Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın’a da “Londra İnsanları” kapsamında sorular sordum. Ankara Anlaşması’nı, en yetkili ağızdan dinleyelim istedim. Yalçın, çok renkli bir kişilik, yaptığı işte de çok deneyimli; ülkemizin, olumlu tanıtımı açısından canla başla çalışıyor.
Şanslıyız ki, Birleşik Arap Emirlikleri’nde görev yaptığı dönemde de oradaydık. Tanışıklığımız eskiye dayanıyor yani. Türk vatandaşlarının yardımına koşan, her konuda destek vermeye çalışan harika bir hariciyeci. Kendisiyle gurur duyuyoruz.
Buraya gelişler ne zaman başlamış?
-Diğer Avrupa ülkelerine göre geç başlamış. Esas artış, 80’li, 90’lı yıllarda gerçekleşmiş.
Nasıl bir profil söz konusu?
-Buradaki Türklerin en ayırt edici özelliği, toplumsal hayatta yürüttükleri iş ve faaliyetlerin çeşitliliği. Ekonomi, finans, ticaret, kültür, spor, sanat, siyaset ve bilim dâhil, hemen her alanda faaliyet gösteriyorlar. Yurtdışında öğrenim gören Türkler açısından da Birleşik Krallık en üst sıralarda.
Bir de şu meşhur Ankara Anlaşması var. En yetkili ağızdan dinleyelim istedim. Nedir Ankara Anlaşması?
-Tam adı, “Türkiye’yle Avrupa Ekonomik Topluluğu Arasında Bir Ortaklık Yaratan Anlaşma.” Ülkemizle, Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin hukuki temelini oluşturan bir ortaklık anlaşması. Söylemesi kolay olduğu için, “Ankara Anlaşması” deniyor. 1963’te Ankara’da imzalanmış olmasının da etkisi var tabii, 1964’te yürürlüğe girmiş.
Hala yürürlükte, di mi?
-Evet. İngiltere’nin, Avrupa Birliği’nden çıkışından sonra da AB ülkeleri için yürürlükte kalacak. Ama bu yılın sonunda, İngiltere için yürürlükten kalkacak.
Ben zannediyordum ki, Ankara Anlaşması sadece Türkiye ve İngiltere arasında…
-Öyle değil. İkili bir anlaşma değil. Yani sadece İngiltere’yi değil, diğer tüm Avrupa Birliği ülkelerini de kapsıyor. Ankara Anlaşması’yla, diğer AB ülkelerine gidip, çalışmak mümkün.
Son 20 yılda, 30 bin Türk Ankara Anlaşması’yla İngiltere’ye geldi
Kaç kişi bu anlaşmayla İngiltere’ye geldi?
-2000’li yıllardan bu yana, 30 bin Türk…
Vayyy! Ve çoğunluk bu son dönemde değil mi?
-Evet.
Peki ilk başlarda rağbet görmemiş mi?
-Demin de söylediğim gibi, Ankara Anlaşması, 1964’te yürürlüğe giriyor. Birleşik Krallık ise, 1973’de Avrupa Birliği üyesi oluyor. 1980’lerin sonuna kadar, Türk vatandaşları, Birleşik Krallık’a vizesiz girebiliyordu. Söz konusu anlaşma, İngiltere’nin, işgücü ihtiyacına paralel olarak, önem kazanmaya başladı. Bu da 2000’li yıllardan itibaren oldu.
İngiltere’yle iyi ilişkilerimizin en önemli unsuru burada yaşayan Türkler
İngilizlerin, Türkleri bu kadar istemesinin özel bir sebebi var mı?
-Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki iyi ilişkilerin, en önemli unsurlarından biri, burada yaşayan Türk toplumu. Ve onların Birleşik Krallık’a getirdiği katma değer. Bir yandan, ana vatanlarıyla bağlarını korurken, diğer yandan da Birleşik Krallık’ta iş ve sosyal hayatın hemen her alanına katkı sağlıyorlar.
