Onlar, çağdaş ve modern dansta Türkiye’de bir numara. Beyhan Murphy’nin İstanbul Devlet Opera ve Balesi bünyesinde kurduğu MDTİst modern dans topluluğundan söz ediyorum. 25 kişiden oluşan devlet sanatçısı ekibi. Yıllardır birlikteler. Yeni Hayat, onların yeni eseri.
Pandemide seyircisinden uzak kalan MDT, bu gösteriyle sahneye dönüyor. Bu çarşamba eserin prömiyeri var. Yeni Hayat, bize yaşadığımız süreci anlatıyor. Hepimizin yaşadıklarının bir fotoğrafı aslında. 5 ayrı sanatçının 5 farklı, kısa, özgün koreografisinden oluşuyor. Gösteride, Canberk Yıldız’ın “Parti”, Alper Marangoz’un “Koz”, Huri Murphy’nin “Neva”, Ferhat Güneş’in “Hep”, Chiara Giorda’nın “Söz” adlı yepyeni koreografilerini izleyebilirsiniz. Ben provayı izledim, çok sarsıcı bir eser. Sizin de etkileneceğinizi düşünüyorum. Bu röportajı, MDTİst dansçılarıyla sohbetimizden derledim.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
PANDEMİNDEN SONRAKİ YENİ HAYATIMIZIN İLK FİLİZLERİNİ İZLEYECEĞİZ
Hepimiz, heyecanla Yeni Hayat’ı bekliyoruz. Sizde durum ne? Heyecan var mı, heyecan…
-Olmaz mı? Heyecanın bittiği gün, bizim için dans biter, yaratıcılık da… Özellikle pandemi döneminden beri bu heyecan katlandı katlandı. O yüzden, çarşamba günkü Yeni Hayat adlı gösterimiz için ekstra heyecanlıyız.
HEPİMİZ, CORANA SÜRECİNDE YENİ BİR DÖNEME GİRDİK. DUYGUDAN DUYGUYA GEÇTİK
Bu sefer nasıl bir güzellik hazırladınız bize? Ne izleyeceğiz?
-Yeni bir hayatın ilk filizlerini göreceğiz aslında. Pandemiden sonraki yeni hayatın. Hepimiz, Corana sürecinde yeni bir döneme girdik. Duygudan duyguya geçtik. Yeni Hayat’ta, işte bunu da görüyorsunuz. Eserin içinde her türlü duygu var. Yer yer karamsar bir tablo var ama sonlara doğru yeşeren güzelleşen bir tablo da. Pandemide, dansçıların dansla olan ilişkileri değişti. Dansa bakış açıları da. Herkes için olduğu gibi, bizim için de pandemiden sonra yeni bir dans hayatı var. İşte bu düzen kuruluyor şu anda. O yeni düzenin ilk tohumu bu eser.
5 AYRI SANATÇININ KOREOGRAFİSİNDEN OLUŞUYOR. HEPSİ, BİRBİRİNDEN HABERSİZ VE BAĞIMSIZ ÇALIŞTILAR. VE İÇİNDE OLDUĞUMUZ SÜRECİ DANSLA İFADE ETTİLER
Yeni Hayat bize, bizi mi anlatıyor?
-Kesinlikle öyle! İzleyen herkesin kendi hayatından bir şeyler bulabileceği bir eser. Sona doğru yaklaştığınızda, eserin içinde daha eğlenceli bir bölüm izleyeceksiniz. Orada da aslında, “Bir yeter artık!” duruma var. Bir umut var.
FARKLI KATMANLARI İÇİNDE BARINDIRAN BİR ESER
Yeni Hayat, 5 ayrı sanatçının koreografisinden oluşan bir eser…
-Evet. 5 koreograf birbirinden bağımsız ve habersiz bir şekilde çalıştılar. Hepsi bir araya geldiğinde bizim bu sürecimizi ifade ediyor oldular. Yapılan işler çok katmanlı. Siz, bir işi izlediğinizde, çok karamsar bir tablo görebilirsiniz. O izlediğiniz işi, pandemide evin içine kapanmış, sıkışmış insanlar olarak düşünebilirsiniz. Oradan bir çıkma çabasını da değerlendirebilirsiniz. O yüzden katmanlı. “Parti” dediğimiz işte bile, aslında bir yandan, dar, karanlık tarafı da var işin içinde. Çünkü partiye bir hasret de var orada. Ama, “Biz partiyi böyle yapıyoruz!” da var. Dediğimiz gibi farklı katmanlar var, koreograflar bu değerlendirmeyi seyirciye bıraktı. Bu gece, biraz öyle bir gece.
TAMAMEN POZİTİFLİK ÜZERİNE KURGULU BİR ŞEY DEĞİL. BUGÜNÜN FOTOĞRAFI ASLINDA
Yeni hayat iyi bir şey mi, tatsız bizi insanlıktan çıkaran bir şey mi?
-Yeni hayat, bence tamamen bir değişim. Bütün dünya için. Ve bizim için değişim her zaman iyi. Nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, yeni bir tohum ve o her şekilde yeşillenecek. Ama tabii, tamamen pozitiflik üzerine kurgulu bir şey değil. Bugünün fotoğrafı aslında. Biz de Yeni Hayat adlı eserimizde, belki biz onun başlangıcını gösteriyor olabiliriz. Hem öncesi hem o tohumun atıldığı şey. Bundan sonrası ise bize kalmış. Nasıl şekillendireceğimiz… Hem MDT için hem toplum olarak.
Yeni Hayat’ın ilk gösterisi sold out. Bitmiş yani biletler… Olsun, 22 Eylül ve 6 Ekim’de Süleyman Seba Kültür ve Sanat Merkezi’nde (Eski Fulya Sanat) izleyebilirsiniz✔️👍