‘Vajinam yok!’ dedim ‘Ne önemi var, ben koşulsuz seviyorum!’ dedi


DÜN başlayan Selma K. röportajı bugün de devam ediyor.
Bu röportajı, kendisi gibi olanlara umut vermek, “Yalnız değilsiniz!” demek için veriyor. Selma 30’larında Antalya’da yaşayan bir hekim. Eşi de kendisi gibi hekim. Yaşadığı sendromun adı “Mayer Rokintansky Küster Hauser. Doğuştan vajinası ve rahmi yok. İki ay önce bir ameliyat geçirdi ve artık vajinası var…

– Şimdi durum ne? Tamamen iyileştiniz mi?

Ameliyat sonrasındaki tedavi süreci devam ediyor. Yaklaşık iki ay oldu. Ama eşimle ilişkiye girebiliyoruz. Ancak tam iyileşme 6 ayı buluyormuş…

– Peki normal yollardan çocuk sahibi olabilmeniz mümkün mü?

Hayır. Çalışan yumurtalıklara sahip olmama rağmen, rahmim olmadığı için doğal yollardan çocuk sahibi olamıyoruz. Taşıyıcı annelik yoluna gitmek istiyoruz.
05052016-1
– Türkiye’de serbest mi?

Hayır suç. Yani doğuştan suçlusunuz yani! Benim durumumda, kendi genetiğimden çocuk sahibi olmak sadece taşıyıcı annelikle mümkünken, bunu Türkiye’de yapamıyorsunuz. Yurtdışında yasal olan ülkelere yönelmek zorunda kalıyorsunuz. Ve maalesef hem çok zor hem de pahalı. Üstelik bu süreci gizli kapaklı yaşamak zorundasınız…
– Yakınlarınız bu ameliyatı olduğunuzu, size bir vajina yapıldığını biliyor mu?

Yalnızca birinci dereceden yakınlarım. Sanki bir suç işlemişim gibi saklamak zorundayım. Umarım bir gün ülkemde de bu konuda özgür olabilirim.
– Siz bu röportajı, sizin durumunuzda olanlara “Yalnız değilsiniz!” demek için mi veriyorsunuz?

Kesinlikle evet! Benzer sorunları yaşayan çiftler olduğundan eminim. Vajina oluşturma ameliyatı daha değişik şekillerde Türkiye’nin birçok merkezinde yapılıyor olmasına rağmen Prof. Fatih Şendağ’ın yöntemini tercih ettim çünkü en doğala yakın olanı onunki. Zorlu bir süreçti ama her şey değdi. İnşallah bir gün bu sendroma sahip bireylerin oluşturduğu bir derneğin çatısı altında konuşabilir, haklarımızı arayabiliriz.
– Eşiniz, Türkiye gibi erkek egemen bir yerde bu sorunu mesele haline getirmedi. Sizinle mutlu mesut bir hayat kurdu. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?

Bazen eşimin benim için yaratıldığını düşünüyorum. Yaptığı fedakârlığın haddi hesabı yok. Benim durumumda olan kişilere Allah anlayışlı eşler nasip etsin.

– Ona olan sevginizi nasıl tanımlarsınız?

Ben on âşık oldum. Sadece fiziğine değil, karakterine ve kişiliğini de âşık oldum. Böyle bir eşim olduğu için sürekli şükrediyorum. Ben ona “Vajinam, rahmim yok!” dedim, o bana, “Ne önemi var? Ben seninle evlenmek istiyorum!” dedi. İnanır mısınız ben bile bu tepkisine şaşırdım, durumu anlamadı galiba diye düşündüm. “Emin misin?” dedim. Güldü. “Eminim… Ben seni koşulsuz seviyorum” dedi…
05052016-2
KEMAL K. ANLATIYOR: ÇOĞU ERKEK YÜRÜR GİDERDİ

– Sevdiğiniz kadının böyle bir sorunu olduğunu öğrenince ne hissettiniz?

Üzüldüm… Şaşırdım… Ama “Aşarız, hallederiz, önemli olan birbirimize duyduğumuz sevgi!” diye düşündüm. Bir de anlattığı anda “Ya bana değil de başka birine söyleseydi ne olurdu?” diye düşündüm. Çünkü çoğu erkek yürür giderdi…
– Peki siz tereddüt etmediniz mi?

