Yarın büyük gün… Zafer Mutlu ve ekibinin haftalık gazetesi Oksijen yarın çıkıyor. Bundan böyle her Cuma bizimle…
Hepimiz için iyi bi şey yapıyorlar. Bana umut ve heyecan verdi. Ve evet, hepimiz hafta sonu gazetelerini özledik, kokusunu bile özledik.
Kadro süper, çok çok tecrübeli, haftalık gazete fikri de enfes. Başarılı olmalarını bütün kalbimle diliyorım. Bence olacaklar. Yolları açık olsunnn
EPEY ARA VERMİŞTİM. DAHA SERİNKANLI OLACAĞIMI DÜŞÜNÜRDÜM. ÖYLE OLMADI. BAYAĞI ÖZLEMİŞİM…
Hayırlı olsun! Bu Cuma, Oksijen’le evimize misafir geleceksiniz? Heyecan var mı heyecan?
-Olmaz mı? Hem de nasıl! Ben uyku sorunu olmayan bir insanım. Günlerdir, geceleri üç dört kez uyanıp, kendimi sayfa planlarken buluyorum. Epey ara vermiştim. Doğrusu daha serinkanlı olacağımı düşünürdüm. Öyle olmadı. Bayağı özlemişim. Çok hoşuma gitti.
EKİP LİDERİMİZ TAYFUN DEVECİOĞLU
Sizin eski ekibiniz mi, yeni insanlar mı?
-Ekip lideri, tabii ki, Tayfun Devecioğlu. Eksilerden İsmail Yuvacan olmazsa olmazlardan. Tayfun sayesinde tanımaktan çok mutlu olduğum meslektaşlarım Umut Alphan ile İlke Gürsoy, Milliyet’in eski yazı işleri ekibinden. Vatan’da genç bir üniversite mezunu olarak aramıza katılan Güney Öztürk, şimdi tecrübeli bir gazeteci olarak web sayfalarımızı yönetecek. Sayfa yapım ekibimiz de, Cüneyt Çomoğlu yönetiminde, benim yeni tanıdığım yetenekli arkadaşlardan oluşuyor. Grafik dizaynın başında ise, Sönmez Karakurt var. Vatan’da hemen her konuda yanımdaki isim Bahadır Zaimoğlu yine her şeyi planlıyor, yönetiyor.
EVDE OLDUĞU GİBİ OKSİJEN’DE DE PATRON EŞİM NÜKET
Eşiniz Nüket Mutlu?
-Tabii ki evde olduğu gibi Oksijen’de de patron Nüket. Nüket, pek çok konuda sırtımdaki yükü omuzluyor. Bu arada kızım Güneş, çok yardımcı oluyor. Özellikle dijital dünya tanıtımı konusunda, bize ufuk açıyor. Çok beğenilen tanıtımlarımızı hazırlayan Bahar Kongel Fransez yönetimindeki Le Koko Collectif ajansı, bize tanıtan da Güneş oldu. Eskilerden deyince, örneğin Devrim (Sevimay) Devecioğlu Bodrum’dan yazılar yazacak, röportajlar yapacak. Elif Ergu iş dünyası ve girişimci röportajlarıyla Oksijen’de olacak.
TECRÜBELİ VE YARATICI KADRO
Zülfü Livaneli ve Selahattin Duman?
-Onlarsız bir gazete düşünülemez! Sabah ve Vatan’dan sonra Oksijen’de de ailemizin parçası olmaya devam ediyorlar. Her zaman öyle. Zülfü Livaneli, anılarla bezenmiş edebiyat ve sanat yazılarını akıcı üslubuyla okurlarımızla buluşturacak. Maalesef geçen yaz çok ciddi bir trafik kazası geçiren, adeta ölümün kıyısından dönen Selahattin Duman ise kaza ve sonrasını anlatmaya başlayarak Oksijen okurlarına ulaşacak.
Epey geniş bir kadro…
-Evet. Ayşe Özyılmazel, Ece Sükan, Seda Yılmaz aramıza yeni katılan isimler. Levent Erden, Alper Bahçekapılı da keza. Çok önem verdiğimiz dijital platform sayfalarının yönetimini, Sabah döneminde birlikte çalıştığımız Elçin Yahşi üstlenecek. Yine Oksijen’in ayrılmaz parçalarından birisi olacağına inandığımız kitap ve sanat sayfalarını Elif Tanrıyar yönetecek.
