Veeee huzurlarınızda @gorunmezkaza Mutlu Karaduman.
.
Yazdığınız muhteşem yorumlara, ilginize teşekkürler… Sabah sabah enerjinizi yükseltebildiysem ne mutlu bana :))
.
Görünmez Kaza, Instagram’ın hayatımıza kazandırdıklarından…
.
Kendine has videoları ve doğallığıyla sosyal medyanın gözde komiği…
Merak ettim, tanımak istedim. Neleri, nasıl yaptığını anlatmasını istedim. Sağ olsun, kırmadı. Benim gibi onu merak edenleriniz ne kadar çokmuş.
.
Styling, kostüm, oyuncu, yönetmen hepsi o. Tek kişilik dev kadro! Videolarını izlemeye başlayınca çıkamıyorum profilinden, hayattan kopuyorum… Müthiş işler üretiyor…. Acayip yaratıcı.. Perdeden, duvar halısından tasarladığı kıyafetlerse yıkılıyor!!!! Alkış, alkış, alkış…
.
Görünmez Kaza’nın hayranıyım kısaca. Yakaladım, sordum.
Kendini “Mutfakta Emine Beder. Köyde Ömre Bedel. Şehirde Fashion Killer” olarak tanımlıyor Mutlu…
TEKNOLOJİ ÖZÜRLÜYÜM AMA SINIR TANIMAZ BİR HAYAL GÜCÜM VAR!!!
Bayılıyorum yaptığın paylaşımlara! Tebrik ederim. Çok yaratıcısın, fırlamasın, komiksin, tatlısın, doğalsın… İmkansızlıklar içinde müthiş işler yapıyorsun…
-Ayşe Hanım utandım birden. Çok çok teşekkür ederim.
Nerden esti? Nasıl doğdu bu şahane videolar?
-Elinde tarakla şarkı söyleyen bir çocuk değildim. Ama küçüklüğünden beri show business’ın bir parçası olmak istiyordum. Böyle bir hayalim vardı. Kumaşımın da farkındaydım. Manyaklığımın da:)) Sınır tanımaz bir hayal gücüm var. Ama nasıl çıkış yapacağımı bilmiyordum. Bu çıkışın, sosyal medya videolarıyla gelmesi ayrıca komik…
Neden?
-E çünkü ben teknoloji özürlüyüm! Hala öğrenme sürecindeyim. “Mutlu”yu camiaya tanıtmak için başladım bu videolara:))) Herkesten çok kendim eğleniyorum galiba. Bu saçma fikirleri bulmak, çekmek o kadar eğlenceli ki. Çok gülüyoruz…
BU VİDEOLARDA STYLING BEN, KOSTÜMCÜ BEN, OYUNCU BEN, YÖNETMEN BEN HAHAHAHA EN ÖNEMLİSİ PATRON BEN! EN İYİ KISMI DA BU ‘OLMADI!’ DİYENİM YOK, ‘BURAYI REVİZE ET’ DİYENİM YOK
Styling, kostümcü, oyuncu, yönetmen hepsi sensin. Tek kişilik dev kadro! Nasıl altından kalkıyorsun? Zor olmuyor mu?
-Kolay ne var ki hayatta? Bir işi, iyi yapmak istiyorsan zorlanıyorsun. Ama çok severek yapıyorum. Heyecanla, tutkuyla, merakla. Ben de Mutlu’nun bir sonraki videosunu merak ediyorum! 5 saniye gözükecek yeri, bazen 1 saatten fazla sürede çekiyorum. Acayip bir emek… Styling ben, kostüm ben, oyuncu ben, yönetmen ben hahahaha en önemlisi patron ben! En iyi kısmı da bu! “Olmadı!” diyenim yok, “Burayı revize et” diyenim yok. Huzurluyum…
FASHION KILLER’IM!
Sen, aklınca moda devlerine kafa mı tutuyorsun?
