Ülke olarak onlara ihtiyacımız var. Kimlere mi? Genç teknoloji girişimcilerine…
Onlar, teknolojiyi, iyiliğimiz için kullanan genç ve girişimci ruha sahip geleceğimizin mimarları.
Her biri heyecan dolu ve bebekleri gibi baktıkları icatlarını nasıl geliştireceklerinin ve nasıl markalaşacaklarının derdindeler.
İşte bu yüzden, ülkemizin, geleceğini değiştirecek olan girişimcileri anlayacak, onlara yön verecek İTÜ Çekirdek gibi merkezlere ihtiyacı var. Ve bu merkezlerin daha da güçlü şekilde yoluna devam etmesini sağlayan Petrol Ofisi gibi kurumlara…
Sözü, şimdi İTÜ Çekirdek’in kurucusu Arzu Eryılmaz’a bırakıyorum. Bize, Türkiye’nin inovasyon havuzu İTÜ Çekirdek’i anlatacak. Ben gezdim çok etkilendim. Oradaki gençler ve girişimleri beni geleceğe dair çoooook umutlandırdı. Yaşasın gençler, yaşasın girişimci gençler!!!
TÜRKİYE’DE GÜZEL ŞEYLER OLDUĞUNUN DA KANITI
300’den fazla teknoloji firması, 2001’den bu yana, 9 milyar lirayı aşkın Ar-Ge gelirine -ve 780 milyon doları aşan bir ihracata- imza attı!
İTÜ ARI Teknokent, bu ülkede güzel şeyler olduğunun da kanıtı gibi!
-Aynen öyle! Burayı gezen ve etrafı inceleyen herkes umut dolar, “Türkiye’de güzel şeyler de oluyor!” der.
Hadi bize İTÜ ARI Teknokent’i anlatın…
– Teknoloji, inovasyon ve girişimciliğe dair ne arıyorsanız, burada bulabilirsiniz. Ülkemizin, ulusal ve uluslararası alanda göğsünü kabartan 300’den fazla teknoloji firması burada. Ne mutlu ki bu firmalar, 2001’den bu yana, 9 milyar lirayı aşkın Ar-Ge gelirine -ve 780 milyar doları aşan bir ihracata- imza attı. Tabii tüm bunların yanı sıra, girişimcilik programlarımızla da kocaman bir ekosistem sunuyoruz.
TEKNOLOJİ GİRİŞİMCİLİĞİNDE HER YIL, 600 FARKLI GİRİŞİME DESTEK VEREN BİR KULUÇKA MERKEZİ
Burası, “Türkiye’nin inovasyon” havuzu mu?
-Kesinlikle öyle! İTÜ ARI Teknokent’teki firmalar ve girişimler arasında kanserin erken ve doğru teşhisini yapan yazılım da var. 3D yazıcıyla doku ve organ basan da… Tarım sektörünü uçtan uca dijitalleştirerek çiftçiye bambaşka bir bakış açısı kazandıran da… Özetle, sağlıktan çevreye, eğitimden ulaşıma, finanstan tarıma kadar hayatın her alanından inovasyon buradan çıkıyor. Özellikle de teknoloji girişimciliği alanında, her yıl 600 farklı girişime destek veren bir kuluçka merkezi olarak -ki bu sayı dünya ortalamasının bile çok üstünde- yeni teknoloji tabanlı projelerin doğmasını ve büyümesini sağlıyoruz.
‘SİLİKON VADİSİ’NDE ARIYORDUK, İTÜ ARI TEKNOKENT’TE BULDUK!”
Türkiye’nin Silikon Vadisi diyebilir miyiz?
