim koridoru”muzun her odası, bahsettiğim bu 4 değeri, ‘Şans aranıyor’, ‘Umut aranıyor’, ‘Sevgi aranıyor’ ve ‘Dost aranıyor’ sloganlarıyla anlatıyor. Duvarlarında da kampanya yüzü olan 4 ayaklı dostlarımızın fotoğrafları var.

Yorum Bırak