-Başta öyleydi. Ama sonra baktım ki, belki de onlar bana kafa tutuyor! Bazı markalar, benim kumaş tarzımı, çekim mekân tarzımı, hatırlattığım nostaljik dokuları, işlerinde kullanmaya başladı. Valla da billa da öyle… O zaman ben de onlara köyümden “hodri meydan” diyorum!
Kendini nasıl tanımlıyorsun?
-Mutfakta Emine Beder. Köyde Ömre Bedel. Şehirde Fashion Killer’ım!
“KAFANIZDA HİÇBİR ŞEYİ BÜYÜTMEYİN” DİYORUM… BİZE, HER ŞEYİ ÇOK ÖNEMLİ BİR ŞEYMİŞ GİBİ SUNUYORLAR YALAN!
Peki bu videolarla bize ne diyorsun? Yoksa, bize bir şey deme derdin yok, sadece eğleniyor musun?
-“Kafanızda büyütmeyin” diyorum. Bize, her şeyi çok önemli bir şeymiş gibi sunuyorlar. Yalan! Valla, ben onların, aylarca hazırlık süreci yürütüp ürettiği şeyleri, öğlen düşünüp, ikindiye kadar çekmiş bitirmiş oluyorum. Tamam uğraşıyorum ama atla deve değil. Hem benimkiler gülme garantili!
ANNEM, HAMARAT BİR EV HANIMI… BABAM, BELEDİYEDEN EMEKLİ BİR MUHASEBE MÜDÜRÜYDÜ
Kimsin, nesin? Seni tanıyalım…
– Annem, hamarat bir ev hanımı. Babam, Göynücek Belediyesi’nden emekli bir muhasebe müdürü. Acı bir kaza sonucu vefat etti babam. Ben 4 ablanın en küçük erkek kardeşiyim. 18’ime kadar Göynücek’te yaşadım. Sonra hayallerim peşinden üniversite için İstanbul’a kapağı attım. 10 yıl orada debelendim. Aradığımı bulamadım. Sonra tekrar köyüme döndüm.
GÖYNÜCEK, 3000 KÜSUR NÜFUSLU BİR YER. KOMŞULUK HALA BAKİ. MAHALLENİN MUHTARLARI DİZİSİ GİBİ. ŞEFKATLİ, HUZURLU. GECENİN GEÇ SAATİNE KADAR KAPI OTURMALARI FİLAN VAR BİZDE
O köy nasıl bir yer?
-Göynücek, 3000 küsur nüfuslu bir ilçe aslında. Kasaba tadında, komşuluk hala baki. Mahallenin Muhtarları dizisi gibi. Gecenin geç saatine kadar kapı oturmaları filan var bizde. Şefkatli, huzurlu. Story’lerimi izleyenler “Çocukluğumuzdaki gibisiniz” diyor. Nostaljik, zamanın durduğu bir yer.
Seninle gurur duyuyorlar mı?
-Çook. Tek şikâyet, insanlar evimi tarif etmekten yoruldu 🙂 Beni görmeye, arabalarıyla her yerden çok insan geliyor. Denk geldikleri Göynücekliye sora sora buluyorlar evimi. Belediyeyle konuşacağım, “Mutlu’ya gider” diye tabela koyduracağım yollara.
İnsanın adının ‘Mutlu’ olması zorlayıcı bir durum mu? Hep mutlu olman gerekiyor gibi mi hissediyorsun? Ya soyadının ‘Karaduman’ olması… Durumu daha da mı zorluyor?
-Hahahaha. Tam ikizler burcu ismi-soy ismi. Hem öyle hem böyle. Tam ben!
İstanbul’da ne okudun?