-Bu konuda çok tatlı bir anımız var. Ülkemizin çok bilinen markalarından birinin CEO’su bir konuşmasında, ihtiyacı olan görüntü işleme teknolojisini bizde bulduğunu anlatırken “Silikon Vadisi’nde arıyorduk; İTÜ ARI Teknokent’te bulduk” demişti. Gerçekten de burada kurguladığımız dinamik ekosistemle, İTÜ’nün gücü, sağlanan destekler, başarılı firmalarımız, ülkemizin kalifiye insan kaynağı ve azimle çalışan girişimlerimiz sayesinde çok da uzağa gitmenize gerek yok.
Bu sohbeti okuyan insanların daha kolay anlayabilmesi için soruyorum, İTÜ Çekirdek’in tam işlevi nedir?
-Teknoloji geliştiren girişimciler için bir Kuluçka Merkezi. Yani teknolojik bir projesi olan girişimcinin, kendi ayakları üzerinde durana kadar onu koruyan, gelişmesine katkı sağlayan ve destekleyen bir merkez. ‘Ticarileşebilir bir teknolojik girişimim var’ diyen girişimciye başlangıç aşamasında ihtiyaç duyabileceği network, yatırım, Ar-Ge desteği, laboratuvar, mentorluk gibi tüm destekleri bir arada sunduğumuz bir ortam. Ve gururla söylemek isterim: Yürüttüğümüz çalışmalarla, dünyada üniversitelere bağlı kuluçka merkezleri sıralamasında, ilk 5’te yer alıyoruz! Bizimle aynı listede İngiltere, Almanya, Kanada ve Hollanda var. Hele bir de ülkemizde teknoloji yatırımcısı kişi/kurumların sayısı biraz daha artsa; böylece girişimlerimiz daha çok yatırım alabilse ve daha çok çekirdek sermaye bulabilse, görün bakın, nasıl o listede birinci oluyoruz…
İLK YIL, 500 KADAR BAŞVURU ALMIŞTIK ŞİMDİYSE YILDA 10 BİNE YAKIN BAŞVURU ALIYORUZ
Ne zaman kuruldu?
-2011’de. Bu sene 10. yaşını kutlayacağız.
İlk kurulduğunda ne kadar başvuru alıyordu? Şimdi ne kadar?
-İTÜ Çekirdek’i kurduğumuz ilk yıl, 500 kadar başvuru almıştık. Şimdiyse yılda 10 bine yakın başvuru alıyoruz. İlk senemizde, 20 girişimi desteklemiştik. Artık yılda, 5 eğitim dönemi düzenliyor ve 600 girişimi destekliyoruz. Çünkü ne kadar çok teknoloji girişiminin elinden tutarsak, ülkemizin teknolojik gelişimine o kadar katkı sağlayabileceğimizin farkındayız. Ve elbette, başarılı teknoloji girişimleri bir ülkenin hem ekonomisine hem ihracatına hem de rekabetçi üstünlüğüne büyük katkı sağlar. Bu yüzden dünyada ülkeler, teknoloji girişimlerini destekleme ve kendilerine çekme yarışındalar.
PIRIL PIRIL ZİHİNLER DURMADAN ÇALIŞIYORLAR
Girişimciler, Türkiye’nin gururu mudur?
-Elbette! Ülkemizde birbirinden başarılı proje üreten, teknoloji geliştiren girişimcimiz var. Hepimizin görevi, bu girişimcilerin elinden tutmak, yollarını aydınlatmak ve satın almalarımızı yerli girişimcilerimizden yapmak. Bu arada, hatırlatmakta fayda var: Sadece kurumların değil, kişilerin de çorbada tuzu bulunabilir. Örneğin; İTÜ Çekirdek’te 500’e yakın gönüllü mentorumuz var. Onlar da kendi uzmanlık alanlarında, girişimcilerimize destek oluyorlar. Pırıl pırıl zihinler, azimle durmadan çalışıyorlar İTÜ Çekirdek’te. Zaten insanlığın teknolojik gelişime ne kadar ihtiyaç duyduğunu ve hatta kendi teknolojimizi üretmenin değerini özellikle, içerisinde bulunduğumuz pandemi günlerinde çok daha iyi anlamadık mı?