ÖZELLİKLE EVLERE KAPANDIĞIMIZ DÖNEMDE ŞÖYLE DOLU DOLU BİR GAZETE OKUMAK HEPİMİZE İYİ GELECEK!
Neden günlük değil de hafta sonu gazetesi?
-Günlük gazete, denemesi gerçekten bir macera olurdu. Ama hafta sonu gazeteciliğine gerçekten çok inanıyorum. Bu fikir, abartmadan söylüyorum en az 10 yıldır aklımdaydı. Gazetelerin en iyi sattığı dönemde bile, hafta sonları, fiyat artışına rağmen, tirajlar yüzde 50 oranında artıyordu. Ayrıca gazeteler reklam gelirlerinin yüzde 65’ini hafta sonu elde ediyordu. Ama bir türlü harekete geçemedik. Aradan geçen sürede çok şey değişti tabii. Gazeteler şu veya bu nedenlerle güç kaybetti. Günlük gazete okuma alışkanlıkları azaldı. Şimdi yeniden her gün gazete okumak, okutmak pek kolay görünmüyor. Ama sanki hafta sonları, özellikle bu evlere kapandığımız dönemde, şöyle dolu dolu bir gazete okumak iyi gelecek diye düşünüyoruz. Tabii bunun birinci şartı okunacak malzemeyi gazeteye koymak.
NEW YORK TIMES PAZAR YAPMAYI HAYAL ETTİĞİMİZ GAZETEYİ TARİF EDİYOR
Nasıl bir gazete olacak? New York Times’ın hafta sonu gazetesi gibi mi?
-Evet. New York Times Pazar, tam yapmayı hayal ettiğimiz gazeteyi tarif ediyor. Bütün çabamız böyle bir gazete yapmak için olacak. Yani çıtayı biraz yükseğe koyduk.
Bunun için de bazı adımlar attık. İçimizde, dış dünyayı en iyi Tayfun takip eder.
Onun girişimleriyle iki önemli adım attık. İlki, Project Syndicate platformunun Türkçe yayın haklarını aldık. Bu platformda, dünyanın önde gelen ekonomistleri, bilim insanları, siyasetçileri makaleler kaleme alıyor. Örneğin Daron Acemoğlu veya ünlü finans uzmanı Muhammed El-Erian yazılarını bu platforma yolluyor. Abone gazeteler, bu yazıları kendi dillerinde yayınlayabiliyorlar. Biz de bunun parçası olduk. The Guardian, Le Monde, El Pais, Japon Nikkei gibi büyük gazetelerle aynı anda çok önemli makaleleri, Türk gazete okuruyla, Oksijen buluşturacak. İkinci adım da, ilki kadar önemli ve yenilikçi. Financial Times haberlerini Türkçe yayınlama haklarını satın aldık. Her sayıda, FT’nin sayfa düzeniyle, onlar gibi pembe zemine, sayfanın tepesinde FT logosuyla gazetenin birkaç önemli haberini kelimesi kelimesine yayınlayacağız. Hem de ilk sayıdan itibaren.
Covid sayfaları da olacak mı?
-Evet. Sağlık sayfalarında da yeniliklerimiz olacak. Özenle hazırlanmış Covid sayfalarının yanı sıra, Harvard Üniversitesi Öğretim Üyelerinden, gururumuz Prof. Dr. Mehmet Toner, tıptaki yenilikleri yazacak. Dr. Ayşegül Çoruhlu ise Oksijen’in doktor/yazarı olacak.
GAZETE OKUMAYI ÖZLEYENLERE, KÂĞITTAN OKUMAYI HİÇBİR ŞEYE DEĞİŞMEYENLERE DOLU DOLU 40 SAYFA!
Kaç sayfa olacak?
-40 dolu dolu sayfa olacak. Diğer büyük gazetelerin hafta sonları 20-24 sayfa sayısında olduğu düşünülünce oldukça iddialı bir çıkış planlıyoruz. Gazete okumayı özleyenler, öncelikle ilk hedef kitlemiz. Bu nedenle ilk teaser duyurularımızı, “Kokumu Özledin mi?” diye başladık.
Corona döneminde, hafta sonları zaten evdeyiz. Kâğıttan okumanın keyfini hiçbir şeye değişmeyenlere hediye mi bu gazete?
-İnşallah hediye olarak kabul edilir. Şu ana kadar aldığımız tepkiler bizi ümitlendiriyor.