-İstanbul Üniversitesi, Turizm İşletmeciliği. İstanbul olsun da bölüm ne olursa olsundu benim için…
10 yıl moda sektöründe çalışmışsın…
-Evet. Fashion Week Istanbul’larda gönüllü manken giydirerek, konuklara yer göstericilik yaparak başladım. Sonra backstage koordinasyonuna geçtim. Oradan prodüksiyon ve organizasyon. 2016’da, Antalya’da bir defilemizde Adriana Lima’ya “Go Adriana!” deyip işimin zirve hazzını yaşadım:)) İşin aslı yaptığım iş, ruhumu tatmin etmiyordu. Paraya gelince, parayı da patronlar alıyor, bize kalan 3-5 yetmiyordu. Daraldım, sıkıldım. “Yetti gari!” dedim.
Ve sonraaaa… Amasya’ya, köyüne Göynücek’e taşınma kararı aldın…
-Aynen öyle! Çalıştığım sektöre küsmüştüm, kafa dinlemek için ailemin yanına gittim. O sırada pandemi patlak verdi, yollar kapandığı için dönemedim. Aa bir de baktım ki ben köyde üretiyorum ve çok huzurluyum. Dedim ki “Niye döneyim?” Kalış o kalış..
ŞEHİR BİR İLLÜZYONMUŞ BAŞKA BİR HAYAT MÜMKÜN ARKADAŞLAR!!!
Köyde kalma kararı almak kolay mı oldu, zor mu?
-Kolay oldu! Meğer şehir bir illüzyonmuş. Başka bir hayat mümkün arkadaşlar…
Peki bu videoları çekmek aklına nasıl geldi?
-Aslında binlerce insan video çekiyor. Bir laf var ya, “Herkes sakız çiğner ama Fatma Hanım bir başka patlatır!” Ben, bu cümledeki Fatma Hanım’ım. Yaptığım videoları, ele alış şeklimi, espri dilimi seviyorum. Diyorum ya, en çok ben eğleniyorum.
Bütün bu abuk subuk dahiyane fikirler nasıl geliyor aklına?
-Sosyal medyada içerik üretiyorsak, devamlılık önemli. Zorunluluk üretmeye itiyor. Yerimiz müsait, serde var uçarı kaçarılık, bir de ikizler burcuyuz, gırgır şamata çıkıyor valla. Aa durduk yere Sezen Aksu şarkısı gibi konuştum!
Tüm o materyalleri nasıl bir araya getiriyorsun?
-Aslında hepsi ya bodrumda ya odunlukta ya misafir odasında olan gündelik şeyler. Sadece göz diyelim. Normalde annemin halburu ama bi bakmışsın ki çekimde o benim şapkam olmuş. Bir şeyi çekmeye başlayayım, o materyaller sanki beni seç dercesine önüme çıkıyor. “Aa bu tam olur!” diyorum, alıyorum. Şanslıyım, zorlanmıyorum 🙂
En müthişi de o tuhaf, donuk manken bakışları, duruşları.. Onları nasıl yapıyorsun?
-Zamanında çalıştığım bazı gudubet mankenlerin bakışlarından esinleniyorum! Onlar kendilerini biliyor:)
700 kere mi çekiyorsunuz?
-Hahahaha. Burada özeleştirimi yapıyım. Mükemmelliyetçiyim. Videomu bi arkadaşıma çektiriyorsam, benden illallah edebiliyor. Güzel görüntüyü alabilmek için 700 kere de çektirtebiliyorum!
KÖYDE YAŞAMANIN EN ŞAHANE TARAFI; SADELEŞMEK, KENDİN GİBİ OLMAK, BAŞKASI İÇİN YAŞAMAMAK
Göynücek’te yaşamanın en şahane tarafı ne?
-Sadeleşmek. Kendin gibi olmak. Başkası için yaşamamak. Bir kıyafeti, 3 gün üst üste giy, kimse “Aa bu, dün giydiğin değil mi?” demez. Sonra 4 duvar değil yaşadığım yer… Evimizin bir tarafı yeşile, bir tarafı dağa bakıyor… Ufuk açıyor, hayal gücümü besliyor…
Peki Göynücük’te yaşamak bu videoları çekmekte sana nasıl bir avantaj sağlıyor?