Aslında hayır. Aradığım kadını ve aşkı bulmuştum…
– O kadar çok seviyordunuz ki gözünüz hiçbir şeyi görmedi öyle mi? Vajinasının ve rahminin olmamasını bile…

Bir bakıma evet. Onu hep korumak da istedim. Mesela kendi aileme söylemeli miyim, tepkileri nasıl olur diye düşündüm. Eşim de sevgimi karşılıksız bırakmadığı için bütün zorlukların üstesinden şimdiye kadar gelebildik.
– Ameliyat olması için onu teşvik ettiniz mi?

Teşvik etmekten ziyade, bir zorunluluk olduğunu ikimiz de biliyorduk. Sadece uygun zamanın ve yeterli maddi imkânların oluşmasını bekledik.
– Bir hekim olmasaydınız bu kadar anlayışlı olabilir miydiniz?

Tamam daha bilinçli oluyorsun hekim olunca ama… Söz konusu aşksa hekim olmuşsun, olmamışsın kaç yazar. Ferhat, Şirin için dağları delmiş, Mecnun, Leyla için çölleri aşmışken benim, eşim için anlayışlı olmam solda sıfır kalıyor…

05052016-3

PROF.DR. FATİH ŞENDAĞ: CİNSELLİK HÂLÂ TABU
– Bu ne kadar yaygın bir sorun?

Vajinal agenezi, doğuştan vajinanın hiç gelişmemiş olması. Yaygınlığı, 4-5 bin canlı kız doğumunda bir.

– Bu bir hastalık mı, nedir?

Aslında fiziksel ve psikolojik olarak normaller. Genetik yapıları de normal. Bir hastalık değil. Ergenlikte âdet görmemeyle ortaya çıkıyor. Ancak yeni doğan muayenesi iyi yapılırsa, doğduğunda da tespit edilebilir. Fiziksel ve ruhsal gelişim dişilik yönünde. Normal bir cinsel ilişki yaşayamıyorlar ve doğum yapamıyorlar.

– Tedavisi var mı?

Cerrahi olarak yeni bir vajina oluşturulabilir. Ki bizim de bu vakada yaptığımız bu.

– Rahim nakli mümkün mü?

Dünyada oldukça yeni ve ilk canlı doğumları İsveç’teki grup elde etti.

– Vajina ameliyatlarının riski var mı?

Bazı tekniklerde, kalçadan ya da bacaktan alınan deri örneğinin kullanılarak vajina yapılması var veya karın içzarından yapılabiliyor. Tüm bunlarda ciddi riskler söz konusu. Ancak bizim uyguladığımız yöntemde kapalı yöntemle –laparoskopiyle- idrar yolu ile bağırsak arasında bulunan dokunun gerilmesi ve yeni bir boşluk oluşturulması söz konusu. Riskler daha az ve doğala yakın bir vajina oluşmakta.

– Sonra normal hayatına devam edebiliyor mu?

Tabii tabii. Operasyondan 2-3 ay sonra normal cinsel ilişkide bulunabiliyorlar.

– Bu sendromla doğmak toplum içinde yadırganma vesilesi oluyor mu?

Elbette oluyor. Hasta kendini yarım kadın olarak görüyor. Her kadının başarabildiği cinsel birlikteliği başaramadığı için kendini eksik hissediyor. Evlendiğinde kocasının isteklerine yanıt veremeyeceğinden korkuyor. Utandığı için herkesten saklıyor. Sadece yüzde 20’si doktora başvuruyor. Nereye başvurabileceğini bile bilmiyorlar. Maalesef, cinsellik toplumumuzda halen bir tabu… Daha vahimi insanlarımızın kendi vücutlarından ve cinsel organlarından haberdar olmaması. Normalin ne olduğunu bilmemesi. Çok dramatik hikâyelere şahit oluyoruz. Vajinası olmayan kadın evlenebiliyor ve erkeğin bundan bilgisi olmuyor. Erkek de, kadının cinsel organlarından habersiz. Cinsel ilişkide normal olmayan yolları kullanabiliyor. Bir hastamı muayene ettiğimde şok oldum, cinsel ilişkide idrar yolunu kullanıyorlardı ve bunun normal olduğunu sanıyorlardı. Toplumumuzda farkındalığı arttırmak için eğitimin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tabu olduğu için vajinadan bahsedilmeyen bir toplumda, doğal olarak vajinası olmayan hastalar bunun bir çözümü olup olmadığı yönünde bilgilere ulaşamıyorlar. Bunu kader olarak görüp, dışlanmamak için sessiz kalmayı tercih ediyorlar…

Yorum Bırak