ANLATAYIM, İTÜ ÇEKİRDEK’TE SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR…
Siz, girişimcilere, teknoloji geliştirmeleri ve onları ticarileştirmeleri için en uygun ortamı ve olanakları sunuyorsunuz. Böyle yaparak aslında, ülkemizin teknolojik gelişimine de katkı sağlıyorsunuz. Hepimizin anlayabileceği şekilde anlatın. Burada sistem nasıl işliyor?
-İTÜ Çekirdek’e gelen girişimler, teknoloji odaklı olduğundan haliyle çok büyük bir oranı, mühendis kökenli. Tabii ki mühendislikten gelen girişimciler, ürünleriyle ilgili çok yetkin olsalar da ticarileşme noktasında, şirket kurma, müşteri bulma, ilişkiyi sürdürme, strateji, pazarlama, satış, network, mentorluk, prototipleme gibi konularda desteğe ihtiyaçları oluyor. İTÜ Çekirdek olarak, tam da bu noktada devreye giriyoruz aslında. Biz, onlara, bu saydıklarımı sunuyoruz. Bu sayede de o projelerinin ülkemiz için ticari değere dönüşmesine, ihracat yapmasına ve ülkemize de rekabetçi üstünlük sağlamasına katkı sunuyoruz.
Üniversitenin rolü tam olarak nedir?
-İstanbul Teknik Üniversitesi arkamızdaki güç diyebilirim. İTÜ Çekirdek, idari olarak İTÜ ARI Teknokent’in bünyesinde olsa da bizim yolumuzu şekillendiren, ülkemizin bilimsel ve teknolojik gelişimine hizmet çerçevesinde hedefi ve vizyonu koyan İTÜ’dür! Girişimcilerimizin bilimsel anlamda danışmaları gerektiğinde akademisyenleriyle girişimcinin elinden tutan, laboratuvar altyapısıyla girişimcilerimize sonsuz olanaklar tanıyan dayanağımızdır.
Peki sizin buradaki rolünüz tam olarak ne?
-Benim rolüm ise İTÜ ve İTÜ ARI Teknokent’in koyduğu hedefe yürümek! Ki bu hedef, benim için ülkemin teknolojik ve ekonomik gelişimine hizmet etmek demek. Bundan 10 yıl önce İTÜ Çekirdek’i kurdum ve her sabah aynı motivasyonla geliyorum işime. Elbette tek başıma değilim. Kurumumun bana verdiği inisiyatif ve güçle, yanımda pırlanta gibi bir ekiple, bize omuz veren Petrol Ofisi gibi paydaşların ve yüzlerce mentorun/eğitmenin gücüyle ve en önemlisi azim dolu girişimcilerimizle ilerliyoruz hedefe.
İTÜ Çekirdek’in ortaya çıkardığı en başarılı girişimler hangileri?
-Bu zor bir soru! 10 yılda 3 bin girişim, 6.500 girişimci destekledik. Düşün ki bu girişimlerin çoğu, işin en başındayken İTÜ Çekirdek’in kapısından girdiler ve bugün 246 milyon TL ciroya ulaştılar. 222 milyon TL yatırım aldılar ve değerlemeleri 2,3 milyar TL’yi aştı. Yüzlerce başarı hikâyemiz var. Kimisi kanserin teşhisini kolaylaştırıcı ürününü MIT’ye satıyor; bir diğeri ürününün 45 farklı ülkeye ihracatını gerçekleştiriyor. Bir tanesi Avrupa’nın en gözde 100 girişimi arasında gösteriliyor; bir diğeri ise yapay doku ve organ üretiyor… Bu örnekleri sabaha kadar çoğaltabilirim.
VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ
İTÜ Çekirdek’in bugün ulaştığı noktada en çok neyle, hangi özelliğiyle gurur duyuyorsunuz?