– Her mekân, doğal bir plato. Gözlemleyebileceğim çeşit çeşit insan tipi var. İmkansızlıktan, imkanlarımca yapılan daha dikkat çekiyor. Doğal oluyor, komik oluyor, tatlı oluyor. İttirme yok, zorlama yok.
Perdeden ya da duvar halısından tasarladığın kıyafetlerinse yıkılıyor! Farkında mısın?
-Teşekkür ederim. Boşuna “modanın kalbi, Göynücek’te atıyor” demiyorum.
YAĞMURLUĞUM ZARA’DAN DEĞİL, NALBURDAN!!!
Annen, suç ortağın. Başka kimler var?
-Hanımhatunkız, komşum Şükran, Patroniçe Seycem, Terzi Hüseyin, Heidi, Clara, Kuaför Nevruz, Silmender Çavuş, Doncu Arzu…
Anneni nasıl ikna ettin birlikte video çekmeye?
-Ben onun paşasıyım. “Paşam” diye severdi çocukken. Kıyamaz bana, eşlik ediyor sağ olsun. O da gülüyor, eğleniyor…
Nalburdan aldığın yağmurlukla çektiğin videon milyonlarca kez izlendi…
-Valla ben de şaşırdım! Hatta şok oldum. Saçma bir espri videomla, nerdeyse tüm Türkiye beni tanıdı. “Yağmurluğum Zara’dan değil, nalburdan” demem hoşlarına gitti galiba. Video patladı. Sonra başka videolarımla başka kırılma noktaları da yaşadım.
BAZEN BİR ARKADAŞIM ÇEKİYOR… BAZEN ÜSTÜNE BARDAK KOYUP DAYADIĞIM BİR SEHPA BAZEN DE TRİPOD
Kim çekiyor videoları peki? Bir ekiple mi çalışıyorsun?
-Yok ya ne ekibi. Bazen arkadaşım çekiyor, bazen üstüne bardak koyup, telefonu dayadığım bi sehpa, bazen de tripod…
ACUN BEY, BAKIN GÖYNÜCEK’TE MUTLU DİYE BİR ÇOCUK VAR. DEDESİ ERZURUMLU HATTA, KESİN ÇOK SEVERSİNİZ!
Ulaşmak istediğin hedef ne?
-Buradan Gülse Birsel’e kucak dolusu selamlar, umarım iyidir kendisi:) TRT Belgesel yapımcıları sizleri de unutmadım. Sevgiler saygılar. Acun Bey, bakın Göynücek’te Mutlu diye bir çocuk var. Dedesi Erzurumlu hatta, kesin çok seversiniz! Şaka bir yana, hedefim; büyük bir projede değil, doğru bir projede yer almak…
YAŞAYACAK TEK BİR HAYATIMIZ VAR, HERKES MUTLU OLSUN!
En büyük derdin ne?
-Derdi sevmem, yoluma bakarım! Yaşayacak tek bir hayatımız var. Herkes mutlu olsun.
Neden Görünmez Kaza hesabının adı…
-20’lerimin başıydı… Hayalim, dinleyiciyi güldüren bir radyo programcısı olmaktı. Ama herkes, ismimden cismimden bihaber olsun. “Kim bu radyodaki” desin… Görünmez olayım… Kazara hayatlarına girmişim, vazgeçmeleri de mümkün değil… Aa “GörünmezKaza”! Öyle çıktı.
Ruhum arabesk, hazlarım şehirli
BEYONCE’Yİ İZLERKEN BÜYÜLENİYORUM AMA EBRU YAŞAR’CIYIM ASLINDA!
