Tımarhanelik olduk.
Bitmez tükenmez bir şiddet yaşanıyor.
Hem de hayatın her alanında…
Alınan bir önlem yok, caydırıcı cezalar yok.
Sadece kadına şiddet de değil söz konusu olan. Herkes öfkeli, tahammülsüz, insanların birbirinin canına kastı var. Suç üstüne suç işleniyor ve gereken cezalar verilmiyor. Ve n’oluyor? Hep daha beteri… Daha beteri oluyor! Canlar birer birer gidiyor.
NEREDE KATİL VAR, TECAVÜZCÜ VAR, SAPIK VAR, İSTİSMARCI VAR, HEPSİ ‘İYİ HAL’Lİ MAŞALLAH!
Henüz 23 yaşında genç bir mühendisti Halit Ayar.
23 nedir ya… Hayatın başı daha… Pırıl pırıl bir genç… Şimdi toprak altında. Çünkü Taksim’in orta yerinde bıçaklanarak öldürüldü!
Kim tarafından?
İnanılır gibi değil, cezaevinden “iyi hal izni”yle çıkan Emra Yaşar tarafından!
Bu “iyi hal” lafını gördüm mü tüylerim diken diken oluyor. Nerede katil var, tecavüzcü var, sapık var, istismarcı var, hepsi “iyi hal”li maşallah!
Bu “iyi hal” kavramını, anlayışını değiştirmek şart. Her seferinde, “Bu son olsun! Başka canlar yanmasın!” diyoruz. Boşuna! Hiçbir işe yaramıyor. Bu “iyi hal indirim”leri ve izinleri, her gün başka bir can alıyor, başka bir canın canını yakıyor!
Taksim’de içki parası vermediği için öldürülen Halit Ayar’ın babası Mehmet Ayar feryat ediyor:
“Bizim canımız yandı! Başkalarının yanmasın! Daha güzel kanun çıkarsınlar. Devletimizin bunların üstesinden geleceğine inanıyoruz. Metanetimi korumaya çalışıyorum. Bir yerde bir yanlışlık var, neredeyse bulup düzeltsinler.”
KANUNLARI HAKKIYLA UYGULAYACAK ADALET GÖREVLİLERİNE İHTİYACIMIZ VAR
İşte yıllardır bunu söylüyoruz!
Başka Halit’ler, Emine’ler, Şule’ler ölmesin diye, kanunları hakkıyla uygulayacak adalet görevlilerine ihtiyacımız var diye…
Üstelik bu acı olay adım başı polislerin dolaştığı İstiklal Caddesi’nde yaşandı. ENKA Spor Kulübü’nün ödüllü yüzücüsü Halit Ayar ile arkadaşları Mustafa Sinan Nalçacı ve Tolga Ozan’ın yanına giden suç makineleri Emra Yaşar ve Erhan Kurdal, onlardan kendilerine içki parası vermelerini istiyor. Gençler vermiyorlar. Sen misin vermeyen, cezaevinden izinli çıkan Yaşar, iki genci bıçaklıyor. Halit hayatını kaybederken, Mustafa Sinan yaralanıyor.
GÜVEN İÇİNDE YAŞAYABİLMEK İÇİN YAZIYORUZ, BAĞIRIYORUZ, ÇAĞIRIYORUZ AMA SESİMİZİ DUYAN YOK!
Bu kadar korkunç!
O siz de olabilirsiniz… O sırada orada yürüyor olabilirsiniz, biri yanınıza yanaşıp para isteyebilir, üzerinizde olmayabilir, vermeyince o bıçağa yiyen siz de olabilirsiniz!
Bu kadar basit!
Bu bir hayat çığlığı!
Güven içinde yaşayabilmek için yazıyoruz, bağırıyoruz, çağırıyoruz. Ama sesimizi duyan var mı bilmiyoruz. Ayar’ı bıçaklayarak öldüren Yaşar, 2014’te gasptan Kırklareli Cezaevi’ne girmiş. Daha sonra cezaevinin açık kısmına alınmış. Veee “iyi hal”den bir haftalık izin alarak 2 Eylül’de İstanbul’a gelmiş! O izin, o iyi hal izni işte 23 yaşındaki bir gencin sonu oldu!
Akıl alır gibi değil. Hangi zihniyet, hangi kravat, hangi iyi hal böyle bir potansiyel suçluyu dışarı salar? Bu işte dahli olanlar hiç mi vicdan azabı duymaz?
Emra Yaşar’ın gasp, yaralama, uyuşturucu, ateşli silahlar kanununa muhalefet ve hırsızlıktan tam 19 suç kaydı daha var üstelik. Neden serbest bırakıldı? Neden potansiyel katillere kıyak geçiliyor? Bir başka canı daha alsınlar diye mi? Katilin olay anında yanında olan arkadaşı Erhan Kurdal da adam yaralamadan cezaevine girmiş, 9 ay önce tahliye olmuş…
Al birini vur ötekine!
Onun da uyuşturucu, gasp, yaralama ve polise mukavemet gibi tam 23 suç kaydı var.
İsyan etmemek, delirmemek mümkün değil!
Yazıklar olsun!