DİJİTAL DÜNYA İLE MÜCADELE DİYE BİR ŞEY GÜNDEMİMİZDE YOK
Bir taraftan da kabul etsek de etmesek, dirensek de direnmesek de… Dünya dijitalleşti… Donkişotluk değil mi sizinki? Djital örneklerle, platformlarla nasıl mücadele etmeyi düşünüyorsunuz?
-Digital dünyayla mücadele diye bir şey gündemimizde yok. Tam aksine, o dünyanın gücünü ve önemini biliyor, o dalganın üzerinde sörf yapmak istiyoruz.
DİJİTAL DÜNYANIN, YAZILI BASINDA SESİ OLMAK İSTİYORUZ. BÜYÜK BİR ORMAN OLAN VE İNSANLARIN İÇİNDE KAYBOLDUĞU BU DÜNYANIN REHBERİ OLMAYI PLANLIYORUZ
İnsanlar okumuyor, izlemeyi tercih ediyor… Böyle de bir gerçek var… Bununla nasıl baş edeceksiniz?
-Dijital dünyanın yazılı basında sesi olmak istiyoruz. Büyük bir orman olan ve insanların içinde kaybolduğu bu dünyanın rehberi olmayı planlıyoruz. Örneğin çoğumuzun hayatının vazgeçilmez parçası olan Dijital Platformların gazetesi olmak öncelikli hedefimiz. Bugün Netflix, BluTV, Digitürk, Apple TV pek çoğumuzun izlediği platformlar. Bunlara Exxen ve Gain eklendi. Programlarından söz eden yazılı basın yok. Biz ise tam 6 sayfa yer ayıracağız bu dünyaya.
‘’ZAFER MUTLU EKOLÜ’’ LAFI ÇOK GURUR VERİCİ AMA GERÇEKTEN VAR MI BİLMİYORUM
Gazetecilikte ‘’Zafer Mutlu ekolü’’ diye bir şey var. Yılların yayın yönetmeni, yazarı ve gazetecisisiniz… Toplam kaç yıl oldu meslekte… Kaç yıldır yapmıyorsunuz? Bir gazeteci için bu nasıl bir ıstırap?
-Zafer Mutlu diye bir ekol var lafı çok gurur verici. Ama böyle bir şey var mı? Emin değilim. Gazeteciliğe 1975 yılında yani 19 yaşında Ankara Rüzgarlı Sokak’ta başladım. İstanbul’a gitme fikrini ise bana sürekli aşılayan ve destekten rahmetli Atilla İlhan oldu. Sabaha Genel Yayın Müdürü olduğum zaman 30 yaşındaydım.
SİYASET YAPMADAN GAZETE YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL. AMA GAZETENİN MERKEZİNDE SİYASET OLMAYACAK
Bu gazetenin tavrı ne olacak? Muhalefet yapacak mı?
-Siyaset yapmadan gazete yapmak mümkün değil. Ama gazetenin merkezinde siyaset olmayacak.
“Siyaset olmayacak, muhalefet yapılmayacak” gibi laflar dolanıyor da…
-Muhalefet yapmamak da mümkün değil. Gazeteyseniz, sonuçta her şeye muhalifsinizdir. Ama bugünün Türkiye’sinde ki “muhalif”, “iktidar yanlısı” gibi kavramlara çok uzağız. Biz işimizi yapacağız. Siyasi dünya ile ilişki kurmayacağız. Örneğin gazetenin çıkmasına iki gün kaldı. Ne ben ne bir arkadaşım hiçbir siyasetçi ile konuşmadık.
-Ne olursa kendinizi başarılı addedeceksiniz?
-Beğenilen bir gazete yapmak beni ve arkadaşlarımı başarılı hissettirmeye yeter!
YOLUNUZ AÇIK OLSUN… TÜM EKİBE ŞANS DİLİYORUZ, UMARIM OKSİJEN BAŞARILI OLUR!!!
Cuma günleri piyasaya çıkacak, bir sonraki perşembeye kadar bayilerde yer alacak. Fiyatı 10 Lira olacak. Başlangıç olarak İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir, Antalya, Kocaeli, Sakarya ve Tekirdağ ile kıyı Ege’de satılacak. Kısa bir süre sonra bütün Türkiye, inşallah. 15 Ocak’tan itibaren gazeteoksijen.com açılacak, OKSiJEN’e buradan abone olmak mümkün olacak.