Kendini arabesk ruhlu ama şehirli hazlara sahip biri olarak tanımlıyorsun. Açsana bunu…
-Ben kendimle barışığım… Kendimi seviyorum. Yaşadığım, büyüttüğüm Mutlu’yu… Tatlı bir çocuktur. İletişime açık, zıpır, eğlenceli, her ortama ayak uydurabilen… 2 uç hayatım var benim… Bir gün bakmışsın, İstanbul’da sosyetenin en ünlü simalarıyla oturmuşuz, bruch’tayız. Bir gün de bakmışsın ki, köyde komşularla ebeme kışlık ekmek yaparken ayakçı olmuş, şalvarı takmış işlere koşturmuşum… Müzik zevkim de böyle benim… Beyonce’yi izlerken büyüleniyorum ama Ebru Yaşar’cıyım aslında! İşte arabesk ruhum, şehirli hazlarım…
TAKİPÇİLERİM BENİ SEVER… BEN ONLARDAN ÇOK RAZIYIM ONLAR DA BENDEN
Hint dizilerini de ti’ye aldığın video’ların da milyonlar izleniyor… Hatta, bir tanesi 21 milyon izlenmiş! Nasıl oluyor bu?
-Annem, Hint dizilerini çok izler, o izledikçe bana afakanlar basar! Fikir oradan çıktı. Ben videoyu çektim, şans mı kader mi bilmem, o videolar aldı yürüdü… O saçmalığı, Hintliler de çok sevdi. Tarkan’la şöyle ikimiz Yeni Delhi’de yürüsek, herhalde benle fotoğraf çektiren daha çok olur!
Oyunculuk yaptın mı? Ya da düşünüyor musun?
-1 kere yaptım, boyumun ölçüsünü aldım. Her yönetmene, yapımcıya güvenmiyorum. O yüzden büyük proje değil, doğru proje diyorum.
Nasıl geri dönüşler alıyorsun?
-Videolardan mı? Müthiş! Benim takipçilerim, beni sever, hepsi benden ve candan. Ben onlardan çok razıyım, onlar da benden. Sahiplenirler, korurlar beni. Evin yaramaz çocuğu gibiyim!
ÖYLE HER REKLAMI ALSAYDIM, GÖYNÜCEK’İN NÜFUSUNA YETERDİ KAZANDIĞIM AMA BENİM ÖNCELİĞİM AZ-ÖZ-KALİTE!
Eskisinden daha fazla para kazanıyorsun di mi?
-Çok şükür kazanıyorum. Ben biraz geç reklam mevzularına girenlerdenim. Önce kendimi duyurmak istedim. Ama rüştümüzü ispat ettik, çok da emek veriyorum. Sosyal medya da bir sektör. Haliyle emeğimin karşılığını alıyorum. Miktar beni fazlasıyla ihya ediyor.
İş birliği yapacağın markaları nasıl seçiyorsun?
-Quality or Quantity meselesi. Yani nicelik mi? Nitelik mi? Tabii ki nitelik. Yani çok reklama boğmak değil de sunabileceğim, referans olabileceğim ve en önemlisi kendi konseptimde metnini yazıp, takipçilere sunabileceğim kaliteli markalar önceliğim oluyor. Öyle her reklamı alsaydım, Göynücek’in nüfusuna yeterdi ama benim önceliğim az-öz-kalite!
Bu arada, başın sağ olsun. Mart 2021’de annen ve babanla birlikte bir kaza geçirmişsin. Baban, tedavi gördüğü hastanede 24 gün sonra vefat etmiş. Bu acı olay seni nasıl etkiledi? Hayatında neleri sorgulamana sebep oldu?
-Çok sağ olun. Canım babacım, bu röportajı okusa, nasıl gururlanırdı… Hayatımın en korkunç olayı… Beraber kaza yaptık babamla. Ambulansta yanındaydım. Yoğun bakıma da ben girdim. Vefat etti. Teslim alıp, eve getiren de bendim. Tarifsiz bir acı… O videoları çeken renkli Mutlu için çok çok zor şeyler bunlar. Bilmediğim güçlü bir Mutlu keşfettim içimde. Babam hep benimle, hep içimde. Ama hayat devam ediyor