-Kendimizi devamlı geliştirerek hep daha iyisine ulaşma arzumuzla! Yılda 5 tur hızlandırma programıyla, yüzlerce girişime dokunuyoruz. Her yıl Big Bang etkinliğimiz sonrası desteklemeye devam ettiğimiz 30 girişime ise, koçlarımızla beraber butik bir destek sunuyoruz. 500’den fazla gönüllü mentorumuz var. Ve her yıl, hatta her ay, girişimcilere değer yaratacak yeni hizmetleri geliştiriyor, yeni paydaşları tanıştırıyor, yeni imkanlar yaratmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
KAPIMIZ, TEKNOLOJİ GELİŞTİREN GİRİŞİMLERE DE KURUMLARA DA ARDINA KADAR AÇIK
İnsanların İTÜ Çekirdek ve girişimcileriyle ilgili en çok neyi bilmesini istiyorsunuz?
-Burada Türkiye’nin geleceği için çalışan bir İTÜ Çekirdek, bir İTÜ ARI Teknokent olduğunu bilsinler. Bizim kapımız teknoloji geliştiren girişimlere de bu girişimlere destek olacak kurumlara da ardına kadar açık. Ne kadar çok olursak; çok daha fazlasını başarabiliriz.
ŞİMDİ DE PETROL OFİSİ’YLE EL ELE VERDİK, İYİLİK İÇİN, İNSANLIK İÇİN, SAĞLIK İÇİN
Gelelim Petrol Ofisi’yle olan iş birliğinize…
-Geçtiğimiz mart ayında, pandeminin ülkemizde görülmesiyle birlikte, biz, “İTÜ Çekirdek olarak bir şey yapmalıyız” dedik. Ama tabii bir paydaş bulmaya da vakit yoktu, bekleyemezdik. Hiç beklemeden salgınla mücadele edecek teknoloji geliştiren girişimlere çağrı açtık. Çağrımıza girişimcilerden çok güzel dönüş almak bir yana, bir baktık, Petrol Ofisi, “Biz de varız, yanınızdayız!” dedi. O kadar hızlı gelişti ki her şey. Sadece bir hafta içinde toplantılar yapıldı, sözleşmeler imzalandı ve biz iki kurum omuz omuza, girişimcileri desteklemeye başladık.
İyilik için teknoloji mi üretildi bu proje dahilinde?
-Evet. İyilik için, insanlık için, sağlık için…
Bu iş birliğinin amacı neydi?
-Biliyorsunuz, pandemi yüzünden yakınlarımızı, sevdiklerimizi, sağlık çalışanlarımızı kaybettik. Hala kaybediyoruz.
Pandemiyle ilgili ilk haberleri aldığımız günlerden belliydi; ‘Geliyorum’ demişti. Biz de Petrol Ofisi’yle beraber bir öngörüyle, bir hedefle çıktık yola. Ülkemiz için, hatta insanlık için bir şeyler yapmalı, parlak zihinli girişimcilerimizin teknolojik gücünü insanlık yararına kullanmalarına yardımcı olmalıydık. İşte bu yüzden girişimcilere “İTÜ Çekirdek’te geliştir, Petrol Ofisi gücüyle dünyayı iyileştir” dedik. Bu kapsamda da pandemiyle mücadele konusunda; sterilizasyon çözümlerinden koruyucu kıyafetlere, yoğun bakım ünitelerinde kullanılan cihazlardan maske çözümlerine kadar teknoloji geliştiren girişimlere, maddi-manevi destek olmak ve ülkemizin ihtiyacının hızla karşılanması için çağrı açtık. Şimdi geride bıraktığımız aylara baktığımda, hayal ettiğimizden çok daha iyisini başardığımızı görüyorum.
11 COVID SAVAŞÇISINA DESTEK VERİLDİ
Kaç başvuru oldu?
-257 başvuru aldık. 45’i finale kaldı. Petrol Ofisi 11’ine destek oldu.
Nasıl bir jüri başvuruları değerlendirdi?
