İki eliniz kanda olsa gidin!
Olmasın tabii ama yine de gidin.
10-13 Mayıs’taki ‘Tasarım Tomtom Sokakta’ etkinliğinden söz ediyorum. Ben ilk defa geçen ekimde gittim ve gözlerime inanamadım. O enerjiyi, modernliği, yaratıcılığı ve heyecanı, tüm hücrelerimde hissettim.
O sokak da, o yenilenen güzelim binalar da, sokağa inen tasarım etkinlikleri de harika…
Sizi bilmem ama benim hep hayal ettiğim, olmasını istediğim Türkiye…
Bu yıl da, yine koşa koşa gideceğim.
İçim açılıyor, Ruhum hava alıyor, “İşte bu ya” diyorum. Tasarım Tomtom Sokakta ekibini avuçlarım patlayıncaya kadar alkışlıyorum, bence çok değerli bir şey yapıyorlar. Hakan Kodal’a bu şahane macerayı en başından sordum…
-Tomtom Kaptan Sokağı şahane! “Burası Türkiye mi” dedirtiyor insana. Müthiş estetik, müthiş güzel. Bu sokağın hikâyesi nedir?
-Geçmişte farklı milletlerin, kültürlerin bir arada yaşadığı bir sokak. Başta İtalyan ve Fransız olmak üzere elçiliklerin, yabancı okulların ve Osmanlı ekonomisine yön veren bankerlerin, tüccarların ve sanayicilerin yaşadığı bir yer. Şimdiyse, yenilenen binaları, açılan yeni mekânlarıyla, geçmişin o pırıltılı günlerine dönüyor. Yepyeni tasarım butikleri, mağazalar, sanat galerileri ve kafeler açılıyor…
-Siz nasıl buradan bir cennet yarattınız?
-5 yıl önce yatırım yapmaya başladığımızda mahalle eski, köhne ve terk edilmiş binalarla doluydu. Ama Galataport/Karaköy ile Galatasaray arasında, Çukurcuma’ya komşu ve konsolosluklarla dolu bu mahalle böyle kalamazdı! İşin ilginç tarafı, bu binaların hemen hemen hepsinin ortasında avlular olmasıydı. 3 farklı avlu etrafında 17 binayı tek tek toplayarak bugüne geldik.
-Siz eski bankacısınız…
-Evet ama 20 yıldır gayrimenkul geliştirme işindeyim…
-Peki bu proje nasıl doğdu?
-Saint Joseph’ten bir ağabeyim, Ecmel Ayral getirdi projeyi. Önce 3 binayla başladık. Mahalleyi keşfettikçe, İstanbul’da bir tasarım mahallesi yaratma fikri ön plana çıktı. Bir sürü tasarımcı, antikacı ve sanat galerisinin olduğu bu bölge, Avrupa’ da birçok örneği bulunan “tasarım mahalleleri”nden biri haline getirilmeliydi…
-“Tasarım mahallesi” ne demek?
-Mesela Newyork’taki Soho ve Meatpacking, Paris’teki Marais, Milano’daki Corso Como tasarım mahalleleri. Eski, terk edilmiş ve ucuz mahallelere yerleşen yaratıcı girişimci, tasarımcı ve sanatçıların başlattığı dönüşümle trendlere yön veren mahalleler oluşturuluyor. Tomtom da bu özelliklere sahip. Hem de bu kadar merkezi bir yerde.
AĞA HAN ÖDÜLLÜ MİMARIMIZ HAN TÜMERTEKİN İMZALI YAPILAR
-Proje tamamlandığında neler olacak?
-Tomtom Gardens’ta ilk gruptaki yedi binadan beşi tamamlandı. Tomtom Gardens’taki son iki binayla birlikte Ağa Han ödüllü mimarımız Han Tümertekin imzalı Tomtom Corners projesine başlıyoruz yakında. Tomtom Kırmızı ise trendlere yön veren bir mekân oluyor. Bizim mekânlarımızın yanı sıra, etrafımızda birçok yeni tasarımcı mağazası, galeri ve cafeler açılıyor…
MAHALLELİ VE ESNAF BAŞINDAN BERİ SAHİP ÇIKTI
-Peki “Tasarım Tomtom Sokakta” fikri nasıl doğdu?
-“Tomtom, neden Milano’daki bir Zona Tortona olmasın” fikriyle yola çıktık. İstanbul’un tasarım dünyasına yön verecek bir etkinlik ihtiyacı olduğunu düşündük. Direkt sokağa inerek, tasarımı geniş kitlelere sevdirecek bir etkinlik yapmayı hedefledik. İki yıl önce, bu fikir etrafında Bahar Korçan, Serra Arıkök ve Ayşegül Temel’le buluştuk. Beraber, markalarla genç tasarımcıları bir araya getirecek, tasarımı farklı alanlarla buluşturacak bir etkinlik hazırladık.
-Bu etkinlikle bu bölgede neler değişti? Mahalleli memnun mu?
-Mahalle sakinleri ve esnaf başından itibaren çok sahip çıktı bu etkinliklere! Tabii biz de onlara. Hep beraber, özlediğimiz o mahalle dayanışmasını yaşadık. Bir organizasyon bittiğinde bakkalımız, büfelerimiz, mağazalarımız, kısacası esnafımız soruyor, “Tekrar ne zaman yapıyoruz” diye. Var olan değerlerimize sahip çıkarak gelişebilirsek ne mutlu bize…
10-13 MAYIS’TA 30 BİN ZİYARETÇİ
-Ekim ayındaki olağanüstüydü. Mayıstakinde bizi ne gibi sürprizler bekliyor?
-Kreatif direktörümüz Bahar Korçan, bu kez “oyun” üzerine bir tema hazırladı. Binalarımız rengârenk oluyor. Sanat tarafında illüstrasyonlar yer alacak. Başarılı tasarımcılarımızın, yaratıcılık üzerine sohbet ve atölyeleri var. Çok renkli ve cıvıl cıvıl bir “Tasarım Tomtom Sokakta” bekliyor bizleri.
-Hummalı bir çalışma içindesiniz o zaman…
-Hem de nasıl! 300’den fazla tasarımcıdan başvuru geldi. Bunları eleyip 100’e indirmek inanın çok zor oldu. Sanatçı ve konuşmacılarla birlikte toplam 200 civarında katılımcı olacak. Her zamanki gibi Tescilli Markalar Derneği’yle başarılı tasarımcılara ödüller veriliyor olacak. 10-13 Mayıs’ta, 4 gün boyunca 5 farklı mekânda 30 bine yakın ziyaretçi ağırlayacağız.
-Yaşadığımız tüm bu olumsuzluklara rağmen tasarım yükselişte mi?
-Kesinlikle! Tasarım, hayatımızın her alanını etkiliyor. Hayatımızı, kariyerimizi tasarlamak da bir tasarım!