“Buradaki Türkler, diğer bazı Avrupa ülkelerinde bulunan vatandaşlarımıza kıyasla daha şanslı” diyorsunuz. Neden?
-Çünkü Birleşik Krallık, bu ülkeyi, yurt belleyerek hayatlarına burada devam etmek isteyen yabancılara birçoklarına göre daha sıcak bakıyor. Bu ülkedeki diğer toplumlar bakımından da benzeri bir ortam mevcut. Ancak, toplumumuzun, burada karşı karşıya olduğu önemli sorunlar da var…
Neler onlar?
-Mesela gençlerimizin Türk dilini ve kültürünü öğrenme konusunda yaşadığı sıkıntılar. Yine de son tahlilde, Birleşik Krallık, sahip olduğu demokratik, ekonomik ve kültürel özellikleriyle, yabancıların tercihinde ön planda bulunan bir ülke konumunu koruyor.
Sadece geçen yıl 2.5 milyon İngiliz turist ülkemizi ziyaret etti
Sebebi, burada tanıdıkları Türklerin yarattığı olumlu izlenim
Türklerin nasıl bir ünü var Birleşik Krallık’ta?
-İtibarımız yüksek diyebilirim. İngilizlerin Türkiye’yi çok ziyaret etmelerinin bir sebebi de burada tanıdıkları Türklerin yarattığı olumlu izlenim. Sadece geçen yıl, 2.5 milyon İngiliz turist, ülkemizi ziyaret etti! Türkler burada çalışkan, pratik, becerikli, misafirperver ve iletişimi kuvvetli insanlar olarak tanınıyorlar. Buradaki herhangi bir terör olayına veya başka olumsuz bir vakaya Türklerin müdahil olduğuna rastlanmamış…
Brexit, Türkiye-İngiltere ilişkilerinde yeni imkanlar sunacak
Sonunda Brexit, Parlamento’da kabul edildi. Sizce Birleşik Krallık için sonuçları ne olacak?
-İngiliz halkı, 2016 yılında yapılan referandumla, Avrupa Birliği’nden çıkma yönündeki iradesini ortaya koydu ve 31 Ocak 2020’den itibaren Birleşik Krallık, artık AB üyesi olmayacak. Bu önemli kararın, İngiliz siyasi, ekonomik ve sosyal hayatına çeşitli yansımaları tabii ki olacak. İngiliz makamları, Brexit’in olumsuz etkilerini en aza indirmeyi ve küresel ölçekte daha güçlü bir aktör olmayı hedefliyor. Bu çabalarının somut sonuçlarını ancak uzun vadede göreceğiz.
Peki bu, bizi nasıl etkiler?
-Birleşik Krallık’ın, AB’den çıkmasıyla, ikili ilişkilerimiz bakımından yeni fırsatlar doğacağına inanıyoruz. AB üyesi olmayan ancak NATO üyesi olan iki ülke olarak stratejik ortaklığımızın daha da güçlenmesi için çabalarımız sürecek.
Yıl sonuna kadar, İngiltere AB kurallarını uygulamaya devam edecek
*Birleşik Krallık, bu ay sonunda, AB üyeliğinden ayrılacak. Ama yıl sonuna kadar, “geçiş dönemi” olarak adlandırılan bir süreçte, AB kurallarını uygulamaya devam edecek. Yani geçiş dönemi bitene dek vatandaşlarımız bakımından, mevcut düzenlemelerin etkisi aynı kalacak. Ankara Anlaşması yıl sonuna kadar devam.
*2021 yılı başından itibaren ise, Birleşik Krallık’ın uygulamaya koymayı öngördüğü yeni göç sistemi çerçevesinde, vatandaşlarımız da yeni kurallar kapsamında, buraya gelmek için başvuru yapabilecekler.
*Ülkemizle, Birleşik Krallık makamları arasında, vatandaş hakları konusunda kurduğumuz “çalışma grubu” yoluyla, tüm bu hususları ele alıyor ve vatandaşlarımızın herhangi bir şekilde hak kaybına uğramaması için çaba sarf ediyoruz.