-Alanında uzman hocalarımızın, İTÜ Çekirdek ve Petrol Ofisi’nden ekiplerin olduğu bir jüri değerlendirdi girişimleri. Hatta, tatlı bir anekdot anlatmak isterim. Sağ olsun Petrol Ofisi CEO’muz Selim Bey de jürilere bizzat katıldı. O, jürilerde girişimleri değerlendirmek bir yana, girişimlere, oldukça babacan bir tavırla akıl hocalığı yaptı. Kendisi hem mühendis hem de bir ürünün satış ve pazarlaması konularında yetkin. Girişimler nasıl bir strateji izlemeli, hatta ürünleri Petrol Ofisi ve istasyonlarında nasıl kullanılabilir, hep girişimlere yol gösterdi.
DURMAK YOK!
Onlara, Petrol Ofisi tarafından bir mentorluk desteği verildi mi?
-Hem de çok etkili bir şekilde. Zaten girişimcilerimizi en çok besleyen şey, sektör deneyimi olan, uzman ve başarılı iş insanlarından mentorluk almaları. Girişimcilerimiz çoğunlukla mühendis, yaş ortalamaları da 30. Yüksek lisanslı, doktoralı ya da iş deneyimi olan ve teknik anlamda son derece yetkin insanlar. Ancak ürünlerini hangi hedef kitleye, hangi kanallardan, nasıl bir fiyatlama stratejisiyle, hangi pazarlama yöntemlerini kullanarak ve tüm bu sürede finansal dengelerini kaybetmeden nasıl ulaştırırlar gibi ticari desteklere ihtiyaç duyuyorlar. İşte Petrol Ofisi’nin çok değerli ve yetkin yönetim ekibi, girişimcilere kendi uzmanlıklarıyla bu konularda akıl hocalığı yaptılar.
Şimdi ne olacak?
-Durmak yok! Petrol Ofisi’yle o kadar uyumlandık ki hem vizyon olarak hem de iş yapış biçimi olarak… Girişimcilere daha farklı ne gibi değer sunabiliriz, birlikte başka neler yapabiliriz noktasında sürekli kafa yoruyoruz. Yani girişimlere desteğe devam edeceğiz!
Seçtiğiniz bu projeleri geliştiren girişimciler, Covid Savaşçıları mı?
-Girişimcilerimizin her biri, sorunlara dair çözüm üretmek için çalışan savaşçılar elbette. Covid alanında çalışanlar da Covid Savaşçıları! “Savaşçı” ifadesi bence girişimciler için çok güzel bir sıfat oldu. Çünkü onlar; “Yapamazsın!” diyenlere, “Boşuna bir daha deneme, bak birincisi olmadı!” diyenlere, “Git güzel bir maaşla işe gir!” diyenlere inat, kendi hedeflerine ulaşmak için savaşıyorlar. Kimi zaman cüzdanda para olmadan, tüm gelirini belki de araştırmalarına ayırarak, geceleri uyumayarak, düşse de kalkıp yeniden başlayarak… Bizler de düşmemeleri için, düşseler de çok zedelenmeden ayağa tekrar kalkabilmeleri için onlara omuz vermeye çalışıyoruz!
BİRLİK VE BERABERLİK ÖLÜMDEN BAŞKA HER ŞEYİ YENER
Türkiye’nin Silikon Vadisi’nin geleceğinde neler var? Bizi neler bekliyor?
-Bizim geleceğimizde her zaman teknoloji var. Teknoloji, inovasyon ve girişimcilik odağında, her geçen gün bize omuz veren kurumsal/bireysel destekçilerimizle gücümüze güç katarak ilerleyeceğiz. Ülkemizden unicorn’lar çıkaracağız. Bu vesileyle teknoloji girişimlerine destek olmak isteyenlere buradan seslenmek isterim: Gelin, ülkemizin geleceği için teknoloji girişimlerinin yoluna beraber ışık tutalım! Çünkü “Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener.”